Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/256 E. 2022/214 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/256 Esas
KARAR NO: 2022/214
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2021
NUMARASI: 2021/186 2021/365
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait … tescil numaralı … ibareli markanın kullanmama sebebiyle iptaline ve sicilden terkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın konusunun bulunmadığını müvekkilinin marka başvurusunun 23/04/2010 tarihinde olup 23/04/2020 tarihinde yenileme işlemi yapılmadığından davaya konu markanın hukuken geçersiz olduğunu, dava açıldığı tarihte markanın geçersiz olduğunun sicil kayıtlarında gözüktüğünü, davacının tescilli olmayan bir marka için dava açtığını, davacının ayrıca İstanbul 2. FSHHM 2015/106 E. Sayılı dosyasında işbu davaya konu marka ile diğer bazı markaların usulsüzlüğü için dava açtığını ve yargılama sonu markaların hükümsüz kılındığı, buna göre davacının başka bir gerekçeyle hükümsüzlük talep etmesinde hukuki yarar bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; Her ne kadar davanın açıldığı tarih itibari ile dava konusu markanın yenilenmediğinden davalı adına hüküm teşkil etmediği TPMK kayıtlarından görülmüş ise de TPMK kayıtlarında müddet bilgisinin işlenmediği, güncel kayıtlara güvenilerek davanın açıldığı, davalının da davanın açılmasına bu nedenle sebebiyet vermediği, kurum kayıtlarının güncellenmemesi nedeni bağlı işbu davanın açıldığına kanaat getirilmekle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, taraflara vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığı görüşüne varılmış olup, davanın konusuz kaldığı” gerekçeleriyle karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın dava açıldıktan sonra konusuz kalmadığını baştan itibaren konusuz olduğunu bu nedenle davacını dava şartı hukuki yararı bulunmadığını, dava konusu markanın dava tarihinden önce hükümsüz hale geldiği, SMK’nın 23/2 maddesi gereğince 10 yıllık koruma süresinden sonraki 6 ay içinde yenileme yapılmaz ise markanın kendiliğinden hükümsüz hale geleceğini, davanın açıldığı haziran 2020 tarihinde kurum siciline bakıldığında koruma süresinin 23/04/2010 tarihli yazılı olduğu, 10 yıllık korumanın 23/04/2020 tarihinde sona erdiği, markanın bu tarihten sonra yenilenmediğinin aleni olarak görüldüğü, dolayısıyla dava açıldığı tarihten markanın hukuken hükümsüz olduğu, ayrıca SMK’nun uygulanmasına dair yönetmeliğin 61. Maddesinde sicile kaydedilecek işlemler olarak yenileme, hatanın düzeltilmesi, lisans ve tescilden doğan haktan vazgeçme işlemlerinin sayıldığının buna göre müddet işleminin sicile kaydının zorunlu olmadığını, ayrıca HMK’nun 331. Maddesine göre hakimin dava tarihi itibariyle haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdir ve hükmedeceği buna göre mahkemenin haklılık durumunu tayin etmesi ve bu kapsamda vekalet ücretlerinin verilmesini zorunlu olduğunu bildirmiştir. Davalıya ait … ibareli 2010/26903 tescil numaralı markanın ilk olarak 23/04/2010 tarihinde 5. Sınıfta tescil edildiği, TPMK tarafından mahkemeye gönderilen görüş bildirme başlıklı yazıda markanın halen sahibi adlı geçerliliğini koruduğunun belirtildiği görülmüştür. Davanın 02/06/2021 tarihinde açıldığı, görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, markanın kullanmama sebebiyle iptali ve sicilden terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6769 Sayılı SMK’nın 23. Maddesi; “(1)Tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren on yıldır. Bu süre, onar yıllık dönemler hâlinde yenilenir. (2) Yenileme talebinin marka sahibi tarafından koruma süresinin sona erdiği tarihten önceki altı ay içinde yapılması ve aynı süre içinde yenileme ücretinin ödendiğine ilişkin bilginin Kuruma sunulması gerekir. Bu süre içinde talebin yapılmaması veya yenileme ücretinin ödendiğine ilişkin bilginin Kuruma sunulmaması hâlinde, yenileme talebi, koruma süresinin sona erdiği tarihten itibaren altı aylık süre içinde ek ücretin ödenmesi şartıyla da yapılabilir. (3) Marka, tescil kapsamında bulunan mal veya hizmetlerin bir kısmı için de yenilenebilir. (4) Ortak markanın yenilenmesi için gruba dâhil işletmelerden birinin talebi yeterlidir. (5) Yenileme, önceki koruma süresinin sona erdiği tarihi izleyen günden itibaren hüküm ifade eder. Yenileme , sicile kaydedilir ve Bültende yayımlanır. ” şeklindedir. Dava dilekçesi ekinde sunulan Türk Patent Çevrimiçi Araştırma Uygulaması üzerine alınan kaydın incelenmesinde dava konusu … Başvuru numaralı “…” markasının 23/04/2010 başvuru tarihli olduğu anlaşılmaktadır. Markanın 10 yıllık koruma süresinin 23/04/2020 tarihinde dolduğu, koruma süresinin dolmasından önce yenileme talebinde bulunulmadığı gibi 6 aylık ek süre içerisinde de yenileme talebinde bulunulmadığı görülmüştür. Huzurdaki davanın ise 6 aylık ek yenileme süresinin dolduğu 23/10/2020 tarihinden sonra 02/06/2021 tarihinde açıldığı ve sunulan çevrimiçi kayıttan da anlaşılacağı üzere yenilenmediği buna göre davacının kullanmama sebebiyle markanın iptalini istemekte hukuki yararının bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 2. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05/11/2021 tarih, 2021/186 E- 2021/186 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın hukuki yarar yokluğundan HMK’nın 114/1-a-h maddesi ile HMK’nın 115. Maddesi gereğince usulden REDDİNE, 4-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 7.375-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 8- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 10-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.