Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1957 E. 2023/1480 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1957 Esas
KARAR NO: 2023/1480
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/04/2022
NUMARASI: 2014/1016E, 2022/424K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2008 yılında evli olduğu eşi …’nin davacıya ait şirkete ortak olmak istemesi üzerine davacının şirketin nevini değiştirerek eşini şirkete ortak ettiğini, ancak bir süre sonra boşandıklarını ve eski eşinin hisselerini devrettiğini, ancak boşanma sonrası yaşanan olaylar nedeni ile eski kayınpederi …’ nin 2011 yılıda sanki 2008 yılında düzenlenmiş gibi 12 adet 50.000-TL bedelli toplam 600.000-TL lik senedi …’ e tanzim ettirdiğini ve kendi yaptırdıkları kaşeyi de senetlere bastıklarını ve senetlerden iki tanesini de İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas numaralı dosyası ile işleme koyduklarını, müvekkilinin şikayette bulunduğunu, müvekkilinin haksız yere borçlandırıldığını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından iş yerinde şirket adına kayıtlı … ve … plakalı araçlar üzerine haciz tatbik edildiğini, tüm bu olayların planlı olarak yapıldığını belirterek bahse konu senetlerle ilgili olarak müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespiti için İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsünde senetlerih mürekkep yaşının tespitinin yaptırılmasını, senetlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili netice-i talebini açıkladığı 09.03.2022 Tarihli dilekçesinde; İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosya ile davacının müvekkiline karşı her biri 50.000TL bedelli 2 adet senet ile toplam 100.000TL üzerinden takip başlattığını, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile her biri 50.000TL bedelli 2 adet senedin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin eski yetkilisi …’nin müvekkilinin kızı olduğunu, … ve eski eşi …’ın şirketin işleri kötü gitmesi nedeniyle defalarca borç para istediklerini ve müvekkilinin kızının hissedarı olduğu şirketin borçlu olacağı şekilde 600,00 TL borç ve geri ödemesi amacıyla 12 adet 50.000,00 TL’lik senetler aldığını ancak borçlu şirket tarafından müvekkilinin borcunun ödenmediğini, dava konusu 15/05/2008 tanzim tarihli senetlerde …’nin imzasının bulunduğunu, …’nin savcılığa verdiği ifadesinde senetlere …’nin kendisini kandırması sonucu imza attığını beyan ettiğini, …’nin nasıl kandırıldığının ispat edilmesi gerektiğini, bir şirket yetkilisi olarak attığı imzasının sorumluluklarını bilmesi gerektiğini, davacı tarafından her ne kadar senet üzerindeki yazı ve imzaların yaşının tespit edilmesi istenmiş ise de atılan imza ve yazının yaşının tespitin mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: ” …ceza mahkemesi hükmü ile davamıza konu iki adet bononun sahte olarak düzenlenmek suretiyle davalıya verilmiş olduğu fiile ilişkin kesin hüküm niteliğindeki mahkeme kararı ile tespit edilmiş olduğundan davanın kabulüne…” karar vermek gerekmiştir şeklindeki gerekçe ile neticeten; “Davanın KABULÜ İLE; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak kılınan 15/05/2008 keşide tarihli 30/01/2011 ve 28/02/2011 vade tarihli her biri 50.000,00 TL miktarlı olan bonolar bakımından davacının borçlu olmadığının tespiti ile takibin İPTALİNE,” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kararın sadece İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/382 Esas ve 2015/71 Karar sayılı dosyasında verilen erteleme kararına dayalı olduğunu, taraflarının beyanlarına ilişkin herhangi bir hukuki değerlendirme yapılması gerektiğini,
HMK 297/2’ye taleplerden her biri hakkında değerlendirme yapılmadığını, dosyaya sunulan beyanlar ve talepler değerlendirilmeden karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME -Davaya konu İstanul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında alacaklının …, borçlunun …Ltd şti olduğu, alacaklo tarafından 50.000Tl bedelli 15.05.2008 tanzim tarihli olup vadeleri 31.01.2011 ve 28.02.2011 vade tarihli iki adet bonoya dayalı takip başlatıldığı anlaşılmıştır. -Takibe dayanak bonolarda nakden kaydı olduğu, keşidecinin davacı şirket , lehtarın davalı … olarak yer aldığı görülmüştür. – İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24/02/2015 tarih 2014/382 Esas ve 2015/71 Karar sayılı kararı ile sanık … ve … hakkında ” her ne kadar … üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini senetlerin zamanında borca karşılık verildiğini ve ödenmediğini, bu nedenle işleme koyduğunu, savunma olarak ileri sürmüş ise de, taraflar arasındaki sosyal ilişki, katılanın …’ın eski kocası, …nin eski damatı olduğu, … ile …’nin baba kız olduğu ve özellikle sanık …nin kendisine de cezai sorumluluk getirmesini bildiği halde ve hakkında dava açılıp yargılandığı sırada bile katılan ile de konuşmadığı, aralarında velayet ve boşanma davasına dayalı ciddi bir husumet bulunduğu halde babası … tarafından borçlu olarak …’ın gösterilip icraya konulan senetleri şirket ile ilişiğini kestikten sonra ( senetin alacaklısı olmadıkları halde ) kendisinin de haberi olduğu halde tanzim ettiğini ve daha sonra işleme koyduğunu belirtmesi dikkate alındığında sanıkların birlikte hareket ederek resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri bu nedenle 5237 sayılı TCK’nun 204/1 maddesi gereğince cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği, …’nin sahte olarak … ile birlikte tanzim ettikleri seneti …’ın şirketin yetkilisi olmadığını (yetkisinin sona erdiğini bildiği halde) bilerek icraya koyup tahsil etmeye çalıştığı bu nedenle sanıkların kamu kurumu olan icra dairesini aracı kılmak suretiyle icra takibi yapmaları nedeniyle dolandırıcılık suçunu işledikleri bu nedenle TCK’nun 158/1-d maddesi gereğince cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği hususunda mahkememizde tam bir kanaat hasıl olduğu” şeklindeki gerekçe ile resmi belgede sahtecilik suçu yönünden HAGB kararı, dolandırıcılık suçu yönünden TCK 51md gereğince erteli mahkumiyet kararı verilmiş ve dolandırıcılık suçu yönünden bu karar 06/03/2015 tarihinde temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.
GEREKÇE Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta davacı, davalının eski kayınpederi olduğunu takibe konu bonoların şirketin eski ortağı olan eski eşi … tarafından geriye dönük olarak düzenlendiğini, davalıya borcu olmadığını ileri sürmüştür. Davalının sanık olarak yer aldığı İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/382 Esas, 2015/71 Karar sayılı karar sayılı ilamında davalı hakkında dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davalının istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 6831,00 TL harçtan, peşin yatırılan 80,70TL ve 1627,05TL nin mahsubu ile bakiye 5123,25 TL bakiye harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 84-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/10/2023