Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/416 Esas
KARAR NO: 2023/1916
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2021
NUMARASI: 2019/389 Esas – 2021/213 Karar
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı…vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … ticaret unvanı ile 11/08/2006 tarihinden Çin Halk Cumhuriyeti’nde kurulduğunu, “Barkod tarayıcıları, el terminalleri ve endüstriyel tabletler gibi elektronik cihazların” üretim ve ticareti ile faaliyetini gösterdiğini, … markasının 21.12.2010 tarihinde … no ile 09.sınıfta “Bilgisayarlar; cep telefonları; öğretici cihazlar, ölçme aletleri ve cihazları, entegre devreler, elektronik hırsızlık önleme cihazları, elektrikli bataryalar, elektrikli bataryalar için şarj cihazları, çizgi filmler, optik aletler ve cihazlar” emtiaları tescil edilmiş olduğunu, markanın daha sonra ABD, Avrupa Birliği ve birçok ülkede tescil edilmiş olduğunu, … ibaresinin yer aldığı www…com ve www…..cn alan adlarını 30/04/2006 tarihinden beri davacı…adına kayıtlı olduğu ve kullanıldığını, bu marka altında 2012 yılından beri satış ve ticaret yaptığını, davalının aynı sektörde faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davacının markasının varlığını ve marka üzerindeki hak sahipliğini bilmesine rağmen kötüniyetle 25/02/2016 tarihinde … sayılı ile … markası başvurusunda bulunduğunu, davalının ilk olarak 28/09/2015 tarihinde davacıya mail göndererek 7” ve 5” büyüklüğündeki barkod okuyuculu tabletleri ile ilgili bilgi ve fiyat listesinin gönderilmesinin istendiğini, sonraki tarihlerde de e-mailler göndererek farklı ürünler için bilgi ve fiyat listesi istediklerini, davacı…şirketin … markalı ürünlerin satışı konusunda … Tic Ltd Şti ile 01/05/2019 başlangıç tarihli distribütörlük sözleşmesi imzaladığını, markasını Türkiye’de tescil ettirerek www…com.tr alan adını almak istediğinde davalının marka tescilinden haberdar olduklarını, Türkiye’de engellerle karşılaşmaları nedeniyle davalı…ile sulhen anlaşamadıkları için her türlü maddi ve manevi tazminat ve sair dava hakları saklı kalmak kaydıyla; Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde davalı…adına 25.02.2016 tarih ve … sayı ile haksız surette tescil edilen “…” markasının 6769 Sayılı SMK 6/3, 4, 5, 6 ve 9. fıkraları gereğince hükümsüzlüğüne ve tescil kaydının Resmi Markalar Sicili’nden terkinine karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP: Davalı…vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı…şirketin kurulduğu tarihten bugüne kadar her türlü elektrik, elektronik, bilgi işlem ve verici sinema video cihazları ve benzeri cihaz, aksesuar donanım ünite parça ve yedek parçaları imali, montajı, servisi dahili ve harici ticareti konusunda ve her çeşit ticareti alanında faaliyet göstermekte olduğunu, uzun yıllardan beri nizasız ve fasılasız olarak kullandığı adına TPMK nezdinde 9, 35 ve 37’nci sınıflarda “…” markasını tescil ettirdiğini, davanın kötüniyetle açıldığını, davacının … markasının tanınmış marka olmadığını, … VE … markalarının logoları, yazı biçimi itibariyle birbirinden ayırt edilebilir düzeyde farklılık arz ettiğini ve hiçbir şekilde iltibas yaratacak mahiyette olmadıklarını, davacının hiçbir hukuki dayanağı olmayan ve sadece afaki iddialardan oluşan haksız ve hukuka aykırı davasının reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 09/12/2021 tarih ve 2019/389 Esas – 2021/213 Karar sayılı kararıyla; “… mahkememizce aldırılan 04/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda davacı…şirketin … markası üzerinde ilk ve gerçek hak sahibi olduğu, davacı …markasının tanınmış marka statüsünde olmadığını, davacı…markası ile davalı…markasının birebir aynı olduğunun belirtildiği, daha sonra aldırılan ek raporlarda da kök rapordaki görüşlerin muhafaza edildiği, davacı…tarafa ait olan www…..com internet sitesinin 29/04/2006 yılında tescil edilmiş olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davacı…tarafından … markasının Çin Halk Cumhuriyetinde 21/12/2010 tarihinde … numarası ile 09.sınıfta, 28/04/2014 tarihinde … numarası ile ABD’de 30/04/2010 tarihinde … numarası ile OHIM nezdinde tescil edilmiş olduğunun anlaşıldığı, yine davacı…şirketin 2006 yılında … Ticari unvanı ile Çin Halk Cumhuriyetinde kurulduğu bu şekilde davacı…şirketin … markasının ilk ve gerçek hak sahibi olduğunun tespit edildiği, buna göre de davaya konu … numaralı … markası ile davacının tescilli … markasının birebir aynı olduğu, taraf şirketlerin ortak olarak 9. Sınıfta yer alan hizmetler alanında faaliyet gösterdiği, davacının … markasının 9. Sınıfta tescilli iken davalı…şirketin … markasının 09, 35 ve 37. Sınıflarda tescilli olduğu, davacı…tarafın SMK 6/3 ve 6/4 Maddeleri uyarınca taraf markalarının birebir aynı olması ve ortak sınıflarda tescil edilmiş olması nedeniyle ortalama tüketici nezdinde markaların karıştırılma ihtimaline yol açacağı davacının … markası üzerinde ilk ve gerçek hak sahibi olması nedeniyle, davalının davaya konu … numaralı markanın tescilli olduğu, 09. Sınıfta yer alan sayılan emtialar bakımından hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davacı…tarafından SMK 6/5.maddeye göre tanınmışlık sebebiyle hükümsüzlük talebinde bulunulmuş ise de bilirkişi raporu ile davacı…markasının tanınmış marka olmadığı tespit edildiğinden, tanınmışlık bakımından hükümsüzlük talebinin kabul edilmediği, kötü niyetli tescil bakımından yapılan değerlendirme neticesinde ise Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin sürekli kararlarında da belirtildiği üzere asıl olan iyi niyet olduğu için kötü niyetli tescili iddia eden ispatlaması gerekmektedir hükmüne göre davacı…tarafından sunulan deliller incelendiğinde, taraf markalarının birebir aynı olması, tarafların aynı sektörde faaliyet göstermesi, … markasının Türkçe olarak herhangi bir anlam ifade etmemesi ve tesadüfen marka olarak tescil edilmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasında dosyaya sunulan 2015 tarihli yazışmalar incelendiğinde davalının … markasından haberdar olduğu ve bu markanın davacıya ait olduğunu bildiği, tarafların aynı sektörde faaliyet göstermesi sebebiyle davalının davacı…markasından haberdar olmamasının olanaksız olduğu, buna rağmen davalının davacının gerçek hak sahibi olduğu … markasını birebir aynı şekilde tescil ettirmiş olduğu anlaşıldığından, bu tescilin kötü niyetli olduğu kanaatine ulaşıldığı kötü niyetli tescil halinde tescil edilen markanın tescilli olduğu tüm mal ve hizmetler bakımından hükümsüzlüğüne.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı…vekili istinaf dilekçesinde; “Davacı…her ne kadar kendilerine ait olduğunu iddia ettiği markanın haksız olarak Türkiye’de tescil edildiğini iddia etmiş ise de bu husus gerçeği yansıtmadığını,İlk derece mahkemesi tarafından haklı bir hükümsüzlük sebebi/gerekçesi bulunmaksızın davanın kabulüne karar verildiğini,Davacının … markasının tanınmış bir marka olduğu yönündeki beyanları gerçeği yansıtmadığını, alınan bilirkişi raporları ve ek raporlar ile bu durumun tespit edildiğini, Mahkeme her ne kadar tanınmışlık bakımından davacının hükümsüzlük talebini kabul etmemişse de kötü niyetli tescil bakımından davanın kabulüne karar vermesinin usule aykırı olduğunu,… ve … markalarının logoları, yazı biçimi itibariyle birbirinden ayırt edilebilir düzeyde farklılık arz etmekte olup hiçbir şekilde iltibas yaratacak mahiyette olmadığını, ürünler incelendiğinde ayırt edici özelliklerde farklılıklar arz ettiği açık bir şekilde görüleceğini, Mahkemece yapılan incelemede tescilin kötüniyete dayanıp dayanmadığı hususu yeterince incelenmemiş olup, davacının sunmuş olduğu deliller ve yazışmalar tek başına kötüniyetli marka başvurusu yapıldığını ispatlar nitelikte olmadığını; bununla birlikte kötüniyetli marka başvurusu sadece hak sahibi olmadığını bilme hâli değil, marka hakkının kendisinde olmadığını bilmesine rağmen, tanınmış markanın itibarından yararlanmak suretiyle haksız kazanç elde etmek olarak anlaşılması gerektiğini, Müvekkil şirket Türkiye’deki en ünlü markalar tarafından tanınmakta olup, bilirkişi raporu ile Mahkemece de sabit olduğu üzere davacının … markasının Türkiye’de tanınırlığı bulunmadığını, işbu sebeple müvekkil şirketin davacının markasının tanınırlığından yararlanarak haksız kazanç sağlamasının da mümkün olmadığını, Bilirkişi raporu ile sabit olduğu üzere … markasının Türkiye pazarında tanınırlığı bulunmadığını, bu sebeple müvekkil şirketin tanınmayan bir marka üzerinden menfaat elde etmesinin beklenemeyeceğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “Davanın KABULÜ ile davalı…adına tescilli … numaralı … markasının hükümsüzlüğüne.” karar verilmiştir. Hüküm davalı…vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının, şirketin … ticaret unvanı ile 2006 yılında Çin’de kurulduğunu, … markasının Çin Halk Cumhuriyetinde 2010 yılında 9. sınıfta tescil edildiğini, markanın ayrıca birçok ülkede tescilli olduğunu, davalı…şirketin … markasını 25/02/2016 tarihinde … sayısı ile tescil ettirdiğini, davalının bu tescilinin davacı…markası ile ve ticaret unvanı ile birebir aynı olduğunu, karıştırma ihtimali ve tescilin kötüniyetli olması nedeniyle hükümsüzlük isteminde bulunduğu; davalının ise, davacının markasının tanınmış marka olmadığını, markaların yazım ve logo kullanımı itibariyle farklı olduğunu, hükümsüzlük şartlarının bulunmadığı beyanla davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür. Mahkemece aldırılan ve denetime elverişli bulunan bilirkişi kurulu raporları ve tüm dosya kapsamı ile; davacı…şirketin … markası üzerinde ilk ve gerçek hak sahibi olduğu, davacı…markasının tanınmış marka statüsünde olmadığı, davacıya ait www…com internet sitesinin 29/04/2006 yılında tescil edilmiş olduğu, buna göre de davaya konu … numaralı … markası ile davacının … markasının birebir aynı olduğu, taraf şirketlerin ortak olarak 9.sınıfta yer alan hizmetler alanında faaliyet gösterdiği, davacının … markasının 9. sınıfta tescilli iken davalı…şirketin … markasının 09, 35 ve 37.sınıflarda tescilli olduğu, SMK 6/5. maddeye göre tanınmışlık sebebiyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, ancak “Taraf markalarının birebir aynı olması, tarafların aynı sektörde faaliyet göstermesi, … markasının Türkçe olarak herhangi bir anlam ifade etmemesi ve tesadüfen marka olarak tescil edilmesinin mümkün olmaması, taraflar arasında dosyaya sunulan 2015 tarihli yazışmalar.” uyarınca davalının … markasından haberdar olduğu ve bu markanın davacıya ait olduğunu bildiği, bu nedenle de davalı…tescilinin kötü niyetli olduğu gerekçesiyle markanın tescilli olduğu tüm mal ve hizmetler bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından; davalı…vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı…vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı…tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/12/2023