Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/370 Esas
KARAR NO: 2023/1695
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/10/2021
NUMARASI: 2021/557 2021/1023
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile müvekkil aleyhinde 25.000-USD üzerinden kambiyo takibi başlattığını, müvekkilinin takibe konu senede istinaden senetteki ciranta …’nın banka hesabına ‘’30.05.2019 tarihli 25.000-USD‘lik borç senedinin kısmi ödemesi’’ açıklaması ile belirli tarihlerde toplamda 74.800,00-TL tutarında ödeme yaptığını, takibe konu bononun ciranta … tarafından protesto edildiğini, protestondan sonra bononun davalı tarafından ciro edildiğini ve icra takibine konulduğunu, dava dışı … muvazaalı davranışlarla müvekkili aleyhinde icra takibi yaptığını ileri sürerek, icra takibinde borçlu olunmadığının tespitine, davalı aleyhine hakkında %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile dava dışı … muvazaalı hareket ettiği yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin senede ciro yoluyla hamil olduğunu, davacı ile dava dışı … arasındaki ticari ilişkinin bir tarafı olmadığını ve iyiniyetli hamil konumunda olduğunu, davacının ileri sürdüğü ödeme def’ini davalıya karşı da ileri sürebilmek için gerçeğe aykırı muvazaa iddiasında bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalı alacaklının, davacı borçlu tarafından sunulan belgeden haberdar olduğunu gösterir somut bir delil mevcut olmadığı, şahsi def’i niteliğindeki borcun dava dışı lehtara ödendiği iddiasının 3.kişi alacaklıya karşı ileri sürülemeyeceği, hamilin senedi iktisap ederken bilerek borçlunun zararına hareket ettiğinin ispat edilemediği, dava dışı lehtar ile davalı alacaklı arasındaki muvazaa iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde, dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarını tekrar ederek, vadeden sonra senedin ciro edilmesi halinde alacağın temliki sonucunu doğuracağından, borçlunun temlik edene karşı sahip olduğu şahsi def ileri temlik alan alacaklıya karşı ileri sürebileceğini, davalı vekilinin aynı zamanda davacı dışı cirantanın da vekilliğini yaptığını, dava dışı cirantanı kimlik numarası yazılmadan takip yapıldığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde, davaya konu takip dayanağı senedin dava dışı ciranta … tarafından protesto edildiğini, bononun davalı tarafından protestondan-vadeden sonra ciro edildiğini ileri sürmüş, ancak mahkemece bu hususta herhangi bir inceleme yapılmadığı gibi, gerekçeli kararda da herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemiştir. TTK’nın 690.maddesi uyarınca vadenin geçmesinden sonra yapılan ciro, vadeden önce yapılan bir cironun hükümlerini doğurur. Ancak ödenmeme protestosundan veya bu protestonun düzenlenmesi için öngörülmüş sürenin geçmesinden sonra yapılan ciro, sadece alacağın temliki hükümlerine tabi olup, alacağın temlikinin TBK’nın 184.maddesi uyarınca yazılı şekilde yapılması gerekir. Alacağın temliki yazılı şekilde ispat edilmediği takdirde düzenleyene başvuru hakkı bulunmamaktadır. (Emsal 19.Hukuk Dairesinin 2017/2531 E -2018/6575 K.sayılı kararı) Açıklanan nedenlerle, davaya konu bonoya ilişkin olarak protestonun kim tarafından yapıldığı, bononun davalıya vadeden sonra ciro edilip edilmediği araştırılıp, TTK’nın 690.maddesine göre tartışıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/10/2021 tarihli 2021/557 esas 2021/1023 karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 37,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 257,70TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.23/11/2023