Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/301 E. 2022/477 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/301 Esas
KARAR NO: 2022/477
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/10/2021
NUMARASI: 2020/332 E. – 2021/304 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli)|Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 18/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili firmanın Türk Patent Enstitüsü Marka Tescil Belgesi ile tescilli “…” ünvanı ile 2014 tarihinden itibaren eğitim verdiğini, söz konusu “”…” markasının 11.10.2017 tarihinden itibaren müvekkil adına tescilli olduğunu, “… “ markasının, müvekkili şirketin uzun uğraşları, eğitim camiasında sağladıkları güven neticesinde MEŞHUR/ MARUF hale geldiği ve … olarak kabul edildiğini, davalı tarafın, tescilli marka ile iltibas yaratacak şekilde “…” ibaresini kullanması, piyasada müvekkil adına tescilli markanın kapsadığı hizmet kolunda üçüncü kişileri yanıltıcı nitelik taşıdığını, konu ile ilgili olarak davalı tarafa Ankara Ankara … Noterliği’nin 11.09.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide ve tebliğ edilmiş olduğunu, ticaret unvanını kullanma hakkının yalnızca bu unvan sahibine ait olduğunu, Markalar Kanunu Madde 29’da “marka hakkına tecavüzün açıkça düzenlendiğini, açıklanan nedenler doğrultusunda müvekkil adına 11.10.2017 tarihinden itibaren tescilli bulunan … markasına yönelik olarak markaya tecavüzün tespit ve men’ine, ilan, reklam ve basılı evrakların imhası ile, hükmün ilanına karar verilmesini talep zorunluluğu doğduğunu, açıklanan nedenler ve mahkemece re’sen dikkate alınacak sair nedenler doğrultusunda; markalar Kanunu Hükümleri gereği markaya tecavüzün tespitine ve men’ine, ilan, reklam ve basılı evrakların imhasına, hükmün ilanına, davalı hakkında dava harç ve masrafları ile avukatlık ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; “01.07.2010 tarihinde … Dershanesi … olarak … Mahallesi … Sok. No:.. Kadıköy/İstanbul adresinde dershanesini açtığını, dershanesinin ticaret ünvanı olan … Dershanesi … ünvanı 27.10.2010 tarihli 7678 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde tescil edildiğini, ayrıca İstanbul Valiliği İl Eğitim Müdürlüğü’nün 25.11.2010 tarihli yazısıyla … Dershanesi adıyla kurum açma izninin tarafına verildiğini, 2016 yılında Milli Eğitim Bakanlığı dershanenin adının FETÖ terör örgütünün dershanesiyle çağrışım yaptığını belirterek benden … olan adımın değiştirilmesini talep etttiğini, kendisinin de dershanesinin adını 2016 yılından itibaren … Öğretim Kursu olarak değiştirdiğini, 2016 yılından itibaren kestiği tüm faturalarda … Öğretim Kursu … ünvanını kullandığını, adi şirketlerin ticaret ünvanını tescil ettirme zorunluluğu bulunmadığından işbu ünvanın tescil edilemediğini, ancak sadece internet sitesinde sehven duran ve yeni ticaret ünvanımla birlikte yer alan … adı davacının 11.09.2020 tarihinde Ankara … Noterliği’nden keşide ettiği … yevmiye noju ihtarından sonra kaldırıldığını, anlaşılacağı üzere ne faturalarında, ne tabelada ne de internet sitesinde … adının yer almadığına, yukarıda açıkladığı nedenlerle dava tarihinden önce sadece internet sitemde sehven var olan ve ihtarnameden sonra ancak dava tarihinden önce kaldırdığı … adıyla ilgili tarafına açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu” beyan etmiş … ünvanını kullanmadığından davanın konusuz kalmasına, davacının tüm taleplerinin reddine, avukatlık vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı yandan tahsiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 14.10.2021 tarih ve 2020/332 Esas – 2021/304 Karar sayılı kararıyla; “… her ne kadar davacı davalının adına tescilli “…” ibaresini internet ortamında kullandığından bahisle iş bu davayı açmış ise de bahse konu kullanımın sonlandırıldığı, davanın konusuz kaldığı, esasen davalı tarafından sunulan deliller dikkate alındığında davaya konu markayı davalının tescilsiz bir şekilde davacının tescil tarihinden önce ticaret unvanında ve işletme adında markasal olarak kullandığı, 2016 yılından bu yana bu kullanımlarını sonlandırdığı, bu hususu dosyaya sunduğu deliller ile ispat ettiği, ancak tarafların kabulünde olduğu üzere internet sitesindeki bahse konu ibarenin çekilen ihtar sonrası kaldırıldığı, sonuç olarak davalının davaya sebep internet üzerindeki kulllanımını sonlandırmış olduğu dikkate alındığında dava konusuz kalmış ise de esasen davalının bahse konu ibare üzerindeki davacıya ait marka tescili öncesi kullanımları dikkate alındığında davacının sonradan yaptırmış olduğu marka tesciline dayalı olarak davalının markasal kullanımlarını önleyemeyeceği, davalı kullanımlarının mevzuat kapsamında haksız kullanım ve markaya tecavüz olarak kabul edilemeyeceği dikkate alındığında HMK 331 dikkate alındığında yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla yargılama gideri ve vekalet ücreti davacı üzerinde bırakılmasına.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Mahkemece yerinde olmayan gerekçe ile davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağına ilişkin kararının usule aykırı olduğunu, Davanın açılmasının sebebi davalının davanın açıldığı tarihte internet sitesinde müvekkil markasının haksız kullanımının devam etmesi olduğunu,Davadan önce davalıya ihtar gönderilmesine rağmen internet sitesindeki haksız kullanımın devam etmesi nedeniyle dava açılmak zorunda kalındığını, dava açılmasına davalının sebep olduğunu, HMK.331 maddesi gereğince davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirinin gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER:*Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinde; davacı adına … tescil nolu “…” ibareli markanın 41.sınıf emtialar yönünden 31/05/2018 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ve durdurulması taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… davaya konu markayı davalının tescilsiz bir şekilde davacının tescil tarihinden önce ticaret unvanında ve işletme adında markasal olarak kullandığı, 2016 yılından bu yana bu kullanımlarını sonlandırdığı, ancak tarafların kabulünde olduğu üzere internet sitesindeki bahse konu ibarenin çekilen ihtar sonrası kaldırıldığı, sonuç olarak davalının davaya sebep internet üzerindeki kulllanımını sonlandırmış olduğu dikkate alındığında dava konusuz kaldığı; esasen davalının bahse konu ibare üzerindeki davacıya ait marka tescili öncesi kullanımları dikkate alındığında davacının sonradan yaptırmış olduğu marka tesciline dayalı olarak davalının markasal kullanımlarını önleyemeyeceği dikkate alındığında HMK 331 dikkate alındığında yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla yargılama gideri ve vekalet ücreti davacı üzerinde bırakılmasına.” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece davalının kullanımının davadan önce sonlandırılmış olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı vekili hükmü sadece vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden istinaf etmiş olmakla bununla sınırlı olarak yapılan incelemede; davalının davacı adına tescilli “…” ibaresini tescilsiz bir şekilde davacının tescil tarihinden önce ticaret unvanında ve işletme adında markasal olarak kullandığı 2016 yılından bu yana bu kullanımlarını sonlandırdığı, internet ortamındaki kullanımın ise davacının ihtarı sonrasında davadan önce sona erdirildiği, davacı tarafından kullanımın dava açıldıktan sonra sonlandırıldığı iddia edilmiş ise de bu hususu ispata yarar bir delilin dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla, davalının işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediği kabul edilerek, ilk derece mahkemesinin isabetli olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.18/03/2022