Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/29 E. 2023/1409 K. 06.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/29 Esas
KARAR NO: 2023/1409 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/10/2021
NUMARASI: 2017/594 E. – 2021/806 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili hakkında Bakırköy 4 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/219 D.İş ve 2017/222 Karar numaralı ihtiyati haciz ilamına dayanarak, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine konu konan borcun asıl ve ferileriyle birlikte müvekkiline ait olmadığını, dayanak çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, çek vasfının sona erdiğini, takibe yanlış vekalet koyularak alacaklının gizlendiğini, senedin adi senet konumunda olduğunu belirterek, menfi tespit talebinin kabulüne, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı/borçlunun dava dilekçelerinde imzaya itiraz ettiğini, ancak borca itiraz etmediğini, ayrıca sahtecilik nedeniyle herhangi bir şikâyette de bulunmadığını, takibe konu çek incelendiğinde davacı/borçluya ait kaşe/ unvanın bulunduğunu, müvekkiliyle yapılan görüşmede çeklerin kendisini işletme sahibi olarak tanıtan borçlunun kardeşi olan … tarafında imzalandığının belirtildiğini, davacı/borçlunun kardeşi … imzaladığı çeklerden sorumlu olduğunu, çeklerdeki imzaların davacıya ait olmadığını, ancak kardeşi tarafından imzalanan birçok çekin tahsil edildiğini, izah edilen nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının %20 tazminata ve %10 para cezasına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/10/2021 tarihli 2017/594 E. -2021/806 K. sayılı kararıyla; “… dava dışı …’nın davacının kardeşi konumunda olduğu ve daha önce aynı şekilde imzalanan çeklerin ödenmesi nedeniyle ticari teamül halini aldığı, bu durumun aksinin takip başlatıldıktan sonra iddia edilmesinin iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, bu durumda imzaya itirazın da kötüniyetli olduğu, söz konusu çek keşide tarihi ile takip tarihi arasında 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmaması nedeniyle davacı vekilinin senedin adi yazılı senet haline dönüştüğüne ilişkin iddialarına da itibar edilmemesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu nedenle iyiniyetin korunması gerektiğinden davanın reddine, davalı tarafın kötüniyetli hareket ettiğine dair kanaat edinildiğinden davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin kabulü ile %20 oranında olmak üzere 10.000,00TL tazminatın davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Davaya ve takibe konu olan çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davalı tarafın da bunu kabul ettiğini, buna rağmen Mahkemece müvekkilinin kardeşinin onu temsilen imzaladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin kanuna aykırı olduğunu,Mahkemelerin istemle bağlı olduğunu, iddianın ve savunmanın genişletilmesinin tarafların kabulüne bağlı olduğunu, yetkisiz temsilcinin attığı imzadan bizzat sorumlu olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/2019 D.İş sayılı dosyası incelendiğinde; davalı şirketin talebi üzerine davacı hakkında takip ve dava konusu … seri numaralı 20/08/2014 keşide tarihli 50.000,00-TL bedelli çek nedeni ile 31/05/2017 tarihli, … Karar numaralı karar ile ihtiyati haciz kararı verildiği anlaşılmıştır.Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … Tic. A.Ş., borçlunun … Kurumu olduğu, 50.000,00 TL bedelli, 20/08/2014 keşide tarihli çekle ilgili 29/05/2017 tarihinde Kambiyo Senetlerine Mahsus icra takibi yapıldığı tespit edilmiştir.Bakırköy 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/766 Esas sayılı dava dosyası incelendiğinde; davacı …’nın davalı … Tic. A.Ş. aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine konu edilen çekteki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek şikayette bulunduğu, Mahkemece 5 günlük yasal sürede şikayet edilmediğinden 06/11/2017 tarihli, 2017/1163 Karar sayılı kararla şikayetin ve itirazın reddine karar verildiği görülmüştür. …. Bankası’nın yazı cevabı incelendiğinde; bankanın Zeytinburnu şubesinden … tarafından keşide edilen … seri numaralı çekin, … seri numaralı çekin, … seri numaralı çekin takas yolu ile ibraz edildiği ve ödendiğinin bildirildiği görülmüştür. … Bank’ın yazı cevabı incelendiğinde; daha önce ödendiği belirtilen çekin takas yolu ile ödendiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça dosyaya daha önce ödenen çeklerin fotokopilerinin sunulduğu, bu çeklerdeki imza ile davaya konu çekteki imzaların aynı olduğu tespit edilmiştir. İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 15/06/2020 tarihli raporu incelendiğinde; imza incelemesi için gönderilen çek fotokopileriyle ilgili davacı …’dan bu çeklerdeki imzaların kendisine ait olup olmadığı sorularak, kabul ediyorsa çek asıllarının gönderilmesinin talep edildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, icra takibine konu olan çekteki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit davasıdır.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili karara karşı istinaf yargı yoluna başvurmuştur.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Takibe konu edilen … Zeytinburnu Şubesi’ ne ait 20/08/2014 keşide tarihli … numaralı, 50.000,00 TL bedelli çek örneği incelendiğinde; lehtarın … Tic. A.Ş., borçlunun … Zeytinburnu Mağazası olduğu tespit edilmiştir.Çekteki imzanın davacı … ’ya değil, kardeşi …’ya ait olduğu her iki tarafın da kabulündedir. Davalı taraf, davacıya ait çeklerin sürekli olarak … tarafından firma yetkilisi olduğu söylenerek imzalandığını, daha önce bu şekilde imzalanan çeklerin davacı tarafça ödendiğini belirterek, davacının iyiniyetli hareket etmediğini savunmaktadır. Dosya içine sunulan ve aynı imzayı taşıyan davacıya ait çeklerin alacaklı davalı şirkete ödendikleri çeşitli bankalarca Mahkemeye gönderilen yazı cevapları ile teyit edilmiştir.Davacı vekili davaya konu çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuşsa da; davacıya ait çek hesabından . … tarafından başka çeklerin imzalanarak davalı şirkete verildiği, davacı ile …’nın kardeş oldukları, davacının uzun bir süre bu işlemlere itiraz etmediği ve bu çek bedellerini kendisine ait çek hesabından davalıya ödediği, yapılan bu işlemlere itiraz edildiğine veya söz konusu işlemler nedeniyle hukuki yollara başvurulduğuna dair dosyaya herhangi bir delil ibraz edilmediği, tacir olan davacının yapılan bu işlemleri ve ödemeleri fark etmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olup, davacının işlemlerden haberdar olmasına rağmen uzun süre sessiz kalması, itiraz etmemesi karşısında, olayın özelliği ve dürüstlük kuralı göz önüne alındığında, davacının kardeşinin kendisine ait çek hesabından kendisi adına çek keşide etmesi işlemlerine icazet verdiğinin kabulü gerektiği, hal böyle olunca davacının kardeşi …’nın kendisi adına işlem yapma yetkisi bulunduğuna dair davalıya güven verdikten sonra, dava konusu çekle ilgili borçlu olmadığının tespitini talep etmesinin iyiniyetli olmadığı, TMK’nun 2. maddesi uyarınca hakların dürüstlük kuralına uygun kullanılması gerektiği, hakların açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı belirtildiğinden, ilk derece Mahkemesi’nin kararının yerinde olduğu kanaatiyle davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06/10/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.