Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/220 E. 2022/282 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/220 Esas
KARAR NO: 2022/282 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/06/2020
NUMARASI: 2018/254 E. – 2020/91 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.)
KARAR TARİHİ: 22/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin söz yazarı ve besteci olduğunu, müvekkilinin son albümüne de ismini verdiği ve eser sahibi olduğu “…” şarkısının davalı … tarafından 24/06/2018 tarihinde yapılacak seçim öncesinde müvekkilinden izinsiz bir şekilde kullandığını, davalı partinin seçim hazırlık aşamasında, müvekkilinin eser sahibi olduğu şarkının, adeta davalı partinin seçim şarkısıymış gibi davalıya ait seçim arabalarında çalındığını ve bu durumun müvekkilinin hak ve eser sahibi olduğu şarkı üzerinde manevi haklarını tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, tecavüzün tespitini, durdurulmasını, 61.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; dosya kapsamında sunulan belgeler kapsamındaki iddiaların, Cumhurbaşkanlığı Seçim Kampanyası kapsamında Cumhurbaşkanı dayı …’nin propagandasını yapan araca yönelik olduğunu, her adayın topladığı bağışlar kapsamında çıkarılan kanun ve yönetmelikler gereği, siyasi partilerden bağımsız olarak yönetildiğini, 6271 Sayılı Kanunun amir hükmü bu olmasına rağmen, davanın müvekkili siyasi partiye yönlendirilmesinin hukuken mümkün olmadığını ve öncelikle husumet yönünden davanın reddi gerektiğini ve dava konusu yapılan kaydın CHP Genel Başkanlığı ile ilgili hiçbir ilgisi bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
MAHKEME KARARI; Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 16/06/2020 tarihli 2018/254 E- 2020/91 K sayılı kararıyla; ” 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi kanunu 8. maddesi uyarınca siyasi partilerce aday gösterilmesi mümkün ise de aynı kanunun 13 ve devamı maddeleri uyarınca propaganda adayın kendisi tarafından kanunda öngörülen bağış ile yapıldığı, bu itibarla dava konusu müziğin çalındığı propaganda aracının davalı siyasi partiyle bir ilgisi bulunmayıp sorumluluk aday ve propaganda işlerini tertip edenlere ait olduğu, bu nedenle husumetin davalı siyasi partiye düşmeyeceği” gerekçesiyle; davacının davasının pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkiline ait eserin umuma açık bir alanda davalı siyasi parti tarafından kullanıldığı ve herhangi bir izin alınmadığının dosya kapsamı ile sabit olduğunu, 07.08.2019 tarihli bilirkişi raporunda; eserin umuma açık bir alanda kullanıldığının ve FSEK 16. Maddesinde öngörülen eserin mahiyet ve hususiyetini bozan bir değişiklik olarak görüldüğü, eser sahibinin manevi haklarından olan eser üzerinde değişiklik yapılmasının önleme yetkisinin ihlali olarak değerlendirilebileceğini, 27/12-2019 tarihli bilirkişi ek raporunda da aynı kanaate varıldığının beyan edildiğini, davalı siyasi parti tarafından müvekkilinden eserin kullanımına ilişkin izin alınmadığının, eserin bütünlüğünün bozulduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiğini, her ne kadar teknik bilirkişi tarafından CD çıktılarında CHP logosunun görünmediği ifadelerine yer verilmişse de, görüntülerde seçim aracı tam olarak görünmediğinden, pek muhtemel fotoğraflarda … logosunun göründüğünü, siyasi partilerin cumhurbaşkanı adaylarını açıkladıklarını, …’nin de CHP adayı olduğunu, …’nin davalı siyasi partinin cumhurbaşkanı adayı olduğunun şüphesiz olduğunu, husumet yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalı siyasi parti ve siyasi parti adayının seçim hazırlık sürecinde, müvekkilinin şarkısını kullanmak suretiyle müvekkilinin kişilik haklarını ihlal ettiğini, hayranları tarafından politize olduğunu düşünmelerine sebebiyet verdiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 11.1.2018 T. 2016/6284 E. 2018/204 K. Sayılı ilamında;”Davacı vekili; seçim propagandası sırasında müvekkilinin fotoğrafının bulunduğu afişin kişilik haklarına saldırı mahiyetindeki ifadelerle birlikte MHP’ye ait seçim otobüsünde kullanıldığını ileri sürerek müvekkili lehine TMK24. ve25. maddeleri, BK 49. maddesi ve FSEK86. maddesi gereğince hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir…,Siyasi Partiler Kanunu 71. maddesinin işbu davada uygulama imkanının bulunmadığı, seçim propagandasının parti adına yapılması ve otobüsün de MHP’ye ait olması sebebiyle posterin ilçe teşkilatı tarafından genel merkezin bilgisi dahilinde kullanıldığı sonuç ve kanaatine varıldığı, davacının taleplerinin makul olduğu ve müteselsil talep bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüyle davacıya ait fotoğrafların ve fotoğraf eşliğinde verilen içeriğin davalılar tarafından kullanımın önlenmesine, talep edilen 10.000 TL’nin 5.000 TL’sinin davalı …’nden 5.000 TL’sinin de davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, tedbirin hükmün kesinleşmesine kadar devamına dair verilen kararın davalılar vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır….davalı … vekilinin HUMK440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.” İfadelerine yer verildiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesine cevabında; davacının sahibi olduğunu iddia ettiği eserin çalınması nedeniyle tazminat istendiği, ancak dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ve dosyaya sundukları beyanlardan açıkça şarkının çalındığı otobüsün CHP’ye ait olmadığının ortaya çıktığı, aksine davacının davasını müvekkiline yönelttiğinden şarkının çalındığı otobüsün müvekkil siyasi partiye ait olduğunu kanıtlaması gerektiği, otobüste müvekkili siyasi partinin herhangi bir amblemi dahi bulunmadığı, davacının tazminat talebine neden olan olayın hangi gün yaşandığını dahi ortaya koyamadığını, davacının istinaf dilekçesinde belirttiği kararların, ihlale neden olan aracın siyasi partiye ait olması ya da onun kullanımında olması durumunda verildiğini, cumhurbaşkanı adaylarının seçim propagandasının kendileri tarafından yapıldığını, siyasi parti tarafından kullanılan propaganda araçlarında da Partinin logosunun bulunmadığını, davacının iddiasını ispatlayamadığını beyanla, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Mahkemece alınan 07/08/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacının “…” ismini verdiği müzik çalışmasının FSEK md.I/B anlamında hususiyet taşıyan bir çalışma olduğu, bu bağlamda FSEK’in 3. maddesi çerçevesinde musiki eseri/müzik eseri olarak değerlendirildiği, FSEK md. 11 uyarınca ve yine dosyada mübrez MESAM kayıtlarının incelenmesi çerçevesinde de, davacının davaya konu olan “…” isimli eserin söz yazarı ve besteci sıfatıyla sahibi olduğu, heyetteki teknik/sektör bilirkişilerince yapılan inceleme ve değerlendirmelerde, davacı eserinin, umuma açık bir alanda alenen kullanıldığı, kullanım biçiminin izinsiz bir şekilde 01 dk. 14 saniyelik süre boyunca eserin ara saz bölümünün loop tabir edilen şekilde çoğaltılıp tekrar edilerek üzerine bir konuşma yapıldığı, bu konuşmada …’in “…” isimli şiirinin okunmasının yanı sıra selam, barış, kardeşlik vs. gibi konular üzerine genel hitap içeren ifadelerin geçtiği, 01 dk. 14 saniyelik sürenin ardından, davacı tarafın söz konusu eserinin saz kısmının peşinden “…” şeklindeki nakarat kısmının alenen anlaşılır şekilde iki kez tekrar edilip tekrar saz bölümüne devam edildiği, bu bağlamda saz kısımlarının uzatılıp ‘loop’lanarak bütünlüğünün bozulduğu, üzerine mahiyet ve hususiyetiyle herhangi bir ilgisi olmayan metinler okunarak bağlamından uzaklaştırıldığının tespit edildiği” bu çerçevede sözkonusu kullanımın FSEK md.16’da öngörülen eserin mahiyet ve hususiyetini bozan bir değişiklik olarak görüldüğü dolayısıyla sözkonusu kullanımın eser sahibinin manevi haklarından eser üzerinde değişiklik yapılmasını önleme yetkisinin ihlali olarak değerlendirilebileceği belirtilmiştir. Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları nedeniyle, mahkemece bilirkişi heyetinden alınan 27/12/2019 tarihli ek raporda; delil olarak dayanılan CD’de ki görüntülere göre dava konusu müziğin çalındığı aracın üzerinde davalı siyasi partiye ait herhangi bir amblem vs bulunmadığı, cumhurbaşkanlığı adayı …’ye ait resim ve ismin yer aldığının beyan edildiği anlaşılmıştır. Davacı tanığı … yeminli ifadesinde; ” Davacı …i çocukluğundan beri tanıdığını, aynı mahallede yaşadıklarını, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Kadıköy’de bankaların bulunduğu meydanda markarnacıda yemek yerken, karşısındaki seçim otobüsünde arkadaşına ait “…” isimli şarkının çalındığını, duyunca arkadaşını arayarak, hayırlı olsun şarkıyı CHP’ye vermişsin dediğini, onun da, böyle bir şey yok videosunu bana çekermisin demesi üzerine, çekip gönderdiğini, otobüsün CHP’ye ait seçim otobüsü olduğunu, üzerinde CHP logolorı bulunduğunu, arada konuştuklarını, şarkının çalmaya devam ettiğini” söylediği, davalı vekilinin talebi üzerine sorulduğunda; “…” söylemiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekili, davacının eser sahibi olduğunu beyan ettiği “…” isimli şarkının davalı tarafça Cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasında kullanıldığını ileri sürerek, eserden kaynaklanan manevi haklarına tecavüzünün tespiti, durdurulması ve manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davalı siyasi partinin pasif husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın usuldan reddine karar verilmiş, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosya kapsamında mahkemece Bilişim Uzmanı bilirkişinin de bulunduğu, bilirkişi heyetinden alınan 27/12/2019 tarihli ek raporda, davacı tarafça dosyaya delil olarak sunulan CD’nin incelendiği, rapor içeriğinde yer verilen fotoğraflarda da araç üzerinde davalı siyasi partinin logosunun görünmediği anlaşılmıştır. 19/01/2012 kabul tarihli 6271 Sayılı Cumhurbaşkanı Seçim Kanununun “Aday Gösterilme” başlıklı 7/1-a Maddesinde Siyasi parti grupları ve 7/1-b maddesinde ” En son yapılan milletvekili genel seçiminde, toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini alan siyasi partilerin” Cumhurbaşkanı adayı gösterebileceği açıklanmıştır. Kanun’un 14. Maddesinde cumhurbaşkanı adaylarına yapılacak bağış ve yardımlara ilişkin esasların düzenlendiği görülmekle, adayların bu bağış, yardımlar ile seçim propagandalarını yürütecekleri anlaşılmıştır. İspat yükü kendisinde olan davacı tarafça, davacının hak sahibi olduğunu ileri sürdüğü müzik eserinin davalı siyasi parti tarafından kullanıldığı ispatlanamadığından, davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde olmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 22/02/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.