Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/355 E. 2022/475 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/355 Esas
KARAR NO: 2022/475
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/614
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe konulan çeklerdeki imzanın müvekkili şirkete ait olmadığı gibi davalı alacaklıya borcunun bulunmadığının tespitine, dosyada haciz işlemi uygulanması nedeniyle ihtiyati haciz kararında belirtilen alacağın tamamının haciz anında dosyaya yatırıldığını, İİK 72. Maddesi nedeniyle icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesine yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, takibin durdurulması ile açılan davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: İlk derece mahkemesince 16/07/2021 tarihli ara karar ile; menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir müessesesine ilişkin özel düzenleme bulunmakta olup İİK’nun 72/2. maddesi gereğince icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında icra takibinin durdurulması, İİK’nun 72/3. maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği gerekçeleriyle ” 1-Davacı vekili dava dilekçesi ile icra takibinin tedbiren durdurulmasını talep etmiş ise de, İİK’nun 72/3 1. cümlesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden tedbir talebinin REDDİNE, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasında; takip konusu alacağın tamamının davacı tarafından icra veznesine yatırılması halinde İİK 72/3 maddesi uyarınca dava değeri üzerinden %15 teminat yatırıldığında (22.500,00-TL) alacaklıya ödenmemesi için davanın taraflarıyla sınırlı kalmak kaydıyla İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, 2-Teminat yatırıldığında karardan bir suretin icra müdürlüğü’ne gönderilmesine” şeklinde tedbir kararı verildiği görülmüştür.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ: Davalı vekili 07/09/2021 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararının uygun teminat karşılığında kaldırılmasını ve icra dosyasındaki paranın müvekkiline ödenmesi için müzekkere yazılmasını talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI: Mahkemece 26/10/2021 tarihli ara karar ile; “Mahkememizin 16/07/2021 tarihli ara kararı ile “…Davacı vekili dava dilekçesi ile icra takibinin tedbiren durdurulmasını talep etmiş ise de, İİK’nun 72/3 1. cümlesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden tedbir talebinin reddine, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasında; takip konusu alacağın tamamının davacı tarafından icra veznesine yatırılması halinde İİK 72/3 maddesi uyarınca dava değeri üzerinden %15 teminat yatırıldığında (22.500,00-TL) alacaklıya ödenmemesi için davanın taraflarıyla sınırlı kalmak kaydıyla ihtiyati tedbir konulmasına,….” karar verildiği, işbu ara karara karşı kabul edilen kısım yönünden 1 haftalık itiraz yolu açık bırakıldığı, işbu ara kararın davalı tarafa 21/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazda bulunduğu dilekçesini 07/09/2021 tarihinde sunduğu HMK 394 md gereği; bir haftalık itiraz süresinin aşılmış olduğu” şeklindeki gerekçe ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik talebin reddine karar verilmiş, kararın davalı vekili vekilince istinaf edildiği görülmüştür.
DAİREMİZ KARARI (2021/2108 Esas): 30/12/2021 tarihli, 2021/2108 E. – 2021/2273 K. sayılı ilamıyla; ” İİK 72/3 maddesinde; ‘İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.’ hükmü düzenlenmiştir. Mahkemece bu hükme dayalı olarak teminat karşılığı tedbir kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Mahkemece yukarıda açıklanan şekilde verilen ihtiyati tedbir kararının davalı vekili Av. …’ye 21.07.2021 tarihinde e-tebligat aracılığıyla tebliğ edildiği, davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazda bulunduğu dilekçesini 26/10/2021 tarihinde sunduğu, buna göre HMK 394.maddesindeki bir haftalık yasal itiraz süresinin geçtiği ve mahkemenin buna dayalı olarak süresinde yapılmayan itirazın reddine karar verilmesinde usule aykırılık bulunmamaktadır. Her ne kadar davalı vekili tarafından “davacı vekilinin vekaletnamesinin süresinin geçtiği” belirtilmiş ise de, davacı tarafından dosyaya yeni tarihli vekaletname sunulduğu ve eksikliğin giderildiği görülerek, davalının yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine” karar verilmiştir.
DAVALININ İHTİYATİ TEDBİRİN KALDIRILMASI TALEBİ: Davalı vekili 13.01.2022 tarihli dilekçesi ile; icra dosyasına yatırılan paranın kaldığı sürece değer kaybettiğini, bu nedenle mahkemenin uygun göreceği teminat karşılığında paranın çekilmesine izin verilmesini. Bu nedenle daha önce verilmiş olan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını veya değiştirilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI: Mahkemenin 19/01/2022 tarihli ara kararı ile; “Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararın kaldırılması ya da değiştirilmesini talep etmişse de, 16/07/2021 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının değiştirilmesini ya da kaldırılmasını gerektirir bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “HMK.395.maddesi uyarınca teminat karşılığında tedbirin kaldırılması veya değiştirilmesinini mümkün olduğunu, icra dosyasında yatan TL cinsindeki paranın işletilmesi veya dövizde tutulması halinde paranın değer kazanacağını, halbuki bu haliyle kaldıkça paranın değer kaybettiğini, bu nedenle uygun görülecek teminatı sunmaya hazır olduklarını, teminat karşılığı tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesi istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı vekili, takibe konu çeklerdeki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını ve davalıya borçlarının bulunmadığını beyanla menfi tespit ve ihtiyati tedbir isteminde bulunmuş; davalı ise, davacı iddialarının asılsız olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından 19/01/2022 tarihli ara karar ile; “Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararın kaldırılması ya da değiştirilmesini talep etmişse de, 16/07/2021 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının değiştirilmesini ya da kaldırılmasını gerektirir bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin talebinin reddine” karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Mahkeme tarafından İİK 72/3 maddesi uyarınca, icra takibinden sonra açılan işbu menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine karar verilmiş; davalı vekili dosyaya yatan paranın değer kaybettiğinden bahisle teminat karşılığında müvekkili tarafından çekilmesine izin verilmesini talep etmiştir. HMK.395.maddesi uyarınca, mahkemece verilen tedbirin teminat karşılığı değiştirilmesi veya kaldırılması mümkün ise de; somut olayda davacının takibe dayanak çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığı hukuki sebebine dayalı olarak menfi tespit isteminde bulunduğu ve bu konudaki tahkikatın devam ettiği hususu gözetildiğinde, icra dosyasına yatmış olan paranın değer kaybetmesinin önüne geçilmesi için tarafların icra dairesinden paranın nemalandırılmasını isteme olanağı olduğu da dikkate alınarak, mahkemece tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması talebinin reddine dair kararı yerinde olduğundan davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.18/03/2022