Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/231 E. 2022/416 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/231 Esas
KARAR NO: 2022/416
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/513
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı … Ltd. Şti. adına tescilli … numaralı “…” ibareli markanın kötüniyetli olarak tescil edilmesi nedeniyle 6769 sayılı SMK’nun 6.maddesi delaletiyle 25.maddesi gereğince hükümsüzlüğünü, ilgili sektörde faaliyet göstermekte olan müvekkili ile karışıklığa sebebiyet vermesi nedeniyle meydana gelen haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i ve olumsuz maddi sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, Mahkemece tesis edilecek olası kabul kararının masrafın davalıdan alınarak Türkiye genelinde yayımlanan üç ayrı gazetede ilan edilmesini, işin aciliyetine binaen tesis edilecek kararın icrasını, 6769 sayılı SMK’nun 159. ve 6100 sayılı HMK ilgili maddeleri gereğince ihtiyati tedbir kararı verilerek davalı … Ltd. Şti. gerçekleştirdiği ihlalin teminatsız olarak önlenmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 29/09/2021 tarihinde; “İhtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiğinden söz edilemez. İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir.Dosya kapsamı ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin yargılamayı gerektirdiği,” gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı tarafından bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbir talep ettiklerini, ihtiyati tedbir taleplerinin reddinin, telafisi güç zararlara yol açabileceğini, davalı yan tarafından yapılan marka tescil başvurusunun kötü niyetli olduğunu, haksız rekabetin genel olarak ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak dürüst ve bozulmamış rekabetin kötüye kullanımı şeklinde tanımladıklarını, haksız rekabetin varlığının her somut olaya göre takdir edileceğini, somut olayda, davalı yan tarafından gerçekleştirilen haksız marka başvurusunun aynı zamanda haksız rekabet de teşkil ettiğini, işin aciliyeti, tesis edilecek kararın icrası ve davadan beklenen amacımızın gerçekleşmesinin temini amacıyla, 6769 sayılı SMK’nın 159, 6100 sayılı HMK’nın ihtiyati tedbir olarak davalı … Limited Şirketi ’nin gerçekleştirdiği ihlalin teminatsız olarak önlenmesi ve durdurulmasına, markanın 3.kişilere devrinin önlenmesine karar verilmesini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı adına tescilli … numaralı … SİGORTA + şekil markasının 15/07/2013 tarihinde 36.sınıfta tescilli olduğu ve markanın geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır. Davalı adına tescilli … numaralı … markasının 17/12/2009 tarihinde 36.sınıfta tescil edildiği ve markanın geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır. Dosya içeriğinden davacının davalı aleyhine Aksaray C.Başsavcılığına sigortacılık kanununa muhalefet suçundan suç duyurusunda bulunduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, markanın hükümsüzlüğü haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i ve maddi sonuçlarının ortadan kaldırılması taleplerine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesi gerekir. Somut olayda dosyaya sunulan deliller ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.16/03/2022