Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/442 E. 2022/823 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/442 Esas
KARAR NO: 2022/823 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/11/2021
NUMARASI: 2020/319 E. – 2021/878 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında konusu patlayıcı madde satışı olan ticari ilişki bulunduğunu, bu kapsamda davalıya satılıp teslim olunan patlayıcı maddelerin, davalı tarafça teslim alınıp, inşaatlarında kullanıldığını, ancak 16.07.2014 tarihinden itibaren yollanan faturaların, mutabık kalınan birim fiyatlardan farklı olduğu gerekçesiyle ve kendilerince doğru fiyat farkı faturaları da düzenleyerek iade edilmeye başlandığını, müvekkili tarafından da süresinde ve noter kanalıyla itirazda bulunulduğunu ve ödemeninde ihtar edildiğini, ihtara rağmen herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde davalı tarafça 28.10.2014 tarihinde ihtirazi kayıt koyarak borcun 50.629,27 TL’si ödenip, haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı yanın faturaların … A.Ş. Tarafından kesilmesi gerektiği yönündeki itirazının yersiz olduğunu, müvekkilinin adı geçen şirketin bayisi olduğunu, davalının da ürünleri müvekkilinden satın aldığını, patlayıcı ürünlere ilişkin özel prosedür gereğince buna dair tanzim olunan belgelerde de bu durumun belli olduğunu, kaldı ki davalının daha önce ödemelerde yaptığını beyanla itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından yapımı üstlenilen tünel inşaatında kullanılmak üzere … A.Ş.’den patlayıcı madde satın alındığını, fiyat teklifinde mutabık kalınıp, bu birim fiyatlar üzerinden çalışılmaya karar verildiğini, …’ın patlayıcı maddeler için vekalet çıkartılması hususunda bildirdiği isimlere istinaden ve bildirilen isimlere vekalet çıkartıldığını, bu kişilere müvekkili şirket tarafından yapılan patlayıcı madde ihtiyacı taleplerinin …’ın yönlendirmesiyle daha sonra anlaşılacağı üzere davacıdan temin edilerek müvekkili şirkete verildiğini, müvekkilinin bu hususta bir seçim iradesinin bulunmadığını, davacının teklif sunulan dönemde müvekkiline sunduğu teklifin benimsenmeyip …’ın verdiği teklifteki fiyatlarla çalışıldığını, ayrıca davacı ile bu şirket arasında bir bayilik ilişkisininde bulunmadığını, bu hususun dava dışı … tarafından gönderilen ihtarnamede de, …’nun müvekkili şirket ürünlerini satması haricinde iki şirket arasında bir ilişki bulunmadığının ifade edildiğini, davacının müvekkilinin … ile anlaşılan birim fiyat üzerini aşan tutarı iade faturalar olarak davacı yana iade ettiğini, müvekkili tarafından kayıtlara alınan faturalarında ihtirazi kayıtla ödendiğini, …’ın teklif ettiği fiyat üzerinden anlaşmayı teyid eden yazışma ve görüşmeler mevcut iken ödeme aşamasında davacı üzerinden verilen fiyatların arttırılmaya çalışılması ve ödeme koşullarının değiştirilmeye çalışılmasının iyiniyet kurallarına ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin muhatabının … olduğunu, aralarında cari hesaplaşma bulunduğunu, bu nedenle faturalarında … tarafından kesilmesi gerektiğinin davacı yana ihtar edildiğini, davacı ile sözleşmesel bir ilişkinin bulunmadığını, faturaların ticari ilişkinin varlığı bakımından tek başına yeterli olmadığını, faturalara da süresinde itiraz edilip, defterlere de işlenmediğini, icra inkar tazminatı isteminin de haksız ve yersiz olduğunu beyanla davanın reddine ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/05/2017 tarihli 2014/1400 Esas- 2017/357 Karar sayılı kararıyla; “davacı tarafça davalı yana peyderpey sevk ve teslim olunan patlayıcı madde niteliğindeki malların, davalı tarafça da teslim alınıp, tümünün kullanıldığının sabit olduğu, dava dışı … şirketinin bizzat davalı tarafça sunulan ihtarnamesinde yer verdiği beyanları kapsamında; davalı şirket ile aralarında bir sözleşme yapılmadığı, alım-satım ve nakliye işlemi gerçekleştirilmediği, davalı adına fatura ve irsaliye tanzim etmediği, mail yazışmalarının bir sözleşme kurulduğu yönünde değerlendirilemeyeceğine dair beyanlar ile mail görüşmelerinin ihtarname tarihinden bile bir yıl önce yapılıp sonuçsuz kaldığı şeklindeki ifadeler ile, ürünlerin tümünün davalı tarafça teslim alınması ve yine tümünün kullanılmış olması, bir kısım ödemenin gerçekleştirilmesi karşısında bu yöne ilişkin itirazların yerinde olmadığı sonucuna varıldığı, ticari ilişkiye konu malın niteliği, döviz endeksli ve kısmen ithalat karışımlı ürünler olması karşısında, zaman içerisinde ürün fiyatlarında değişimin olması normal ve kaçınılmaz olup, bu yöndeki değişimin piyasa koşulları içerisinde ve makul seviyede kaldığı, bilirkişi rapor ve ek raporu ile de açıkça tespit edildiği, taraflar arasında bir sabit fiyat ya da birim fiyat kararlaştırmasınında da söz konusu olmadığının anlaşıldığı, davalı yanın, fiyat farkı bulunan ürünleri de tümüyle teslim aldığı ve sarf etmek suretiyle kullandığı, davalı-borçlu itirazının haksız olduğu, alacağın likit-itirazın haksız olduğu” gerekçesiyle; davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptalı ile takibin 44.154,14-TL’ye takipten itibaren değişebilir oranlarda işleyecek avans faizi yürütülmek suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda devamına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminat tutarı 8.830,83-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DAİREMİZİN KARARI: Dairemizin 03/07/2020 tarihli 2017/4860 Esas-2020/1206 Karar sayılı kararıyla; “…davaya konu ilamsız icra takibinin 05.08.2014 tarihli hesap ekstresine dayalı fatura alacağına dayandırıldığı ancak ihtilafa konu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığının, ihtilaf konusu faturalardan önceki faturaların da davacı tarafından düzenlenip düzenlenmediği, davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığının incelenmediği, tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığının bilirkişi raporundan anlaşılamadığı gerekçesiyle, davalı istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden rapor alınarak karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
MAHKEME II. KARARI: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/11/2021 tarihli 2020/319 E. -2021/878 K. sayılı kararıyla; Davanın kabulü ile; davalının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 44.154,14 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden takip talebindeki şartlar ile devamına, -Alacağın %20′ si oranında hesaplanan 8.830,82 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; taraflar arasında yazılı veya sözlü bir satış sözleşmesinin bulunmadığını, … ile anlaşıldığını, anlaşılan birim fiyat üzerinden lehine vekaletname düzenlenen kişilerce teslim edilen patlayıcıların müvekkilinin üstlendiği işte kullanıldığını, daha sonra mutabık kalınan birim fiyattan faturalara yansıtılmadığının görülmesi üzerine faturalara süresinde itiraz edildiğini ve… tarafından faturalandırılmasının talep edildiğini, bu süreçte patlayıcıların davacı tarafından temin edilerek, davacı nezdinde çalışan ve …’ın vekalet verdiği kişilerce taşındığını öğrendiklerini, davacı ile müvekkili arasında sözleşme bulunmadığını. -Müvekkilinin ticari defterlerinin belirlenen günde bilirkişi tarafından incelenmediğini, 08/01/2021 tarihli inceleme gününde, bilirkişinin hazır bulunmadığından incelemenin gerçekleşmediğini, yeni gün belirlenmediğini, müvekkilinin ibrazdan kaçındığı varsayımından hareketle tanzim edilen raporun hükme esas alındığını, kararın eksik incelemeye dayandığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine, kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine cevabında; yargılamadaki beyanlarını tekrar ederek davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde davacının, 05.08.2014 tarihli hesap ekstresine dayalı fatura alacağı dayanak gösterilerek 94.783,41 TL alacağın işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği, davalının 29/08/2014 tarihinde ödeme emri tebliği üzerine, süresinde 03.09.2014 tarihli borca itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür. mDava değeri 44.154,14 TL olarak gösterilmiştir. Mahkemenin 05/11/2015 tarihli ara kararıyla; taraf vekillerine bilirkişi inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini ibraz etmek üzere süre verildiği, duruşmada hazır bulunmayan davalı vekiline muhtıra tebliğ edildiği, davalı vekilinin inceleme günü yevmiye defterinin kapanış tasdikinde yevmiye numarası yazılmasına rağmen tarihin sehven unutulması nedeniyle, sonradan Noter tasdikli suretini sunduğu görülmüştür. İlk derece mahkemesince alınan 30/09/2016 tarihli bilirkişi raporunda; dosyaya yansıyan belgeler ve faturalar üzerinde yapılan incelemede taraflar arasında alım satım ilişkisi bulunduğu, … ile yapılan mail görüşmelerinin teyide muhtaç olduğu, maillerde fiyatların ne olacağı ve ne şekilde artacağına dair bir bilginin bulunmadığı, ürünlerin ilk anden itibaren davalı firmaya davacı tarafından sevk edildiği ve teslim edildiği, faturalarının da hep davacı tarafından tanzim edildiği, bu durumun ticari defter ve kayıtlarıyla ve resmi izin belgeleriyle sabit olduğu, taraflar arasında yazısız da olsa ticari satım sözleşmesi akdedildiği, davalı ile davacı arasında fiyatı sabit kılacak bir taahhüt bulunmadığı, davacı tarafın davalıya satmak suretiyle patlayıcı maddeleri teslim ettiği ve davalının da malları satın alarak kullandığı, davalının davacıdan satın aldığı ürünlere (hele hele döviz bazlı ve ithal karışımlı ürünler ise) gün geçtikçe fiyat farkı yansıtılarak satın aldığının beklenebilir olduğu, ilk birim fiyatlarından çok da farklı birim fiyat yansıtılmadığının görüldüğünü, takipte borç miktarının 94.783,41 TL talep edildiğini, borcun hesap ekstresine dayalı alacak olduğunu, davalının kısmen itiraz ederek 50.629,27 TL takip tarihi olan 18/08/2014 tarihinde borçlu tarafından davacının hesabına yatırıldığını, davalının fiyatlarını kabul etmediği ürünleri iade etmeyerek ve resmi mercilerden tevdii mahalli istemek yerine kullanmayı tercih ettiği, icra dosyasına konu 44.154,14 TL’lik kısma itiraz ettiği, itirazın haklı görülemeyeceği beyan edilmiştir. 01/03/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda; davalının itiraz görmeyen ürün teslimatları, taşıma belgeleri ve defterlere işlenen ilk faturalardan, davacı ile bir sözleşme ilişkisi içerisinde bulunduğu, davalının ticari faaliyetlerinde sarf ederek satın alma işlemi gerçekleştirdiği ürünlerin nereden geldiğini bilmemesinin mümkün bulunmadığını, dosyadaki ihtarnamelerden…’ın da hiçbir zaman davalı ile sözleşme yaptığını kabul etmediğini, …’ın sipariş kayıtları, alım-satım, nakliye işlemlerini gerçekleştirmediğini, fatura ve irsaliyeler tanzim etmediğini, kök rapordaki görüşlerini tekrar ettiklerini beyan etmiştir. Dosyaya sunulan sözleşme taslaklarında davalı şirket ile… yetkilisinin imzalarının bulunmadığı gibi davalı şirketin de sözleşmelerde taraf gösterilmediği görülmüştür. Dairemizin kaldırma kararından sonra mahkemece alınan 02/07/2021 tarihli iki kişilik bilirkişi heyet raporunda; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 94.783,4 TL alacaklı olduğu takip sonrasında davalı tarafından yapılan 50.629,27 TL ödeme ile dava tarihi itibariyle kendi defter kayıtlarına göre davacı yanın 44.154,17 TL alacaklı olduğu, davalı yanın ticari defterlerini ibraz etmediği ancak fotokopi evraklara davalının yapılan 50.629,27 TL’lik ödemeden sonra davacı yana dava tarihi itibariyle borç bakiyesinin görülmediği, ancak davacı tarafından davalı yan adına kesilen faturaların bağlı olduğu sevk irsaliyelerinde teslim alan imzalarının bulunduğu ve davalı yanın faturaya konu ürünleri başkasından aldığına dair fatura vs delil bulunmadığı beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: İtirazın iptali talepli davada; ilk derece mahkemesince, davalının davacı tarafça gönderilen ve fiyat farkı bulunan patlayıcı malzemeleri teslim alarak sarfettiği, davalı-borçlu itirazının haksız olduğu, alacağın likit-itirazın haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili icra dosyasında ve yargılama sırasında; taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, … şirketi ile ticari ilişkisinin bulunduğunu, dava dışı şirketin davacıdan ürünleri temin edip gönderdiğini sonradan öğrendiğini ve faturaların fazla kısımlarına itiraz ederek kayıtlarına işlemediğini ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesince tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilerek rapor alınmışsa da, mahkemece alınan raporun yetersiz olduğu gerekçesiyle Dairemizin 03/07/2020 tarihli 2017/4860 Esas-2020/1206 Karar sayılı kararıyla, davalı istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden rapor alınarak karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince, 01/12/2020 tarihli duruşmada, 08/01/2021 inceleme günü, saat 14:00’te davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarının inceleme gün ve saatine kadar ibraz edilmesi, hazır edilemeyecek ise defter ve kayıtların bulundukları yerlerin bildirilmesi için kesin süre verilmesine, aksi taktirde ibrazdan kaçınmış sayılacaklarının ihtarına karar verildiği, ihtaratlı ara kararın duruşmada hazır bulunmayan davalı vekiline 06/12/2020 tarihinde tebliğine rağmen inceleme gününde davalı vekilinin defterlerini hazır etmediği, incelemeye katılmadığı, davacı vekilinin inceleme günü hazır bulunarak müvekkilinin defterlerinin adreste incelenmesini talep ettiği, bilirkişi raporunun davalı vekiline 07/07/2021 tarihinde HMK 281. Madde gereğince tebliğ edildiği, ancak itiraz etmediği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince davalı tarafın defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılacağına yönelik gerekçesi yerinde görülmüş, yargılama sırasında süresinde rapora itiraz etmediğinden, istinaf aşamasında ileri sürülen rapora itirazların dikkate alınamayacağı kanaatine varılmıştır. Taraflar arasında patlayıcı madde alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafça imzalı irsaliyelerle, patlayıcıların davalıya teslim edildiğinin ispatlandığı, uyuşmazlık konusu olan faturalardan önceki bir kısım fatura bedellerinin de ödendiği, bu durumda taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığına yönelik davalı savunmasının yerinde olmadığı, davalı tarafça 08/07/2014 tarihli 7.067,66 TL ve 16/07/2014 tarihli 17.578,75 TL bedelli “birim fiyattaki yanlışlıktan dolayı iade faturası” açıklamalı iade faturası düzenlenmişse de, davacı tarafça iade faturalarının defterlerine işlenmediği ve Beyoğlu … Noterliği’nin 24/07/2014 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı yana iade edildiği, davacının faturalara konu patlayıcı emtiayı davalıya teslim ettiğini ispatladığı, davalının ise savunmalarını ispatlayamadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 3.016,16 TL nispi harçtan, peşin alınan 754,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.262,12 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 50,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 18/05/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.