Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/32 E. 2023/1479 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/32 Esas
KARAR NO: 2023/1479
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/10/2021
NUMARASI: 2019/300E, 2021/367K.
DAVANIN KONUSU:Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı şirketin mali hak sahibi olduğu … ” …” isimli eserin başka bir çevirmen ismi altında davalı tarafından basıldığının öğrenildiğini, işleme eserin büyük bölümünün benzer olduğunu, eserin çevirmeni …’nin mali hakları davacı şirkete devrettiğini, … nin intihale ilişkin rapor hazırladığını, FSEK 52.md gereğince mali hak sahibi olunan işleme eserinin davalı tarafından kaç adet basıldığının tespiti, çeviri esere ilişkin yaptığı kopyalama işleminin tespiti, 21/05/2009 tarihinden itibaren hangi tarihlerde kaç adet bandrol aldığının tespiti, FSEK 68.e göre fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla şimdilik 5000 TL’nin davalıdan tahsili, esere tecavüzün ref ve men-i ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi, hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.-Davacı vekili 27.5.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle tazminat istemini 11.400 TL olarak talep etmiştir. – Davalı davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:”….Bilirkişilerce İnternet üzerinde yapılan araştırmada davaya konu “…’ adlı kitap satışına ilişkin açıklamalarda Basım 2019 ve Basım 2019-3 şeklinde açıklamaların bulunduğu,https: //www…..com:/…, ibareli sitenin incelendiği, yine https://www…com/… uzantısının incelendiği, Heyetin hazırladığı kök raporda; davalının davaya konu 500 adet kitap için 1.900-TL kâr elde edebileceği hesap edildiğini, Ancak itiraz üzerine alınan ek raporda; davalı tarafça basilan kitap adetinin 2 basım için 1.000 Adet olabileceği ve davaya … adlı kitaba ilişkin davalı kârının 3.800,00-TL (1.900,00 X 2 Basım -3.800,00 ) olabileceği,FSEK “Madde 68 madde kapsamında ;Eseri, icrayı, fonogramı veya yapır’aları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya hertürlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan aralarla urnuma iletenlerderi, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış alması halinde isteyehileceğ, bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir” hükmü uyarınca 3.800,00-TL rayiç bedelin en fazla üç kat fazlası olan 11.400,00 TL’nin davacı tarafça talep edebileceği anlaşıldığından , davalının ise davacının mali haklarına sahip olduğu eser yönünden davacıdan almış olduğu bir izin yada sözleşme sunamadığı , alınan rapora itiraz etmediği gözetilerek davanın kabulüne dair hüküm oluşturulması gerekmiştir.” gerekçesi ile neticeten “…1-FSEK 68.MADDE kapsamında 3800 TL nin 3 katı 11.400 TL nin 1.4.2018 Tarihinden itibaren en yüksek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline,2-Davalının esere yönelik tecavüzünün ref ve men’ine ,3- Karar kesinleştiğinde hüküm fıkrasının tirajı yüksek Türkiye çapında yayın yapan bir gazetede bir kez ilanına, masrafın davalı yanca karşılanmasına,..” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Konuyla ilgili ceza yargılaması Bakırköy 1.FSCM 2020/427 esas sayılı dosya ile devam ettiğini ve müvekkilin dava konusu fiil sebebiyle ceza almama ihtimalinin de olduğunu, buna rağmen ceza yargılamasının sonucu beklenmeden karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, dava konusu kitap toplam 500 adet basılmış olmasına rağmen 1000 adet basılmış gibi tazminat hesaplandığını ve dolayısıyla son derece fahiş bir miktar ortaya çıktığını, dava konusu kitabın tercümesi için tercümanla sözleşme yapıldığını, dolayısıyla yayıncının hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, davanın çevirmene yönlendirilmesi gerekirken yanlışlıkla müvekkiline yönlendirildiğini, dava konusu kitabın çocuk kitabı olup genel olarak kısa cümlelerden oluştuğunu, dolayısıyla çok fazla farklı çeviri ihtimali bulunmadığını, davada hiçbir hakkaniyet indirimi yapılmadığını ve hiçbir itirazlarının dikkate alınmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME -Davacı delil olarak dava konusu kitabın çevirmeni … ile 22.05.2009 da yapılan 10 yıl süreli telif hakkı devri sözleşmesi ile 13.12.2018 tarihli 10 yıl süreli üretim, yayım dağıtım dijital hakların devri v eçeviri telif hakkı sözleşmesi suretini sunmuştur. -Bilirkişiler çevirmen …, sektör Bilirkişisi …, mm … müşterek raporunda;Davalının çevirisinin çoğu davacının çevirisinin tekerrürü olduğu, Çeviriler de çevirmenin çeviri becerisinin yanı sıra kültürel ve sosyolojik uygunluğa da önem verilerek çeviriler yapılmakta olduğunu, Bu da farklı eğitimlerden, farklı geçmişlerden gelen çevirmenlerin bu kadar benzer çevirisi yapmasının muhtemel olmayacağını göstermekte olduğunu, davalı işletmenin 05.09.2019 tarihinde 500 Adet bandrol izni aldığını, Davalı tarafından alınan bandrol seri numarası ile davalıya ait … adlı kitap üzerinde yer alan bandrol seri numarası arasında uyumsuzluk olduğunu, Davalının aldığı 500 adet Bandrol üzerinden, davaya konu eserle ilgili sektör bilirkişisinin kârlılıkla ilgili görüşüne uyularak, davalının davaya konu “ …” adlı eserden 1.900,00-TL Kâr elde edebileceğinin hesap edildiği yönünde görüş bildrimişlerdir.Ek bilirkişi raporunda; Davalı tarafça davaya konu ‘…” adlı kitaptan toplam 1,000 bastırılmış olabileceği ve bastırılan toplam 1.000 adet davaya konu kitaptan 3800 TL kâr elde edebileceğini, Davacı vekilinin FSEK mad. 68 gereğince talep edebileceği zararın, 3.800,00-YL rayiç bedelin en fazla üç kat fazlası olan 11.400,00-TL’ye ilişkin takdirin Mahkemeye ait olduğunu, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.Bakırköy 1.FSHCM nin 2020/427E, 20222/463 K sayılı kararında; davalı hakkında FSEK 71 md yönelik atılı suç yönünden beraatine, çevirmen …’ın beyanı gereğince FSEK 71 md yönünden suç duyurusunda bulunulmasına, usulsüz bandrol kullanma suç yönünden şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beratine karar verildiği, kararın kesinleştiği UYAP üzerinden incelenmiştir.
GEREKÇE Davacı, … kitabının kendi yayınevleri tarafından basıldığını, çevirmenin mali haklarını deevrettiğini, davalı tarafça basılan kitapta aynı çevirinin kullanılarak intihal oluşturulduğunu, mali hakların ihlal edildiğini ileri sürerek FSEK 68.maddesi gereğince 3 kat maddi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta mahkemece alınan ve hükme elverişli bilirkişi raporunda davalı tarafça yayınlanan kitaptaki çevirinin çoğunun davacının çevirisinin tekerrürü olduğu, bu derece benzer çeviri yapılmasının muhtemel olmadığının gerekçeleri ile açıklandığı, her ne kadar davalı hakkındaki ceza davasında Bakırköy 1.FSHCM’nin 2020/427E, 2022/463 Karar sayılı dosyasında beraat kararı verilmiş ise de; ilgili kararın gerekçesi itibarı ile iş bu uyuşmazlığın esasına etkili olmadığı, davalının davaya cevap vermediği, rapora itiraz etmediği, rapora göre davalının kendi defterinde bandrol izni öncesinde satışı olduğu ve bandrol ile dosyadaki kitap bandrolünün uyumsuz olduğu belirlenmiş olmakla hesaplanan maddi tazminat dosya kapsamına uygun bulunmuştur. Hakkaniyet indirimi yapılması gerektiren bir durum olmadığı gibi çevirmen ile yapılan sözleşmenin davacıya karşı ileri sürülemeyeceği de dikkate alındığında davalının istinaf sebeplerine göre yapılan incelemeye göre HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 778,73-TL harçtan, peşin alınan 194,68-TL harcın mahsubu ile bakiye 584,05-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,-Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 49,50-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/10/2023