Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/468 E. 2022/948 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/468 Esas
KARAR NO: 2022/948
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/02/2021
NUMARASI: 2021/37 D.İş E. – 2021/31 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Talep eden vekili tespit ve tedbir talepli dilekçesinde özetle; müvekkili firmasının 2000 yılında kurulmuş olduğunu, medikal kozmetik temizlik ve diğer amaçlarla kullanılan çeşitli kimyasal ürünlerinin imalatı, satışı, pazarlaması ve ihracatını yaptığını, ürünlerin üzerinde kullanılan markaları yurtiçinde ve yurtdışında tescil ettirdiğini, Türkiye’de 40’tan fazla markası olduğunu, 5 markasının yurtdışı tescili bulunduğunu, 2 patent belgesi ve 5 adet endüstriyel tasarım belgesi bulunduğunu, aleyhine tespit istenen firmanın müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, aynı tür ürünlerin imalat ve satışını gerçekleştirdiğini, ancak karşı tarafın müvekkilinin tescilli ve tescilsiz markalarının ambalaj ve tasarımlarının aynı ya da karıştırılmaya yol açacak derecede benzerini kendi ürünler üzerinde kullandığını, karşı tarafın … olarak ürünleri üzerinde kullandığı markasının müvekkiline ait … markasıyla karıştırılmaya yol açtığını, her iki markanın da aynı ürünler üzerinde kullanıldığını, karşı tarafın … markasıyla kullandığı ambalajlarının müvekkilinin tescilli ancak yenilenmemesinden kaynaklı müddet olan tasarımlarla aynı olduğunu, tasarım korumasının müddet olmasına rağmen TTK çerçevesinde koruma altında olduğunu, karşı tarafın ürünlerinin bulunduğu ambalajların ticari sunumlarının müvekkili ile benzerlik gösterdiğini belirterek, ilgili firmanın müvekkili şirketin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunundan doğan haklarına tecavüz teşkil eden ve aynı zamanda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu haksız rekabete ilişkin hükümlerinde ihlal ettiği fiillerin tespitine, bu amaçla öncelikle taraflarınca bildirilen keşif mahallinde ve karşı tarafa ait internet sitesi üzerinde taraflara tebligat yapılmaksızın bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasına, yapılacak incelemede karşı taraf ait ürün numuneleri kataloglar reklam ve tanıtım görselleri faturalar ticari defter ve belgelerin yanı sıra stok kayıtlarının da karşılaştırmalı olarak incelenmesinin sağlanmasına, yapılacak inceleme neticesinde sınai mülkiyet hakkının ihlali ve haksız rekabet teşkil eden fiillerin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, açılacak olan tazminat davasının etkinliğini temin etmek amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilerek iş bu tespit konusu ürünlere ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan üretim araçlarını ürünlere ilişkin broşürlere ürün kataloglarına ve her türlü reklam ve tanıtım ve hastalarına el konulmasını, internet sitesinin erişimine engellenmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRİN REDDİ KARARI: İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/37 D.İş ve 03/02/2021 tarihli ara karar ile; tüm dosya kapsamı ve sunulun bilirkişi raporu, yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak tedbir talebinin yargılamayı gerektirdiği gözetilerek tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
DAİREMİZ KARARI: Dairemizin 10.06.2021 tarih vc 2021/749 Esas – 2021/1219 Karar sayılı ilamıyla; “… mevcut delil durumuna göre endüstriyel tasarıma tecavüz iddiası yönünden talebin yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile tedbir isteminin reddi yerindedir. Ancak tespit mahallerinde yapılan incelemede ürünler üzerinde … şekil ve … şekil, şeklindeki markasal kullanımının tescilli markanın ayırt edici karakterine zarar vermediği için usulüne uygun kullanım olduğu raporda belirlenmiş ise de; tedbir talep eden taraf … numaralı … markasına da dayanmış bu hususta tarafların ürünlerinin karşılaştırılmasının yapılmamış olduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece bilirkişi heyetine sektör bilirkişisi eklenerek internet sitesindeki kullanım yönünden iltibas oluşup oluşmadığının ürünlerin hedef tüketici kitlesi de dikkate alınarak değerlendirilmesi hususunda ek rapor alınması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın bu yönü ile kaldırılması gerekmiştir” kararı verilerek dosya ilk derece mahkemesine iade edilmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRİN REDDİ KARARI: Dairemiz kaldırma kararından sonra İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/37 D.İş ve 03/12/2021 tarihli ara karar ile; “tüm dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporları, İstanbul BAM kaldırma kararı doğrultusunda ek rapor taleplerinin esas dava üzerinden değerlendirilebileceği, tedbir talepleri yönünden ise yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığına kanaat getirilmekle talep edenin ek rapor ve tedbir taleplerinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Talep eden vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Markalar arasında hem görsel hem de işitsel benzerlik bulunduğunu, bilirkişi raporundaki sadece işitsel benzerlik olduğu yönündeki tespitin hatalı olduğunu, her iki markanın kelime karkası olduğunu, şekil ya da figüratif unsur taşımadıklarını, Satışı yapılan ürünlerin birebir aynı (röntgen banyo solüsyonu) olduğunu, taraflara ait ürünler benzer ihtiyaçları karşılayan benzer ürünler değil, birbirinin ikamesi daha doğrusu rakibi olan aynı ürünler olduğunu, rapordaki aksi yorumun hatalı olduğunu, Muhatap kullanımının iltibas teşkil etmediğine yönelik görüş belirten bilirkişi raporunun eksik ve kusurlu olduğunu, bu nedenle rapora dayalı olarak verilen tedbirin reddine dair mahkeme kararının da hatalı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Bilirkişi raporunda özetle; “…tespit talep eden ve aleyhine tespit istenen firmaların aynı sektörde faaliyet gösterdiklerini, tespit mahallerinde yapılan incelemede ürünler üzerinde … şekil ve … şekil, şeklinde markasal kullanım olduğu, aleyhine tespit istenen tarafın bu kullanımının tescilli markasının ayırt edici karakterine zarar vermediği için usulüne uygun kullanım olduğu, aleyhine tespit istenen adresinde görülen ve yukarıda detayları verilen şişe ambalajı tasarımının, tespit talep edene ait … dosya numaralı çoklu tasarıma ait 2 nolu şişe ambalaj tasarımı ile yüksek derecede benzerlik gösterdiği, ancak tasarım dosyasının 19/10/2017 tarihinde 2. yenileme işlemi yapılmamasından kaynaklı müddet olduğu” kanaati bildirilmiştir. *Bilirkişi ek raporunda özetle; “…talep eden tarafın tescilli markası ile karşı tarafın web sitesinde kullandığı ibarelerin ortalama tüketici nezdinde karışıklığa yol açmayacağı ve iltibas yaratmadığı” kanaati bildirilmiştir.
GEREKÇE: Talep, marka ve endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün tespiti ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin 03/02/2021 tarihli ara kararıyla, “… tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu, yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluşmadığına kanaat getirilmekle davacının tedbir talebinin reddine. ” karar verilmiştir. Kararın istinafı üzerine Dairemizin 10.06.2021 tarih vc 2021/749 Esas – 2021/1219 Karar sayılı ilamıyla; “… mevcut delil durumuna göre endüstriyel tasarıma tecavüz iddiası yönünden talebin yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile tedbir isteminin reddi olduğu, ancak tedbir talep eden taraf … numaralı … markasına da dayanmış bu hususta tarafların ürünlerinin karşılaştırılmasının yapılmamış olduğundan mahkemece bilirkişi heyetine sektör bilirkişisi eklenerek internet sitesindeki kullanım yönünden iltibas oluşup oluşmadığının ürünlerin hedef tüketici kitlesi de dikkate alınarak değerlendirilmesi hususunda ek rapor alınması gerektiği.” gerekçesiyle kararın kaldırılarak dosya ilk derece mahkemesine iade edilmiştir. Dairemiz kaldırma kararından sonra mahkemece istinaf kararına uygun olarak ek rapor aldırıldıktan sonra 03/12/2021 tarihli ara karar ile; “… tedbir talepleri yönünden yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığına kanaat getirilmekle talep edenin tedbir tale plerinin reddine” karar verilmiştir. Karar ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından Dairemizin 10.06.2021 tarih vc 2021/749 Esas – 2021/1219 Karar sayılı ilamında işaret edildiği şekilde “Bilirkişi heyetine sektör bilirkişisi dahil edilmek suretiyle” ek rapor aldırıldığı, 26.09.2021 tarihli ek raporda “Kök rapordaki kanaatlerin korunduğu ve talep eden tarafın tescilli markası ile karşı tarafın web sitesinde kullandığı ibarelerin ortalama tüketici nezdinde karışıklığa yol açmayacağı ve iltibas yaratmadığı” kanaatinin bildirildiği, tüm bu hususlar gözetildiğinde ilk derece mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddine dair vermiş olduğu kararda isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, yerinde olmayan istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Talep eden davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın talep edenden alınarak hazineye irat kaydına, 3-Talep eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.01/06/2022