Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/448 E. 2022/835 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/448 Esas
KARAR NO: 2022/835 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2021
NUMARASI: 2021/163 E. – 2021/284 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tasarımın İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat)
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait TPE’ de … tescil nolu endüstriyel tasarımının davalı tarafından üretilerek piyasaya sunulduğunu, Bakırköy 1. FSHHM’ nin 2016/47 D.iş sayılı dosyasından yapılan tespitte tecavüz olduğunun anlaşıldığı, endüstriyel tasarıma tecavüzün tespitini, önlenmesini, 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı … Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde; dava konusu tespiti yapılan ayakkabı tabanlarının müvekkili ile … arasındaki sözleşme gereğince üretildiğini, tasarım hakkına tecavüzde bulunulduğuna ilişkin müvekkilinin bilgisinin bulunmadığını, davacının dayanağı olan tasarımı ile müvekkilinin üretimini yaptığı tasarım birbirinden farklı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … davaya cevap vermemiştir.
ISLAH; Davacı vekili harcı yatırmak suretiyle dava değerini maddi tazminat yönünden 28.263,35 TL olarak ıslah ettiğini beyan etmiştir.
MAHKEME I.KARARI; Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 01/03/2018 tarihli 2017/292 Esas- 2018/65 Karar sayılı kararıyla; “..yapılan delil tespiti, sunulan bilirkişi raporu dikkate alındığında, davalı tarafın davacıya ait … nolu ayakkabı tabanı tasarımına yönelik kullanımının seçenek özgürlüğü olmasına rağmen bilgilenmiş genel tüketici algısında benzer olduğu.. mevcut kayıt ve belge ve defterlere göre, davacı tarafın talep ettiği tazminatın 554 sayılı KHK.nın 53/2-b maddesine dayalı olup, davalı tarafın 8550 çift taban üzerinde kullanımdan dolayı 51.458,314 TL hasılat elde ettiği ilk raporda mali bilirkişi 28.263,35 TL, ikinci raporda 6.898,56 TL maddi tazminat olabileceği beyan edilmişse de, sunulan bilirkişi raporunun maliyete ilişkin kısımları yeterli ve denetlemeye uygun olmadığından ortalama kar marjının %25 kabul edilerek, 12.864 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verildiği” gerekçesiyle; “Davacıya ait 2016/00139-1 nolu ayakkabı tabanı tasarımının davalı tarafından fason olarak üretilen ürünlerde kullanımının tasarım hakkına yönelik tecavüz olduğunun tespiti ve menine, -El konulan ürünlerin ve ürün kalıplarının masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına, -Maddi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile davalı tarafın 8.550 çift taban üzerinde kullanımının 51.458,314 TL nin %25 12.864 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faizle davalı taraftan tahsili, davacı tarafa ödenmesine, -5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizle davalı taraftan tahsili, davacı tarafa ödenmesine, -Hüküm kesinleştikten sonra masrafı davalıdan alınmak suretiyle 5 büyük gazeteden birinde ilanına” karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DAİREMİZİN KARARI: Dairemizin 29/04/2021 tarihli 2018/2447 Esas-2021/970 Karar sayılı kararıyla; “… Mahkemenin her iki tarafın itirazları doğrultusunda, meslek odalarına, davalının bildirdiği …-… Derneğine müzekkere yazarak ayakkabı/terlik yan sanayinde kar oranlarını sorarak tazminat hesabı konusunda ek rapor alması gerekirken, ayakkabı sektöründe kar oranını araştırmaksızın oranı afaki olarak kendisinin belirleyerek karar vermesi yerinde olmamıştır. Mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği… …’ın (… Ayakkabı) davaya dahil edildiği, dahili davalı olarak tebligatlar yapıldığı ve gerekçeli kararın başlık kısmında davalı olarak gösterilerek hüküm kurulduğu, davada taraf olmayan bir kişinin dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilerek hakkında hüküm kurulmasının usule uygun olmadığı, taraf sıfatı dava şartı olduğundan, HMK 355. Madde gereğince resen gözetilecek hususlardan olmakla Dairemizce dikkate alındığı,..” gerekçesiyle; tarafların sair istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf başvurularının kabulüne, kararın kaldırılmasına, dosyanın işaret edilen hususta rapor alınarak karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
MAHKEME II.KARARI; Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 21/12/2021 tarihli 2021/163 Esas- 2021/284 Karar sayılı kararıyla; “….Davacı vekilinin duruşmadaki beyanında yeniden bilirkişi incelemesi istemediğini beyanla mevcut delillere göre karar verilmesini istediği, bu durumda dosyaya yeni bir veri girmediğinden bilirkişi heyetinden ek rapor alınmadığı, dosya kapsamı deliller bilirkişi raporları ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 29/04/2021 Tarih, 2018/2447 Esas ve 2021/970 Karar sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde; davacı adına tescilli … (1) nolu ayakkabı tabanı tasarımının davalı şirket tarafından fason olarak üretilen ürünlerde kullanıldığı anlaşılmakla , bu kullanımının davacının tasarımdan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, men’ine ve durdurulmasına, tecavüz teşkil eden davalı ürünlerine ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan kalıplara el konularak masrafı davalıya ait olmak üzere imhasına karar vermek gerektiği, davacının maddi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede, mevcut delil ve bilirkişi raporuna göre, aksi kanıtlanamayan davalının maliyet kayıtları gözetildiğinde, davalının bu tasarımdan elde ettiği net kazancın 6.898,50 TL olduğu. davalının eylemi aynı zamanda davacının tasarımdan doğan manevi haklarını ihlal ettiğinden, tecavüzün niteliği, süresi, tarafların ekonomik durumu ve manevi tazminatın amacı gözetilerek davacı yararına 5.000,00 TL manevi tazminat takdirinin uygun olduğu” gerekçesiyle; Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davacı adına tescilli … (1) nolu ayakkabı tabanı tasarımının davalı şirket tarafından fason olarak üretilen ürünlerde kullanımının davacının tasarımdan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, men’ine ve durdurulmasına, tecavüz teşkil eden davalı ürünlerine ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan kalıplara el konularak masrafı davalıya ait olmak üzere imhasına, -Toplam 6.898,56 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, 5.000,00 TL manevi tazminatın da dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, -Hüküm kesinleştiğinde masrafı davalı şirketten alınmak suretiyle hüküm özetinin trajı en yüksek beş gazetenin birinde ilanına, fazlaya dair talebin REDDİNE, -Dahili davalı … aleyhine usulen açılmış bir dava bulunmadığından, karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; istinaf öncesi alınan bilirkişi raporlarında, davalı şirketin 8.550 çift taban üzerinde elde ettiği net karın 28.263,35 TL olduğunu tespit etmelerine ve bu bedelin davalının dosyaya sunduğu kurumsal vergi kayıtlarına göre hesaplandığını belirtmesine rağmen ilk derece mahkemesi takdir hakkını kullanarak düşük bir maddi tazminat bedeli belirlediğini, bilirkişi ek raporunda satış karlılığı içinde gider kalemlerinin yok sayılmadığını , muhasebe ilkelerine bağlı olarak yapılan satış maliyeti hesaplamasında zaten gider kalemlerinin de dahil edildiğini raporunda beyan ettiğini beyanla, maddi tazminat yönünden kararın kaldırılarak 28.263,35 TL tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalı şirketin … (… Ayakkabı) ile yapılan sözleşme uyarınca üretim yaptığını, tüm hukuki ve cezai sorumluluğun …’a ait olduğunu, durumun öğrenilmesi üzerine üretimin durdurulup kalıpların sahibine iade edildiğini, mahkemenin delil tespitinden sonra tedbir kararının infazı sırasında müvekkilinin üretim yapmadığının tespit edildiğini, taban kalıplarının teslim tutanağının bir suretinin teslim edildiğini, -Tabanları inceleyen bilirkişinin ayakkabı tabanı konusunda uzman olmadığını, raporu kabul etmediklerini, itirazları üzerine mahkemenin … Derneğinden (…) bilirkişi ismi sorduğunu, daha sonra ara kararından döndüğünü, uzman olmayan bilirkişiden rapor aldığını, tabanların alıcılarının ayakkabı üreticileri olduğunu ve ayırt edici özelliklerini fark edebileceklerini, her iki tabanın kampreleri (yan görünüm şekilleri), kalınlıkları, yan desen kaplamaları ve alt desenlerinin (ağaç deseni-zımpara deseni) birbirinden farklı olduğunu, şablonunun da birbirinden farklı olduğunu, tüketicinin kolaylıkla ayırt edebileceğini, müvekkilinin ürettiği tabanın 5 mm daha alçak olduğunu, bu tarz comfort (ortopedik) tabanların genelde birbirine benzer olduğunu, şablon ve kampre’nin evrensel olduğunu, ayak anatomisinden kaynaklı belirli sayıda şablon olduğunu, her iki tasarımın arasındaki tek benzerliğin her ikisinin de sandalet tabanı olmaları ve dünyada yaygın şekilde kullanılan ökçelerinde bulunan deri kaplamalı ayrılan kısım olduğunu, bilirkişi raporuna ve bu rapora dayanılarak verilen karara itiraz ettiklerini. -5.000 TL manevi tazminatın da adil olmadığını beyanla kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: TPMK kaydından, taban tasarımının … sayıyla 08.01.2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere beş yıl müddetle tescil edildiği, sahibi adına geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır. Mahkemenin 2016/47 D.iş sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı adresinde tasarım uzmanı bilirkişi aracılığıyla yapılan delil tespiti ve düzenlenen raporda … nolu tasarıma yönelik davalı tarafın kullanımının iltibas oluşturacak şekilde benzer tasarım olduğu beyan edilmiştir. Mahkemece alınan 16/06/2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda; yapılan karşılaştırmada ürün morfolojisinin benzer olduğu bu bağlamda karşılaştırılan ürünlerin genel yapı, biçim dili, form olarak benzediği, ürün tasarımlarının kenar yan görünümleri genel dizayn yapıları benzer olduğu, ürün tasarımlarında üstten ve yanlardan kesit görünümleri gözardı edilemeyecek derecede benzer olduğu, davalı kullanımının tescilli … nolu tasarımı kapsar şekilde olduğu, söz konusu tasarımın davalı tarafından 8.550 çift taban üzerinde kullanıldığı, 51.458,34 TL gelir elde edildiği, 28.263,35 TL kazanç elde edildiği, beyan edilmiştir. Rapora itiraz üzerine mahkemece mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişinin ek raporunda; davalı vekilinin bir çift taban maliyetini 1,857 USD olarak beyan ettiği, bu durumda 44.559,78 TL maliyetin, 51.458,34 TL gelirden düşüldüğünde, 6.988,56 TL net kar hesaplandığını beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince Dairemizin kararından sonra …-… Derneği’ne müzekkere yazıldığı, 2016 yılı ve öncesinde ayakkabı/terlik yan sanayide birim kar oranının ne olduğunun bildirilmesinin istenildiği, gelen yazı cevabında talep edilen birim kar oranları kayıtlarının, kişisel verilerin korunması kanunundan önce ve sonra, rekabet koşullarına aykırılık nedeni ile üyelerinden talep edilemediğini ve bu nedenle konu hakkında bilgi verilemeyeceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Tasarıma tecavüzün tespiti, meni ve refi ile maddi manevi tazminat talepli davada mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde, mahkemece hükmedilen maddi tazminat miktarına, itiraz ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece alınan 16/06/2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda davalı tarafın ticari defterlerinde yapılan incelemede karlılık oranının %55 (…,55) olarak tespit edildiği ve alıcısı … olan faturalar üzerinde inceleme yapılarak, davalının üretimden 28.263,35 TL kazanç elde edildiği beyan edilmiştir. Davalı vekilinin rapora itiraz ettiği ve maliyet raporu sunduğu, bilirkişi tarafından, kök rapordaki hesaplamanın davalının Vergi Dairesi’ne verdiği beyannamelere göre maliyet hesaplaması yapıldığının beyan edildiği, davalı beyanına göre bilirkişi tarafından ek raporda yapılan hesaplamada 6.988,56 TL net kar bulunduğu, mahkemenin ilk kararında bu rakamları esas almadığı, davalının 51.458,314 TL satıştan %25 kar elde ettiği kabul edilerek 12.864 TL maddi tazminata hükmedildiği, Dairemizin kaldırma kararından sonra verilen ikinci kararda ek raporun hükme esas alındığı anlaşılmıştır. Dairemizin 29/04/2021 tarihli 2018/2447 Esas-2021/970 Karar sayılı kararıyla, her iki tarafın itirazları doğrultusunda, meslek odalarına, davalının bildirdiği …-…Derneğine müzekkere yazılarak ayakkabı/terlik yan sanayinde kar oranlarını sorarak tazminat hesabı konusunda ek rapor alınarak yargılamaya devam edilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmişse de, mahkemece …-… Derneği dışında meslek odalarına müzekkere yazılmadığı, …’a yazılan yazıya da olumsuz cevap verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin 21/12/2021 tarihli hüküm duruşmasında, tahkikata devam edilerek diğer meslek birliklerine müzekkere yazılmasını talep etmediği gibi, yeniden rapor alınması taleplerinin de bulunmadığını, mevcut delillere göre karar verilmesini talep ettiği anlaşılmakla, bu talebin davacı yönünden bağlayıcı olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı vekilinin ise istinaf başvurusunda maddi tazminat miktarına yönelik istinaf sebebi ileri sürmediği anlaşılmıştır. Uyuşmazlık; tazminat hesabında, işletmenin genel karlılık oranının mı, yoksa davaya konu ürünün maliyetinin yansıtılarak bulunan karlılık oranının mı dikkate alınması gerektiği, yani ürünün karlılık oranının tespitinden kaynaklanmıştır. Mahkemece alınan kök raporda kar oranının %55 olarak hesaplandığı, ürün bazında inceleme yapılmadığı anlaşılmakla kök raporun tazminat hesabı yönünden hükme esas alınamayacağı kanaatine varılmıştır. Bu durumda davacı tarafın tahkikatın genişletilmesi talebi de bulunmadığından, mahkemece dosya kapsamında alınan ek rapordaki, uyuşmazlık konusu ürünün maliyetinin yansıtılmak suretiyle yapılan hesaplamaya itibar edilerek karar verilmesi yerinde olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde; davalı tarafın dahili davalı için fason üretim yaptığı, kalıbın … tarafından davalıya verildiği, ancak davacı tarafın talebi üzerine davalının adresinde 31/03/2016 tarihinde delil tespiti yapıldığı, davalının tespit tarihinde tasarımın davacı adına tescilli olduğunu öğrendiği, davanın 03/05/2016 tarihinde açıldığı, mahkemece tedbir kararı verildiği, tedbirin davalı adresinde 28/03/2017 tarihinde infaz edildiği, tedbir kararının infazı sırasında üretim parkurunda 40 numara ile üretime devam edildiği, işyeri yetkilisinin 36,37,38, 39 numaralı kalıpların parlatma işlemine gönderildiğini belirttiği ve üretim alanında 25 adet ürün olduğu, işyeri yetkilisinin geçen seneden kalan ürünler olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla, davalı vekilinin üretimin durdurulup kalıpların iade edildiğine, davalının sorumluluğunun bulunmadığına yönelik savunmasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekilinin tasarımların benzemediğini, aralarında farklılıklar bulunduğunu ileri sürerek bilirkişi raporuna itiraz ettiği ve bilirkişinin uzman olmadığını ileri sürdüğü anlaşılıyorsa da, gerek tespit raporu, gerekse mahkemece alınan raporda tarafların tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer olarak algılanacağı tespit edilmekle, davalı vekili tarafından ileri sürülen farklılıkların ayrıntıda olduğu, tasarımın farklı olarak algılanmasına yetmeyeceği, ihlal süresi ve dosya kapsamına yansıyan ihlalin niteliği ve somut olayın özellikleri göz önüne alınarak hükmedilen 5.000 TL tazminatın fahiş olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı yandan alınması gereken 80,70 TL harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı yandan alınması gereken 812,79 TL nispi harçtan, peşin alınan 204,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 608,79 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 53,00 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 26,50 TL’sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 88,60 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 44,30 TL’sinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacı yönünden kesin, davalı yönünden iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 18/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.