Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/340 E. 2023/1825 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/340 Esas
KARAR NO: 2023/1825
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2021
NUMARASI: 2019/406E, 2021/221K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ABD menşeili müvekkili şirketin, tüm dünyada erişime açık olan https://www…com internet adresi üzerinden pek çok ünlü giyim markasını bir araya getirerek bunların satışını yapan ve tüm dünyaya gönderim sağlayan portal bir pazar yerinin/alışveriş sitesinin sahibi olduğunu, “…” markası altında özellikle giyim, ayakkabı, çanta, gözlük, takı ve kıyafet aksesuarlarının pazarlaması ve satışını yaptığını, 2014 yılından bu yana ülkemiz dahil pek çok ülkeye internet üzerinden erişim ile ürün satışı yaptığını, müvekkiline ait www…com alan adının 27.02.2011 tarihinde oluşturulduğunu, müvekkili tarafından ülkemizde … numarası ile tescil başvurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin “…” markasının davalı tarafça haksız olarak TPMK nezdinde tescil ettirildiğini, davalı adına tescilli … tescil numaralı “… ” ve … tescil numaralı “…” ibareli markaların, müvekkili marka tasarımı ve stili ile aynı olduğunu, davalının bu markayı sosyal medya hesapları, ürünleri ve etiketlerinde müvekkiline ait markada kullanılan özel biçim ve karakterleri aynen kullandığını, davalıya ait … sayılı “…” markasında yer alan “…”, yani “kadın” kelimesinin, 25. sınıfta yer alan ürünler için cinse etiketlenmiş bir kelime olduğunu, markasal algılanamayacağını, müvekkilinin “…” markası üzerinde öncelik hakkı bulunduğunu, davalı adına tescilli iki markada da müvekkilinin öncelik hakkı bulunduğunu ve davalı eylemlerinin müvekkilinin tescilli tasarımlarından doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, davalı adına olan … tescil numaralı “…” ibareli marka ile … tescil numaralı “… ” ibareli markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun yıllardır giyim sektöründe bulunduğunu, 2010 yılında kendi markası “…” ibaresini tasarladığını, tecrübelerini kendi üretimi olan bir marka altında devam ettirme kararı aldığını, müvekkilinin bahse konu tescilli markalarının kullanımının, tescil tarihinden çok önce olduğunu, “…” markasının giderek marka değerinin oluşmaya başlaması üzerine müvekkili tarafından 22.02.2016 tarihinde TPMK nezdinde başvurusu yapılarak tescil ettirildiğini, müvekkili lehine daha önce aynı marka ve sınıfta tescil bulunması sebebiyle, davacının 25. sınıfta tescil talebinin müvekkilinin itirazı üzerine reddedildiğini, müvekkilinin tescilli “…” markasını, bizzat kendi düşünsel ürünü olarak tescil tarihinden çok önce kafasında tasarladığını ve markayı tasarlarken davacıdan öykünmediğini, giyim sektöründe yıllardır bulunan davalının “…” kelimesini “…” ve “…” kelimelerinin birleşimi olarak tasarladığını, modanın en gelişmiş olduğu ülkelerden birinin İtalya olduğunu ve “…” ibaresinin günlük hayatta bir akımın takipçisi anlamında kullanıldığını, “ist’in aynı zamanda markanın yerliliğine de vurgu yapmak amacıyla İstanbul ilinin bir kısaltması olarak da düşünüldüğünü, bahsi geçen satış portalında satışa sunulan ürünlerin, davacının kendi üretimi olmayıp, tamamen farklı satıcılar tarafından satışa sunulan ürünler olduğunu, müvekkilinin markaları ile tamamen kendi üretimini yapmakta ve bu ürünleri pazarlamakta olduğunu, taraf markalarının marka sınıfları göz önünde bulundurulduğunda, tamamen farklı amaçlara hizmet ettiklerini, karıştırılma ihtimali bulunmadığını ve müvekkilinin haksız yarar sağladığından bahsedilmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:”1-Davacının davasının KABULÜNE, -Davalı adına tescilli … ve … tescil nolu markaların hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf isteminde özetle;müvekkilinin “…” markasını bizzat kendi düşünsel ürünü olarak yine tescil tarihinden çok önce kafasında tasarladığı bir marka olduğunu, “… ve “…” kelimelerinin birleşimi olarak tasarlandığını,SMK m. 6/3’e dayalı taleplerin, yalnızca aynı veya benzer sınıftaki mallar için geçerli olduğunu ancak, davacının … markası ile, müvekkilinin markası aynı veya benzer sınıfta bulunmadığını, Davacının …’in sunduğu hizmetin, çevrimiçi mağazacılık hizmeti olup 35. Sınıftayken müvekkili markalarının ise, 25. Sınıfta tescilli olduğunu, …com üzerinden yerel markaların çevrimiçi olarak satışa sunulduğunu, davacının kendi ürettiği bir ürünün satışı olmadığını, müvekkilinin ise tamamen kendi markası altında üretim yaparak bunu satışa sunduğunu, Günümüzde herhangi bir ürünün herhangi bir marka adı altında facebook ve instagram sayfası açılarak, sürekli paylaşımlar yapılıp, “yoğun” bir kullanım sağlanabileceğini, önemli olanın, bu paylaşımların ne kadar gerçekçi olduğu ve sınırı aşan kullanıma dayandığının tespiti olduğunu, mahkemenin bu durumu dikkate almadığını, davacının markası bilinir bir marka olmadığından davacının … markasından haksız bir yararlanmanın söz konusu olamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME TPMK kayıtlarına göre; … tescil numaralı “…” ibareli marka 22.02.2016 başvuru tarihli 10.10.2016 tescil tarihli olup 25.sınıfta davalı adına tescil edilmiştir. … tescil numaralı “…+ŞEKİL” ibareli marka 01.11.2017 başvuru tarihi ile 15.04.2018 tarihinde da 25 sınıfta davalı adına tescil edilmiştir.- … numralı “…” ibareli marka ise 03.10.2016 başvuru tarihi ile 03.12.2018 tarihinde 35 sınıfta sicile tescil edilmiştir. (rüçhan bilgileri 02.10.2016 ABD …) çok çeşitli tüketim mallarını içeren çevrimiçi perakende mağaza hizmetleri başlıca yüksek teknoloji ürünü aksesuar, anahtarlık, parfüm, şemsiye cüzdan, bilezik broş, kol düğmesi küpe kolye yüzük gibi takılar ) Marka vekili bilirkişi … raporunda özetle; davacı tarafından hükümsüzlüğü talep edilen davalı markaları, davacının “…” markasını 35. sınıfta online mağazacılık hizmetinde 25. sınıf emtiaları kapsar şekilde Türkiye’de kullanmaya başlamasından ve marka üzerinde gerçek hak sahipliği elde etmesinden sonra davalının … nolu markasının “…” şeklinde, … nolu davalı markasında ise, “…” ibaresinin “… ” şeklinde tescil ettirdiği, davacının eski tarihli kullanımlarının “…” şeklinde olduğu, buna göre, davalının 2017 tarihli markasındaki “…” ibaresi ve davacının dilekçelerinde görsellerine yer verdiği davalı kullanımlarındaki aynı ibarenin, yazım stili bakımından birebir davacının eski tarihli fiili marka kullanımı ile aynı olduğu, davalı yanın bu markaların ikisini de 25. sınıftaki ürünler kapsamında tescil ettirmiş olup, kendi ürettiği ürünler üzerinde kullanarak satışlarını sağladığı, davacının, davalı markalarının tescilli oldukları 25. sınıf emtiaları kapsar şekilde 35. sınıfta online mağazacılık hizmetinde faaliyet gösterdiği, 25. sınıf ile bu sınıfı kapsayan 35. sınıftaki mağazacılık hizmetinin benzer olarak kabulü gerektiği, davacının “…” hizmet markasının, davalı markasının koruma tarihinden önce farklı markalı ürünlerin ülkemizdeki tüketicilere ulaştırılmasında söz konusu olan faturalarda kullanıldığı, davacının, davalı markalarının koruma tarihinden çok önce tahsis edilen alan adında, … ve … sosyal medya platformalarında da dava konusu markayı, sınır aşan nitelikteki (ülkemizden de erişilebilen) bu mecralarda aktif ve yoğun bir şekilde kullandığı, davalının basiretli bir tacir gibi sınır aşan nitelikteki davacı marka kullanımından haberdar olduğu gerektiği ve davacının dava konusu “…” markası üzerinde önceye dayalı kullanım yoluyla gerçek hak sahipliği elde ettiği, davalının aynı ibareyi esas unsur olarak içeren … ve … tescil numaralı markaların hükümsüzlüğü iddiasında gerçek hak sahipliğine dayanabileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.Ek raporda; kök rapordaki görüş sürdürülerek faturaların en eskisini 11.12.2014 tarihli olduğu, www…com alan adının 27.02.2011 de alındığını, ilgil internet sitesinde açıkça davacı ticaret unvanına yer verildiğini, faturalarda davacının haklarını devraldığını belirttiği … unvanının yazılı olduğunu, faturaların alt kısmında ise www…com alan adının yazılı olduğu, davacının gerçek hak sahibi olduğunu sadece … webarsive instagram görüntüleri değil tüm delil ve faturaların incelendiğini, Türkiye de tanınan ve bilinimiş marka olmamakla birlikte kötüniyet için markanın tanınmış marka olması gerekmediğin, ancak davacının markasal kullanımlarının yoğun ve eskiye dayalı olup 2015 şubat haberlerine göre ayda yaklaşık yüzde elli büyüyen yılda yaklaşık 2 milyon dolar kazancı olan marka olduğu, davalı kullanımının davacının eski tarihli fiili kullanımındaki iltibas ibaresi ile aynı şekilde olduğu bu durumun tesadüfi olduğunun değerlendirilmeyeceği kötüniyet takdirinin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE Davacı, … numaralı “…” markası ile … numaralı “… şekil” ibareli markalarda yer alan “…” ibaresi yönünden gerçek hak sahipliği, benzerlik, kötüniyet iddialarına dayalı olarak hükümsüzlük talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; dosyadaki bilirkişi raporu hükme ve denetime elverişli olup davacının … ibareli markasal kullanımları yönünden önceye dayalı gerçek hak sahibi olduğu, davacının internet sitesinde online mağaza ismi olarak “…” ibaresini kullandığı, faturalardaki ibarenin de bu yönde olup internet sitesinden Türkiye’ye giysi, ayakkabı vb ürün satış yapıldığının tespit edildiği, davacının, davalı markalarının tescilli oldukları 25. sınıf emtiaları kapsar şekilde 35. sınıfta online mağazacılık hizmetinde faaliyet gösterdiği, 25. sınıf ile bu sınıfı kapsayan 35. sınıftaki mağazacılık hizmetinin benzer olarak kabulü gerektiği, davalının markasının düz yazı ile tescilli olduğu ancak davalının kullanımda ise davacının önceye dayalı markasal kullanımındaki yazım stili ile aynı yazı şeklinin seçildiği de dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiş ve davalının yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 269,85-TL harçtan, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,-Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 101,50-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/12/2023