Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/462 E. 2023/1962 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/462 Esas
KARAR NO: 2023/1962
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2021
NUMARASI: 2020/56E, 2021/430K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin … işi kurup üretim yaptığı et ürünleri için markaların tasarlanması amacıyla çok sayıda markanın yaratılarak davalının beğenisine sunulduğunu, bunlardan … ve benzeri önerilerin sunulduğunu, bunun emek isteyen bir süreç olduğunu, zira bir markanın seçilmesinde davalının tüm faaliyet alanlarında tescilinin ve kullanılabilirliğinin mümkün olması gerektiğini, en sonunda … markasının önerildiğini, davalı tarafın Bu markayı beğenerek bu markanın tescili için davacıdan hizmet aldığını , yine davalı şirkete ….,… markaları bakımından hazırlanan çalışmaların sunumunun yapıldığını, … markası bakımından büyük ölçekli kurumsal kimlik ve lansman çalışmalarının da ayrı bir Ajans hizmeti sözleşmesi kapsamında davacıdan yapılmasının istendiğini, Neticede davacı tarafından yaratılıp davalı şirket önerilen markaları arasından davalı tarafından üretilip Market raflarında satılacak et ürünleri için … markasını, benzin İstasyonlarında kurulması planlanan Büfe şeklindeki satış noktaları için … markalarının Fikri Mülkiyet hakkı davalıya devri ve tescilli hususunda mutabık kalındığını, toptan et satışları için ise davalı şirket @… ile köfte satışları için … markaları arasında tercih yapacağını bildirdiğini, yaratılan bu markaların tüm fikri haklarının davalı şirkete devri ile markaların davalı şirket adına tescili işlemlerinin taraflar arasında 2 Nisan 2015 tarihinde reklam veren reklam ajansı marka isim satış sözleşmesi imzaladığını, davacının yoğun emek ve profesyonel ekibinin teknik sanatsal bilgisi ile oluşturulduğunu ve markaların tescilinin başarı ile sonuçlandırıldığını, davacının üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, davalı şirketin ise sözleşme gereğince ödenmesi gereken bedelleri davacıya ödemediğini, Sözleşme gereğince; peşin olarak … markası için 35.000 TL … markası için peşin 40.000 TL @… markası için peşin 18.000 TL ödedikten sonra takip eden eden 1. yıl için … markası için 35.000 TL, … markası için peşin 40.000 TL @… markası için peşin 18.000 TL,Takip eden 2. yıl için … markası için 35.000 … markası için peşin 40.000 TL @… markası için peşin 18.000 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığını, Davalının sözleşmeye göre 1. ve 2. yıl dönümlerinde ödemeyi üstlendiği toplam 186.000 TL’nin ödenmemesi nedeniyle davalı şirkete Bakırköy … Noterliğinden 8 Şubat 2017 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, davalının temerrüde düşürüldüğünü, davalarının sözkonusu ihtarnameyi 09 Şubat 2017 tarihinde tebellüğ edip borcunu ödemediğini, bu nedenle davalar lehine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini , takibe dayanak gösterilen sözleşmeye istinaden alacaklı tarafın hizmetlerin hiçbirini vermediğini, davalı borçlunun da bu hizmetleri almadığını itiraz sebebi olarak İleri sürüldüğünü, bu nedenle söz konusu İcra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, İcra ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Haksız ve kötü niyetle başlatılan takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, davaya konu edilen sözde alacağa konu edildiği takip dosyasından önce İstanbul … İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, akabinde görülen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017 / 880 Esas sayılı sayılı halen istinaf aşamasında olduğunu, bu nedenle öncelikle bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını, huzurdaki davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davaya konu ve dayanak yapılan Sözleşme ile ilgili olarak … davacı şirket adına reklam veren reklam ajansı marka isim satış sözleşmesi yapma hakkı, yetkisi ve ehliyeti bulunmadığını, sözleşmeyi yapma yetkisinin davacı şirketin tek yetkilisi olan … ait olduğunu, vekalet kapsamında Marka İsim Satış Sözleşmesinin sayılmadığını, kendisine bu konuda verilen bir Yönetim Kurulu Kararı / Yetkisinin de olmadığını, davacı yan, 2014 yılından beri tüm ekibiyle birlikte davacı için çalıştığını iddia etti ise de dayanak yapılan sözleşme tarihi Nisan 2015 olup, davalı şirket için haftada 2- 3 kez toplantı yapılma olayı sadece iddiadan ibaret olduğunu, davalıya sunulduğu iddia edilen markaların birçoğu zaten herkesçe bilinen markalar olduğunu, davacının bu çalışmalarının davalı şirkete onaya sunuldu ise bu çalışma ve onayları ispat etmesi gerektiğini, Davacı tarafça davalı şirkete iddia edilen hizmetlerin sunulmadığını, davacıya herhangi bir borçlarının olmadığını, davalı şirketin temerrüde düşürüldüğü iddia edilmekte ise de temerrüt olgusu da gerçekleşmediğini, bu nedenle de faiz talep edilemeyeceğini, ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ayrıca itirazlarının haksız ve kötü niyetli olmadığı gibi alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davalı şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:” 1- İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasında davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin toplamda 262.763 TL üzerinden devamına, 2-Asıl alacak tutarının takdiren % 20′ si üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle 37.200 TL icra inkar tazminatının dahi davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf isteminde özetle;5846 sayılı FSEK’nın 1. ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olduğunu, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmek olduğunu, dava konusu uyuşmazlıkta 5846 sayılı FSEK’dan kaynaklanan hak sahipliği öne sürülmediği gibi Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında 554 sayılı ve yine Markaların Korunması Hakkında 556 sayılı KHK’ların uygulaması da söz konusu olmadığını, davada “Fikri mülkiyet hakkına veya hak sahipliğine” ilişkin bir uyuşmazlık bulunması gerektiğini, davacı tarafın talep ve iddiası sözleşme gereği sunulan hizmet karşılığı ödenmeyen bakiye borcun tahsili içi yapılan ilamsız icraya itirazın iptali olduğunu, bu haliyle mevcut davada görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, Görevin dava şartlarından davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, Davaya konu edilen alacağın konu edildiği takip dosyasından önce İstanbul … İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış olup itirazları üzerine takibin durmasından sonra, açılan itirazın iptali davası İstanbul 11 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017 / 880 Esas sayılı dosyasından karara çıktığını, bu dosyanın kesinleşmesi bekletici mesele yapılması gerektiğini,Dava konusu alacağa dayanak yapılan sözleşme ile ilgili olarak … ‘ in müvekkili şirket adına Reklam Veren Reklam Ajansı Marka İsim Satış Sözleşmesi yapma hakkı, Yetkisi ve Ehliyetinin bulunmadığını, dava konusu yapılan sözleşmeyi yapma yetkisi müvekkili şirketin tek yetkilisi olan … ‘ a ait olduğunu, vekaletnamede Marka İsim Satış Sözleşmesi sayılmadığını, dava konusu yapılan Marka İsim Satış Sözleşmesi verilen vekaletname kapsamında olmadığını, bu hususun vekalet verilen konular arasında sayılmadığı gibi kendisine bu konuda verilen bir Yönetim Kurulu Kararı / Yetkisi de mevcut olmadığını, vekaletname de yetkisi olmadığı halde şirket adına sözleşme yapıldığını ve burada tüm maddi ve hukuki sorumluluğun … ‘e ait olduğunu, davanın pasif husumetten reddi gerektiğini,Bir an için sözleşmenin geçerli olduğu düşünülse dahi Sözleşme gereklilikleri davacı tarafından yerine getirilmediğini, sözleşme kapsamında kendi edimini usulüne uygun yerine getirmeyen taraf karşı taraftan edimin ifasını isteyemeyeceğini, müvekkilimin davacıya bir borcu bulunmadığını, usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediğini, bu sebeple icra takibinden önce faiz talebi doğru olmadığını, faiz oranının yüksek belirlendiğini, Mahkemenin yanılgılı şekilde aleylerine karar verdiğini, alacak miktarı Bilirkişi incelemesi ile netlik kazandığı için temerrüte düşürülmeden müvekkilinin faizden sorumlu tutulamayacağını, icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE Dava, İİK 67/2 maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı vekilinin göreve yönelik istinaf istemi olduğundan öncelikle bu yönden değerlendirme yapılmıştır. Dava konusu takibin “02.04.2015 tarihli reklam veren reklam ajansı marka ismi satış sözleşmesinden” kaynaklandığı, sözleşmenin konusunun “marka isim haklarına ticari ve hukuki açıklık getirilmesi” şeklinde açıklandığı, davalının savunmasında sözleşmenin marka isim satış sözleşmesi niteliğinde olmadığını ileri sürdüğü mahkemenin de sözleşmenin niteliğine yönelik itirazları değerlendirdiği dikkate alındığında Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi görevli olmakla davalının bu yöndeki istinafının reddi gerekmiştir.Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasındaki 02.04.2015 tarihli reklam veren reklam ajansı marka ismi satış sözleşmesinde, … markası için 35000TL, … markası için 40.000TL, @… markası için 18.000 TL ödenmesi, sözleşmenin 1. ve 2.yıl dönümlerinde ise markaların fiyatlarının 2. ve 3.kez ödenmesinin kararlaştırıldığı, davalı vekili müvekkili şirket yönünden …’in sözleşme yapma yetkisi olmadığını ileri sürmüş ise de; markaların davalı şirket adına tescil edildiği, sözleşmenin ilk ödemesinin de yapıldığının bilirkişi raporunda tespit edildiği, bu aşamada bu yöndeki savunmanın dinlenemeyeceği, sözleşme gereği davacının asıl alacağının sabit olduğu, takipten önce keşide edilen ihtarnamenin tebliği ile temerrüt oluştuğu, davalının rapora karşı beyan dilekçesinde hesaplamalara yönelik açık itirazının olmadığı dikkate alındığında itirazın iptaline karar verilmesi yerinde olduğu gibi alacak likit olup itiraz haksız görüldüğünden icra inkar tazminat isteminin de kabulü yerindedir.Bununla birlikte davalı vekili, İstanbul 11 ATM’nin 2017/880 E sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmamasının yerinde olmadığını ileri sürmüş ise de; ilgili dosyada takibe konu alacağın 27.02.2015 Tarihli sözleşmede belirlenen reklam ajansının yıllık hizmet alacaklarının ödenmediği iddiasına dayandığı görülmekle farklı sözleşmelere dayalı farklı alacaklar talep konusu olduğundan ilk derece mahkemesince dosyanın bekletici mesele yapılmaması yerindedir.Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 20.490,47-TL harçtan, peşin alınan 5.122,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.367,77-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,-Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 58,20-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/12/2023