Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/270 E. 2022/483 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/270 Esas
KARAR NO: 2022/483
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/175
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 21/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 5846 sayılı FSEK kapsamında eser vasfı da bulunan Türk Patent nezdinde …, …, …, … sayılı tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan davalı eylemlerinin hukuka aykırılığının tespiti, tecavüzün önlenmesi, durdurulması ve ref’i ile müvekkilin davalı eylemleri nedeniyle uğradığı zararlar karşılığı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, belirsiz alacak davası hükümlerine göre gerçek zarar miktarı belirlendiğinde artırılmak üzere, 5846 sayılı FSEK m. 68, 6769 sayılı SMK m. 149/1,ç; 151/2, b ve 6100 sayılı TTK m.56 hükümlerine göre ihlal konusu her bir tasarım için şimdilik 1.000-TL, 4 adet ürün için 4.000-TL maddi tazminat ile her bir tasarım için 10.000-TL, 4 adet tasarım için 40.000 TL manevi tazminatın eylem tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 6769 sayılı SMK m.159, 6102 sayılı TTK’nın 61 ve 5846 sayılı FSEK’in 77 ve 6100 sayılı HMK’nın 389-406.madde hükümleri uyarınca; müvekkilin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunduğundan davalılara tebligat yapılmadan ihtiyati tedbir kararı verilmesine; bu cümleden olarak: davalıların, müvekkilinin eser ve tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan tescilli anılan ürünleri üretme ve ticaret mevkiine koyma ile tanıtma fiillerinin durdurulmasına ve önlenmesine, İhlal konusu ürünlerin bulunduğu davalı yana veya başkalarına ait internet sitelerine ve inceleme sonucu tespit edilecek davalı yana ait sosyal medya hesaplarının bulunduğu internet sayfalarına erişimin engellenmesine, Davalı yanın işletmelerinde bulunan, ayrıca diğer fiziki ortamlarda yer alan, müvekkilin eser ve tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan ürünlere ve bunların üretim araçlarına (tecavüze konu ürünler dışındaki ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde) el konulmasına, Davalı yanın işletmelerinde bulunan, ayrıca diğer fiziki ve elektronik ortamlarda yer alan, müvekkilin eser ve tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan ürünlerin tanıtımına yönelik sabit veya taşınır tabela, kartvizit, fatura, irsaliye, afiş, broşür, katalog, tanıtım dergilerinin ve bu cümleden olarak tüm iş ve tanıtım evrakı ile tanıtıcı tüm materyallere el konulmasına, sabit ortamlardan silinmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRİN REDDİ KARARI: İlk derece mahkemesince 12/11/2021 tarihli ara karar ile; “Mevcut durum itibariyle yapılan değerlendirmede, Her ne kadar davacı vekili tarafından Davalıların, müvekkilinin eser ve tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan tescilli anılan ürünleri üretme ve ticaret mevkiine koyma ile tanıtma fiillerinin durdurulmasına ve önlenmesine, İhlal konusu ürünlerin bulunduğu davalı yana veya başkalarına ait internet sitelerine ve inceleme sonucu tespit edilecek davalı yana ait sosyal medya hesaplarının bulunduğu internet sayfalarına erişimin engellenmesine, Davalı yanın işletmelerinde bulunan, ayrıca diğer fiziki ortamlarda yer alan, müvekkilin eser ve tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan ürünlere ve bunların üretim araçlarına (tecavüze konu ürünler dışındaki ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde) el konulmasına, Davalı yanın işletmelerinde bulunan, ayrıca diğer fiziki ve elektronik ortamlarda yer alan, müvekkilin eser ve tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan ürünlerin tanıtımına yönelik sabit veya taşınır tabela, kartvizit, fatura, irsaliye, afiş, broşür, katalog, tanıtım dergilerinin ve bu cümleden olarak tüm iş ve tanıtım evrakı ile tanıtıcı tüm materyallere el konulmasına, sabit ortamlardan silinmesine, yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de, tedbir talebinin tasarımlara ilişkin olduğu, benzerliği ve ihlali konusunda bilirkişilerce tespit yapılması gerektiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde herhangi bir tespit talebi olmadığı gibi herhangi bir tespitte yapılmadığı, bu aşamada henüz davacı açısından yaklaşık ispat kuralı yerine getirilmediği” şeklindeki gerekçe ile ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili, süresinde ibraz istinaf dilekçesinde; “Müvekillerin ürünlerinin Türk Patent nezdinde tescilli olup, davalı tarafın ürünlerinin ise müvekkil ürünleri ile çıplak gözle açıkça ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, İhtiyati tedbir talebinin reddi kararının müvekkili büyük zarara uğratacağını, yargılama sürecinde davalının elindeki tüm stokları satarak müvekkilin pazarını ve potansiyel müşterilerini kullanacağını, Taleplerinin, teminat amaçlı olarak, davaya konu kopya ürünlerin satışının yargılama süresince durdurularak bir yediemine bırakılması olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, talepleri gibi karar verilmesi istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması ve maddi – manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının dava dilekçesindeki ihtiyati tedbir istemi üzerine ilk derece mahkemesi tarafından, “… Her ne kadar davacı vekili tarafından ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de, tedbir talebinin tasarımlara ilişkin olduğu, benzerliği ve ihlali konusunda bilirkişilerce tespit yapılması gerektiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde herhangi bir tespit talebi olmadığı gibi herhangi bir tespit de yapılmadığı, bu aşamada henüz davacı açısından yaklaşık ispat kuralı yerine getirilmediğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının talebi, kendi adına tescilli iki tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan davalı eylemlerinin tespiti ve öncelikle ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına yöneliktir. Davacının tedbir talebi konusunda ilk derece mahkemesi tarafından “… tedbir talebinin tasarımlara ilişkin olduğu, benzerliği ve ihlali konusunda bilirkişilerce tespit yapılması gerektiği, dava dilekçesinde herhangi bir tespit talebi olmadığı gibi herhangi bir tespit de yapılmadığı, bu aşamada henüz davacı açısından yaklaşık ispat kuralı yerine getirilmediğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiş ise de; davacının bilirkişi incelemesi deliline de dayanmış olduğu anlaşıldığından, içinde sektör bilirkişisi ve tasarım uzmanı bilirkişilerin de bulunduğu bilirkişi heyetinden rapor alınarak, oluşacak kanaate göre davacının tedbir konusundaki talebinin değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile talebin reddine karar verilmesi hatalı olduğundan, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/175 esas sayılı dosyasında verilen 12/11/2021 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 45,50 TL posta ve tebligat masrafı ile 55,00 TL dosya fotokopi masrafı olmak üzere toplam 321,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.21/03/2022