Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/344 E. 2022/1971 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/344 Esas
KARAR NO: 2022/1971 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2021
NUMARASI: 2020/247 E. – 2021/919 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre 1997 yılından itibaren sermaye piyasalarında aracı kurum olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkili ile davalı arasında Sermaye Piyasası Faaliyetleri Çerçeve Sözleşmeleri Genel Hüküm ve Şartları (Genel Sözleşme) ile davaya esasen özel hükümleri ihtiva eden Alım Satıma Aracılık Hizmetleri Özel Şartları (Alım Satıma Aracılık Sözleşmesi) ve Türev Araçların Alım Satımına Aracılık Faaliyet Özel Şartları ( Türev Sözleşme) akdedildiğini, ilgili sermaye piyasası mevzuatı hükümleri uyarınca, … A.Ş. Vadeli Eylem ve Opsiyon Borsasında (VİOP) gerçekleştirebilecek işlemlere dair risklerin davalıya bildirildiğini, davalının … A.Ş. Üyeliği ve sunduğu aracılık hizmetlerinden VİOP nezdinde alım satım faaliyetlerinde bulunmak üzere faydalandığını. VİOP’ta işlem gören çeşitli vadeli işlem sözleşmelerinde işlem gerçekleştirdiğini, huzurdaki davanın davalının paya dayalı bir vadeli işlem sözleşmesi olan … kodlu vadeli işlem sözleşmesinde gerçekleştirdiği işlemleri ilgilendirdiğini, davalının gerçekleştirdiği işlemden kar veya zarar etmesi Borsa’da … kodlu payların değerinin artması veya azalmasına göre belirlendiğini, 13/08/2018 Pazartesi günü … kodlu payların Borsa fiyatında sert bir düşüş yaşanması nedeniyle davalının zararları ve hesabındaki eksi bakiyenin hızla azaldığını, davalının borsa kurallarına göre işlemlere devam etmesi için teminat tamamlamaması üzerine pozisyonlarının sonlandırıldığını, işlemleri neticesinde davalının 213.614,48 TL zarar ettiğini, aracılık hizmetleri nedeniyle ödemesi gereken 120,37 TL, 6,05 TL BSMV, 34,50 TL stopaj tutarı, 10 ağustos tarihli işlemlerden kalan 55,08 TL tutarındaki eksi bakiyenin de eklenmesi neticesinde davalı hesabında 56.314,94 TL eksi bakiye oluştuğunu, bu nedenle müvekkili tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu beyanla; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali, takibin devamı, davalının takip alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili süresinde cevap dilekçesi vermemiş, daha sonra ibraz ettiği beyan dilekçesinde; davacı … AŞ nin 13.08.2018 günü saat : 14_00’de … kodlu fiziki teslimatlı 1636 adet VİOP uzun pozisyon kontratlarını 5.8851 fiyatla tek taraflı olarak rızası bulunmadığından hukuksuzca kapattığını, bu işlem sonrası 460.517,64 TL zararına neden olduğunu ve borçlandırıldığını, işlemin rıza dışı yapıldığından ve teminat açığını kapatacağını, hesabın temerrüde düşürülmesini ve pozisyonlarının kapatılmaması gerektiğini, kendilerine ifade ettiğini, ancak teminat temerrüde düşürülerek pozisyonunu kapatmadığını, davacı ile uzun süredir çalıştıklarını beyanla davanın reddini talep ettiği görülmüştür. İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2019 tarihli 2018/388 Esas – 2019/451 Karar sayılı kararıyla; “davanın 6100 Sayılı H.M.K’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine, görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğuna” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dairemizin 06/03/2020 tarihli 2020/488 Esas-2020/614 Karar sayılı kararıyla; Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan hesap özetleri, cevap dilekçesindeki beyanlar ve yapılan işlemin 460.517,64 TL zarara neden olduğuna yönelik davalı beyanı, taraflar arasındaki dosyaya yansıyan işlem hacmi gözönüne alındığında, davalının tüketici olarak kabul edilemeyeceği, ticari amaçla hareket eden gerçek kişi olduğu, uyuşmazlığın tüketici uyuşmazlığı değil, ticari nitelikte uyuşmazlık olduğu kanaatiyle ilk derece mahkemesince yargılamaya devam olunması gerekirken davalının tüketici olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının 6100 sayılı HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın yargılamaya devam olunmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2021 tarihli 2020/247 E. – 2021/919 K. sayılı kararıyla; “…Tüm dosya kapsamındaki delillerden anlaşılacağı üzere; davalının imzalamış olduğu 29.07.2010 tarihli sözleşme hükümlerince, Türev araçlar Risk Bildirim Formu ile 10.08.2020-13.08.2020 tarihlerinde davalı ile yapılan telefon görüşmeleri yoluyla davalının oluşan zararın boyutu hakkında bilgi sahibi olduğunu, Davacı aracı kurum temsilcisinin muhtemel riskler konusunda Davalıyı bilgilendirdiğini ve risk azaltıcı işlem yapabileceğini hatırlattığını, Davalının oluşan zararın ve teminat açığının kapatılması için fon bulmaya çalıştığına dair bir izlenim verdiğini, hesabındaki pozisyonların kapatılacağı bilgisinin önceden ve kapatıldığı bilgisinin işlemden sonra Davacı temsilcisi tarafından Davalıya telefonla bildirildiğini, Davalının hesabındaki eksi bakiyenin 56.360,96 TL olduğunun aynı telefon görüşmelerinde bildirildiğini göstermektedir. Buna göre davalının davacı nezdindeki hesabından 13.08.2020-18.09.2020 tarihleri arasında … A.Ş. nezdinde bulunan Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasasında gerçekleştirilmiş olan vadeli işlem sözleşmesi alım satımları sonucunda oluşan 56.314,94 TL teminat açığı/zararın tamamından taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca davalı …’un sorumlu olduğu, 13.08.2018 tarihi itibariyle davalı hesabında oluşan 56.314,94 TL borç bakiyenin üzerine sözleşmenin yukarıdaki ilgili maddeleri uyarınca faiz de hesaplanması gerektiği ve bu tespitler ışığında davacının talebi yerinde görülmekle, tespit olunan hususların dosya kapsamında alınan bilimsel veri ve içeriğe sahip, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun denetime elverişli olduğu anlaşılan bilirkişi raporuyla da desteklendiği..” “DAVANIN KABULÜ ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, -Asıl alacak likit olup, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı …’un süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının kendisini temerrüde düşürmeden teminat depolama saatini beklemeden pozisyonunu kapattığını, pozisyonun yasal kapatma saatinin mahkemece incelenmediğini, saat 16:30’a kadar işlem yapma yetkisi varken, 14:00 civarında pozisyonun talimatsız kapatıldığını,… A.Ş.nin … A.Ş. Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasasında Yürüteceği Merkezi Karşı Taraf Hizmeti ve bu hizmete ilişkin Takas Esasları Prosedürü 50. Maddesi uyarınca Teminat tutarı bulunması gereken teminat seviyesinin altına düşen veya TL teminat açığı bulunan hesaplar için teminat tamamlama çağrısı yapılacağı ve takas üyesinin yükümlülüklerini en geç 16:30’a kadar yerine getirmekle yükümlü olduğu, sözleşmenin 12. Maddesinde yatırımcının gerçekleştirdiği işlemler nedeniyle doğacak her türlü bedeli ve teminatı ve diğer ödemeleri hesabında bulundurması gereken tarihte yapmaz veya bulundurmazsa, sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği işlemlere veya takasa konu olan sermaye piyasası aracını veya teminatı en geç takas tarihi itibarıyla hesabında bulundurmazsa, İş Yatırım tarafından başkaca bir ihbara, ihtara veya yasal işleme gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş sayılacağının kabul edildiğini, teminat yatırmak için 16:30’a kadar vakti olmasına rağmen yasal hak tanınmadan 14:00 civarında pozisyonunun rızası ve talimatı olmaksızın hatta kapatılmaması yönünde talimatına rağmen kapatıldığını, davacının bu tutumu nedeniyle 460.517,64 TL zararının oluştuğunu, … kontratı pozisyonunun açık kalması yada kapatılması kararının kendisine ait olduğunu, pozisyonun açmak/kapamak kararının kendisine ait olduğunu, davacının ancak kendisine bilgilendirme yapıp, teminat açığı kalan hesaplar için teminat tamamlama çağrısı yapabileceğini, teminatı tamamlamazsa temerrüde düşürülebileceğini, kendisine yasal süre tanınmadan sözleşmeye aykırı olarak kapatma işlemi yapıldığını. – Sermaye Piyasası Faaliyetleri Çerçeve Sözleşmeleri Genel Hüküm ve Şartları sözleşmesinde de Madde 5 başlıklı bölümde Yatırımcı tarafından verilecek emirlerin yazılı olarak verilmesi gerektiği, duruma göre İş Yatırım tarafından kabul edildiği takdirde, Yatırımcının telefon, teleks, telefaks, internet, elektronik posta, İnteraktif iletişim kanalları vb. şekillerde emir verebileceğinin düzenlendiğini, kendisinin pozisyonun kapatılmasına ilişkin yazılı yada sözlü talimatının bulunmadığını hatta pozisyonunun kapatılmaması yönünde talimatının bulunduğunu.-Kimse kendi kusurundan yararlanamaz kuralı gereğince, davacının kendi davranışı ve kusuru ile sebebiyet verdiği durumdan faydalanamayacağını. -Dosyada mübrez sözleşmede son sayfa (20. Sayfa) dışında imzasının bulunmadığını, sözleşmede imzası bulunmaması nedeniyle, sözleşmeden doğan sorumluluğunun da bulunmadığını. -İcra takibine konu alacağın haksız ve bilirkişi incelemesine muhtaç olduğundan, inkar tazminatı talebinin reddi ile davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; davalının yasal sürede davaya cevap vermediğini, Yargıtay kararları doğrultusunda davalının inkar kapsamı dışında iddia ve talepte bulunamayacağını, davalının kendi yatırım tercihleri neticesinde doğan borçlarını ödemekle yükümlü bulunduğunu, uzun süredir sermaye piyasalarında aktif bir yatırımcı olduğunu, Davalının, Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası VİOP’ta “…” kodlu vadeli işlem sözleşmesinde alım-satım işlemleri gerçekleştirdiğini, ancak 13 Ağustos 2018 Pazartesi günü … kodlu pay piyasasında gerçekleşen fiyat hareketlerine bağlı olarak zarar etmiş ve hesabındaki teminatın hızla azaldığını, bunun üzerine, 13 Ağustos 2018 tarihinde Müvekkilinin davalı’yı telefon ile arayarak hesaptaki eksi bakiye nedeniyle teminat açığının veya pozisyonların ve eksi bakiyenin kapatılması gerektiğini, aksi halde pozisyonların kapatılacağını ve temerrüt hükümlerinin uygulanacağını hatırlattığını,Davalı’nın Borsa kurallarına göre işlemlere devam etmek için teminat tamamlamaması üzerine pozisyonları sonlandırıldığını, söz konusu işlemler neticesinde 13 Ağustos 2018 tarihinde Davalı’nın hesabında 56.314,94 TL eksi bakiye oluştuğunu, Genel Sözleşme madde 5.9 , Türev Sözleşme madde 4.3 ve Alım Satıma Aracılık Sözleşmesi madde 4.5 maddeleri gereğince, kar ve zararın davalıya ait olduğunun kabul edildiğini, müvekkilinin eksi bakiye tutarının 56.144,96 TL’lik kısmını Borsa kuralları uyarınca, işlemin karşı tarafı olan yatırımcılara ödenmek üzere … Bankası A.Ş.’ye (“… bank”) yatırdığını, aksi halde müvekkilinin çeşitli yaptırımlara tabi tutulacağını, TBK 510. Madde gereğince de davacının müvekkilini borçtan kurtarmakla yükümlü olduğunu, davalının, 13 Ağustos 2018 tarihinden itibaren hesabındaki eksi bakiye borcu dolayısıyla temerrüt durumunda olup, temerrüt nedeniyle Genel Sözleşme’nin “Temerrüt Hallerinde Uygulanacak Hükümler” başlıklı 12.4 üncü maddesi uyarınca, Müvekkil’e temerrüt faizi ve BSMV ödeme yükümlülüğü altında olduğunu, telefon görüşmelerinin HMK 199. Madde gereğince borç ikrarını havi belge olduğunu ve davalının borca itirazlarının asılsızlığını ortaya koyduğunu, TBK ve başka yasalarda sözleşmenin tüm sayfalarının imzalanması gerektiğine ilişkin bur düzenleme bulunmamakla birlikte sözleşmenin geçersizliğini ileri sürmenin hakkın kötüye kullanılması ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, davalı itirazında haksız olduğundan inkar tazminatı ödemekle yükümlü tutulması gerektiğini beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra dosyasında; davacı tarafça davalı aleyhine, 20/09/2018 tarihinde 56.314,94 TL asıl alacak, 2.172,87 TL işlemiş faiz ve 108,64 TL BSMV olmak üzere toplam 58.596,45 TL alacak üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, davalı tarafça süresinde borca, sözleşmeye faize ve faiz oranına itiraz ettiği, İcra Müdürlüğünce takibin durmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça davalıya Beşiktaş … Noterliği’nin 15 Ağustos 2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, davalıya ödeme yükümlülüklerine yerine getirmesi ve temerrüt durumunu en geç 06 Eylül 2018 tarihine kadar gidermesinin ihtar ettiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 29/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Taraflar arasındaki telefon görüşmesine ilişkin ses kayıtlarında; 10.08.2018 Cuma günkü saat 17:57’deki görüşmede, piyasada gelişmelerin olumsuz seyrettiği ve Pazartesi günü piyasaların Davalı hesabındaki zararı artıracak yönde gelişebileceği hususunda, Pazartesi gününün “çok riskli olacağı yönünde Davacı temsilcisi tarafından Davalıya bilgi verildiği ve “bir miktar risk azaltıcı” işlem yapabileceğini söylediği, davalı “yok, yok, teşekkür ederim” şeklinde görüşmeyi sonladırdığı, 13.08.2018 09:27’deki görüşmede, Davalının hesabındaki açık sebebiyle 982 adet sözleşmeyi kapatması gerektiği ya da nakit teminat getirmesi gerektiği Davacı temsilcisi tarafından Davalıya söylendiği. 13.08.2018 12:06’da ki görüşmede, Davacı temsilcisinin Davalıya 54.000 TL hesap açığını bildirdiği, Davalının bilgisi olduğunu belirttiği, Davacı temsilcisinin, aracı kurum bünyesinde kapatılmayan eksi hesapların kapatılacağı kararı alındığını ve Davalının hesabındaki açığı kapatması gerektiğini bildirdiği, Davalının ise bankalarla görüştüğünü, bir kararsızlık olduğunu, bankalarda limiti olduğunu söylediği, Davacı temsilcisinin bir gelişme olursa saat 2’den önce kendilerine haber verilmesini istediği, davalının davacı kuruma bizzat geleceğini ya da haber vereceğini söylediği. 13.08.2018 12:52’deki görüşmede, davacı temsilcisinin bir gelişme olup olmadığını sormakta, davalının bir müşteride görüşmede olduğunu ve haber vereceğini söylediği. 13.08.2018 saat 14:00’deki görüşmede, Davacı temsilcisinin 1696 adet kontratın Davacı tarafından kapatılacağını söylediği, davalının “tamam, teşekkür ederim” dediğini.13.08.2018 14:07’deki görüşmede, Davacı temsilcisi pozisyonların kapatıldığını ve hesapta 56.360,96 TL eksi bakiye oluştuğunu bildirdiğini,, Davalının Allah yar ve yardımcımız olsun” dediğini. 13.08.2018 16:29’da ki görüşmede, Davacı temsilcisinin Davalıya hesabında 56.360,96 TL eksi bakiye olduğunu söylediği ve ödenmesi için yapılabilecek bir şey olup olmadığını sorduğu, davalının psikolojik durumunun plan yapmaya uygun olmadığını ve bugün bir şey yapamayacağını söylediğini. Dosyadaki telefon kayıtlarının davalının oluşan zararın boyutu hakkında bilgi sahibi olduğunu, davacı aracı kurum temsilcisinin muhtemel riskler konusunda davalıyı bilgilendirdiğini ve risk azaltıcı işlem yapabileceğini hatırlattığını, davalının oluşan zararın ve teminat açığının kapatılması için fon bulmaya çalıştığına dair bir izlenim verdiğini, hesabındaki pozisyonların kapatılacağı bilgisinin önceden ve kapatıldığı bilgisinin işlemden sonra davacı temsilcisi tarafından davalıya telefonla bildirildiğini, davalının hesabındaki eksi bakiyenin 56.360,96 TL olduğunun aynı telefon görüşmelerinde bildirildiğini gösterdiği, davalının hesap bakiyesi eksiye düştüğü halde aracı kurumun bildirdiği pozisyon açığını ve hesaptaki eksi bakiyeyi kapatmamasının kendi sorumluluğunda olup pozisyonu sürdürüp sürdürmeme, teminat tamamlama veya pozisyonu kapatma kararını ancak müşterinin verebileceğini, davacı aracı kurumun müşterisi yerine geçerek teminat tamamlamak, pozisyon kapatmak gibi kararları müşterisi yerine veremeyeceğini, teminat açığını bir kredi işlemine ya da temerrüt hukuki sonucuna dönüştüremeyeceğini, ancak müşterisine teminat tamamlama çağrısında bulunabileceğini, teminat müşteri tarafından süresinde tamamlanmazsa aracı kurumun re’sen işlem tesis edebileceğini, hesapta oluşan zararın müşterinin kendi üstlenmesi gereken bir zarar olduğu, Sermaye piyasası mevzuatında aracı kurumların müşterileri ile sözleşme ilişkisinde yazılı şekil şartı söz konusu olduğu, dava dosyasına Dava dilekçesi Ek 16, 17, 18, 20 olarak sunulan Muavin Defter dökümüne ve hesap dökümlerinden, 13.08.2018 tarihinde, davacı kurumca hesaplar ters pozisyon alınarak kapatıldıktan sonra oluşan 54.144,96 TL teminat açığının davacı kurum tarafından … bank’a ödendiği ve bu ödemenin davalının hesabına 13.08.2018 tarihinde … Fiş No ile kaydedildiğinin tespit edildiği, davalı hesabındaki eksi bakiye (216,00 TL) ve … bank’a Davalı hesabına ödenen 54.144,96 TL teminat açığı bedeli ile birlikte Davalının hesabındaki borç bakiyesinin 13.08.2018 günü 56.360,96 TL olduğu, hesaba işlenen masraflarla birlikte Davacının icra takibini başlattığı 20.09.2018 gününden önceki 19.08.2018 günündeki Davalının hesap bakiyesi eksi 58.596,47 TL olarak dosyadaki hesap ekstrelerinden tespit edildiği beyan edilmiştir. İlk derece mahkemesince alınan 15/09/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda; Davacı tarafın Kök Rapora beyan ve itiraz dilekçesi ekinde basılı şekilde yer alan ve 643 ayrı günün faiz oranına göre hesaplamaları içeren 11 sayfadan oluşan tabloda, örnekleme yöntemiyle yaptığı kontrollere göre, Bileşik faiz (faize faiz) hesaplanmadığı,Esas alınan faiz oranlarının … A.Ş. web sayfasında yayımlanan faiz oranları olduğu,Her günkü faiz oranı üzerinden, ayrıca yüzde beş oranında Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi hesaplanmasında yürürlükteki mevzuat (Gider Vergileri Kanunu) bakımından bir beis bulunmadığı, davacının anapara alacağını 56.144,96 TL olarak kabul ettiği ve hesaplamalarını buna göre yaptığı, Takip tarihi olan 20.09.2018 günü başında Davacının Davalıdan alacağının 56.144,96 TL anapara ve 2.364,09 TL faiz ve BSMV toplamı 58.509,05 TL olarak esas alındığı, 20.09.2018 günü için hesaplanan 70,22 TL günlük faiz ve 3,51 TL BSMV eklendikten sonra 20.09.2018 gün sonundaki borç bakiyesinin toplam olarak 58.582,77 TL olarak hesaplandığı, davalının itirazları yönünden kök raporda ayrıntılı beyanlarda bulunulduğu, beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E : İtirazın iptali talepli davada. ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekilinin istinaf başvurusunda sözleşmenin sadece son sayfasında imzasının bulunduğunu, her sayfasında imzasının bulunmadığını, sözleşmenin geçerli olmadığını ileri sürmüşse de, yargılama sırasında ibraz ettiği dilekçelerde ve istinaf dilekçesinde, sözleşmenin çeşitli maddelerine atıf yaptığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda, Sermaye Piyasası mevzuatında aracı kurumların müşterileri ile sözleşme ilişkisinde yazılı şekil şartının geçerli olduğu beyan edilmiştir. Mübrez sözleşmelerden, taraflar arasında 29/07/2010 tarihli “… Sermaye Piyasası Faaliyetleri Çerçeve Sözleşmesi” ve aynı tarihli “Türev Araçları Alım Satıma Aracılık Çerçeve Sözleşmesi” , “Menkul Kıymetlerin Ödünç İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi” ve başka sözleşmeler imzalanarak, imza tarihinden itibaren uygulandığı, sözleşmelerin son sayfasında davalının imzasının bulunduğu anlaşılmakla, davalı tarafça her sayfada imzasının bulunmadığından sözleşmenin geçersiz olduğuna ilişkin davalı savunmasının MK 2 maddesine aykırılık teşkil ettiği kanaatiyle, sözleşmenin geçersizliğine ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda, … Bankası A.Ş.nin … A.Ş. Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasasında Yürüteceği Merkezi Karşı Taraf Hizmeti ve bu hizmete ilişkin Takas Esasları Prosedürü 50. Maddesi uyarınca Teminat tutarı bulunması gereken teminat seviyesinin altına düşen veya TL teminat açığı bulunan hesaplar için teminat tamamlama çağrısı yapılacağı ve takas üyesinin yükümlülüklerini en geç 16:30’a kadar yerine getirmekle yükümlü olduğunu, kendisine bu süre tanınmadan 14:00 civarında … kodlu pozisyonunun kapatılması nedeniyle zarar gördüğünü, kendisinin pozisyonun kapatılmasına ilişkin yazılı yada sözlü talimatının bulunmadığını ileri sürmüştür. Dosyaya ibraz edilen mevzuat metninin 50. Maddesinde “Teminat tutarı bulunması gereken teminat seviyesinin altına düşen veya TL teminat açığı bulunan hesaplar içen tamamlama çağrısı yapılır. Üyeler teminat tamamlama çağrısı yükümlülüklerini bir sonraki işlem günü en geç saat 15:00’e kadar yerine getirmek zorundadır” hükmünün düzenlendiği, ayrıca Prosedürün 50. Maddesinde bahsi geçen ÜYE’nin 4/u bendinde; “Piyasada gerçekleşen işlemlerden kaynaklanan hak ve yükümlülüklere ve bu hak ve yükümlülüklerin tasfiyesine taraf olması … bank tarafından uygun görülen kuruluşları” yani yatırım kuruluşlarını ifade ettiği, bu hususun 5. Maddede de düzenlendiği anlaşılmakla davalının Prosedürün 50. Maddesinin uygulanması gerektiğine yönelik istinaf sebebi yerinde değildir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile, taraflar arasındaki ses kayıtlarının incelenmesi sonucunda, davacı … tarafından, teminatın tamamlanması gerektiği konusunda davalının bilgilendirildiği, davalı tarafça teminatın tamamlanmadığı, davalının açık pozisyonlarının kapatıldığı gün, hesapta 56.360,96 TL eksi bakiye oluştuğunu davacı temsilcisinin bildirdiği, Muavin Defter dökümüne ve hesap dökümlerinden, 13.08.2018 tarihinde, davacı kurumca hesaplar ters pozisyon alınarak kapatıldıktan sonra oluşan 54.144,96 TL teminat açığının davacı kurum tarafından … bank’a ödendiği ve bu ödemenin davalının hesabına 13.08.2018 tarihinde … Fiş No ile kaydedildiğinin tespit edildiği anlaşılmakla, ödenen miktarın davalıdan tahsilinin talep edilmesinin, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre kar ve zarar davalı tarafa ait olacağından usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça davalıya eksi bakiye miktarının bildirildiği, alacağın likit ve itirazın haksız olduğu kanaatine varılmakla, inkar tazminatına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 4.002,72 TL nispi harçtan, peşin alınan 1.000,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.002,04 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 5,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 25/11/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.