Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/362 E. 2022/306 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/362 Esas
KARAR NO: 2022/306
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2020
NUMARASI: 2020/285 2020/685
DAVANIN KONUSU: Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
KARAR TARİHİ: 02/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin kefil olarak gösterildiği, her biri 80.000-TL bedelli iki adet bononun müvekkiline tehdit ve hile ile imzalatıldığını belirterek müvekkilinin bonoları nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve bonoların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; huzurdaki davanın menfi tespit davası olduğu, menfi tespit davasının konusunun da bir miktar alacağa ilişkin bulunduğu, dolayısıyla arabuluculuk dava şartına tabi olduğu ancak davacı tarafın arabulucuya başvurmadan dava açtığı gerekçeleriyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kararın hatalı olduğunu, menfi tespit davasının arabuluculuk dava şartına tabi olmadığını, mahkemenin Yargıtay 11 H.D kararına dayanmış ise de, bahsi geçen Dairenin bu görüşünden döndüğünü bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava İİK 72. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; dava şartı eksikliği nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık; menfi tespit davasında arabulucuk dava şartının uygulanıp uygulanamayacağı noktasındadır. 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun’un 5/A. maddesinde “dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile; “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” şeklinde düzenleme yapılmıştır. TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasına ilişkin dava şartı; alacak davası niteliğinde olmayan menfi tespit davasında uygulanamayacak olup somut olay yönünden davacı tarafın arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/12/2020 tarih, 2020/285 E. – 2020/685 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 220,70-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 76,50-TL posta masrafı ve tebligat gideri olmak üzere toplam 297,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.02/03/2022