Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/216 Esas
KARAR NO: 2023/1709
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2021
NUMARASI: 2018/64 2021/219
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
BİRLEŞEN DAVA BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİNİN 2018/65 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA: Marka ve Tasarıma Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Tazminat
BİRLEŞEN DAVA TARİH: 12/02/2018
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin “…”, “…”, “….+ŞEKİL” ibareli markalarının markaların tescilli sahibi olduğunu, müvekkilinin bu kapsamda 02 -07 Locarno sınıfında … tescil numarası ile tescilli davaya konu ürünlerin tasarımında hak sahibi olduğunu, davalı tarafından, müvekkilinin TPMK nezdinde tescilli tasarımı ile iltibas yaratacak derecede birebir benzeyen ürünlerin herhangi bir hak tanınmaksızın veya arada bir lisans sözleşmesi olmaksızın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde üretildiğini ve satıldığını, aynı şekilde davalının müvekkilinin markalarının haksız ve hukuka aykırı bir şekilde kullanıldığını, bu şekilde müvekkilinin ticari faaliyetlerini sekteye uğrattığını ileri sürerek, müvekkili adına tescilli olan marka ve tasarımlara yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, önlenmesini, durdurulmasını, tasarıma yönelik tecavüz nedeniyle şimdilik 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın ve markaya yönelik tecavüz nedeniyle de şimdilik 5.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini, tecavüz teşkil eden ürünlerin imhasını ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiş; 15/03/2021 tarihli dilekçesi ile, maddi tazminat talebini toplam 50.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
ASIL DAVAYA CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı firma ile 2014 yılından 2017 yılına kadar aktif bir şekildeçalıştığını, davacı firmasının kendilerine üç yıldır 6-TL’den satmış olduğu, “hijyenik klozet rulolarını” kendilerinden zaman zaman ürün satın alan … firmasının 5-TL’den satabileceğini söylemesi üzerine kendilerinin de fiyat avantajı nedeniyle 27/05/2017 tarihinde … firmasından siparişe geçtiğini, dava konusu ürünün sahte üretiminin yapılacağına hiç ihtimal vermediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline ait hem tescilli markalarına, hem de tescilli tasarımlarına yönelik eylemlerinin, müvekkili haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, haksız rekabetin tespitini, davalı yan fiillerinin tecavüz oluşturup oluşturmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün önlenmesini ve durdurulmasını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tuturak şimdilik marka ihlali yönünden 5.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi, tasarım ihlali yönünden de 5.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 30.000,00 TL.’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin davaya konu ürünlerini dava dışı … San.ve Tic.A.Ş.’den satın almış olduğunu, işbu hususu da davacı şirket bünyesinde çalışan … Hanım’a sözlü olarak bildirdiğini, davacı şirket bünyesinde çalışan … Hanım’ın da söz konusu ürünlerin kendi ürünleri olduğunu fotoğraflar göndermek suretiyle kabul ettiğini ve bu ürünlerin satışından bilgi sahibi olduklarını sözlü olarak beyan ettiğini, bu beyanın Mahkemenin 2018/64 Esas sayılı dosyasında sunulmuş olan cevap dilekçesindeki davalı yanın beyanları ile de açıkça görünmekte olduğunu, müvekkilinin ürünlerin üretimini yapmasının söz konusu olmadığını ve müvekkili nezdinde satışı yapılan sahte herhangi bir ürün tespit edilemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl dosya yönünden yapılan değerlendirmede; davalının daha önce davacı tarafından kendi marka ve tasarım tescili altında üretilen ürünlerin davacıdan satın alıp pazarlamakta iken, daha ucuz olduğundan bahisle birleşen davalı firmadan satın aldığı, yapılan bilirkişi incelemelerine göre, bu ürünlerin orjinal olmayıp, davacı adına tescilli “…” markasını taşıyıp,… tescil nolu tasarım koruma kapsamında olduğu, davalının tacir olup, daha önce ürünlerini satın aldığı firmadan daha düşük fiyata alınması nedeniyle bunların orjinal olmadığını bilebilecek durumda olduğu ve böylece davacının marka ve tasarım tescillerinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin sabit olduğu, birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede; daha ucuz olduğundan bahisle dava dışı firmadan satın aldığı ürünlerin , ürünlerin orjinal olmayıp, davacı adına tescilli “…” markasını taşıyıp, … tescil nolu tasarım koruma kapsamında olduğu, davalı tacir olup, davacı firmadan alması mümkün iken daha düşük fiyata alınması nedeniyle bunların orjinal olmadığını bilebilecek durumda olduğu ve böylece davacının marka ve tasarım tescillerinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin sabit olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile, davalının davacı adına tescilli “…” ibareli markaları ve … tescil nolu endüstriyel tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına, tecavüz ve ihlal teşkil eden ürünlere el konularak masrafı davalıya ait olmak üzere imhasına, karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere hüküm özetinin günlük yayınlanan bir gazete ile ilanına, marka ve tasarımın kullanıldığı ürün tek olup, tek eylemle ihlal gerçekleştiğinden, toplam 9.984,60 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, marka tescili nedeniyle 5.000,00 TL tasarım tescilli nedeniyle 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair tazminat taleplerinin reddine; birleşen davanın kısmen kabulü ile, davalının davacı adına tescilli “…” ibareli markaları ve … tescil nolu endüstriyel tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına, tecavüz ve ihlal teşkil eden ürünlere el konularak masrafı davalıya ait olmak üzere imhasına, karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere hüküm özetinin günlük yayınlanan bir gazete ile ilanına, marka ve tasarımın kullanıldığı ürün tek olup tek eylemle ihlal gerçekleştiğinden toplam 3.685,50 TL maddi tazminatın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, marka tescili nedeniyle 5.000,00 TL tasarım tescilli nedeniyle 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde; -6769 sayılı yasanın 151/2-b maddesi uyarınca tecavüz edenin elde ettiği net kâr üzerinden davanın tamamının kabulüne karar verilmesi gerekirken sayın Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olduğunu,-6769 sayılı yasanın 151/4 maddesi uyarınca hükmedilen kazanç miktarlarına, dava konusu ürünle ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olması sebebiyle hakkaniyete uygun bir pay daha eklemesi gerekirken hatalı olarak bunun yapılmadığını ve söz konusu kanun hükmünün uygulanmadığına ilişkin olarak gerekçeli kararda gerekçelendirme yapılmadığını,-Manevi tazminat açısından da 3 farklı markaya ilişkin ihlal olmasına karşın tek bir manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu,-Birleşen davada faiz yönünden hüküm kurulmadığını, bu konuda tavzih ve tamamlama taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Asıl davada davalı vekili istinaf dilekçesinde; -Müvekkil şirket uyuşmazlığa konu ürünlerin üretimle alakalı hiçbir faaliyette bulunmadığını, müvekkilinin tamamen iyi niyetli olarak ürünleri aldığını,-Müvekkilin iade yaptığı ürünler için düzenlendiği faturaların raporda yer aldığını, müvekkilinin dava konusu ürünleri iade ettiği hususunun raporla da ispatlandığını, ürünlerin faturalı olarak satın alındığının ve iade edildiğinin ticari defterlerin incelenmesi ile ispatlandığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde; -Dosya safahatinde alınan kök ve ek bilirkişi raporlarının son derece müphem olduğu, davacının davayı ispatlayamadığını,-Dosyada gerek birleşen davada gerekse de asıl davada bahsi geçen ürünlerin davacının onay ve bilgisi dahilinde kullanılmakta olduğunu, ürünlerin dava dışı … firmasından alındığını ibraz ettikleri faturalarla da kanıtladıklarını,-29.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafından talep edilmeyen maddi kazanç yönünden bir hesaplama yapıldığını, kaldı ki, davacının maddi tazminat talebini dava dilekçesinde net olarak belirleyemediğini, hal böyle iken talebi net olmayan davanın bu açıdan da reddi gerektiğini,-Davacının bilgisi dahilinde bir ticari iş ve satış mevcut iken zarara uğrandığı iddiası kötü niyet olacağı gibi kazanılan bir kar da olmadığından haksız rekabetin varlığı söz konusu olmadığını,- Müvekkil şirket yetkililerinin yargılandığı Bakırköy 1.Fikri Sinai Haklar Ceza Mahkemesinin 2018/847E-2021/354K. sayılı dosyasında da müvekkil şirkette yapılan tespitte taklit ürüne rastlanılmadığı ve sözkonusu ürünlerin şikayetçi firmaya müvekkil firma tarafından satıldığına ilişkin bir kanıta rastlanılmadığından, müvekkil şirket yetkililerinin beraatine kararı verildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Asıl dosya ve birleşen dava, marka ve tasarıma yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, maddi ve manevi tazminatın tahsili ile verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda, yukarıda yazılı şekilde asıl ve birleşenin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, asıl ve birleşen davada tacir olan davalıların daha düşük fiyata aldıkları ürünlerin orjinal olmadığını bilebilecek durumda oldukları, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, hükmedilen tazminat miktarlarında bir isabetsizlik olmadığı, olayda SMK’nın 151/4.maddesi uyarınca hakim tarafından ilave pay eklenmesini gerektirir bir durum olmadığı, birleşen davada dava dilekçesinde faiz talebi yer almadığından, mahkemece birleşen davada faize karar vermemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, asıl ve birleşen davada taraf vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-Asıl davada davacı yönünden alınması gereken 269,85TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Birleşen davada davacı yönünden alınması gereken 269,85TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-Asıl davada davalı …Tic. Ltd. Şti. yönünden alınması gereken 1.365,15TL harçtan, nispi alınan 341,29TL harcın mahsubu ile bakiye 1.023,86TL harcın davalı ….Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak hazineye irat kaydına, 5-Birleşen davada davalı … Tic.’den yönünden alınması gereken 934,85TL harçtan nispi alınan 175,00TL harcın mahsubu ile bakiye 759,85 harcın davalı … Tic.’den alınarak hazineye irat kaydına, 6-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin tarafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 8-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2023