Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/23 E. 2023/1504 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/23 Esas
KARAR NO: 2023/1504
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/12/2019
NUMARASI: 2015/979 2019/1090
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kızı … davalıya ait işyerinde kasiyer olarak görev yaptığı sırada, tehdit sonucu iş yeri kasasından para alarak dava dışı … verdiğinin anlaşılması üzerine, davalının müvekkilinin kızını ve eşini işyeri deposunda tehdit oluşturacak şekilde tutarak, müvekkilinden 500,00 TL bedelli 100 adet alındığını, müvekkilinin kızının tehdit altında çalmak zorunda kaldığı ve müvekkilinin eşi ve kızı ile tehdit edilmesi sonucunda imza ettiği bonolar nedeniyle hem maddi hem de manevi olarak zor altına girdiğini, icra tehdidi altında kaldığını ileri sürerek, davaya konu bonolardan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kızı … müvekkilinin iş yerinde kasiyer olarak çalıştığı sırada …’ın fiş vermeden satış yaptığı ve bu satışlardan aldığı paraları çalması sonucu 83.400,00 TL’lik zarar tespit edildiğini, davacının polise ihbarda bulunulmaması halinde davacının aylık 500,00 TL ödeme yapmayı kendisinin teklif ettiğini, bunun üzerine dava konusu 100 adet senedin düzenlendiğini, ancak davacının senetleri ödememek adına bahaneler uydurduğunu, bunun üzerine olayın polise ve savcılığa sirayet ettiğini, savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince, davacının eşi ve kızı olan davacı tanıklarının beyanlarının samimi olmadığı sonucuna varıldığını, mahkemece 05/05/2015 tarihine ait davalıya ait marketin deposundaki görüntü kayıtların incelenmesinde, davacıya tehditte bulunulduğuna yönelik herhangi bir gözlemde bulunulamadığını, görüntü kayıtlarında tahrifat yapıldığı davacı tarafça ileri sürülmüşse de, öncesinde Ağır Ceza Mahkemesi’nde de incelenmiş olan görüntülerle ilgili tahrifat iddiasına itibar edilmediğini, davacının dava konusu bonoları eşine ve kızına zarar verilmesi tehdidi altında zorla imzaladığını kanıtlayamadığı, davalı … aleyhine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 03/07/2015 tarih, 2015/63224 Soruşturma 53616 Karar sayılı dosyasında hakaret, mağdurun bir senedi vermeye mecbur edilmesi suretiyle yağma ve tehdit suçlarından başlatılan soruşturma sonunda atılı suçların işlendiğine dair delil ve emare bulunmadığı gibi yağma suçunun unsurlarının da oluşmadığı gerekçesi ile kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ve bu karara yönelik itirazın reddedildiğigerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; -Korkutma iddiasının ispatlandığını, davalı tarafça da durumun ikrar edildiğini, cevap dilekçesiyle davalının, müvekkilinin kızını polise şikayet etmeme karşılığında senetlerin imzalandığı ikrar edildiğini,-Kamera kayıtları tahrifata uğramış olsa da, müvekkili ve ailesinin ne denli bir baskı altında bulunduklarının, açıkça görüldüğünü,-Tanıklık beyanı alınan … ve …’da senetlerin imzalanma anında yaşadıklarını tüm şeffaflığıyla sayın mahkemede anlatmalarına rağmen mahkeme, yeminli tanık beyanlarını hükme esas almadığını,-Müvekkilinin kızı …’ın tehdit, çocuğun cinsel istismarı suçlarının mağduru olarak yer aldığı İstanbul18. Ağır Ceza Mahkemesi 2015/112 E sayılı dosyasında sanığın mahkumiyetine karar verilerek cezası onandığını,-Müvekkillerin davalıya karşı yaptığı senet yapması suçundan KYOK verilmesinini, huzurdaki davada haklılıklarını değiştirmediğini,-Yerel mahkemece tanzim edilen gerekçeli karar ilamı, gerekçeden yoksun olduğunu, ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, menfi istemine ilişkindir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davaya konu senetlere ilişkin olarak yapılan soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığı, tanık delilinin takdiri bir delil olduğu, dosya kapsamı ve mevcut delil durumu itibariyle davacının kızı ve eşi olan davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgilisine iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/10/2023