Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/200 E. 2023/1577 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/200 Esas
KARAR NO: 2023/1577 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/04/2021
NUMARASI: 2019/536 Esas – 2021/270 Karar
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İstanbul Eyüp … mahallesinde yapmış olduğu binaya asansör yapılması konusunda …- … asansör firması ile 2015 yılında anlaşıldığını, söz konusu asansörün yapımının 2015 yılında tamamlandığını ve müvekkilinin ödemesi gereken 27.140,00 TL asansör parasının tamamının ödendiğini ve 26/11/2015 tarihinde borcun kapandığını, söz konusu firma ile müvekkilinin bu tarihten sonra hiçbir iş veya alış- veriş yapmadığını, müvekkilinin diğer davalılar ile de bir ticari ilişkisinin olmadığını, davalı … ve diğer davalılar hakkında alacaklı tarafından Bursa … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 26/02/2019 tarihinde icra dosyası açıldığını, bu dosyadan müvekkiline 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkilinin böyle bir borcunun olmadığını ve borca itiraz edildiğini ancak müvekkilinin itirazının İcra Müdürlüğü tarafından yerinde görülmediğini ve müvekkilinin iş yerine 26/06/2019 tarihinde fiili hacze gelindiğini, müvekkilinin haciz baskısı ve araçlarının bağlanarak otoparka çekilmesi baskısı altında herhangi bir borcu olmamasına rağmen aynı gün davalı … vekilinin belirtmiş olduğu hesaba 18.000,00 TL ödemek zorunda kaldığını, davalılardan … Ltd. Şti. ve …’ ın arabuluculuk toplantısına geçerli bir mazeret göstermeksizin katılmadıklarını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığı halde cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı 18.000,00 TL’ nin ödeme tarihi olan 26/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen istirdadına, kalan dosya borcu yönünden ve müvekkilinin davalılara hiçbir borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının kanunen kendisine belirtilen süre zarfında huzurdaki dava ikame edilmediğinden dolayı hak düşürücü süre geçtiği için iş bu davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacının açmış olduğu davanın hukuki mesnetten yoksun ve tamamen kötü niyetli olduğunu, ihbarnameler tarafına tebliğ edildiği halde herhangi bir itirazda bulunmadığını, kanunen kendisine tanınan 15 gün içinde menfi tespit dava açma hakkı kullanılmamış olup, gerçekleştirilen haciz işlemi sırasında da hiçbir ihtirazı kayıt ileri sürülmeden dosyaya ödeme yapıldığını, bu nedenle davanın tamamen kötü niyetli olarak ikame edildiğini, bu nedenlerle öncelikle işbu davanın usulden reddine, esas incelemeye geçilmesi halinde davanın haksız olduğu ortaya konulmuş olup huzurdaki davanın esastan reddine, kötü niyetli davacı aleyhine %20′ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/04/2021 tarih ve 2019/536 Esas – 2021/270 Karar sayılı kararıyla; “…Bu davada, ödemeyi yapan üçüncü kişinin (davacının) takip borçlusuna (borçlu davalılara) karşı haciz ihbarnamelerinin tebliği tarihinde doğmuş bir borcunun bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması gerekmektedir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuyla da belirlendiği üzere, haciz ihbarnamelerinin tebliği tarihi itibarı ile davacının davalı takip borçlularına herhangi bir borcunun bulunmadığı ve davalı alacaklı Faktoring şirketinin usul ve yasaya uygun olarak çeki elinde bulundurduğu anlaşılmış, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu olayda davalı alacaklı Faktoring şirketinin kötü niyetli olduğu iddiası ispatlanamamış, bu halde, davalı takip borçlularına açılan davanın kabulü ile davalı takip alacaklısı aleyhine açılan istirdat davasının reddine karar verilmiş, yasal şartları oluşmadığı için davalı takip alacaklısının kötü niyet tazminat talebinin reddi ile istirdadı talep olunan bedel dışındaki -borçlu olunmadığının tespiti talep edilen- kalan dosya borcunun harici olarak ödendiği anlaşılmakla menfi tespit davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” kararı verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde; “Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyasından müvekkilin … Mah. … Cad. No:… Sultangazi/İST. Adresindeki işyerine 26.06.2019 tarihinde fiili hacze gelindiğini, müvekkil haciz baskısı ve araçlarının bağlanarak otoparka çekilmesi baskısı altında aynı gün davalı … vekilinin belirtmiş olduğu hesaba 18.000,00 TL ödemek zorunda kaldığını, Müvekkil icra dosyasından kendisine 89/1 haciz ihbarnamesini tebliğ aldıktan sonra … faktoring avukatları ile iletişime geçerek böyle bir borcunun olmadığını, … – … Asansör firmasına 2015 yılında oluşan borcun tamamını ödediğini ilettiğini, … faktoring avukatlarının davacı müvekkile “o halde yazının dikkate alınmaması gerektiğini belirterek” davacının itiraz etmemesini sağladıklarını, Ardından icra müdürlüğünden 89/2 haciz müzekkeresi müvekkilin şirket adresine tebliğ olmuş ve müvekkil il dışında olduğundan dolayı tekrar … avukatları ile iletişime geçerek durumu iletmiş ise de, … vekilleri yine müvekkile yazının dikkate alınmaması gerektiğini sehven gönderildiğini bildirdiklerini, aradan bir süre geçmiş ve müvekkile icra müdürlüğünden 89/3 haciz ihbarnamesi tebliğ olmuş ve müvekkil bu yazıya karşı 08.05.2019 tarihinde muhabere kanalıyla icra müdürlüğüne itiraz ettiğini, ancak müvekkilin itirazı icra müdürlüğü tarafından yerinde görülmediğini, davalı alacaklı şirket bu itiraz dilekçemizi bilmesine rağmen müvekkilin adresine hacze giderek borcu tahsil ettiğini, Ayrıca müvekkil tarafından 89/3 haciz ihbarnamesine açıkça itiraz edilmiş olup, davalı tarafın haciz ihbarnamelerine hiçbir itirazda bulunulmadığı iddiası gerçeği yansıtmadığını, Bilirkişi Raporu’nda davaya konu olan icra takibinin borçlusu ile müvekkilimiz arasında, takibin başladığı ve müvekkilimize İİK m.89 uyarınca haciz ihbarnameleri gönderildiği esnada hiçbir borç ve alacak ilişkisi bulunmadığı iddiamızın doğrulandığını, Bütün bu hususlar değerlendirildiğinde davaya konu olan icra takibinin yapıldığı ve müvekkilimize İİK m.89 uyarınca haciz ihbarnameleri gönderildiği sırada müvekkilimizin takip borçlularına ve alacaklısına herhangi bir borcu olmadığının sabit olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER:SMMM Bilirkişi …’ın 14/12/2020 tarihli raporunda özetle: “Tarafların kanuni defterlerinin yasaların emrettiği şekilde tutulduğu, mali idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığı, tarafların lehine delil olma kuvvetine sahip olduğu, davacı tarafından, davacı kanuni defter ve belgelerine istinaden davaya konu tebligatların gönderilmesine konu olan faktoring işleminden kaynaklı çek ciro silsilesi içinde yer alan diğer davalılar … Müh. İnş.Taah.San.veTic. Ltd. Şti./ … San. Tic. Ltd. Şti. ve …- … Asansör firması ile faktoring işleminin gerçekleştiği 23/07/2018 tarihinde herhangi bir ticari ilişkisi ve borç doğuran bir olayının olmadığı, davalı … Faktoringin ”Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu” na uygun olarak, diğer davalı …- … Asansör firmasına faktoring işlemlerini yaptığı, faktoring işlemine ait çek bedeli ödenmediği için de … faktoring tarafından kanuni takibe başlandığı ve davacıya da bu kapsamda İİK md.89′ a göre tebligat gönderdiği, işbu davanın İİK maddi 89’a uygun olarak davacıya, davalı tarafından tebliği yaptırılan 1- 2- 3 nolu haciz ihbarnamesi gönderilmesine istinaden davacı tarafın ilgili tebligatlara süresinde itiraz edip/ etmemesi ile ilgili hukuki süreci kapsamakta olup bu konuda kararın mahkemenin takdirinde olduğu.” mütalaa edilmiştir.
G E R E K Ç E: Dava; menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “-Davalılar … Ltd. Şti., … Ltd. Şti. ve …’a yöneltilen istirdat davasının kabulü ile, Bursa … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davacı tarafça ödenen 18.000,00 TL’nin 26.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte adı geçen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, -Davalı …’ye yöneltilen istirdat davasının reddine, -Davalı …’nin kötü niyet tazminat talebinin reddine, -Tüm davalılara yöneltilen menfi tespit davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına.” karar verilmiştir.Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı, davalı … ve diğer davalılar hakkında alacaklı … Faktoring tarafından Bursa … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde kendisine haciz ihbarnameleri gönderildiğini, davalı tarafın oyalaması nedeniyle ihbarnamelere itiraz edemediğini, iş yerinde yapılan fiili hacze nedeniyle haciz baskısı altında herhangi bir borcu olmamasına rağmen aynı gün 18.000,00 TL ödemek zorunda kaldığını, bedelin davalılardan istirdadını istemiştir. Dosyaya celp edilen beyan ve kayıtlar uyarınca, davacının icra müdürlüğü tarafından kendisine gönderilen İİK.89/1, İİK.89/2 ve İİK.89/3 ihbarnamelerine itiraz etmediği ve 15 günlük hak düşürücü süre içinde de işbu menfi tespit davasını açmadığı anlaşılmakla; mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle tüm davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ancak aleyhe istinaf olmadığından diğer davalılar yönünden hükmün korunmasına; davalı …yönünden davanın reddine karar verilmesinin isabetli olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 01/11/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.