Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/208 E. 2022/1224 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/208 Esas
KARAR NO: 2022/1224
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2016
NUMARASI: 2014/888 E. – 2016/918 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/02/2014
KARAR TARİHİ: 29/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 356. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma açılarak yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş.’ den davalı bankaya intikal eden ve fabrika binasında bulunan makineler, teçhizatlar ve tüm menkullerin tamamın müvekkili şirket tarafından 370.000,00 TL bedelle satın alındığını, satın alınan bu menkullerin bedeli davalıya ödendiğini, menkullerin fabrika binasında monteli vaziyette 16.06.2012 tarihinde teslim edildiğini, menkullerin listesi ve birim değerlerinin 30.01.2012 tarihli ekspertiz raporunda belirlendiğini, bu menkullerin bir kısmını müvekkili şirketin sökerek alıp götürdüğünü, bu söküm esnasında küçük çaplı iki kez yangın meydana geldiğini, bununla ilgili Develi Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığını ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, ayrıca yangın nedeni ile Develi Sulh Ceza Mahkemesinde 2013/476 Esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, bankanın görevlileri diğer menkullerin sökülmesine fiili olarak engel olduğunu, yangından doğan zararın müvekkili şirketten tahsil edildiğini, ayrıca sigorta şirketinden de ikinci kez tazmin edildiğini, makinelerin sökülmesinin engellenmesi üzerine davalı bankaya 03.12.2013 tarihinde ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen bir kısım makinelerin sökülüp teslim alınamadığını belirterek dava dilekçesinde liste halinde belirtilen ve sökülemeyen makineler karşılığı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL’ nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. – Davacı vekili 19.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile 10.000TL tazminat alacağını, 189.350TL olarak ıslah etmiş, ıslah harcını yatırmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın dilekçe de de yazdığı üzere adresinin Ümraniye İstanbul adresi olduğunu, banka aleyhine açılacak dava ve icra takiplerinin İstanbul Anadolu mahkeme ve icra dairelerinde açılması gerektiğini, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek yetki ilk itirazında bulunmuş, esasa ilişkin ise; dilekçede belirtilen malların bedelinin 169.350,00 TL olduğunu, bu bedel üzerinden harç ödenmediği takdirde davaya devam edilemeyeceğini, fabrika binasında bulunan menkullerin 370.000,00 TL karışlığında davacı şirkete satışana karar verildiğini ve satışa konu menkullerin 1 ay içinde sökülüp götürüleceğine dair taahhütte bulunulduğunu, taraflar arasındaki mutabakat sağlanması üzerine satışa konu menkullerin davacı tarafa teslim edildiğini ve teslim tesellüm belgesi düzenlendiğini, davacı tarafın makineleri sökerek götürmek üzere çeşitli zamanlarda fabrikaya geldiğini, satılan malların büyük bir kısmını sökerek götürdüğünü, bir kısmını ise henüz söküp götürmediğini, davacı tarafın makinelerin sökülüp götürülmesi için 1 aylık taahhütte bulunmasına rağmen bu taahhüdünü yerine getirmediğini, makinelerin sökülmesi esnasında 2 kez yangın çıkması nedeni ile fabrika binasının büyük ölçüte zarar gördüğünü, bu zararın sigorta şirketinden tazmin edilmediğini, bununla ilgili iddiaların doğru olmadığını, davacının söküp götürmediği malların fabrika binasında olduğunu ve davacının söküp götürmesini beklediğini, bekleme süresi ile ilgili ecrimisil talep etme haklarının doğduğunu bu konuda dava açılacağını, müvekkili bankanın satıma konu malların sökülüp götürülmesi için üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince, davacının ıslah talepli davasının 189.350,00 TL üzerinden kabulü ile bu tutarın 10.000,00 TL’sine dava tarihinden itibaren, ıslahla artırılan 179.350,00 T’sine ıslah tarihi olan 19/02/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun 2/2 md. uyarınca ticari faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf isteminde özetle; müvekkili bankaya ait fabrika binasında yer alan bir takım makinelerin davacı tarafa satılması hususunda davacının teklifinin müvekkili tarafından kabulü üzerine, 370.000TL karşılığında satışa karar verildiğini, menkullerin davacı tarafa teslim edildiğini ve satım bedelinin davacı tarafından ödendiğini, davacı tarafından 16.06.2012 Tarihinde malların teslim tesellüm edildiğine ilişkin ibranın imzalandığını, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, malların teslimi sırasında 2 yangın meydana geldiğini, fabrikanın yangından zarar gördüğünü, davacının gerekli önlemleri alarak malları söküp götürebileceğini, sözleşmeden dönme iradesinin yaklaşık 1.5 yıl sonra ileri sürülmesinin TBK 125.md gereğince kabulünün mümkün olmadığını, alacaklının hemen bildirim ile yükümlü olduğunu, derhalden maksatın hal ve şartlara göre derhal yapılmaıs olduğunu, sözleşmenin 16.06.2012 de yapıldığını, bankanın ibra edildiğini, yangının 26.12.2012’de gerçekleştiğini, ihtarnamenn yaklaşık 1,5 yıl sonra 02.12.2013 Traihinde çekildiğini, ihtarnameye göre davacının aynen ifa yönünden iradesini ortaya koyduğunu, davanın ise 13.02.2014 tarihinde açıldığını, davanın reddi gerektiğini, kabule göre de bankanın Bankacılık KAnunu’nun 140/9.maddesi gereğince harçtan muaf olduğundan davalı aleyhine harca hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkemece talimat mahkemesi aracılığıyla bilirkişi raporu alınmış olup makine mühendisi bilirkişi raporunda; davalı tarafından sökülmesine izin verilmediği için fabrika binasında kalan, 26 sıra halindeki makina ve eşyaların mevcut olduğu ve bunların ekspertiz raporundaki değerinin 169.350,00 TL olduğunu, ayrıca dava tarihinden önce sökülmesi gereken diğer makinaların mütemmimleri hurda vaziyette ve atıl durumda bulunduğunu, bu hurdanın değerinin de 20.000,00 TL olmak üzere toplam 189.350,00 TL değerindeki makina ve ekipmanlarının halen … AŞ’ye ait binada olduğu yönünde görüş belirtmiştir. Davacının keşide ettiği Kayseri … Noterliği’nin 03/12/2013 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesinde; 26 sıra halinde belirtilen makine ve sair muhtesatın sökülmesine, davalı tarafından engel olunduğunu bu nedenle söküp taşıyamadıklarını belirterek tebliğden itibaren 7 gün içerisinde sökülüp götürülmesine izin verilmesinin talep edildiği, bu ihtarın 06/12/2013 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davanın 13.02.2014 tarihinde açıldığı görülmüştür.
DAİREMİZ KARARI VE YARGITAY İLAMI: Dairemizin 22/10/2019 tarih, 2017/2534 E. – 2019/2239 K. sayılı ilamının davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 23/11/2021 tarihli ilamı ile; somut uyuşmazlıkta davacı satın aldığı menkulleri 1 ay içinde söküp götüreceğini taahhüt etmiş olmasına, menkullerin davacıya fabrikada monteli vaziyette 16.06.2012 tarihinde tutanak ile teslim edilmiş bulunmasına rağmen bu makinelerin bir kısmı davacı tarafından sökülerek götürüldüğü, kalan kısmın bedelinin ise işbu davaya konu yapılmış olduğunu, söküm esnasında kaynak makinesinden çıkan kıvılcımla 26.12.2012 tarihinde yangın meydana gelmiş olup davacının kalan menkulleri sökerek alması için fabrikaya girmesine ve kalan techizatın alınmasına davalı şirket yetkililerinin engel olduğu iddiası ile davalıya 02.12.2013 tarihinde ihtarname gönderilmiş olduğu, bu ihtarnamede ise davacının aynen ifayı talep etmiş olduğu 13.02.2014 tarihinde de davayı açmış olduğu, sözleşme hukukunda sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda) ve sözleşme serbestliği ilkelerinin benimsendiği, bu ilkeler çerçevesinde, sözleşmenin yapıldığı andaki gibi aynen uygulanması gerektiği, başka bir anlatımla, sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile değişmiş olsa bile, kural olarak borçlunun sözleşmedeki edimini aynen ifa etmesi gerektiği, makinelerin yangında hasara uğramalarına davacı kusurunun neden olduğu gözetildiğinde, yangın sonucunda meydana gelen zarara da davacının katlanması gerekmekte olup 6098 sayılı TBK’nın 125/2. maddesi anlamında tarafların her birinin yekdiğerine ulaşan tek yanlı bir fesih iradesini gösterir işaret bulunmadığı gibi sözleşmenin yine tek taraflı ve eylemli olarak feshedildiğine yönelik bir fiilin varlığı da söz konusu olmadığı gözetildiğinde, alacaklı davacının aynen ifayı talep ettiği kabul edilmesi gerekirken ve fabrikada bulunan menkullerin aynen iadesi mümkünken, menkullerin bedellerinin ödenmesine karar verilmesinin doğru olmadığı, davalı vekilinin bu yana ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına, bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek olmadığına karar verildiği görülmüştür. Dairemizce usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra davacı şirket temsilcisinin teslim alınmayan makinelerin davalı banka tarafından satılıp bedelinin bankada bloke edildiğini iddia etmesi nedeniyle bu hususta beyanda bulunması için davalı vekiline süre verilmiş gerekse bu hususun doğru olup olmadığı yönünde davalı banka iflas halinde olması nedeniyle İstanbul 1. İflas müdürlüğüne tezkere yazılmış gerek davalı vekili gerekse İstanbul 1. İflas müdürlüğünün 20.06.2022 tarihli yazı cevabına göre makinelerin satışının söz konusu olmadığı dava konusu makinelerin satışı nedeniyle bloke edilen bir tutar bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:Somut uyuşmazlık; satım sözleşmesine konu makine ve teçhizatların satıcı tarafça sökülerek teslim alınmasına davalı tarafça izin verilmediği iddiasına dayalı olarak; sözleşmeye konu makine ve teçhizat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Dairemizce istinaf incelemesi istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenine ilişkin kurallar dikkate alınarak yapılmıştır.Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu 370.000 TL bedelin davacı tarafça ödendiği, ancak dava dilekçesinde belirtilen 26 parça malın davacı tarafça teslim alınmadığı sabittir. Davacı vekili, dava konusu makinelerin söküme izin verilmemesi nedeni ile teslim alınamadığını iddia etmiş ve delil olarak ihtarname örneğini sunmuştur. İlk derece mahkemesince malların bulunduğu fabrika binasında iki kez yangın çıktığı, teslime konu makinaların oksijen kaynağı ile sökülmesinin zorunlu olduğu ancak davalı tarafın makinaların sökümüne izin verilmemesi nedeni ile teslim alınamadığı, davalı tarafça cevabi ihtarname gönderilmediği, aksi yönde delil sunulmadığı, keza tanık beyanının da aynı yönde olduğu kabul edilerek rapor ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta davacı satın aldığı menkulleri 1 ay içinde söküp götüreceğini taahhüt etmiş olmasına, menkullerin davacıya fabrikada monteli vaziyette 16.06.2012 tarihinde tutanak ile teslim edilmiş bulunmasına rağmen bu makinelerin bir kısmı davacı tarafından sökülerek götürüldüğü, kalan kısmın bedelinin ise işbu davaya konu edilmiş olduğu, davacının makineleri teslim almak için sökümü esnasında kaynak makinesinden çıkan kıvılcımla 26.12.2012 tarihinde yangın meydana gelmiş olup davacının kalan menkulleri sökerek alması için fabrikaya girmesine ve kalan techizatın alınmasına davalı şirket yetkililerinin engel olduğu iddiası ile davalıya 02.12.2013 tarihinde ihtarname gönderilmiş olduğu, bu ihtarnamede ise davacının aynen ifayı talep etmiş olduğu 13.02.2014 tarihinde de davayı açmış olduğu, sözleşme hukukunda sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda) ve sözleşme serbestliği ilkelerinin benimsendiği, bu ilkeler çerçevesinde, sözleşmenin yapıldığı andaki gibi aynen uygulanması gerektiği, başka bir anlatımla, sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile değişmiş olsa bile, kural olarak borçlunun sözleşmedeki edimini aynen ifa etmesi gerektiği, makinelerin yangında hasara uğramalarına davacı kusurunun neden olduğu gözetildiğinde, yangın sonucunda meydana gelen zarara da davacının katlanması gerekmekte olup 6098 sayılı TBK’nın 125/2. maddesi anlamında tarafların her birinin yekdiğerine ulaşan tek yanlı bir fesih iradesini gösterir işaret bulunmadığı gibi sözleşmenin yine tek taraflı ve eylemli olarak feshedildiğine yönelik bir fiilin varlığı da söz konusu olmadığı gözetildiğinde, alacaklı davacının aynen ifayı talep ettiği göz önüne alındığında davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen yerinde olduğu bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, makinelerin aynen iadesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinafının kısmen kabul kısmen reddine, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/888 E ve 2016/918 K sayılı 9.12.2016 tarihli kararının kaldırılmasına, 2-Davanın kısmen kabul kısmen reddine, 1 adet hava tankı,2 adet deri traj makinesi,1 adet deri dolabı,1000 KVA”lık trafo ve tesisatı(komple),deri boya ve kurutma fırını(komple),1 adet deri tüy yollama makinesi,1 adet deri açma silindiri,2 adet deri kurutma fırını,1 adet askılı sistem deri kurutma fırını,1 adet deri silindiri,1 adet deri kurutma fırını,1 adet 1 tonluk su tankı,1 adet deri traşlama makinesi,1 adet deri kurutma fırını,1 adet deri açma silindiri, 1 adet deri fırçalama silindiri,2 adet deri fırçalama makinesi,1 adet deri işleme makinesi,2 adet deri traşlama makinesi,1 adet deri düzeltme silindiri,.1 adet deri dolabı(ahşap), 1 adet nunume boyama dolabı,1 adet askılı deri kurutma tüneli,2 adet askılı gerdirme makinesi, 1/2 ısı santral merkezi, 1 adet deri kurutma fırınının davalıdan alınarak mevcut halleriyle AYNEN davacıya verilmesine, 3-Fazlaya ilişkin istemin reddine, İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4-Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 170,80 TL nispi harç ve ıslahta yatırılan 3.065,00 TL ki toplam 3.261,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine, 6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre AAÜT gereğince hesaplanan 20.038,25 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden reddedilen kısma göre AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 8-Davacı tarafça yapılan 350,00 TL bilirkişi ücreti, 195,40 TL keşif mahkeme yolluğu, tanıklar için talimat giderleri, posta giderleri, talimat keşfi için dosya gidiş dönüş posta ve yargılama safahatı boyunca tebligat giderleri olarak 244,85 TL ki toplam 790,25 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 706,78 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 9-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 87,50 TL istinaf/temyiz tebligat ve posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 10-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve birden fazla duruşma icra edildiğinden davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 11-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve birden fazla duruşma icra edildiğinden davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 12-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.29/06/2022