Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/319 E. 2022/476 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/319 Esas
KARAR NO: 2022/476
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/753
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı İcra dosyası ile müvekkil hakkında kambiyo takibi ile başlatmış olduğu icra takibi sonucunda müvekkilin ticari aracına haciz koyarak yakalama ve satış talebinde bulunduğunu, müvekkilin ticari aracı servis arabası şuanda trafikten alıkonulmuş olup müvekkilin ticari hayat durdurulduğunu, bu nedenle Mahkemeden dava sonuna kadar müvekkilin … plakalı beyaz ticari minibüsün üzerindeki yakalamanın ve haczin kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaatte ise yakalatmanın kaldırılarak yediemin olarak aracın müvekkiline teslim edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME (TEDBİRİN REDDİ) KARARI: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02.12.2021 tarih ve 2021/753 Esas sayılı ara karar ile; “Sunulan deliller, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olması nedeniyle İİK 72/3 maddesi uyarınca tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, bu nedenle davacının tedbir yoluyla satışın durdurulması talebinin reddi gerektiği, haczedilen aracın yediemin olarak davacıya bırakılması talebi hususunda değerlendirme yapma yetkisinin icra dairesinde olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili, süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Takibe konu senedin boş olarak davacının abisi ile davalı arasındaki husumet nedeniyle davalı tarafından zorla alındığını, davalıya borcun bulunmadığını, Davalı hakkında İstanbul Anadolu C.Başsavcılığı’nın 2019/175388 Sor. sayılı dosyası ile başlatılan soruşturmanın devam ettiğini,Araçta bulunan yakalama şerhi nedeniyle müvekkile ait aracın çalıştırılamadığını ve bu nedenle müvekkilin zor durumda kaldığını, haciz şerhi baki kalmak üzere araç üzerindeki yakalama kaydının tedbiren kaldırılmasının hakkaniyet açısından çok önemli olacağını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesi istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.Davacı, davaya konu bononun kendisine zorla imzalatıldığından bahisle icra takibi kapsamında araç üzerine konan yakalama şerhinin kaldırılması konusunda ihtiyati tedbir isteminde bulunmuş; davalı ise davacı iddialarını kabul etmeyerek davanın ve tedbir talebinin reddi gerektiğini savunmuştur.İlk derece mahkemesi tarafından, “… davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olması nedeniyle İİK 72/3 maddesi uyarınca tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, bu nedenle davacının tedbir yoluyla satışın durdurulması talebinin reddi gerektiği, haczedilen aracın yediemin olarak davacıya bırakılması talebi hususunda değerlendirme yapma yetkisinin icra dairesinde olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir. Tedbir talebinin reddine dair karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava irade bozukluğu iddiasına dayalıdır. Davacı takibe konu edilen bonoyu davalı tarafın baskısı sonucunda imzaladığını, davalıya borçlu olmadığını iddia etmektedir. Davacı vekili tarafından konuyla ilgili olarak davalı hakkında İstanbul Anadolu C.Başsavcılığı’nın 2019/175388 Sor. nolu dosyasının bulunduğu belirtildiğinden UYAP üzerinden dosyanın yapılan kontrolünde; takibe konu bono yönünden yapılan bir soruşturmanın bulunmadığı ve soruşturmanın devam ettiği görülmüştür. Yargılamanın bulunduğu aşama ve mevcut delil durumu dikkate alındığında ilk derece mahkemesi tarafından davacının tedbir isteminin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı adli yardımdan yararlandığından harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.18/03/2022