Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/359 E. 2023/1710 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/359 Esas
KARAR NO: 2023/1710
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/11/2021
NUMARASI: 2016/1016 2021/778
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden … San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı arasında 2013 yılında başlamış olan bir ticari ilişki olduğunu, yasal düzenlemeler gereği bir mal ve hizmet satışından doğmamış alacakların kambiyo senetlerine dayalı bile olsa faktoring şirketlerince satın alınamayacağını, davalının faktoring sözleşmesinin imzalandığı tarihte kendisine teminat olarak verilen kambiyo senedini yasaya ve hukuka aykırı olarak icra takibine konu ettiğini, takip yapıldığı tarih itibariyle müvekkilinin davalıya vermiş olduğu kıymetli evraklardan dolayı bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde, müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile yapılan takibin ve takibe konu senedin iptaline, haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle alacaklının % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu icra takibine konu 14/01/2016 vadeli, 18/04/2014 tanzim tarihli, 2.000.000 USD bedelli senedin 1.011.191,43 TL’lik kısmının tahsili amacıyla işleme konulduğunu, 6361 sayılı yasanın 9/3 maddesi uyarınca, kambiyo senedinin ciro yoluyla müvekkili şirkete devri söz konusu olduğundan, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri müvekkili faktoring şirketine karşı ileri süremeyeceğini, davalı müvekkili şirket iyiniyetli hamil oldugundan kötüniyet tazminatı talebinin dayanağının olmadığını, senedin teminat amacı ile verilmediğini kredi borcunun ifası uğruna ve ödenmesi amacıyla müvekkiline teslim edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacı şirket ile davalı arasında 18/04/2014 tarihinde 2.000.000 USD bedelli faktoring sözleşmesi akdedildiği, davacılar … ve … tarafından sözleşmenin müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığı, sözleşme kapsamında davacı şirket tarafından davalıya faturadan kaynaklı alacaklarının ve bu alacaklarının teminatı olarak 122 adette toplam 2.855.136,58 USD’lik çekin temlik edildiği, davalı tarafından, davacı şirketten ayrıca İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu edilen senedin alındığı, davalı tarafından davacı şirkete toplam 2.855.136,58 USD’lik kredi kullandırıldığı, kullandırılan kredi karşılığının tamamının tahsil edildiği, her ne kadar davalı 2015 yılı kayıtlarında halen alacaklı ise de, 2016 yılı kayıtlarını sunmadığı gibi söz konusu alacağın dayanağını da açıklayamadığı, davacı şirketin kendi kayıtlarına ve faktoring işlemlerine göre takip tarihi itibariyle davalıya borçlu olmadığı, 6361 sayılı yasanın 9/2 maddesi düzenlemesi gereğince faktoring şirketlerinin fatura ile desteklenmeyen kambiyo senetlerinden doğan alacağı temlik alamayacakları, dava ve takip konusu edilen senedin bu anlamda alınmadığı ve teminat senedi niteliğinde olduğu, Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 8/2. maddesi uyarınca teminat olarak alınan kambiyo senetlerinin tahsil edilebilmesi için faktoring şirketinin temlik aldığı alacağın vadesinde ödenmeyerek sorunlu hale gelmiş olması gerektiği, davalıya temlik edilen çeklerin vadelerinde ibraz edildikleri ve ödendiklerinin anlaşıldığı, dolayısıyla davalı tarafından alacağın vadesinde tahsil edildiği ve tahsil edilmesinin sorunlu hale gelmediği, takip tarihi itibariyle talep edilen alacağın dayanağının olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davaya konu takip tutarının %20’si oranında 203.252,25 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde, cevap dilekçesi ve yargılama sırasındaki beyanlarını tekrar ederek, davaya konu senedin teminat olarak değil, ifa uğrunda verildiğini, teminat senedi iddiasının isptalanamdığını, diğer bilirkişi kök ve ek raporlarla çelişen 12/08/2021 tarihli üçüncü ek bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, hükme esas alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda, yukarıda yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının faktoring ilişkisi nedeniyle davacıdan alacaklı olmadığının tespit edildiği, davaya konu senedin 6361 sayılı yasanın 9/2 maddesi uyarınca fatura ile desteklenen bir senet olmayıp, teminat senedi niteliğinde olduğu, davalının faktoring ilişkisi nedeniyle aldığı çekleri vadesinde tahsil etmesi nedeniyle Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 8/2. maddesi uyarınca teminat olarak alınan kambiyo senedini takibe koyamayacağı anlaşılmakla, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 69.420,80 TL harçtan peşin alınan 17.355,20 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 52.065,60 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2023