Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/277 E. 2023/1883 K. 12.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/277 Esas
KARAR NO : 2023/1883 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/11/2021
NUMARASI : 2021/291 E. – 2021/212 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
KARAR TARİHİ: 12/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketinin tekstil sektörünün öncü firmalarından biri olarak faaliyetlerini uzun yıllardır “…” markası ile ve “…” markasını ihtiva eden seri markaları kullandığını ve bu kapsamda TPMK nezdinde … tescil numaralı markaları tescil ettirdiğini, müvekkilinin “MRM” ibareli markasını kurulduğu tarihten itibaren aktif bir şekilde ticari hayatı içerisinde kullandığını, bu tescilli markası üzerine gerçek hak sahibi olduğunu, davalının TPMK nezdinde … tescil numaralı “… ” ibareli markasının bulunduğunu, davalı şirketin birebir aynı “…” ibareli markayı çok ufak renk farklılığı ile birlikte kendi ticari faaliyetlerinde ve kendilerine ait “https://…/” internet sitesi üzerinde kullanıldığını, ayrıca davalı yanca “…” ibareli markanın ticaret unvanında da kullanıldığını, davalı yanın tüm bu eylemlerinin müvekkili şirketin tescilli markaları ve markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, müvekkilinin tescilli “…” ibareli markasına yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, men’ini, sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, davalı adına tescilli … tescil numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğünü, sicilden terkini, davalının “…” ibaresini ihtiva eden tabelalarının sökülmesini, basılı evrak, reklam vasıtası ve ürünlerinin toplatılmasını, “… internet adresine erişimin engellenmesini ve davalının ticaret unvanından “MRM” ibaresinin terkinini talep ve dava etmiştir. Marka hükümsüzlüğü davası asıl davadan ayrılarak, Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2021/432 Esas numarasına kaydedilmiş, daha sonra yetkisizlik kararı verilerek İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2021/158 Esas numarasına kaydedilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin tekstil sektöründe dava dışı farklı şirketler ile büküm, çözgü sarma, dokuma, saçak işleme, kumaş boyama, dijital baskı alanlarında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin sınai yatırımlarını koruma gayesi neticesinde TPMK nezdinde … tescil numaralı “…” ibareli marka ve … tescil numaralı “…+ŞEKİL” ibareli markaların tescili için başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin “…” ibareli kullanımının tescilli markaya ve unvana dayalı olduğunu, bu nedenle markaya tecavüz teşkil etmediğini, müvekkili markaları ile davacı markaları arasında karıştırılma veya iltibas tehlikesi bulunmadığını, keza dava konusu markaların tescilli olduğu sınıflar ve ürünlerin farklı olduğunu, davacı ile müvekkili şirketin gerek iştigal alanlarının, gerekse de iş konularının farklı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 19/11/2021 tarihli 2021/291 E. – 2021/212 K. sayılı kararıyla; “…SMK’nun 7/3-e md’sine göre “işaretin(markanın) ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması” marka hakkına tecavüz hallerinden biridir ve marka hakkı sahibine bu fiillerin önlenmesini (terkinini) isteme hakkı doğurur. Burada terkin talebinin kabulü açısından markasal bir kullanım aranmaması gerektiğinden terkin talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. 6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır. Davalının marka tecavüzü oluşturan haksız fiillerinin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğu anlaşıldığından davacının davasının tümden kabulüne dair; -Davacının davasının KABULÜ ile;-Davalının davacıya ait “…” esas unsurlu markalarından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, men’ine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalının “…” ibaresini ihtiva eden tabelalarının sökülmesine, basılı evrak, reklam vasıtası ve ürünlerinin toplatılmasına, -… internet adresine erişimin engellenmesine, -Davalının ticaret unvanından “MRM” ibaresinin terkinine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkiline ait markanın hükümsüzlüğü için açılan İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2021/158 Esas sayılı davasının halen devam ettiğini, bu davanın sonucu beklenmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu Markaların tescil tarihlerinin ve hangi sınıflarda tescil edildiği hususunun kronolojik olarak incelenmediğini, davacının … tescil numaralı markasının 28/05/1997 tarihinde tescil edildiğini ve 10 yıllık süresi dolmasına rağmen yenilenmemesi nedeniyle müddet olduğunu, … numaralı markasının 21/11/2006 tarihinde tescil edildiğini, 21/11/2016 tarihinde yenilendiğini, 05,18 ve 25. sınıflar için tescilli olduğunu, 2007 46714 numaralı markanın 31/08/2007 tescil tarihinden sonra 10 yıl dolmasına rağmen yenilenmediğini ve müddet olduğunu, 18 ve 25. sınıflarda tescilli olduğunu, müvekkilinin … tescil numaralı markasının 25/05/2018 tarihinde tescil edildiğini, 24,25 ve 35. sınıflarda tescilli olduğunu, davacının 2019 21092 numaralı markasının 01/03/2019 tarihinde 35. Sınıf için tescil edildiğini, müvekkilinin … numaralı markası içinse 03/04/2020 tarihinde 24, 25 ve 35. Sınıflar için tescil talep edildiğini, Tarafların markaları arasında benzerlik bulunmadığı sürece, tescilli oldukları sınıfların çakışmasının önem arz etmediğini, davacının tescilli olan markaları ile müvekkilinin markasının yalnızca 25. sınıfta çakıştığını, markalar arasında benzerlik bulunmadığını, benzerlik incelemesinin yanlış yapıldığını,Davacının tescil süreleri sona eren veya müvekkilinin markasından sonra tescile dilen markalarının bu davada esas alınamayacağını, Hükme esas alınan bilirkişi raporunu hazırlayan iki marka uzmanı ve bir tekstil mühendisi bilirkişilerin teknik bilgiye sahip olmadıklarını, Müvekkilinin ticaret unvanından “…” ibaresinin terkini kararının gerekçesiz ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin ticaret unvanının bütününün davacının haklarını ihlal edip etmediğine bakılması gerekirken, sadece tarafların markaları üzerinden değerlendirme yapıldığını, Müvekkilinin internet adresine erişimin engellenmesine karar verilmesinin de gerekçesiz ve hukuka aykırı olduğunu, zira davalının … alan adının kıyaslanan markalardan farklı unsurlar içerdiğini, bu konuda hiç bir inceleme ve araştırma yapılmadığının belirterek, ilk derece mahkemesi kararını kaldırılarak, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
DELİLLER: Dosyada mevcut ticaret sicil kayıtları incelendiğinde; davacı şirketin 17/08/1988 tarihinde ticaret sicil kaydının yapıldığı, davalı şirketin ise 29/07/2013 tarihinde tescil edildiği, her iki şirketin faaliyet konuları arasında tekstil ticaretinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.İlk derece mahkemesince bilirkişi heyetinden alınan 03/09/2021 havale tarihli raporda; “…Davalı tarafın 25. Sınıf emtiaları için “…+ŞEKİL” ibareli marka kullanımlarının, davacı tarafin “…+ŞEKİL” ve “…+ŞEKİL” ibareli markalarıyla görsel, işitsel ve kavramsal anlamda benzer olması, aynı tür malları kapsaması sebebi ile davalının, davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ettiğine, davalı … internet adresinde yer alan kullanımların davacıya ait tescilli markayı ihlal eder nitelikteki kullanımlar olduğu ve bu kullanımların hem 6769 sayılı SMK kapsamında ihlal oluşturduğu, hem de TTK 55 kapsamında haksız rekabet oluşturduğu, dosya kapsamı ve davalı web sitesinde yapılan incelemeler neticesinde, davalı tarafın ticari unvanını markasal kullanımına dair somut bir veriye ulaşılamaması sebebi ile hukuki takdir Mahkemeye ait olmak üzere ticaret unvanının terki hususunda olumlu kanaat oluşmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
GEREKÇE: Dava, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, internet sitesine erişimi engellenmesi ve ticaret unvanının terkini davasıdır.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar karşı davalı vekili tarafından istinaf yargı yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya incelendiğinde; davacının davasını 1997/007416 tescil numaralı markasına da dayandırdığı halde bu markanın tescil kaydının dosyada mevcut olmadığı, taraflara ait diğer marka tescil kayıtlarının da dosyada mevcut olmadığı, bu nedenle davacının bazı markalarının müddet olup olmadığının tespit edilemediği, bilirkişiler tarafından TPMK kayıtları incelenerek rapor hazırlandığının anlaşıldığı, davacının … tescil başvuru numaralı marka tescil başvurusunun sonucu hakkında dosyada bir bilgi bulunmadığı, yine bu davadan tefrik edilen marka hükümsüzlüğü davasının İstanbul 1. FSHHM’nin 2021/158 Esas numarasına kaydedildiği anlaşılmaktaysa da, sonucu hakkında dosyada bir bilgi bulunmadığı, bu eksiklikler giderilmeden ve davalıya ait www.mrmtekstil.com alan adlı internet sitesi üzerinde bilişim uzmanı bir bilirkişi tarafından inceleme yaptırılmadan karar verildiği, bu nedenle eksik inceleme sonucunda karar verildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, diğer istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ilk derece mahkemesince davacıya ait … tescil numaralı marka da dahil, dava ve cevap dilekçesinde bildirilen tüm markaların tescil kayıtlarının TPMK’dan istenilerek dosya arasına alınması, İstanbul 1. FSHHM’nin 2021/158 Esas sayılı marka hükümsüzlüğü dava dosyasının örneğinin dosya içine alınarak, dosya kapsamına göre bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı hususunun değerlendirilmesine, marka tescil kayıtları da geldikten sonra marka uzmanı, tekstil sektöründen bir bilirkişi ve bir bilişim uzmanından oluşacak yeni bir bilirkişi heyetinden davalı vekilinin ilk rapora yaptığı itirazlar da incelenerek, davacının bazı markalarının müddet olup olmadıklarına göre inceleme yapılması, ayrıca davalıya ait www…..com alan adlı internet sitesi üzerinde de inceleme yapılarak, alan adının hangi tarihte tahsis edildiği, kime ait olduğu, SMK’nun 7/2-b, 7/3-d ve 7/3-e maddelerindeki koşulların mevcut olup olmadığına dair yeniden rapor alınarak yargılama yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 19/11/2021 tarihli 2021/291 E. – 2021/212 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Yukarıdaki gerekçede belirtildiği yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 78,60 TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 12/12/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.