Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/2025 E. 2023/437 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/2025 Esas
KARAR NO: 2023/437
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/643 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının hileli davranışları sonucunda müvekkilinin borçlusu olduğu 13.000.000,00-TL tutarında çek tanzim ettiğini, müvekkili tarafından davalı … hakkında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na … soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin mallarının hacizli olması ve davayı açmak için gerekli harç ve teminatı yatıracak nakdi gücü bulunmadığını, bahse konu olayın … Ana habere konu olduğunu (https://www.youtube.com/…), işbu malların satılmasının müvekkilinin mahvına sebep olacağını ve bu paranın davalının eline geçeceğini, davalının eline geçebilecek olan bu parayı yargılama neticesinde tekrar davalıdan tahsilinin imkansız olduğunu, davalının birçok ceza dosyası bulunduğunu, müvekkilinin teminat yatıracak maddi gücü kalmadığını, müvekkili şirketin mal varlığının 13.000.000,00-TL’lik senedi rahatlıkla karşılayabilecek seviyede olduğunu ancak müvekkilinin taşınır taşınmaz bütün mallarının hacizli olduğu ve teminat karşılığında takiplerin durdurulduğunu, müvekkilinin edindiği taşınmazların hepsinin haksız yere tasarrufun iptaline konu olduğunu ve hesaplarına hacizler konulduğunu, bu nedenle şirketin faaliyetlerinin tamamen aksadığını, müvekkili aleyhine açılan diğer tüm takiplerin durduğunu ve itirazın iptali davalarının devam ettiğini, ancak işbu davaya konu Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü … E. sayılı takibin kesin olduğunu, birçok taşınmazın kıymet takdirlerinin halı hazırda yapıldığını ve bir taşınmazın açık arttırması için ihale günü verildiğini, teminatsız olarak tedbir verilmemesi halinde davalıdan bu paranın tahsilinin imkansız hale geleceğini ve sahte imza atmak suretiyle davalının milyonlar kazanacağını, icra takibine konu senedin sahte olduğunun grafolog raporları ile de sabit olduğunu beyanla Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Tal. sayılı dosyası ile 08.11.2022 tarihine 1. satış günü verilen ihalenin, taşınmazın satışının, talimat dosyasının teminatsız olarak tedbiren durdurulmasını, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin iptalini, yargılama sonuna kadar tedbiren teminatsız olarak durdurulmasını, müvekkilinin maddi durumu, tüm malvarlığının hacizli olduğu gözetilerek harçta takdiri indirim yapılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinin 14.10.2022 tarihli ara kararında; “…İİK 72/3 mad. uyarınca takipten sonra açılan menfi tespit davalarında tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği gibi İİK 72/3 mad. uyarınca teminatsız olarak da tedbir kararı verilemeyeceği ayrıca Mahkememizin 30/09/2022 tarihli tensip tutanağının 9/A başlıklı ara kararı uyarınca harç eksikliğinin de tamamlanmadığı anlaşılmakla bu aşamada davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine…”karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf isteminde özetle; Davalı 01.01.2021 tarihli 13.000.000 TL tutarlı müvekkil şirket yetkili …’ın imzasının taklit edildiği senedi Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü 2021/22216 E. sayılı dosya ile takibe koyarak kesinleştirdiğini, İcra takibinin kesinleşmesinin ardından müvekkilinin Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’ na 2021/64941 Soruşturma numaralı dosya ile … hakkında suç duyurusunda bulunarak tedbir talep ettiğini, Müvekkil Şirketin işbu davaya gerekli harç ve teminatı yatıracak nakdi gücü bulunmamasından ötürü başlangıçta bu davayı açamadığını, 21 adet taşınmazına ve araçlarına haciz konulduğunu, satış tarihi belirlendiğini, kargo dolandırıcılığına ilişkin olayın … TV Ana Haber programına konu olduğu ve müvekkilinin mağduriyetinin tüm Türkiye tarafından görüldüğünü, Mahkemenin talebi doğrultusunda ilgili haber videosu CD şeklinde tarafımızca ibraz edileceğini, HMK 209/1 maddesinin “Adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” şeklinde düzenlendiğini, Yargıtay 12. HD., E. 2013/2284 K. 2013/31771 T. 08.10.2013, Yargıtay 12. HD., E. 2013/22849 K. 2013/31771 T. 8.10.2013 kararları uyarınca müvekkili imzaya itiraz ettiğinden dolayı satış işleminin ivedilikle durdurulması ve İhtiyat-i Tedbirin kabulü gerektiğini, HMK 209/1 Hükmü İİK 72 Karşısında özel hüküm teşkil ettiğini, somut olayda gerek savcılık soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporuyla ve kendileri tarafından alınan uzman bilirkişi raporunda da ilgili senedin sahteliği sabit olduğunu, HMK.m.209/1 hükmü uygulanması gerektiğini, müvekkilinin haklı menfaatleri gereği teminatsız olarak durdurulması gerektiğini, Yargıtay 19. HD. 17.05.2012 T. E:3644, K:8311 sayılı ilamında; “Mahkemece tensiple birlikte HMK.nun 209 ve devamı maddelerindeki koşullar oluşmadığından davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, İİK.nun 72/3.maddesi uyarınca %15 teminat karşılığında icra veznesine girecek paranın alacaklısına ödenmemesi şeklinde tedbir karan verilmiş, bu ara karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bonoda tahrifat iddiası bulunduğundan HMK.nun 209.maddesindeki hüküm uyarınca tedbir kararı verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek İIK.nun 72/3 .maddesine dayanılarak tedbir karan verilmesi doğru görülmemiştir…”şeklinde olduğunu, Dava kazanılsa dahi takip konusu parayı davalıdan geri alınmasının imkansız olacağını, davalının geçimini bu ve benzeri şekilde hukuka aykırı fiilleri gerçekleştirerek sürdürdüğünü , davalının müvekkili şirket harici derdest halde birçok davası bulunduğunu, Müvekkilinin teminat yatıracak maddi gücü kalmadığını, Teminatsız olarak tedbir verilmemesi halinde davalıdan bu paranın tahsili imkansız hale gelecek ve sahte imza atmak suretiyle davalının milyonlar kazanacağını, Ceza-hukuk yeminli adli bilirkişi belge inceleme yazı-imza sahtecilik uzmanı …’in raporu ve Emekli Adli Tıp grafoloji ve sahtecilik uzmanları … ve … nun dikkate alınması gerektiğini, Davalının elden para verdiği beyanını ispatla sorumlu olduğunu, Yargıtay 14. HD., E. 2016/1485 K. 2018/5722 T. 18.9.2018 ilamının dikkate alınması gerektiğini, Yargıtay kararında belirttiği üzere elden verdim şeklinde beyan sunulması halinde beyanı sunan iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, İşbu davada davacının 13.000.000 TL’yi müvekkiline elden verdiğini ispatla yükümlü olduğunu, Müvekkilinin kesin delille ispatla yükümlü olmadığını, Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/200 E., 2013/1540 K. 06.11.2013 tarihli ilamının dikkate alınması gerektiğini, bahse konu senedin hile ile tanzim edilmiş olup, müvekkili şirketin buna karşılık borcu olmadığını her turlu ispat deliliyle savunulabileceğini, Davalının ekonomik durumuna bakıldığında dava konusu borç miktarını nakit olarak bulundurmasının imkansız olduğunu, müvekkili ile davalının ticari geçmişine bakıldığında söz konusu miktarın borç verilmesini sebep gösterilecek hiçbir olay bulunmadığını, Hiçbir geliri olmayan davalının nakit olarak müvekkil şirkete 13.000.000 TL borç vermesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının Savcılığa verdiği ifadede parayı nakit olarak verdiğini beyan ettiğini, bu denli yüksek bir mebleğin ticari defterlere yansımaması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ticari defterler incelendiğinde müvekkil şirketin mali durumunda 13.000.000 TL ye dair bir kaydın olmadığı görüleceğini, 14.10.2022 tarihli ara kararının kaldırılarak teminatsız olarak veya müvekkilin ekonomik imkanlarının yetersiz olması sebeplerinden ötürü uygun görülecek bir miktarla teminatla icra takibinin durdurulmasına, durdurulmadığı takdirde satış işleminin durdurulması adına, satış işlemi de durdurulmadığı takdirde borcun reddiyatının yapılmaması adına ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME Büyükçekmece … İcra Dairesi!nin … esas sayılı Takibe ve davaya konu bono sureti UYAP üzerinden incelendiğinde; 13.000.000TL bedelli bonoda nakden kaydı olduğu, keşideciye atfen davacı …AŞ nin yer aldığı, lehtarın davalı … olduğu, 15.04.2021 tanzim, 01.06.2021 vade tarihli olduğu, kaşede İstanbul adresi olduğu görülmüştür. Mahkemece nisbi harcın ikmali için davacıya 2 haftalık süre verilmiş, e-tebliğ 09.10.2022 de yapılmış, harç süresinde 17.10.2022′ de yatırılmıştır. Davacı tarafça sunulan uzman mütalaası iki adli grafolog emekli ADli Tıp grafoloji ve sahtecilik uzmanından alınmış olup görüşlerinde; üste yapıştırılan belge veya materyalin ebadına uygunluk sağlamak amacıyla kenarların gayrimuntazam kesildiği, dolu veya boş senet başka bir belge veya benzeri materyal altına yerleştirilip kenarları üzerinde belge veya materyalin ebadına uygunluk sağlanmak amacıyla gayrimuntazam kesilip uygun yapıştırıcı ile senedi çağrıştıracak öğeleri görülemeyecek şekilde kapatılarak senedin üstüne yapıştırılan belge veya benzeri materyalde açılan dikdörtgen şeklinde oluşturulan pencere içine …Şirketi yetkilisinin pencerenin ebadına uygun davranması sağlanmak sureti ile imzalatılarak haricen oluşturulduğu, pencere yöntemi sahteciliği sureti ile senet meydana getirildiği ..” belirtilmiştir. Soruşturma dosyasında alınan raporda; Ceza-hukuk yeminli adli bilirkişi belge inceleme yazı-imza sahtecilik uzmanı …’İN RAPORU ‘nda;” İnceleme konusu 01/06/2021 vadeli “13.000.000 ” (On üç Milyon TL) Bedelli, “… A.Ş.” Kaşeli, 15/04/2021 Tanzim tarihli, borçlu adına atılmış tek imzalı senet aslı belge ile müştekiye ait mukayese imzaların karşılaştırılarak, mukayeseye esas imzalarıyla ve yazılarıyla, yapılan karşılıklı incelemelerde, “…” imzasının, model alınarak suretiyle uyarlanmış imza olduğu, İmzanın ilk bakışta; İĞFAL KABİLİYETİNE haiz olduğu. Ancak mevcut değişim bulguları tespit edildiğinde imzanın, konstrüksiyon yapısının, genel form dizayn teşkilinin, orjin kişiye ait mukayese imzalara kıyasla farklı oluşturulmuş bir imza olduğu tespit edilmiştir. İnceleme konusu senet üzerindeki elle yazılmış yazıların ve borçlu yerine atfen atılmış imzanın, genel karakter ve form dizayn yapı olarak, grafolojik, gramometrik, kaligrafik tanı ve unsurlar açısından; uyum ve benzerlikler olmadığından, inceleme konusu senet belgesindeki borçlu yerine atfen atılı imzanın ve elle yazılmış yazıların “…” ELİ ÜRÜNÜ OLMADIĞI, görüş ve kanaatine varıldığı İnceleme konusu senet belge aslının, incelenmesinde; Yukarıda açıklanan belge üzerinde büyük miktarlı bir senet olmasına rağmen, standart tanzim eksiklikleri ve fiziki deformasyon bulguları olduğu, tespit edilmiş olduğunu,.. belirtmiştir.Davalı vekilinin istinafa cevabında sunduğu ATK Fİzik İhtisas Dairesi’nin 26.10.2022 tarihli raporunda özetle; senetteki borçlu imzası ile …’ın imzaları arasında uygun ve benzerlikler saptandığından imzanın … eli ürünü olduğu, Senette atılı borçlu imzasını çerçeveler mahiyette imzanın sağ sol üst ve kısmen de alt tarafında doğal olmayan doğrusal hatlar boyunca yapıştırıcı bakiyesi ve çerçeve içinde ve dışında kağıt lif ayrışmalarının gözlemlendiği inceleme konusu senedin söz konusu imzadan faydalanılarak oluşturulmuş olduğu, Senet önyüzündeki yazıların tamamı …’a yazdırılmadığından … açısından yazı aidiyeti hususunda değerlendirme yapılamadığı, Senet önyüzündeki yazıların … nun eli ürünü olmadığı…” yönünde görüş belirtilmiştir.
GEREKÇE Dava, icra takibinden sonra imza inkarına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesinin 14.10.2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 5235 sayılı Kanun’un 6545 Sayılı Kanun’un 45. maddesiyle değişik 5. maddesinde ”…Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri üç yüz bin Türk Lirasının üzerinde olan dava ve işler ile dava değerine bakılmaksızın bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülür ve sonuçlandırılır. Heyet hâlinde bakılacak davalarla ilgili olmak üzere, dava açılmadan önce veya açıldıktan sonra talep edilen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirler de heyet tarafından incelenir ve karara bağlanır. …” hükmü düzenlenmiş, 7251 – 22.7.2020 / m.54 ile ise; değere ilişkin sınır üçyüz bin Türk lirasından beş yüz bin Türk Lirasına çıkarılmıştır. Menfi tespit istemine konu senet bedeli; 13.000.000TL’dir. Mahkemece tensip zaptı ile davacı vekiline eksik harcı ikmal etmesi için süre verilmiş, davacı vekili tarafından süresi içinde tamamlama harcı yatırılmıştır. Somut uyuşmazlık yönünden ihtiyati tedbir isteminin heyet halinde görülüp değerlendirilmesi gerekirken tek hakimle değerlendirme yapılması yerinde görülmediği gibi davacı vekilinin istinaf isteminde yer alan ve yeni bir talep niteliğindeki İİK 72/3.maddesi 2.cümlesine yönelik ihtiyati tedbir isteminin de heyet mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerekir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinafının re’sen dikkate alınan sebepler ile kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davacının ihtiyati tedbir isteminin heyet halinde değerlendirilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/643 sayılı dosyasının 14.10.2022 tarihli ara kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4, 355 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, -İhtiyati tedbir isteminin heyet olarak değerlendirilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 200,00-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 420,70-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 10/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.