Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/363 Esas
KARAR NO: 2022/471
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/840
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı asil 04/10/2018 tarihli dilekçesi ile; tarafınca imzalanmayan ve doldurulmayan 07.04.2017 vade tarihli 1.400.000 USD bedelli senede dayanılarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile hakkında haksız yere icra takibine girişilmesi nedeniyle, tarafına ait … Bankası A.Ş. hesabında 1.304,84 $ , … Bankası A.Ş. hesabında 2.636,53-TL, 33.524,63-TL ve 9.111,77 $, … bank T.A.Ş. hesabında 6.500,89 $, 535.692,63 $ ve 53,37-TL’nin haczedildiğini ve bu miktarlar üzerinden … Bankası A.Ş. tarafından 20.07.2018 tarihinde 6.209,21-TL, … Bankası A.Ş. tarafından 11.09.2017 tarihinde 33.524,63-TL, … T.A.Ş. tarafından 20.07.2018 tarihinde 53,37-TL, 31.144,46 TL ve 2.617.029,59-TL olmak üzere 2.687.961,26-TL nın icra müdürlüğü hesabına gönderildiğini ve bir kısmının (ya da tamamı) takip alacaklısına ödendiğini, ayrıca …bank T.A.Ş. Fulya şubesinde kardeşi … ile müşterek olan kasa içindeki tüm para, altın v.s kıymetin haczedilerek muhafaza altına alındığını beyanla, hak kaybına sebebiyet verilmemesi için yargılama sonuçlanıncaya kadar İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yürütülen icra takibinin taktiren teminatsız olarak durdurulmasını talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: İlk derece mahkemesince 08/10/2018 tarihli ara karar ile; “Dosya kapsamına, iddiaya göre, İİK. nun 72/3 Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile; davacı tarafından takip konusu alacağın % 40 ı oranında nakdi teminat veya muteber bir bankanın aynı miktarlı kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edildiğinde; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilgili icra veznesine yatırılacak paranın alacaklısına ödenmesinin ihtiyati tedbir yolu ile ÖNLENMESİNE.” şeklinde tedbir kararı verildiği, bilahare mahkemece 24/10/2018 tarihinde davacı yanın 08/10/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararında teminata ilişkin itiraz ve taleplerinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ: Davacı vekili 08/07/2021 tarihli dilekçesinde; hazırlanan rapor incelendiğinde ilgili imza ve yazıların müvekkil eli ürünü olmadığının açık olduğunu, müteveffa davalının ise daha evvel Beylikdüzü Polis Merkezi Amirliğinde vermiş olduğu ifadesinde ilgili bono üzerindeki yazıların kendisine ait olduğunu, senedi bizzat kendisinin tanzim ettiğini ikrar ettiğini, hal böyle iken ilgili bonoyu müvekkilin hazırlamadığının ortada olduğunu, bilirkişi raporunun haklılıklarını ispat nitelikte olduğunu, müvekkilin yaşı gereği herhangibir borçlandırıcı işlem gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını, davalı / alacaklı yanın vefatı nedeniyle ispatın gerçekleşme ihtimalinin de kalmadığını, ancak müvekkilin acz içindeki hali devam ettiğini ve zararının artması ihtimalinin bulunduğunu, açıklanan işbu nedenlerle öncelikle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının teminatsız olarak tedbiren durdurulmasını, davalı …’ün Türkiye’de mevduat hesabı işleten bütün bankalara teskere yazılarak ilgili hesaplara teminatsız olarak tedbir konulması ve ayrıca davalı adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malvarlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını ve ayrıca davacının davalıya herhangi bir borcu bulunmadığının tespitini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRİN REDDİ KARARI:Mahkemece 13/07/2021 tarihli ara karar ile; “Mahkememizce ihtiyati tedbir talepli açılan menfi tespit davasında: Davacı sunduğu gerekçelerle tedbir kararının teminatsız olarak verilmesini talep etmiş iseler de tarafların mali durumuna ve dosya kapsamına, icra dosyasında gelinen aşama ve kasa kiralama sözleşmesi dikkate alınarak bu talep yönünden red kararı vermek gerekmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmişse de, İİK.72/3 maddesindeki “icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez…” düzenlemesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği anlaşılmakla takibin durdurulmasına karar verilmesi talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.Davalı …’ün, Türkiye’de mevduat hesabı işleten tüm bankalarda bulunan hesaplarının son 5 yıl içindeki hesap hareketlerinin celbi ile bu banka hesaplarına teminatsız olarak tedbir konulması ile adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malvarlığının tespit edilerek malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasını talep etmiş ise de, HMK 389.maddenin 1.fıkrası hükmü dikkate alındığında banka hesapları ve taşınır ve taşınmaz malların uyuşmazlık konusu olmadığı gibi ilgili taleplerin HMK 389. madde konusu olmadığından bu yönden ihtiyati tedbir talebinin reddine.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili, süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda senetteki yazı ve rakamların davacıya ait olmadığının tespit edildiğini, davalının da polis ifadesinde senet üzerindeki yazıların kendisine ait olduğunu beyan ettiğini, raporun davadaki haklılığı ispat ettiğini,Davacının hiçbir borcu olmadığı halde büyük miktarda parası haczedilmiş, adına kayıtlı araçlara ve taşınmazlara haciz konulmuş olması nedeniyle müvekkilin hayatını idame ettiremeyecek duruma geldiğini, bu nedenle mahkemenin teminat kararının haksız olduğunu, Müvekkilin yaşı ve borçlandırıcı işlem gerektirecek bir olgunun olmadığı dikkate alındığında, davalıya 1.400.000 USD borcunun olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmemesi nedeniyle geri dönülmesi imkansız zararların doğduğunu, mahkemece davanın kabulü halinde dahi zararların telafi edileceğinin şüpheli olduğunu, Somut olayda ispat yükünün davalı tarafta olduğunu ve davalı tarafından hiçbir hususun ispatlanmadığını, buna rağmen müvekkil mal varlığı üzerindeki işlemlerin devam ettiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesi istenmiştir.
DELİLLER: *28.06.2021 tarihli grafoloji raporunda; “Davaya konu bono üzerindeki yazı ve rakamlar ile davacı yazılarının karşılaştırılması sonucunda; bono üzerindeki yazı ve rakamların davacı eli ürünü olmadığının.” tespit edildiği, ancak imza incelemesi yönünden değerlendirme yapılmadığı görülmüştür. *İstanbul 11.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/1166 Esas – 2018/581 Karar sayılı kararında; Adli Tıp kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 25.04.2018 tarihli raporu ile bono üzerindeki imzanın davacıya ait olduğu ve raporun yeterli görüldüğü anlaşıldığından, davacının imzaya itiraz davasının reddine karar verilmiştir.
GEREKÇE:Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını, davalıya borcunun bulunmadığını beyanla menfi tespit isteminde ve ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş; davalı taraf iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından 08/10/2018 tarihli ara karar ile; İİK.nun 72/3 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; davacı tarafından takip konusu alacağın % 40’ı oranında teminat ibraz edildiğinde veznesine yatırılacak paranın alacaklısına ödenmesinin ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine.” karar verilmiştir. Davacı vekilinin toplanan deliller uyarınca yeniden tedbir talebinde bulunması üzerine ilk derece mahkemesi tarafından 13/07/2021 tarihli ara karar ile; davacı vekilinin tedbirdeki teminat şartının kaldırılması, takibin durdurulması ve davalının mal varlığının araştırılarak üzerine tedbir konulması taleplerinin reddine karar verilmiştir.Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafça “Bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı, davacının davalıya böyle bir borcunun bulunmadığı” ileri sürülerek takibin teminatsız olarak durdurulması ve davalının mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilmiş ise de; bononun sahteliğinin iddia edilmesi, HMK’nun 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz. Somut olay ve dosya kapsamına göre, mahkemece aldırılan 28.06.2021 tarihli grafoloji raporunda yazı ve rakam yönünden inceleme yapılmış olup imza incelemesinin yapılmadığı da gözetildiğinde, HMK.209 maddesi gereğince tedbir kararı verilmesini gerektirecek herhangi bir grafolojik bilirkişi raporu bulunmadığı gibi, kanaat verebilecek düzeyde ceza soruşturması ya da bir ceza davasının da bulunmadığı, mevcut delil durumu gözetildiğinde ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararı yerinde olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.18/03/2022