Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/2000 E. 2023/132 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/2000 Esas
KARAR NO: 2023/132
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/813
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ: Asıl davada, davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyaya konu olan çekin müvekkilinin bilgisi dışında imzalandığından ve davalıya borçlu olunmadığından bahisle; öncelikle İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına yatacak olan paranın İİK md. 72 uyarınca alacaklıya ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve yapılacak yargılama neticesinde, bu icra takibine konu çekten ötürü davalı-takip alacaklısına borçlu olunmadığının tespitine ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/813 esas sayılı dosyasında verilen 17/12/2021 tarihli ara karar ile; “Her iki dava dosyası, dava dosyalarına konu icra takip dosyaları kapsamları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının esas ve birleşen dava dosyasında, davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin haklı ve yerinde olduğu kanaatine varılmakla, İİK 72/3. Maddesi gereğince davacı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı dosyalarına yatırılan paranın alacaklıya ödenmesinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına” karar verilmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ: Davalı vekili 04/01/2022 tarihli dilekçesi ile; davacının tedbir kararına istinaden HMK’ya göre 2 hafta içerisinde dava açmasının zorunlu olduğunu, tedbir kararının 17/12/2021 tarihinde verildiğini, buna rağmen davacı tarafça müvekkili aleyhinde zamanında menfi tespit davası açılmadığını beyan ile tedbir kararının kaldırılmasını ve icra veznesine yatırılan paranın alacaklı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI: İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/813 Esas ve 08/02/2022 tarihli ara karar ile; “Davalı tarafça davacının tedbir kararına istinaden 2 haftalık sürede içerisinde müvekkili hakkında menfi tespit davası açmadığı ve bu nedenle tedbir kararının kaldırılması gerektiğinden bahisle mahkememizce verilen 17/12/2021 tarihli kararına itiraz edilmiş ise de, esas ve birleşen davanın menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davacının davalı aleyhinde mahkememizce verilen tedbir kararına istinaden esas ve birleşen dosyalara konu edilen uyuşmazlık konusunda başkaca menfi tespit davası açmasına lüzum bulunmadığı, İİK’nun 72. maddesinde “Borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabileceği, İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkemenin, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği” düzenleme konusu yapıldığı, mahkememizce davacının sunmuş olduğu deliller değerlendirilmek suretiyle İİK 72/3 maddesine uygun şekilde teminat mukabilinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yolunda hüküm oluşturulduğu anlaşılmakla, davalının ihtiyati tedbire yapmış olduğu itirazın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davacı şirket vekili tarafından açılan her iki davada talep üzerine mahkemece icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine yönelik tedbir kararı verildiğini, verilen tedbir kararı ve yaşanan enflasyon nedeniyle müvekkilin mağdur olduğunu, Davacı şirketin davaya konu 200.000.00 TL tutarındaki çekin 100.000.00 TL’lik kısmını 17.02.2021 tarihinde müvekkil şirkete ödediğini, kendi rızaları ile çeki kabul edip kısmi ödeme yapan bir şirketin 8 ay sonra imza itirazında bulunarak dava açmalarının TMK. 2 ve 3 .maddesinde belirtilen dürüst davranma ve iyi niyet kurallarına ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Davacı şirketin çek karnelerinin çalındığını veya kaybolduğunu beyan etmediğini veya bu konuda herhangi bir şikayette bulunmadığını, Davacı şirkete her iki icra takibi de tebliğ edildiğinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, Davacı şirketin itiraz hakkını kullanmayıp menfi tespit davası açmasında hukuki yararı olmadığını ve bu nedenle de dava şartının eksik olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Dairemizin önüne gelen uyuşmazlık ise, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının istinaf istemidir. İlk derece mahkemesi tarafından; “…davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK. 72/3 maddesi gereğince kabulü ile, asıl ve birleşen dosyalarda dava değerinin %30’ioranında teminat yatırılması halinde icra veznesine ödenen paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir uygulanmasına.” karar verilmiştir. İhtiyati tedbir kararına davalı vekili tarafından itiraz edilmiş, mahkemece 08/02/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.Karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İİK 72/3 maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Mahkemece dosya kapsamına sunulan deliller değerlendirilerek tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat kurallarının gerçekleştiği kanaatiyle tedbir kararı vermesinde ve teminat miktarının takdirinde usule aykırılık olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.01/02/2023