Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/474 E. 2023/1682 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/474 Esas
KARAR NO: 2023/1682
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2021
NUMARASI: 2021/409 Esas – 2021/1160 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı … ile … arasında herhangi bir ticari ilişki ve borç ilişkisi bulunmamaktadır, müvekkil …’in kambiyo hukuku uyarınca sorumluluğu da bulunmadığı, İcra takibine konu senetlerde zamanaşımı süresi dolduğu, zamanaşımı itirazımızın kabulüne karar verilmesini, davacı …’in alacaklısı olduğu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayıllı dosyasına İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından haciz konulmuş, dosyadaki para sıra cetveli yapılmak üzere İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğnün … E. Sayılı dosyasına gönderildiği, bu dosyadan gönderilecek paranın davalı yana ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile zamanaşımı itirazımızın kabulü talebi ile işbu davayı ikame etmek bizim için zorunlu olduğu, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takibinde borçlu olmadığımızın tespitine, zamanaşımı itirazımızın kabulüne, takibin tedbiren durdurulmasına, davalıdan %20 kötü niyet tazminatının tahsiline, masrafların ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; takibe konu bono davacı … tarafından ciro yolu ile davalıya verilmiş, vadesinde ödenmemesi üzerine icra takibi başlatılmış, yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğinden takipler kesinleştiği, ne alacaklının takip hakkı bulunmadığı ne de zamanaşımı itirazında bulunduğu, süresi içerisinde itiraz etmediğinden ve takip kesinleştiğinden açılan bu davada davacı iddiaları dinlenemeyeceği, bu hususta emsal kararda; davacı dava dilekçesinde borçlu olduğunu inkar etmediği, davacının borca ve takibe itiraz etmeyip, aradan geçen 7 yılın sonunda satış işlemlerini durdurmak için huzurdaki davayı ikame ettiği ve bu hususta kötü niyetli olduğu, işbu nedenlerle kötü niyet ile ikame edilen bu davanın reddi ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına karar verilmesine, haksız davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/12/2021 tarihli 2021/409 E.-2021/1160 K.sayılı kararıyla; “Dava ve takibe konu bonoda, davacının ciranta, davalının son hamil olduğu, davacı bononun cirantası olması nedeniyle, bonoda asıl borçlu değil müracaat borçlusu olduğu, TTK’nun 778. maddesi göndermesi ile aynı yasanın 714. ve 730. maddeleri uyarınca hamilin ciranta aleyhine takip yapabilmesi için keşideciye karşı süresi içinde ödememe protestosu çekmesi gerektiği, emredici nitelikteki bu kanun hükmünün her aşamada uygulanacağı, davalı dava konusu senedin hamili olup, süresinde ödememe protestosu keşide etmediğinden davacı cirantaya karşı müracaat hakkını kaybettiği, bu durumda davalının ciranta olan davacı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi ispat zorunluluğu bulunduğu, ancak davalı tarafın davacı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi ispata dair herhangi bir delil sunmadığı nazara alınarak davanın kabulü ile davacını İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafın kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından tazminat talebinin reddine.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren İİK 168/5 ve 170 maddesi uyarınca 5 gün içinde icra mahkemesine itiraz edilmesi gerektiği, ancak davacının süresi içerisinde takibe itiraz etmediğini, süresi içerisinde itiraz etmediğinden ve takip kesinleştiğinden bu davada davacı iddialarının dinlenemeyeceğini, Davacının dava dilekçesinde borçlu olduğunu inkar etmediğini, davacıya ortak iş yapma amacı ile elden verilen paraların karşılığı olarak verilen bono vadesinde ödenmediğini, davacının müvekkili oyalaması neticesinde bononun protesto edilmediğini, davacının ticari bir ilişkisi olmadığını iddia etmekte ise de nakit olarak para aldığını inkar etmediğini, Her ne kadar ortaklık yapmak üzere davacıya para verilmiş ise de bu ortaklığın hayata geçirilemediğini, bu nedenle davaya konu bono da dahil olmak üzere alacağın karşılığı bonoların davacı tarafça ciro yolu ile müvekkile verildiğini, Davacının borca ve takibe itiraz etmeyip aradan geçen 7 yılın sonunda satış işlemlerini durdurmak ve müvekkilin alacağını temin etmesini engellemek için huzurdaki davayı ikame ettiğini ve kötü niyetli olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesi tarafından, “Davanın KABULÜ ile, Davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasından BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, -Davalı tarafın kötü niyetli olduğu ispatlanmadığından davacının tazminat talebinin REDDİNE.” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının, davaya konu keşidecisi dava dışı … İnşaat Ticaret Ltd. Şti., lehdarı dava dışı …Ltd. Şti. olan 30.04.2013 tanzim – 27.09.2013 vade tarihli ve 32.000,00-TL bedelli bononun cirantası olduğu, davalının ise bonoyu davacıdan devralan hamil olduğu, davacının bononun zamanaşımına uğradığı ve davalı ile aralarında ticari ilişki ve borç bulunmadığı iddiasıyla menfi tespit isteminde bulunduğu; davalının ise, bonoyu davacıya iş yapmak amacıyla verilen paralara karşılık aldıkları, davacı itirazlarının icra hukuk mahkemesinde ileri sürülmemesi nedeniyle işbu davada dinlenemeyeceğinden bahisle davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür. TTK’nun 778. Maddesi yollaması ile aynı yasanın 714. ve 730. maddeleri uyarınca hamilin ciranta aleyhine takip başlatabilmesi için keşideciye karşı süresi içinde ödememe protestosu çekmesi gerektiği, anılan hükmün emredici nitelikte olduğu, süresi içinde ödememe protestosu çekilmemesi halinde hamilin cirantalara karşı müracaat hakkını yitirdiği, somut olayda bononun davacı tarafından ciro edilerek davalıya verildiği hususunun taraf beyanları ile sabit olduğu, takip konusu bonunun protesto edilmediği, bu hali ile davalının anılan madde hükümlerine göre cirantaya karşı başvuru hakkını yitirdiği, davalının davacı ile aralarındaki temel ilişkiye dayalı olarak talep hakkının bulunduğu, ancak davalı tarafça aradaki temel ilişkiyi ispata yarayacak herhangi bir delilin sunulmadığı anlaşılmakla mahkemece davacının menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmesi isabetli olduğundan davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 2.503,69 TL harçtan, peşin alınan 625,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.877,76 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.21/11/2023