Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/439 E. 2022/951 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/439 Esas
KARAR NO: 2022/951
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/11/2021
NUMARASI: 2021/275 D.İş E. – 2021/273 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkili adına tescilli …, …, …, … nolu “…” ibareli markanın aleyhe tedbir ve tespit istenen şirket tarafından kullanıldığı ve herhangi bir hakkının olmadığının tespit edildiğini, tedbire ilişkin taleplerini tekrar ettiklerini, teminatsız veya takdir edilecek uygun bir teminat karşılığında davalı tarafça marka kullanımının tedbiren durdurulmasına, internet dahil üretim, pazarlama ve satış faaliyetlerinin bu marka altında durdurulmasına, ürünlerin toplatılarak yed-i emine teslimine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Karşı taraf vekili dilekçesi ve duruşmadaki beyanları ile, taraflar arasında aynı markadan kaynaklı mahkemenin 2018/20 Esas sayılı dosyasında derdest dava bulunduğunu, söz konusu davada gerçek hak sahipliği ve ihlal iddiaları tartışılmakta olup, bahsi geçen dosyada da tedbir taleplerinin değerlendirilip reddedildiğini, Bölge Adliye Mahkemesince de bu kararların onandığını, davacı tarafın yeni tespit ve tedbir talep etmesi kötü niyetli olduğunu ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİ KARARI: Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/275 D.İş Sayılı dosyasında verilen 02/11/2021 tarihli ara karar ile; “Mahkememizin 2018/20 Esas sayılı dosyasında aynı ibareyi taşıyan aynı taraflar arasında hükümsüzlük ve marka arasındaki hak sahipliğine dair derdest dava bulunduğu ve yine birleşen 2018/59 Esas sayılı dosyada da aynı ibareyi taşıyan markadan kaynaklı tecavüzün tespiti ve önlenmesi davası derdest olup, bu derdest dosyalarda daha önce ihtiyati tedbire ilişkin kararlar verildiğinden bu dosyada ayrıca yapılan ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda davalının hukuka aykırı kullanımının olduğunun ve internet sitesi ile fuardaki kullanımlarının markasal kullanım arz ettiğinin tespit edildiğini, Karşı tarafın bilirkişi raporuna yapmış olduğu itirazlarının yersiz olduğunu, müvekkilin tespit talep ettiği markalarla ilgili herhangi bir davanın bulunmadığını, davalı itirazlarının mevcut tespit ile bir alakasının olmadığını, Karşı tarafın müvekkil markasını taklit etme konusundaki kararlığının sürdüğünü, davalının müvekkil ile aynı fuara katıldığını, müvekkile ait ‘…’ markasını üretimi yapılan her ürüne uygulayarak taklit ettiğini, ihlalin yoğun şekilde devam ettiğini, Mahkemenin tedbir talebini ‘Aynı ibareli marka ile ilgili hak sahipliği ve hükümsüzlük davaları olmasını’ gerekçe göstererek reddettiğini, oysa işbu markalarla ilgili herhangi bir dava bulunmadığını, ayrıca diğer dosyada tedbir talebinin reddedilmiş olmasının yeni talep edilen tedbir talebiyle ilgisinin bulunmadığını, Bu dosyada talep edilen tedbirin yeni bir marka ihlali durumu olduğunu, mahkemece yapılan tespitte de ihlalin belirlendiğini, yeni markalara ve yeni olaylara dayalı olarak talep edilen işbu tedbir talebinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Bilirkişi hazırlamış olduğu 18/11/2021 havale tarihli raporda; “Aleyhine tespit talep edilen www…com.tr URL adresi üzerinde yapılan incelemede; “…” kullanımının bulunduğu, aleyhine tespit talep edilen tarafın, belirtilen Tüyap fuar alanındaki standında sergilenen … Profil İşleme Merkezi Makinası, … Alüminyum Kesim(Profil) Makinası, … Tam Otomatik Alüminyum Köşe Presi, … Çapaksız Dört Köşe Kaynak Makinasında, Stand Duvarlarında, Afişlerinde, Katalogda, Yaka Kartında, Kartvizitte, “…” ibareli kullanımlar olduğu ve internet sitesi ile fuardaki kullanımların markasal kullanımın arz ettiği” bildirilmiştir.
GEREKÇE: Talep, marka hakkına tecavüzün tespiti ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… mahkememizin 2018/20 Esas sayılı dosyasında aynı ibareyi taşıyan aynı taraflar arasında hükümsüzlük ve marka arasındaki hak sahipliğine dair derdest dava bulunduğu ve yine birleşen 2018/59 Esas sayılı dosyada da aynı ibareyi taşıyan markadan kaynaklı tecavüzün tespiti ve önlenmesi davası derdest olup, bu derdest dosyalarda daha önce ihtiyati tedbire ilişkin kararlar verildiğinden bu dosyada ayrıca yapılan ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir. Karar ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Taraflar arasında “…” ibareli marka üzerinde hak sahipliği ile ihlal iddialarına dayalı açılan hukuk davalarının Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/20 Esas sayılı dosyasında birleştirildiği ve yargılamanın devam ettiği, işbu tespit ve ihtiyati tedbir talebine konu markanın da “…” markası olduğu ancak tescil numaralarının ve tarihlerinin farklı olduğu, buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın “…ikon” markasına ilişkin olduğu, bahse konu 2018/20 Esas sayılı dosyanın “…” ibareli markanın kullanılmama nedeniyle iptaline ilişkin olduğu, davacı-birleşen dava davalısının hükümsüzlük davası açması, yine müvekkilinin dava konusu markayı 2011 yılından beri kullandığını ileri sürüp kullanıma ilişkin dosyaya deliller sunması ve uzun süre kullanıma sessiz kalındığını ileri sürmesi gözetildiğinde, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde usule aykırılık bulunmadığından, yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbir isteyen tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.01/06/2022