Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/26 E. 2023/1526 K. 20.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/26 Esas
KARAR NO: 2023/1526 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/09/2021
NUMARASI: 2020/198 E. – 2021/606 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılar … ve …’ın yetkilileri olduğu … San. ve Tic. Ltd. Şti isimli şirkette işçi olarak çalıştığını, demirbaş eşyaların sorumluluğuna karşılık teminat olarak senede imza attırıldığını, müvekkili işten ayrıldıktan sonra bu senedi geri alamadığını, işveren olmayan ve müvekkili tarafından tanınmayan … tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nde … Esas sayılı dosya ile takibe konulduğunu, senedin kambiyo vasfını etkileyen zorunlu unsurların sahte olarak oluşturulduğunu, müvekkilinin davalı tarafa borcu bulunmadığın beyanla, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, senedin iptaline, kötüniyetli alacaklının alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin alacağını tahsil amacıyla takip başlattığını, davacının alacağı akamete uğratmak ve icra takibini sürüncemede bırakmak amacıyla İstanbul Anadolu 20. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/72 E sayılı dosyasıyla takibin taliki veya iptali istemli dava açtığını ve davanın ilk derece mahkemesi tarafından reddedildiğini, ayrıca davacının İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na da suç duyurusunda bulunduğunu, 2020/15003 sor. numarası ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini beyanla, davacının haksız ve kötü niyetli tüm taleplerinin kambiyo senetlerinde mücerretlik ilkesi gereğince reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/09/2021 tarihli 2020/198E. – 2021/606 K. sayılı kararıyla; “…Takibe ve davaya konu bono senet altında bulunan imzanın davacı tarafa ait olduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı, bono senedin teminat senedi olarak çalıştığı iş yerine verildiği iddia edilmiş ise de bono senet üzerinde senedin teminat senedi olduğuna dair ibare bulunmadığı, ayrıca davacı tarafça davaya ve takibe konu bono senedin teminat olarak verildiğine dair somut yazılı belge de ibraz edilmediği, TTK 778/2-f bendi yollaması ile TTK 680. maddesine göre bono senedin açık olarak düzenlenmesinin mümkün olduğu, bono senedin anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğu iddiasının davacı borçlu tarafından HMK 200. maddesine göre senede karşı senetle ispat kuralı gereği yazılı belge ile ispatlanması gerektiği, ispat yükünün davacı borçlu tarafta olduğu, davacı borçlunun iddiasını ispatlayamadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Mahkemece yanılgıya düşülerek, deliller toplanmadan ve senet üzerinde tahrifat açıkça görüldüğü halde bilirkişi incelemesi talepleri reddedilerek, ayrıca C Başsavcılığında devam eden soruşturma evrakının sonucu beklenmeden karar verildiğini,Davanın menfi tespit davası olduğunu, müvekkilinin davalı lehtara borçlanma iradesinin bulunmadığını, müvekkilinden alacağı olduğunun davalı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, davalı lehtarın savunmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/473 Esas, 2011/607 Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi, alacak kambiyo senedinden kaynaklansa dahi ispat yükünün alacaklı olduğunu belirterek, istinaf taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı … tarafından 19/06/2019 tarihli takip talebi ile davacı borçlu … hakkında 10.000,00 TL asıl alacak, 571,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.571,64 TL alacak için kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, takip dayanağı olarak 03/01/2019 düzenleme, 04/03/2019 vade tarihli, 10.000,00 TL bedelli bononun gösterildiği, fotokopisinin dosya içinde mevcut olduğu, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 24/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.Takibe konu bono örneği incelendiğinde; 03/01/2019 düzenleme tarihli, 04/03/2019 vade tarihli, İstanbul’da keşide edildiği yazılı olan, 10.000,00 TL bedelli, alacaklısı …, borçlusu … olan senet olduğu, bedelinin nakden alındığının yazıldığı tespit edilmiştir. İstanbul Anadolu CBS’nın 2020/15003 soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının şikayeti üzerine davalılar hakkında Kamu Kurum ve Kuruluşları, vb.Tüzel Kişiliklerin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık, Açığa İmzanın Kötüye Kullanılması suçlarından soruşturmaya başlandığı, 06/03/2020 tarihli ve 2020/28004 Karar sayılı karar ile “müşteki ve şüpheli ifadeleri ile tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; müştekinin yazılı bir delile dayanmayan, söz konusu senedin, açığa imzanın kötüye kullanılması suretiyle düzenlenip icraya konulduğu iddiasının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri uyarınca ispatlanamadığı, açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunun yazılı delille ispatının ise açıklanan nedenlerle zorunlu olduğu, bu sebeplerle şüphelilerin atılı suçları işlediğine dair haklarında kamu davası açmaya yeterli şüphe oluşturacak delil bulunmadığı” gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, şikayetçinin itirazı üzerine kararının İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2020/4293 D. İş sayılı ve 09/09/2020 tarihli kararı ile soruşturmanın genişletilmesi için kaldırıldığı, yeniden yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi üzerine, şikayetçinin karara yeniden itiraz ettiği, bu kez İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 20/09/2022 tarihli ve 2022/4293 D.İş sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara yapılan itirazın reddine karar verildiği tespit edilmiştir.Hazırlık soruşturması sırasında Adli Tıp uzmanından alınan 20/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda, incelenen senetteki keşideci imzasının …’ye ait olduğu, senet üzerindeki imza ve yazıların şüpheliler …, … ve …’a ait olmadığına dair görüş bildirildiği görülmüştür.İstanbul Anadolu 20. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/72 E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının …, davalısının … olduğu, davanın İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına konu bono senede istinaden açılan takibin iptali davası olduğu, mahkemece 23.06.2020 tarih ve 2020/72-376 E./K. Sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, İstanbul BAM 23. HD.’nin 11.09.2020 tarih ve 2020/1732-1313 E./K. sayılı kararı ile istinaf talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.Davalılar hakkında İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından yapılan araştırma sonucunda, 20/07/2020 tarihli yazı cevabı ile gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan alacağa ilişkin menfi tespit davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yargı yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosyada mevcut belge ve delillerle davalılar … ve …’ın davaya konu icra takibi, bono ve ayrıca davacının çalıştığını iddia ettiği … San. ve Tic. Ltd. Şirketi ile ilişkileri tespit edilememiştir.İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan bono incelendiğinde; 03/01/2019 düzenleme tarihli, 04/03/2019 vade tarihli, İstanbul’da keşide edildiği yazılı olan, 10.000,00 TL bedelli, alacaklısı …, borçlusu … olan senet olduğu, bedelinin nakden alındığının yazıldığı, TTK’nun 776. maddesinde yer alan tüm unsurları haiz olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf senetteki imzaya itiraz etmeyip, senedin teminat için verildiğini ve imza dışındaki kısımlarının sonradan rızasına aykırı olarak doldurulduğunu iddia ederek, Mahkemece bu konuda yeterli araştırma ve bilirkişi incelemesi de yapılmadan karar verildiği gerekçesiyle istinaf talebinde bulunmuşsa da, TTK’nun 778/2-f bendi yollaması ile TTK’nun 680. maddesi uyarınca bononun açık olarak düzenlenmesinin mümkün olduğu, bu nedenle bono üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasının sonuca etkili olmayacağı, davacının bononun teminat için verildiğini ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu HMK’nun 200. maddesi uyarınca yazılı belge ile ispatlaması gerektiği, ispat yükünün davacı tarafta olduğu, davacının buna dair dosyaya hiçbir delil sunmadığı, bu nedenle istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Davacı vekili Cumhuriyet Başsavcılığında devam eden soruşturmanın sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuşsa da, Dairemizce İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma evrakı istenilmiş ve soruşturma genişletildikten sonra da davalılar hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, karara yapılan itirazın reddedilmesiyle kararın kesinleştiği tespit edilmiştir. Ayrıca İstanbul Anadolu 20. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 23/06/2020 tarihli, 2020/72 Esas, 2020/376 Karar sayılı kararı ile de davacının icra takibinin iptali talebinin reddedildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf taleplerinin tümden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL eksik harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/10/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.