Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/318 E. 2022/479 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/318 Esas
KARAR NO: 2022/479
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/11/2021
NUMARASI: 2021/289 E. – 2021/862 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı şirkete depolama hizmeti vermiş olup, davalıya verilen depolama hizmeti karşılığında; ekte sunulan Antrepo Faturalarını düzenlediğini, söz konusu faturalar davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkil şirket davalı taraf ile olan ticari ilişkisi sebebi ile cari hesabında davalı taraftan toplam 18.351,82 TL alacaklı bulunduğunu, davalı borçlu şirketin İstanbul Anadolu…İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile icranın devamına karar verilmesi gerektiğini beyan ederek davalı borçlunun İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının reddine ve icra takibinin devamına, itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu sabit olduğundan, değerin % 20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava ve icra takibinin yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkeme İstanbul Merkez (çağlayan) Adliyesi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin dava dilekçesinde ve ödeme emrinde belirtildiği şekilde borcu bulunmadığını, işleyecek ve işlemiş faize ve faiz oranına da itirazda bulunulmuş, davacı tarafın talep ettiği faiz fahiş olduğunu, davacı tarafın iddiasının aksine %20’ı oranında icra inkar tazminatı şartları oluşmadığı, ispat yükü davacı tarafta olup takip dayanağından dolayı alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiğini beyan ederek şartları oluşmayan, haksız ve hukuka aykırı davanın ve tüm taleplerinin reddine, davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.11.2021 tarih ve 2021/289 Esas – 2021/862 Karar sayılı kararıyla; “… HMK’nın 10.maddesine göre sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği, ne var ki davalı tarafın hem takipteki hem dava açıldıktan sonraki itirazları değerlendirildiğinde sözleşmenin varlığı konusunun ihtilaflı olduğu, bu itibarla yetki hususunun HMK 10.maddesi ve TBKnın 89.maddesi çerçevesinde değerlendirilemeyeceği, yani alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğuna ilişkin hükmün somut olayda uygulanamayacağından davanın, takibin yetkili icra dairesinde yapılmamış olması nedeniyle usulden reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili, süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Takibin fatura ve cari hesaba dayalı olarak açıldığını, antrepo ücreti alacağının para borcu doğurduğunu ve TBK.89.maddesi gereğince para borcunun alacaklının ikametgahında ödenmesi gerektiğinden icra dairesinin ve mahkemenin yetkili olduğunu, bu konuda Yargıtay’ın yerleşik kararlarının bulunduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER:*İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı 18.351,82 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, davalı vekilince süresinde verilen itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı antrepo ücreti alacağının tahsili için cari hesaba dayalı olarak başlattığı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış; davalı, aradaki ticari ilişkiyi ve borcu kabul etmeyerek, icra dairesinin yetkisiz olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.İlk derece mahkemesi tarafından, “… davalı tarafın hem takipteki hem dava açıldıktan sonraki itirazları değerlendirildiğinde sözleşmenin varlığı konusunun ihtilaflı olduğu, bu itibarla yetki hususunun HMK 10.maddesi ve TBKnın 89.maddesi çerçevesinde değerlendirilemeyeceğinden, davanın takibin yetkili icra dairesinde yapılmamış olması nedeniyle usulden reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacının antrepo ücreti alacağının bulunduğundan bahisle cari hesaba dayalı olarak icra takibi başlatmış, davalı ise borca, ferilerine ve icra dairesinin yetkisine itiraz ederek davalının adresinin bulunduğu İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunu savunmuştur. Davacı vekili dava dilekçesinde, takibin para borcuna dayandığını, TBK 89.maddesi gereğince alacaklının adresinin bulunduğu yerde açılan takipte yetki sorunu olmadığını ileri sürmüştür. Her ne kadar mahkemece “… davalının icra dosyasına sunduğu itirazında ve işbu davadaki cevap dilekçesinde davacı ile ticari ilişkiyi kabul etmemesi nedeniyle yetkinin genel kurallara göre belirleneceği” gerekçesine yer verilerek aksi yönde değerlendirme yapılmış ise de; somut olayda davacı tarafından dosyaya sunulan faturalar uyarınca taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu sabit olduğundan, davada TBK.89.maddesi uyarınca davacının adresinin bulunduğu yer mahkeme ve icra dairelerinin de yetkili olduğunun kabulü zorunludur. Tüm bu hususlar gözetildiğinde takibin yetkili icra dairesinde başlatıldığı anlaşıldığından, aksi düşünce ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi hatalı olduğundan, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/11/2021 tarih, 2021/289 E. – 2021/862 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 37,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 199,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.18/03/2022