Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/404 E. 2022/854 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/404 Esas
KARAR NO: 2022/854
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/10/2021
NUMARASI: 2021/701 E. – 2021/702 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili talep dilekçesinde; Müvekkilinin, borçludan … Körfez/Kocaeli şubesi, keşide yeri Körfez olan … çek numaralı, 10.10.2021 keşide tarihli, 50.000,00 TL miktarlı bir adet çekten dolayı 50.000,00 TL alacağının mevcut olduğunu, çek vadesinde ve tutarında ödenmediğini, bu nedenle çekin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takibe konulduğunu, Borçlu ile yapılan müteaddit görüşmelerin sonuç vermediğini, borçlunun mal kaçırma kastı ile hareket ettiği yönünde ciddi istihbaratlar alındığını, bu nedenle ihtiyati haciz talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.10.2021 tarihli 2021/701 E.- 2021/702 K.sayılı kararıyla; Alacaklının, borçlulardan olan alacağı 50.000,00 TL ‘nin tahsilinin ifasının temini bakımından baki isteği MK’nin 257. maddesinin l. fıkrasına uygun bulunan alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına kafi teminatta alındığında adı geçen borçluların yukarıda gösterilen malları ile alacaklarının, İİK’nunda düzenlenen muayyen tahditler dairesinde İHTİYATEN HACZİNE, 10 gün içinde %15 teminat yatırılmadığı takdirde ihtiyadi haczin kalkmasına karar verildiği görülmüştür.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ: Borçlu vekilinin tedbire itiraz dilekçesinde; çekin keşide yerinin Körfez/ KOCAELİ ve müvekkil ve borçlu olarak gözüken … Ltd. Şti. nin adresi de İzmit/KOCAELİ’ olduğunu, kambiyo senetlerinden doğan para alacakları aranacak borçlardan olup yetkili mahkeme ve icra daireleri borçlunun yerleşim yeri mahkemesi ve icra daireleri olduğunu, ancak alacaklı gözüken tarafça icra takibi ve ihtiyati haciz kararı gibi hukuki işlemlerin İstanbul yargı sahası içerisinde yapıldığını, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, ekte sunmuş oldukları takibe dayanak yapılan çek ile müvekkil şirketin yetkili temsilcisine ait imza sirkülerinde görüleceği üzere her iki evrak üzerindeki imzalar arasında basit bir incelemeyle görülecek farklılıklar olduğunu, söz konusu çek üzerindeki imza müvekkil şirkete ait olmadığını, bu nedenle taraflarınca İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesinde açmış oldukları 2021/392 Esas numaralı imzaya itiraz davasında da bu hususun taraflarınca öne sürülmüş olup yargılamaya devam edildiğini, bu yargılamada ekte sunmuş oldukları tensip zaptında görüleceği üzere takip kapak hesabının %30’u oranında teminat koşuluyla icra takibinin durdurulduğunu, ancak ihtiyati haczin teminatlı/teminatsız olarak kaldırılmasına ilişkin bir işlem yapılmadığını, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı sonrası müvekkil şirketin banka hesaplarına bloke konulmuş ve güncel piyasa değeri yaklaşık olarak 400.000-TL’lik olan otomobiline önce ihtiyati haciz daha sonrasında yakalama konulduğunu, güncel tutarı yaklaşık olarak 60.000-TL olan borç tutarına karşılık olarak banka hesap blokeleriyle birlikte yaklaşık olarak 600.000-TL’lik ihtiyati haciz konulması taşkın haciz oluşmasına neden olduğunu, çek üzerindeki imza bariz şekilde müvekkil şirketin yetkili temsilcisine ait olmamasına rağmen alacaklı taraf haksız ve yersiz şekilde icra takip işlemlerine başlamış ve mahkemeden ihtiyati haciz kararı alarak müvekkil üzerinde haksız şekilde borç ödeme baskısı oluşturmaya çalışıldığını, bu durumun müvekkilimin ticaret hayatını çok zor duruma soktuğunu, yapması gereken ödemeler olmasına rağmen banka hesapları blokeli olması nedeniyle bu ödemeleri yapamamakta alacaklı olduğu kişilerden alacaklarını alamadığını, bunun haricinde bir de müvekkil şirketçe kullanılan otomobil üzerinde de ihtiyati haciz kararı bulunmakta olup ayrıca aracın yakalanmış olması nedeniyle bu aracın da kullanılamadığını, görüleceği üzere alacaklı görünen taraf müvekkilimi salt icra baskısı altında bırakarak borcu olmayan bir parayı ödemeye zorlanmakta olduğunu, müvekkil şirket daha fazla zor durum altında kalmamak adına İstanbul … İcra Müdürlüğünün … icra dosyasından da görüleceği üzere icra dosya borcunun %30’u oranında teminat yatırılmış olup alacaklıların 1/3 oranında alacakları teminat altına alınmış olduğunu, bu nedenle zor durumda olan müvekkil şirketin üçüncü kişilere olan borçlarını ödeyebilmesi, ticaret yapabilmesi ve iş yapabilmesi için banka hesaplarındaki blokelerin ve yakalanan ve haczedilen otomobilinin üzerindeki ihtiyati hacizlerin kaldırılması gerektiğini, mahkemece yapılacak inceleme sonucunda tüm ihtiyati hacizlerin kaldırılması mümkün değilse de müvekkil şirketin en az mağdur olacağı şekilde bir karar verilmesini mahkemenizden talep ettiklerini, haksız ihtiyati haczin icrası sebebiyle müvekkilimin araçları haczedilmiş, banka hesaplarına bloke konulmuş ve müvekkilim zarara uğradığını, bu nedenle alacaklıya karşı açacakları tazminat davasına teminat olması ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz etmiş olduğumuzdan davalar sonuçlanıncaya kadar alacaklının sayın mahkemeniz nezdindeki teminatı üzerine tedbir konularak teminatın alacaklıya iade edilmemesine karar verilmesi gerektiğini, öncelikle ihtiyati haciz kararının yetkili mahkemeden alınmamış olması nedeniyle alacaklı tarafın talebinin usulden reddine, bu mümkün olmaz ise ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, icra takibine itiraz etmemiz ve alacaklıya karşı tazminat ve menfi tespit davası açacak olmamız nedeniyle itiraz ve davalarımız sonuçlanıncaya kadar teminatın tedbiren alacaklıya ödenmemesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa karşı yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRİN KALDIRILMASI KARARI: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/12/2021 tarihli 2021/701 E.- 2021/702 K. Sayılı kararıyla “2004 Saylı İİK 265/1 fıkrasınca; borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebildiğini, İİK 265’inci maddesi uyarınca itiraz sebepleri sınırlı olarak sayıldığını, Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olduğundan bu alacaklar için 6098 sayılı TBK’nın 89/1. hükmü uygulanamadığını, Kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz talebinde, genel yetkili mahkeme borçlunun bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, Genel yetkili mahkemenin yanında, alacaklının talep dayanağı kambiyo senedinde yazılı borcun ödeneceği (ifa edileceği) yer mahkemesinde de ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği (HMK m. 10), takip dayanağı çekte, çekin ödeme yeri TTK’nin 780/1-d bendi uyarınca çekte gösterilmiş ise o yer mahkemesi, gösterilmemiş ise TTK ‘nın 781. maddesinin 2. fıkrası uyarınca muhatabın ticaret unvanı yanında gösterilen yer ödeme yeri sayıldığından, ayrıca TTK’nin 781. maddesinin 3. Fıkrası gereğince “Düzenleme yeri gösterilmemiş çek, düzenleyenin adı yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.” hükmünü içerdiğinden İİK ‘nın 50/1. maddesi uyarınca çekin düzenlendiği yer mahkemesinin de yetkili olduğunu, ihtiyati hacze konu olan çekin … Körfez / Kocaeli şubesi’ne ait olduğunu, İhtiyati hacze itiraz eden … Ltd. Şti.’nin adresi İzmit/ KOCAELİ olduğunu, Çekteki diğer borçlu … Ltd. Şti.’nin adresi ise yine Selçuklu / KONYA olmakla İstanbul (Çağlayan) Adliyesi’ne bağlı bulunan adreslerden olmadığının tespit edildiğini, Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, muhatap banka şubesinin bulunduğu yerde ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği nazara alındığında borçluların adreslerinin adreslerin İstanbul (Çağlayan) Adliyesi’nin yargı çevresinde olmadığının anlaşıldığını, Çekteki muhatap bankanın Körfez / KOCAELİ adresi yani banka şubesinin de Kocaeli Adliyesi’nin yargı çevresinde olduğu anlaşıldığını, Bu sebeplerle itiraz eden borçlu vekilinin yetkiye yönelik itirazlar dışındaki diğer- itirazlarının menfi tespit davasının konusunu oluşturduğu, ancak ihtiyati haciz kararı bakımından mahkememizin yetkili olmadığı anlaşılmakla borçlu … Ltd. Şti vekilinin yetkiye yönelik itirazının kabulüne, mahkememizin ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilerek mahkememizin itiraza konu karar yönünden yetkisiz olduğu anlaşılmakla Mahkememizin 22/10/2021 tarih, 2021/701 D. İş Esas – 2021/702 D. İş karar sayılı ihtiyati haciz kararının borçlu … Ltd. Şti. yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Alacaklı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; karşı tarafın icra takibine, imzaya ve ihtiyati haciz dosyasında yetkili mahkemeye haksız biçimde itiraz ettiğini, karşı tarafın iddiası gerçeğe aykırı olup, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulüne yönelik karar verilmesi hukuka ve yasalara aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesi gerektiğini, muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazanır ve HMK’nın 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme hale geleceğini, ihtiyati hacze konu çekin ibraz edildiği ve karşılıksız çıktığı, ayrıca alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinden talepte bulunulduğu gözetilerek talep konusu çek yönünden ihtiyati haciz kararının itirazına yönelik verilen kararlar istinaf incelemesi neticesinde kaldırıldığını, müvekkil şirketin adresi Mecidiyeköy/Şişli olup şirketin adresine göre yetkili mahkeme İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri olduğunu, muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazanır ve HMK’nın 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 sayılı TBK’nın 89 maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline geleceğini, aynı zamanda tanzim edilen Faktoring Sözleşmesi’nin 14. Sayfasında Çeşitli Hükümlerin 26 maddesinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6 maddesi ile düzenlenen genel yetki kuralının geçerliliği saklı kalmakla birlikte taraflar, işbu sözleşmeden doğacak ihtilaflarda, (i) İstanbul (çağlayan) Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri, (ii) İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri, (iii) İstanbul Bakırköy ve icra Müdürlükleri’nin yetkili olduğunu açıkça kabul ettiklerini, Söz konusu sözleşmede de yetkiye ilişkin sulh maddesi mevcut olup davalının yetkiye ilişkin itirazı kötü niyet barındırmaktadır. Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde, ödeme yerinde, çekte açıklık yoksa, muhatabın ticaret unvan yanında gösterilen yer ödeme yeri sayılır. Muhatabın ticaret unvanı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde, çek, ilk gösterilen yerde ödenir. Böyle bir açıklık ve başka bir kayıt da yoksa, çek muhatabın merkezinin bulunduğu yerde ödeme yeri ihtiyati haciz talebinde bulunabileceğini, İİK’nın 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı yasanın 50. maddesiyle “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. ilk derece mahkemesince tarafımızca sunulan emsal kararlar ve içtihatlar dikkate alınmaksızın yetki itirazının kabulüne karar verilmiş olup işbu kararın hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından verilen yetki itirazının kabulü yönündeki kararın kaldırılarak yetki itirazının reddine ve ihtiyati haciz kararının devamına karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
GEREKÇE: Talep ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/10/2021 tarihli, 2021/701 D.İş, 2021/702 D.iş Karar sayılı kararı ile borçlular … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti. aleyhine ihtiyati haciz kararı verildiği anlaşılmıştır. İtiraz eden … Ltd. Şti. vekilinin müvekkili şirketin adresinin Kocaeli’de bulunduğunu ve Kocaeli Adliyelerinin yetkili olduğundan bahisle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir. 2004 Sayılı İİK 265/1 fıkrasınca; borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebilir. İİK 265’inci maddesi uyarınca itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. İİK 258. maddesinde “İhtiyati hacze 50. nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir.” 50. maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.” denilmek suretiyle yetki konusunda HMK’nın yetkiye dair hükümlerinin uygulanacağı belirlenmiştir. Kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz talebinde, genel yetkili mahkeme borçlunun bulunduğu yer mahkemesidir. (HMK m.6) Genel yetkili mahkemenin yanında, alacaklının talep dayanağı kambiyo senedinde yazılı borcun ödeneceği (ifa edileceği) yer mahkemesinde de ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği (HMK m.10), takip dayanağı çekte, çekin ödeme yeri TTK’nın 780/1-d bendi uyarınca çekte gösterilmiş ise o yer mahkemesi, gösterilmemiş ise TTK’nın 781. maddesinin 2. fıkrası uyarınca muhatabın ticaret unvanı yanında gösterilen yer ödeme yeri sayıldığından, ayrıca TTK’nın 781. maddesinin 3. Fıkrası gereğince “Düzenleme yeri gösterilmemiş çek, düzenleyenin adı yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.” hükmünü içerdiğinden İİK’nın 50/1. maddesi uyarınca çekin düzenlendiği yer mahkemesi de yetkilidir. Bu ilkeler çerçevesinde somut olay incelendiğinde; ihtiyati hacze konu olan çek … Körfez / Kocaeli şubesi’ne aittir. İhtiyati hacze itiraz eden … Ltd. Şti.’nin adresi İzmit / KOCAELİ’dir. Çekteki diğer borçlu … Ltd. Şti.’nin adresi ise yine Selçuklu / KONYA olmakla İstanbul (Çağlayan) Adliyesi’ne bağlı bulunan adreslerden olmadığı tespit edilmiştir. Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, muhatap banka şubesinin bulunduğu yerde ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği nazara alındığında borçluların adreslerinin adreslerin İstanbul (Çağlayan) Adliyesi’nin yargı çevresinde olmadığı anlaşılmıştır. Çekteki muhatap bankanın Körfez / KOCAELİ adresi yani banka şubesinin de Kocaeli Adliyesi’nin yargı çevresinde olduğu anlaşılmıştır. Bu sebeplerle itiraz eden borçlu vekilinin yetkiye yönelik itirazları yerinde olduğu ilk derece mahkemesince isabetle bu hususun belirtildiği ilk derece mahkemesinin yetkiye yönelik itirazı kabul ederek ihtiyati haciz kararını sqlift Asansör şirketi yönünden kaldırdığı anlaşılmakla; ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf istemi yerinde olmadığından istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati haciz tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.18/05/2022