Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/429 E. 2022/981 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/429 Esas
KARAR NO: 2022/981
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/149
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili tarafından üretilen ve tüm dünyada beğeni ile satın alınan “…” markalı kahve fincanı zücaciye ürünlerinin yıllardır müvekkil tarafından satıldığını, bu ürünlerin geniş müşteri portföyü tarafından beğeni topladığını, piyasada tanınmış bir ürün olduğunu, söz konusu tasarımların TÜRKPATENT nezdinde 10/10/2019 başvuru tarihli ve … başvuru numarası ile 10/10/2019 tarihli ve … başvuru numarası ile müvekkili adına tescil edildiğini, davalı şirketin yetkilisinin, müvekkili şirket bünyesinde 04.08.2018 tarihinde pazarlamacı sıfatıyla işe başlamış olduğunu, 19.04.2021 tarihinde kendi rızasıyla istifa ettiğini, davalı şirketin yetkilisinin, şirketi 18.05.2021 tarihinde, davacı müvekkili şirketinden ayrıldıktan kısa süre sonra kurduğunu, davalı şirketin, müvekkili adına TÜRKPATENT nezdinde tescilli 10/10/2019 başvuru tarih ve …başvuru numaralı ile 10/10/2019 tarih ve … başvuru numaralı tasarımları hukuka aykırı ve haksız bir şekilde üretmekte olduğunu ve sosyal medya hesapları üzerinden satışa sunarak müvekkil adına tescilli tasarımlarının haklarına tecavüz ettiğini, davalı tarafça satılan tasarım ürünlerinin piyasaya yenilik ve ayırt edicilik katmamakta olup, tescilli tasarımların benzeri, hatta kesim ve tasarım anlamında aynı olduğunu, müvekkili adına tescilli tasarımların kesim tekniğinin piyasada ayırt edici ve yenilik katan bir ürün olduğunu, davalı tarafın herhangi bir hak sahipliği olmadan söz konusu kesim tekniğini ürünlerinde kullanmasının tasarım hakkına tecavüz etmekte olup, müvekkilini maddi ve manevi olarak zarara uğrattığını, davalı tarafın haksız ticari fiilleri hasebiyle müvekkili, her ne kadar maddi olarak zarar görmüş olsa da, davalının davacı müvekkilin eski çalışanı olması, ticari olarak hitap ettikleri kesimin aynı olması, davalının davacıya ait ürün ve tasarımların adını müşteri çevreleri ile çoğu kez olumsuz şekilde paylaşması, zaman zaman ise müvekkile ait tescilli ürünler adı altında satışa sunuyor olması gibi birçok kötü niyetli faaliyetlerin, müvekkilinin piyasadaki adına ve itibarına fazlasıyla zarar verdiğini belirterek; SMK m. 149, 150, 151 ile TTK m. 54, 55 hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle, … ve … başvuru numaralı tasarım tescillerine karşı gerçekleştirilen tasarıma tecavüz fiillerinin tespitini, men’ini, ref’ini, tasarıma tecavüz fiili sonucu müvekkilin gördüğü zarar ve yoksun kalınan kazanç hasebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı olmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi ( şimdilik) ve 50.000,00 TL manevi zararın tazminine, davacı müvekkilinin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan, teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde, iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini, işbu talebin incelenmesi ve akabinde, davalı tarafa ait iş yerindeki faaliyetlerin durdurulmasına, müvekkiline ait tasarım hakkına tecavüz teşkil eden ürün ve makinelerin toplatılmasına, davalıya ait banka hesaplarına tedbir konulmasına ve sayın mahkemenin re’sen uygun göreceği sair ihtiyati tedbir kararlarına hükmedilmesi karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu gerekçe yapılmak suretiyle 17/09/2021 tarihinde; 1-Davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, İleride muhtemel zarar ve ziyanlara karşılık olmak üzere ihtiyati tedbir talep eden tarafça takdiren 20.000,00 TL ( yirmibin Türk Lirası) nakdi teminat yatırılması veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edilmesi halinde; 2-Davalının davacıya ait … tescil numaralı endüstriyel tasarımın koruma kapsamında kaldığına dair bilirkişi raporunda görüş bildirilen fincan ve fincan tabağı ile, … tescil numaralı endüstriyel tasarım ile benzer olduğu tespit edilen bardak kulpunun yer aldığı ürünleri üretmesinin, satmasının ve tanıtımını yapmasının yasaklanmasına, 3-Davalının https://www.instagram.com/… adresindeki “…” isimli instagram hesabından davacıya ait … tescil numaralı endüstriyel tasarımın koruma kapsamında kaldığına dair bilirkişi raporunda görüş bildirilen fincan ve fincan tabağı ile, … tescil numaralı endüstriyel tasarım ile benzer olduğu tespit edilen bardak kulpunun yer aldığı ürünleri kararın tebliğ tarihinden itibaren 1 hafta içinde kaldırılmasına, ürünlerin kaldırıldığını mahkememize bildirmesine, bilirkişi raporu ile ihtiyati tedbir kararının davacıya tebliğine,” karar verilmiş, karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. İhtiyati tedbire itiraz eden davalı şirket yetkilisi itiraz dilekçesinde; bilirkişi raporunda bahsedilen dava konusu fincan formu ve tabak formunun yaklaşık 15 yıldır dünya genelinde yaygın bir şekilde kullanılan, davacı firmanın bu ürünü üretmeye başlamadan yaklaşık 10 yıl önce dahi hemen hemen her züccaciyenin rafında bulunan ürün formu olduğunu, bilirkişi raporundaki görüşlere katılmadıklarını, söz konusu ürün formunun tescilinin de İtalyan bir firmaya ait olduğunu, dava konusu diğer bir ürün olan 2 numaralı kulp ürününün ise üretiminin kesinlikle kendileri tarafından yapılmadığını, çoğu firma gibi toptancılardan tedarik ettiklerini, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, verilen ihtiyati tedbir kararının kendilerini zarara uğratacağını, bu nedenle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, aksi takdirde takdir edilen teminat tutarının 20.000,00 TL’den 250.000,00 TL’ye çıkartılmasını talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre 16/12/2021 tarihinde duruşmalı yapılan inceleme sonunda; “Her ne kadar davalı vekili davacıya ait tasarımların yenilik ve ayırt edicilik özelliklerinin bulunmadığını belirterek ihtiyati tedbir kararına itiraz etmişse de, davacının tasarımlarının tescilli olması nedeniyle hükümsüz kılınana kadar koruma altında oldukları, davalı tarafından açılmış bir hükümsüzlük davası bulunmadığı, alınan bilirkişi raporuna göre ihtiyati tedbir kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat koşulunun davacı açısından gerçekleştiği, davaya konu ürünlerin niteliğine ve ekonomik koşullara göre takdir edilen teminat tutarının yeterli olduğu” gerekçesiyle davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına yapmış olduğu itirazın reddine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu ürünlerin uzun yıllardır üretildiği, bu ürünlerin yalnızca yurt içinde değil dünya genelinde yaygın ürünler olduğu yerel mahkemeye delilleri ile birlikte daha önce sunulduğunu ancak davacı firmanın bu ürünleri kendi buluşlarıymışcasına tescilleterek dünya genelinde üretilen ürünleri kendi tekeline almak istediğini, davacı firma yetkilisinin dava konusu ürünleri, davalı firma yetkilisi olan müvekkilim aracılığı ile öğrenip kopyalamış bununla da yetinmeyerek bu ürünlerin tescilini alarak “dürüstlük kuralını” ihlal ettiğini, davacının, davalıdan öğrendiği ürünlerin tescilini alıp bu ürünleri davalının kullanmasına mani olmak istemesi ve bu ürünlerin de davalı dışında dünya geleninde herkes tarafından kullanılabilecek olunması medeni kanunun atıfta bulunduğu hakkın kötüye kullanılması ibaresine adeta okullarda örnek olarak anlatılacak nitelikte olduğunu, böyle bir somut olayda, yerel mahkemenin yalnızca tescil belgesi almasından dolayı dosyanın içeriğine bakmaksızın davalıyı tedbiren de olsa ürünlerin üretiminden mahrum etmesi açıkça hukuku çiğnediğini, bilirkişi raporu eksikliği göz önüne alınmadığını, ilgili tescilin alınmasından sonra diğer firmaların ürünün desenini mi kullanamayacağı, formunu mu kullanamayacağı tescilin yalnızca ikisinin aynı anda mı kullanmasına mani olduğu başka ihtimalle ilgili tescil alımından sonra hiçbir firmanın bir daha fincan mı üretemeyeceğine dair hiçbir belirtiye rastlanılamadığını, tescil belgesinde yalnızca ürünün fotoğrafı ve tescillendiğine dair ibarenin yer aldığını, tescilin bu yönleri ile eksik ve hatalı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 16/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Firma isminin “…” olduğu, açıklama bölümünde “…” ifadesinin yer aldığı, firma iletişim numarasının … olduğu, hesapta @ … instagram hesabı adının yazıldığı, @… adlı hesabın açıklamasında “…-@ …” ifadesinin yazılı olduğu, @ … adlı hesaptan 180 adet paylaşım yapıldığı ve hesabın takip sayısının 1.080 olduğu, Hesaptan 127 adet paylaşım yapıldığı, Hesap takip sayısının 7.528 olduğu, Hesaptan 08.05.2021 tarihi itibariyle paylaşım yapılmaya başlandığı, hesapta … profil resmi kullanıldığı, Dava konusu … nolu fincan ve fincan tabağı tasarımlarına dair paylaşımların 18.05.2021 tarihi itibariyle yapıldığı, Dava konusu … nolu bardak kulpu tasarımına dair paylaşımların 24.08.2021 tarihi itibariyle yapıldığı tespit edilmiştir. Davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile Davalı tarafa ait “…” adlı instagram sayfasında yer alan “Kahve Fincanı Tabağı” arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, Davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile Davalı tarafa ait “…” adlı instagram sayfasında yer alan “kahve fincanı” arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, Davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile Davalı tarafa ait “fermatocollection” adlı instagram sayfasında yer alan bardak kulpu arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları” yolunda görüş bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, ref’i ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddi kararına yöneliktir. Mahkemece, başlangıçta ihtiyati tedbir kararı verilmiş, davalı tarafın itirazı üzerine açılan duruşma sonunda itirazın reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. 6769 Sayılı SMK 149/1 maddesinde sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibinin mahkemeden hangi konularda taleplerde bulunabileceği düzenlenmiştir. Yine aynı kanunun 159/1 maddesi bu kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişilerin ihtiyati tedbir kararı verilmesini mahkemeden talep edebileceklerini hüküm altına almıştır. Huzurdaki dava … Tic.Ltd.Şti tarafından açılmıştır. Dava dilekçesinde dayanılan … numaralı … nin sahibinin … olduğu anlaşılmaktadır. Dosyanın incelenmesinde davacı şirket yetkilisi olduğu anlaşılan bu kişinin … yi davacı şirkete devrettiğine dair bir bilgi veya belgeye rastlanılamamıştır. Hak sahipliği hususu mahkemece öncelikli olarak incelenmesi gereken konulardan olup bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usule aykırıdır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı vekilinin esasa dair istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin esasa dair istinaf sebepleri incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 1.FSHH Mahkemesi’nin 16/12/2021 tarih, 2021/149 E sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının KABULÜNE, 4-İlk derece mahkemesince verilen 17/09/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA, 5-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 6-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 220,70-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 215-TL dosya fotokopi gideri ile 50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 485,70-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle HMK 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.02/06/2022