Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/437 E. 2022/736 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/437 Esas
KARAR NO: 2022/736 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2021
NUMARASI: 2020/90 E. – 2021/290 K.
DAVANIN KONUSU: Faydalı Model Belgesi ( Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin uzun zamandır hukuka uygun olarak ticari faaliyette bulunduğunu, müvekkilinin ticari faaliyetinin bir kısımın da davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı olarak TPE nezdinde tescil ettirmiş olduğu ve iş bu dava ile hükümsüzlüğünü talep etmiş oldukları 5 adet faydalı model belgesi ile tescilli makine parçaları oluşturduğunu, davalı tarafın iddia ve taleplerinin mesnedini oluşturan faydalı modellerin, tescili için gerekli unsurları taşımadığından geçersiz ve hükümsüz olduğunu beyanla; ile davalının TPE nezdinde … başvuru numaralı “Paketleme makinelerinde kullanılan bir yaka”, … sayılı “Paketleme makinelerinde kullanılan bir yaka”, … başvuru numaralı “Paketleme makinelerinde kullanılan bir yaka”, … başvuru numaralı “Paketleme makinelerinde kullanılan bir yaka”, … başvuru numaralı “Yakada katlama ayarını sağlayan hareketli parça” buluş başlığı ile tescilli 5 adet faydalı modelinin hükümsüzlüğünü ve Türk Patent Enstitüsü sicilinden terkinini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı yanın müvvekkili şirketin davaya konu edilen faydalı modellerin hükümsüzlüğüne yönelik beyan edilen internet sitesi ,dergi ve faturaların müvekkil şirketin buluşlarının öncesi teknik durumla ilgili net bilgi vermediğini, müvekkil şirketin faydalı modellerinin koruma kapsamı ile davacı yanın delil olarak göstermiş olduğu ürünlerin delil olarak kabul edilebilmesi bir yana müvekkili şirketin faydalı modellerinin yenilik özelliğini ortadan kaldıran hususlar içermesi sebebiyle davacı yanın iddialarının mesnetsiz olduğunu, davanın reddini talep ve dava etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 08.12.2016 tarihli 2014/96 E. – 2016/223 K.kararıyla; ” faydalı modelin yeniliğinin herhangi bir ölçüde olması veya nitelikli olması veya belli bir ölçünün üzerine çıkması yani bir basamağın bulunması şartı aranmadığı, patentin aksine yeniliğin tekniğin bilinen durumu aşması gerekmediği, bir faydalı modele konu olan buluşun yeni sayılabilmesi için faydalı model başvurusuna konu olan buluş başvuru tarihinden önce Türkiye’de veya dünyada herkesin ulaşabileceği şekilde yazılı olarak veya başka bir yol ile açıklanmış veya yöresel ve ülke çapında kullanılmış olmaması gerektiğini, model konusu buluşun, teknik alana ait olması ” teknik , ekonomik ve sosyal ilerlemenin ” gerçekleşmesini sağlayacak nitelik taşıması gerektiği, herkesin ulaşabileceği şekilde yazı ile açıklanmış veya başka bir yol ile yapılmış ise ,buluşun yeni sayılmayacağı, faydalı modele konu olan buluş başvuru tarihinden önce kullanılmış ise yeniliğin ortadan kalkacağı, Faydalı modele konu buluş patent hakkında KHK .nın 154 ve 156 madde anlamında yeni değil ise ,belgenin hükümsüzlüğüne karar verileceği, Somut olayda davaya konu faydalı model belgelerinin sunulan delil ve belgeler bilirkişi raporu dikkate alındığında yeni olmadığının ispat edilemediği” gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF KARARI: Dairemizin 21/02/2020 Tarih, 2017/4017 Esas ve 2020/419 Karar sayılı kararı ile; “…Dava tarihinde yürürlükte olan 551 Sayılı KHK’da, faydalı modeller için, 7/2 maddesinde patentler için öngörülen yenilik şartının yumuşatıldığı ve esnetildiğinin görüldüğü, patentler için öngörülen buluş basamağı şartının faydalı modeller için aranmadığı (KHK 156/3 md.) ancak faydalı model başvurusuna konu buluşun “tekniğin bilinen durumuna özel bir fayda, pratik veya endüstriyel bir avantaj sağlanması halinde tekniğin bilinen durumunun aşılmış sayılacağının” kabul edildiği (Yard. Doç.Dr. Özlem Tüzüner-Faydalı Model Korunması ve Faydalı Model Korunmasında uygulanacak Hukuk, 2011 Basım sf 91,92), emsal nitelikte Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 15.03.2016 tarihli 2015/6216 Esas-2016/2834 Karar sayılı kararında; “Asıl dava, faydalı modele tecavüzden kaynaklanan tazminat, karşı dava faydalı modelin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. 551 sayılı KHK’nın 1. maddesine göre “bu KHK’nın amacı buluşlara patent ve faydalı model belgesi vererek korumaktır.” Yine 551 sayılı KHK’nın 154. maddesi uyarınca, “bu KHK’nın 156. madde hükmüne göre yeni ve 10. madde anlamında sanayiye uygulanan buluşlar faydalı model belgesi verilerek korunur.” Aynı KHK’nın 156. maddesinde de faydalı model belgesine konu buluşun yenilik koşulu açıklanmıştır. Anılan madde metinlerinden de anlaşılacağı üzere KHK’da patentlerden farklı olarak buluş basamağı koşulu getirilmemiş olmakla birlikte, faydalı model belgesi ile korunması gereken sınai hak konusunun öğretide ve Dairemiz kararlarında da açıklandığı üzere (basit bir çözümü içeren küçük/faydalı) buluş niteliğinde bulunması gerekmektedir. Dolayısıyla, 551 sayılı KHK’nın 154 vd. maddelerinde ifade edilen yenilik unsuru, aynı zamanda faydalı model korunması amacına uygun nitelikte bir küçük buluş vasfınına sahip olmalıdır.” denilerek ilk derece mahkemesi kararının eksik inceleme nedeniyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Yasal düzenleme ve emsal nitelikteki Yargıtay ilamından, Faydalı Model belgeleri yönünden buluş basamağının aşılması koşulu aranmıyorsa da; bilirkişi raporlarıyla yeni olduğu belirlenen söz konusu istemlerin korunması için aynı zamanda küçük/faydalı buluş niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi gerektiği ancak bilirkişi raporlarında, davacı tarafça sunulan yabancı patent belgelerinin tercümelerinin incelenmediği, davalı faydalı model belgeleri ile karşılaştırılmadığı, davaya konu hükümsüzlüğü istenen farklı ölçüler içeren faydalı model belgelerinde de tekniğin bilinen durumuna hangi fayda ve avantaj getirildiğinin açıklanmadığı, raporun denetime elverişli olmadığı, mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, yenilik giderici belgeler ile davaya konu FM tescil belgelerinin tek tek karşılaştırılarak, davalı FM belgelerindeki farklı ölçülerin tekniğin bilinen durumuna ne şekilde fayda sağladığı tartışılarak, denetime elverişli ek rapor yada yeni bir rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 21.12.2021 tarihli 2020/90 E. – 2021/290 K. Sayılı kararıyla; bilirkişi raporuna atıf yapılarak, davacının davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkeme kararlarının gerekçeli olmasının Anayasal bir hak ve yükümlülük olduğunu, mahkeme kararında sadece istinaf kararından sonra alınan bilirkişi kök raporuna atıf yapılarak karar verildiğini, başka bir gerekçeye yer verilmediğini. -Mahkemece alınan bilirkişi raporunun istinaf kararında belirtilen eksiklikleri gidermediğini, belgelerin karşılıklı olarak karşılaştırılmadan, bilirkişi raporunda yenilik unsurunun sayısal farklılıklarda ortaya çıktığının söylendiğini, böyle bir tespitin kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu ürünün, poşet yapımında kullanılan, ana makinaya takılan aparattan ibaret olduğunu, bu yaka aparatının değişik açı ve ölçüleri kullanılarak bir küçük kuruyemiş poşeti veya biraz daha büyük cips poşeti vb. Daha büyük ve farklı boyutlarda poşetler üretildiğini, yaka aparatının açı ve ölçülerinin yapılacak poşetin ebadına göre mecburi olarak değiştiğini, yani yaka aparatı ürünün tek bir ürün olduğunu fakat üretilecek poşet ölçüsüne göre açı ve ölçülerin yani sayıların değişmesinin yenilik olarak değerlendirilemeyeceğini, bilirkişilerin BAM kararında beyan edilen; “davalı FM belgelerindeki farklı ölçülerin tekniğin bilinen durumuna ne şekilde fayda sağladığının tartışılması” hususunu yerine getirmediklerini, genel geçer ifadelerle detaylı bilimsel inceleme ve ölçme yapmadan bilimsellikten ve teknik dayanaklardan yoksun bir rapor düzenlediklerini, böyle bir rapora dayanarak hüküm kurulması sebebiyle kararın kaldırılması gerektiğini. -Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, BAM kararında işaret edilen küçük buluş vasfının bulunup bulunmadığının da incelenmediğini, raporda ; “Hükümsüzlüğü talep edilen FM’lerin her birinde farklı eğim açılarına, yarıçaplara ve yüksekliklere sahip paketleme işlemi gerçekleştirilen paketleme makinelerinde paket filmi yuvarlak forma getiren yaka ürünlerini korumaktadır…koruma altına alınan sayısal farklılıklar ilgili teknikte uygulanabilir olduğu dikkate alındığında Yargıtay içtihadında aranan teknik ilerlemenin mevcut olduğunun kabulü gereklidir. İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararında da bahsi geçen Faydalı Model belgeleri ile tekniğin bilinen durumuna getirilen fayda ve avantaj da korunan farklı sayısal değerlerdir. Bunların ayrıca ekonomik avantaj yaratıp yaratmadığı hususu Faydalı Model ve Patent Hukuku bakımından ele alınan bir sorun değildir.” denilerek BAM’ın kararında işaret edilen hususlarda bilimsellikten uzak yorum yapıldığını, Yargıtay karar gerekçesi ile çelişen tezat ve talihsiz bir yorum yapıldığını. -Mahkemece işin imalat ve üretim kısmında yer alan, ölçümleme yeterliliği olan bir makine mühendisi, FM uzmanı ve yaka ve poşet yapımı sektöründe uzmanlığı bulunan bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini. -Dosyaya sunular delillerden … sayılı Faydalı Model Tescil Belgesi Tercümesinin dosyaya sunulduğunu , Dava dışı … tarafından tescil için 29.12.2003 tarihinde başvurulduğu, 19.08.2004 tarihinde bültende ilan edildiği, dosyaya sunulan tescilli ürünün davalının hükümsüzlüğü talep edilen FM’ lerinin, Çap 50 ve Çap 350 arasında üretilecek poşet en ölçülerine göre değişen ölçülere alınan yakanın aynısı olduğunu ve bu ürünün tek bir ürün olduğunu, incelenen görseller üzerindeki ölçülerin birebir tutmamasının doğal olup üretilecek poşetin en ölçüsüne göre yaka aparatının açı ve ölçülerinin mecburen değiştiğini, ürünün ölçüsüne göre ayrı ayrı FM’ler alınamayacağını, … sayılı Faydalı Model için dava dışı Dr. … tarafından 30.01.2013 tarihinde başvurulduğunu, 31.07.2014 tarihinde yayımlandığını, davalının … numaralı FM’nin yenilik ve buluş basamağı unsurunu ortadan kaldırdığını. -Dava konusu çizimlerin müvekkili tarafından, davalı şirkette çalıştığı sırada … ve dava dışı şirketlerce çizilmiş yaka örneklerinden AUTO CAD’de çizen kişi olduğunu, işten ayrıldıktan sonra davacının FM’lerinden farklı ölçülerdeki ürünleri toplatarak müvekkiline zarar vermeye çalıştığını, davacının müvekkilinin adresinde 02/05/2012 tarihinde FM tescil belgeleri için başvuru yapmadan Bakırköy 2. FSHHM’nin 2012/80 D.İş dosyasında delil tespiti yaptırdığını, en erken başvuru tarihinin 02/08/2012 tarihli olduğunu, tespit raporunun FM başvurusu yapılmadan ürünün kamuya sunulduğunu ve yenilik özelliğinin bulunmadığını gösterdiğini. -Mahkemece alınan ek raporun denetime esas alınamayacak yok hükmünde rapor olduğunu, bilirkişilerden Avrupa Patent vekili bilirkişinin bulunduğu heyetin Bakırköy 2. FSHHM’nin 2021/286 Esas sayılı dosyasında FM’e tecavüz davasında düzenlenen raporda gerekli ölçümlerin ekipmanlara sahip olunmadığından yapılamadığı, İTÜ Tekstil Teknolojileri ve Tasarım Fakültesinden ya da İTÜ Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü’nden akademisyen tarafından yapılmasını beyan ettiklerini, bilirkişilerin ölçümleme konusunda yetersizliklerini kendi raporlarında beyan ettiklerini. -Davalının FM belgesine konu ürünlerine tasarım olarak tescil ettirdiğini, Bakırköy 2. FSHHM’nin 2013/340 Esas sayılı dosyasında tasarımların hükümsüz kılındığını, hükümsüzlük kararının Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13/06/2017 tarihli kararıyla onandığını, davacı faydalı model tescillerinin kötü niyetle yapıldığının ortada olduğunu, beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekilinin ibraz ettiği istinafa cevap dilekçesinde; Hükümsüzlük davasında davacı tarafın müvekkilinin faydalı modelinde belirttiği açılarda daha önce faydalı model veya patent olduğunu ispatlamak zorunda olduğunu, davacı tarafın böyle bir delil sunamadığı gibi sürekli olarak farklı belgeler sunarak davayı uzatma çabasında olduğunu, bilirkişi raporları ile müvekkilinin KHK kapsamında yeni olduğunun ispatlandığını, davacının müşterilerine dava açtığını göstererek haksız kazanç sağlama gayretinde olduğunu, müvekkilinin tecavüz davası açmasını engelleme, bekletici mesele yaptırmayı hedeflediğini beyanla, istinaf başvurusunun reddine karar verilerek, ikinci kez kabul kararından sonra istinaf başvurusunda bulunulduğundan davacının adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davacı vekilinin 06.03.2018 havale tarihli dilekçesi ile davalının FM belgesinin yenilik özelliği ortadan kaldırdığından bahisle dava dışı … şirketine ait 19.08.2004 Almanya’da bültende yayınlanma tarihi olan belgeyi delil olarak göstermiştir. Davaya konu; 02.08.2012 başvuru tarihli, …, 02.08.2012 başvuru tarihli 02.08.2012 başvuru tarihli … faydalı model belgelerinin 21.10.2013 tarihinde tescil edildiği, 02.08.2012 başvuru tarihli …, 02.08.2012 başvuru tarihli …, 27.03.2013 başvuru tarihli … faydalı model belgesinin 21.03.2014 tarihinde tescil edildiği, sahibi adına halen geçerliliklerini korudukları gelen kayıtlardan anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 22.12.2014 tarihli bilirkişi heyet raporunda; mevcut patentlerde yer alan hangi unsurların hangi faydalı model belgesi isteminde yer alan unsurların yeniliği ortadan kaldırdığına dair davacı tarafından bir açıklama yapılmadığı, heyet tarafından yabancı dildeki patent belgelerinin tercümeleri davacı tarafça sunulmadığından, internet üzerinde yapılan inceleme sonucu dava konusu 4 tane faydalı modelin yeni olmadığına ilişkin bir delile ulaşılmadığı, 5. Faydalı modelin internet üzerinde bulunan ürün örneklerinin tarihi konusunda net bir bilgiye sahip olunamadığı hali hazır durum itibariyle faydalı model belgesinin yeni olmadığının tespit edilemediği beyan edilmiştir. İlk derece mahkemesince alınan 31.12.2015 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda; davacı vekilinin davaya konu faydalı modellerdeki parametrelerin önceden piyasada var olan ürünlerde “birebir” var olduğunu, kanıtlamış olsaydı yeniliğin kırılmış olacağını, ancak davacı vekilinin bunu yapmadığını, davacı vekilince öne sürülen ” farklı parametrelerde hükümsüzlük doğurur” şeklindeki argümanın ancak buluş basamağı analizinde ele alınabileceğini, oysaki faydalı modellerde buluş basamağı analizi yapılamayacağını, davada davacı vekilince öne sürülen endüstriyel tasarım dava konusu faydalı model istemlerinde yer alan teknik unsurların yeniliklerini kırıcı teknik detaylar içermediğinden kök raporun değiştirilecek bir yönünün bulunmadığı beyan edilmiştir. İlk derece mahkemesince alınan 13.05.2015 tarihli 2.bilirkişi heyet raporunda; faydalı model belgesinin verilmesinde buluş basamağı aranmadığını, yenilik ve sanayiye uygulanabilirlik şartlarının arandığını, dava konusu ürünlerin bu şartları sağladığı kanaatine varıldığı, davacı tarafça sunulan çizim dosyaları üzerinde son düzenlemelerin 08.06.2012 – 25.07.2012 tarihleri arasında yapıldığı görülse de harici ortamlarda paylaşılmamış dosyaların tarih bilgisi güvenilir olmadığından kesin olarak bu tarihlerde yaratılmış olduğunun söylemenin mümkün bulunmadığını, dosyaların … 2010 sürümü ile yaratıldığını, programın piyasaya çıkışının dosya yaratılma tarihinden öncesine ait olduğunu, FM belgesine konu ürünün başvuru sahibi veya selefleri tarafından başvuru tarihinden veya var ise rüçhan hakkı tarihinden 12 ay önceki tarihten itibaren kullanılmasının yeniliği ortadan kaldırmayacağını, davaya konu belgelerin yeni olmadığının tespit edilemediğini beyan etmişlerdir. İlk derece mahkemesince alınan 07.10.2016 tarihli 2.bilirkişi heyet ek raporunda; kök rapordaki görüşü koruduklarını beyan etmişlerdir. Davacı vekilinin 03.04.2015 tarihli dilekçe ekinde; delil olarak sunulan yabancı patent belgelerinin yeminli tercümelerini ve toss kataloğu tercümesini dosyaya sunduğu görülmüştür. İlk derece mahkemesince Dairemizin kararından sonra üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 16/03/2021 havale tarihli raporda; dava konusu …, …, …, … ve … numaralı faydalı modellerin bağımsız isteminde 1.c ve 1.d unsurlarının, davacı vekili tarafından sunulan yabancı patent belgelerinin tercümelerinde gözlemlenmediği, bu unsurların teknik etkilerinin tarifname içinde gözlemlendiği, bu unsurlara atfedilmiş özel bir fayda tespit edilemediği, dava konusu faydalı modellerin Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 156. Maddesi gereği yeni olduğu belirtilmiştir. Davacı vekilinin itirazı üzerine, bilirkişi heyetinden alınan 16/11/2021 havale tarihli ek raporda: patent belgelerinin her birinin detaylı bir şekilde incelenerek faydalı model belgesindeki açı değerleri ile örtüşen bir bilgiye ulaşılamadığı, başvuru sahibinin koruma kapsamını belirlemekte özgür olduğunu, ana koruma kapsamını bir dizi yaka açısı içerecek şekilde sınırladığını, patent hukuku açısından elde edilen korumanın bu açı değerleri ile sınırlı olduğunu, ilgili belgelerin hükümsüz kılınabilmesi için bu açı değerlerinin ve ana istemdeki bütün unsurlar bütününün başvuru tarihinden önce tek bir belgede/numunede bulunduğunu göstermek gerektiğini, Faydalı Modellerde buluş incelemesi yapılmadığını, tekniğin bilinen durumunu aşma, yani buluş basamağı aşma koşulunun aranmadığını, Hükümsüzlüğü talep edilen FM’lerin her birinde farklı eğim açılarına, yarıçaplara ve yüksekliklere sahip paketleme işlemi gerçekleştirilen paketleme makinelerinde paket filmi yuvarlak forma getiren yaka ürünlerini koruduğunu, daha önce yaka ürünü ile ilgili dava konusu FM’lerde yer alan sayısal değerlere birebir sahip bir kullanım olduğunun dosyadaki delil durumu ile ortaya konulmadığını, koruma altına alınan sayısal farklılıklar ilgili teknikte uygulanabilir olduğu dikkate alındığında Yargıtay içtihadında aranan teknik ilerlemenin mevcut olduğunun kabulü gerektiğini, İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararında da bahsi geçen Faydalı Model belgeleri ile tekniğin bilinen durumuna getirilen fayda ve avantaj da korunanın farklı sayısal değerler olduğunu, bunların ayrıca ekonomik avantaj yaratıp yaratmadığı hususunun Faydalı Model ve Patent Hukuku bakımından ele alınan bir sorun olmadığını, itiraza konu dava dosyasındaki verilerin davaya konu FM’ler ile korunan teknik unsurların yeniliklerini ortadan kaldırıcı görülmediğini beyan etmişlerdir.
G E R E K Ç E: İstinaf başvurusuna konu davanın, 551 sayılı KHK hükümleri uyarınca açılmış, davalı adına tescilli 5 adet Faydalı Model belgelerinin hükümsüzlüğüne ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin süresinde istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin istinaf başvurusunda; davalı adına tescilli patent belgelerinin , aynı ürünün değişen poşet ölçülerine göre ayarlanan ve yine poşet ölçüsüne göre açıları değişen 50-350 arasında, aynı/tek bir ürünün bir kaç ölçüsüne göre alınmış faydalı modeller olduğunu, yurt içinde ve dışında senelerdir üretildiğini, yenilik özelliğinin bulunmadığını, istinaf incelemesinden sonra alınan bilirkişi raporunda, Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararında işaret edilen hususlarda inceleme ve değerlendirme yapılmadığını, bilirkişi ek raporu ve kök raporunun bilimsellikten uzak görüşler içerdiğini, hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, sundukları yenilik giderici belgelerin incelenmediğini ileri sürmüştür. Dairemizin 21/02/2020 Tarih, 2017/4017 Esas ve 2020/419 Karar sayılı kararında, patentler için öngörülen buluş basamağı şartının faydalı modeller için aranmıyorsa da (KHK 156/3 md.); faydalı model başvurusuna konu buluşun “tekniğin bilinen durumuna özel bir fayda, pratik veya endüstriyel bir avantaj sağlanması halinde tekniğin bilinen durumunun aşılmış sayılacağının” kabul edildiğine işaret edilerek, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında, dosyaya yenilik giderici delil olarak sunulan patent belgeleri tercümelerinin incelenmediği, davalı faydalı model belgeleri ile karşılaştırılmadığı, davaya konu hükümsüzlüğü istenen farklı ölçüler içeren faydalı model belgelerinde de tekniğin bilinen durumuna hangi fayda ve avantaj getirildiğinin açıklanmadığı, raporların denetime elverişli olmadığı, eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizin kararından sonra ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi heyet raporunun denetime elverişli ve yeterli inceleme içerdiğinden ise bahsedilemeyecektir. Bilirkişi heyet raporunda FM’lerin her birinde farklı eğim açılarına, yarıçaplara ve yüksekliklere sahip paketleme işlemi gerçekleştirilen paketleme makinelerinde paket filmi yuvarlak forma getiren yaka ürünlerini koruduğunu, daha önce yaka ürünü ile ilgili dava konusu FM’lerde yer alan sayısal değerlere birebir sahip bir kullanım olduğunun dosyadaki delil durumu ile ortaya konulmadığı, FM belgelerinde buluş basamağı şartının aranmadığı, FM belgelerinin yeni olduğu açıklanmışsa da; Faydalı Model belgeleri yönünden, tekniğin bilinen durumunu aşma şartı aranmıyorsa da, tekniğin bilinen durumuna fayda ve avantaj sağlama şartı arandığından, Faydalı Model belgelerinin bu unsuru taşıyıp taşımadığının araştırılması gerekmektedir. (bkz Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 03/11/2020 tarihli 2019/3798 Esas-2020/4658 Karar sayılı kararı “…faydalı model belgesi ile sağlanan korumalar için, patentler için zorunlu olan, tekniğin bilinen durumunu aşma yani buluş basamağı koşulu öngörülmemiştir. Şayet küçük buluş ile, herhangi bir üründe hayatı kolaylaştıran hız veya ucuzluk sağlayan her hangi bir teknik ilerleme bulunmakta ve daha önce o ürünle ilgili daha önce böyle bir kullanım şekli bulunmamakta ise, o üründe sağlanan teknik ilerleme FM belgesi verilerek korunabilecektir.” ” Dosya kapsamına celp edilen 2012 başvuru tarihli FM tescil belgelerinin ve tarifnamelerinin incelenmesinde, 4 ve 5. sayfalarda; Buluşun amacının, genellikle katı, sıvı, granül ve toz haldeki ürünlerin içerisine konumlandırılarak paketlenme işlemini gerçekleştiren paket filmin yuvarlak forma getiren yaka oluşturulmasının sağlanması olduğu, tekniğin bilinen durumuna dahil olan sağa veya sola yapıştırma işlemlerine göre tercih edilen, yakanın üretim aşamasında uygun üst eğim açılarında oluşturulmasının sağlandığı, buluşun diğer amacının, paket filmin yaka üzerinde uygun akışta hareket ederek ters yüz edilmesi ve yuvarlak formun sağlanması olduğunu, bunun için yakanın açık formda iken kesim işleminde…(açı ve yarıçaplara ilişkin ölçüler) olmasının sağlanmasının ve farklı yarı çaplarda yaka oluşturularak istenilen farklı paket çaplarında yaka oluşturulmasının sağlandığı” açıklanmıştır. Hükümsüzlüğü istenen FM belgelerinde 1 numaralı bağımsız istemde koruma altına alınan açı ve yarıçapların yenilik giderici belgelerde bulunmadığı, FM belgelerinin yeni olduğu, getirilen ölçülerin FM belgelerine yenilik kattığı açıklanmışsa da küçük buluş niteliği bulunup bulunmadığı, ölçülerin ne tür bir teknik ilerleme sağladığı açıklanmamıştır. Davaya konu hükümsüzlüğü istenen 27/03/2013 başvuru tarihli “Yakada katlama ayarını sağlayan hareketli parça” buluş başlıklı … sayılı FM belgesi de, 2012 tarihli Faydalı Model belgelerinden farklı olup bu faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü koşulları yönünden de ayrıca bir inceleme yapılmamıştır. Bilirkişi raporu ve ek raporu yeterli inceleme içermediğinden ve denetime elverişli olmadığından, hükme esas alınamayacağı kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın davaya konu FM belgelerinin dosyaya sunulan patent belgeleri ve tüm deliller incelenerek, patent belgelerinin yenilik unsurunun bulunup bulunmadığı ve Yargıtay kararlarında açıklandığı üzere, tekniğin bilinen durumuna yenilik getirip getirmediği konusunda, İTÜ Makine Fakültesi öğretim üyesi bilirkişilerinin de bulunduğu heyetten rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 21/12/2021 tarihli 2020/90 E. – 2021/290 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 133,00 TL tehir-i icra karar harcı ile 85,70 TL (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere toplam 439,40 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/04/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.