Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/273 E. 2022/486 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/273 Esas
KARAR NO: 2022/486
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/569
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 3 Ocak 1976 tarihinde kurulmuş, kişisel bilgisayarlar, mobil haberleşme ve medya cihazları, taşınabilir dijital müzik cihazları ve bu sayılanlar ile ilintili çeşitli yazılımlar, hizmetler, aksesuarlar, ağ oluşturma çözümleri ve üçüncü taraflara yönelik dijital içerikler ve uygulamalar tasarlayan, üreten ve satışa sunan bir şirket olduğunu, müvekkili şirkete ait …5 sayı ile 09.sınıfta tescilli ve birçok markanın Türk Patent nezdinde tescilli olduğunu, müvekkilinin … markası ve … markasının tanınmış marka olarak da koruma altında olduğunu, Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’nün 16/03/2021 tarih, … sayılı yazınsına istinaden davalı şirket adına işlem gören eşyaların yapılan muayenesi neticesinde müvekkilinin şekil markasını taşıyan bluetooth kulaklık cinsi 12.000 adet sahte ürün hakkında tarflarınca Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet sunulduğunu, 2021/17150 sayılı soruşturma kapsamında Büyükçekmece 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2021/2212 değişik iş sayılı kararı ile anılan ürünlere el konulduğunu, savcılık dosyasında el konulan ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığını, bilirkişinin müvekkilinden orijinal ürün temin edilmeksizin inceleme sonucu, ürünlerin sahte olmadığına dair hatalı rapor düzenlendiğini, savcılık dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, ancak aynı bilirkişinin, müvekkilinin taraf olduğu İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin 2021/42 esas sayılı dosyası kapsamında hazırladığı 25/05/2021 tarihli raporunda birebir aynı ürünlerin sahte olduklarını belirtmesinin kabul edilemez bir çelişki olduğunu, ele geçirilen sahte ürünlerin davalıya iadesini ve oluşabilecek telafisi mümkün olmayan zararları önlemek için ihtiyati tedbir talep etmenin zorunlu olduğunu, davalının, müvekkilinin marka haklarına tecavüz ettiğini ve eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini, açıklanan nedenlerle Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapmış oldukları şikayet sonucunda el konulmuş olan, halihazırda Büyükçekmece Adli Emanet Bürosu’nda bulunan numuneler ve Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’nde bulunan tüm sahte ürünlerin bulunduğu yerde muhafazasının devamına, davalının taklit ürün satmak ve piyasaya arz etmek suretiyle gerçekleştirdiği tüm mütecaviz fiillerin tedbiren önlenmesine, satışa sunulan taklit ürünlerin toplatılmasına ve karar kesinleşinceye kadar tedbiren muhafaza altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/569 Esas sayılı dosyasında duruşma açılarak yapılan incelemede 19/01/2022 tarihli ara karar ile; “Dosya kapsamı deliller, tespit sonucu aldırılan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, SMK’nun 159 ile HMK’nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir koşullarının gerçekleştiği gerekçeleriyle davacının ihtiyati tedbir talebinin takdiren 200.000,00 TL teminat karşılığı kabulüne; -Davacı adına tescilli … tescil nolu şekil markası koruma kapsamında olduğu bildirilen Büyükçekmece 3.Sulh Ceza Mahkemesinin 2021/2212 değişik iş sayılı dosyasında el konulan ürünler ve Ambarlı Gümrük Müdürlüğünün 16/03/2021 Tarih ve … sayılı gümrük işlemlerini durdurma kararına konu davalı yan adına olan ürünlerin tedbiren bulundukları yerde muhafazasına, -Aynı marka koruma kapsamında olan ürünlerin davalı tarafça her türlü(internet dahil) satışının ve piyasaya arzının tedbiren durdurulmasına, satışa sunulan ürünlerin toplatılarak yed-i emine teslimine.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “İhtiyati tedbir kararının hukuka uygun olduğunu kabul etmemekle birlikte takdir edilen teminat miktarının çok düşük olduğunu, 200.000,00 TL’nin olası zararları karşılamaktan uzak olduğunu, Müvekkile ait taklit olduğu iddia edilen ürünlerin müvekkil şirket adına tescilli ‘…’ markalı ürünler olduğunu, Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin önceki aşamalarda reddedildiğini, ancak yetersiz bilirkişi raporu üzerine tedbir kararı verildiğini, raporun hükme esas alınmaya elverişsiz olduğunu, raporda ürün karşılaştırması yapılırken müvekkil tarafından sunulan örnek kulaklıkların değerlendirmeye alınmadığını, Büyükçekmece C.Başsavcılığının 2021/17150 Sor.sayılı dosyasında alınan ve tamamen farklı olan bilirkişi raporunun mahkemece alınan raporda tartışılmadığı ve neden farklılık arz ettiğinin açıklanmadığını, Savcılık dosyasında alınan bilirkişi raporunda; ‘Davacıya ait marka ile müvekkile ait ürünlerin farklı olduğu, müvekkilin ürünü kendi markası olan ‘…’ markası ile ithal edip sattığı, piyasada müvekkile ait ürünlerin 40-100 TL arası fiyatla satışı yapılırken davacı ürünlerinin 1000 TL’den yukarı fiyata satıldığı ve bu fiyat farkı nedeniyle hitap ettikleri müşteri kitlesinin farklı olduğu ve tüketicide karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, dolayısıyla marka hakkına tecavüzün bulunmadığı’ tespitlerine yer verildiğini, Mahkemece alınan bilirkişi raporunun yaklaşık ispat şartını sağlamaya elverişli olmadığını, aksinin kabulü halinde davacının tüm telefon ürünleri yönünden tekel hakkının tanınmış olacağını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Mahkemece aldırılan 20.12.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; “Davacı şekil markasının … no ile kulaklık emtiası dahil 09.sınıfta tescilli olduğu, davacı adına tescilli şekil markası ile davalıya ait olduğu belirtilen ürün şekillerinin görsel olarak ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu, bu durumun SMK kapsamında tescilli marka sahibinin tescilden doğan hakkına tecavüz kapsamında olduğu.” kanaati bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, markaya tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki talep üzerine mahkemece “Dosya kapsamı deliller, tespit sonucu aldırılan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, SMK’nun 159 ile HMK’nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir koşullarının gerçekleştiği gerekçeleriyle davacının ihtiyati tedbir talebinin takdiren 200.000,00 TL teminat karşılığı kabulüne;” karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece aldırılan 20.12.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; “Davacı şekil markasının … no ile kulaklık emtiası dahil 09.sınıfta tescilli olduğu, davacı adına tescilli şekil markası ile davalıya ait olduğu belirtilen ürün şekillerinin görsel olarak ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu, bu durumun SMK kapsamında tescilli marka sahibinin tescilden doğan hakkına tecavüz kapsamında olduğu.” tespitlerine yer verilmiş olduğu gözetildiğinde yaklaşık ispat şartının oluştuğu düşüncesiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yerinde olduğundan, tedbir kararı verilmesine yönelik davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir. Mahkeme tarafından tedbirin davacı tarafından yatırılacak 200.000,00 TL teminata bağlandığı, bu miktarın somut olayın özellikleri gözetildiğinde teminat miktarının yetersiz olduğu anlaşıldığından; teminat miktarının artırılması yönündeki davalı vekili istinafının kabulü ile bu konudaki ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-Bakırköy 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/569 esas sayılı dosyasında verilen 19/01/2022 tarihli tedbir kararının KALDIRILMASINA, 3-Davacının ihtiyati tedbir talebinin SMK 159 ile HMK’nun 389 ve devamı maddeleri uyarınca takdiren 500.000,00 TL nakdi veya kesin ve süresiz bir banka teminat mektubu teminat karşılığı KABULÜNE, 4-Davacı adına tescilli … tescil nolu şekil markası koruma kapsamında olduğu bildirilen Büyükçekmece 3.Sulh Ceza Mahkemesinin 2021/2212 değişik iş sayılı dosyasında el konulup Büyükçekmece Adli Emanet Ürünler Bürosuna alınan ürünler ve Ambarlı Gümrük Müdürlüğünün 16/03/2021 Tarih ve … sayılı gümrük işlemlerini durdurma kararına konu davalı yan adına olan ürünlerin tedbiren bulundukları yerde muhafazasına, 5-Aynı marka koruma kapsamında olan ürünlerin davalı tarafça her türlü(internet dahil) satışının ve piyasaya arzının tedbiren durdurulmasına, satışa sunulan ürünlerin toplatılarak yed-i emine teslimine, 6-Teminat yatırıldığında ihtiyati tedbirin uygulanması bakımından karardan bir suretin Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve bir suretinin Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’ne gönderilmesine, 7-(3) nolu bend yönünden Bakırköy Nöbetçi İcra Müdürlüğü’nün görevlendirilmesine, 8-İcra Müdürlüğünce kararın infazı sırasında karışıklığa neden olunmaması bakımından bir marka uzmanı bilirkişinin hazır bulundurulmasına, 9-HMK’nun 393/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararının uygulanması, tedbir isteyen tarafından tefhim tarihinden itibaren bir hafta içinde talep edilmediği takdirde tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılmasına, 10-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 11- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 95,10 TL posta ve tebligat masrafı ile 220,00 TL dosya fotokopi masrafı olmak üzere toplam 535,80 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 12-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.21/03/2022