Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1954 E. 2023/1642 K. 03.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1954 Esas
KARAR NO: 2023/1642 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/09/2022
NUMARASI: 2020/674 E. – 2022/523 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Êsas sayılı dosyası ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaları ile kambiyo senedine müstenit icra takibi yapıldığını, takiplerdeki senetlerin imzanın müvekkiline ait olmadığını beyan ederek, bu takiplere ilişkin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
MAHKEME KARARI:İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi 26/04/2017 tarihli 2015/481 E. – 2017/335 K. sayılı kararıyla; “…Davanın kabulü ile, İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ve dayanağı olan 08/01/2009 tanzim tarihli 3500TL bedelli bono ile İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ve dayanağı olan 08/01/2009 tanzim tarihli 3000TL bedelli bonodan dolayı davacının davalı tarafa borçlu bulunmadığının tespitine,Yargılama safahatında söz konusu icra dosyaları davacı tarafça ödendiğinden İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası nedeniyle ödenen 8.705,40 TL ve İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası nedeniyle ödenen 16.145,26TL olmak üzere 24.850,66TL nin davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesine, Koşulları bulunmadığından ve davalının kötü niyeti tespit edilemediğinden davacı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına…” karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF KARARI:Dairemizin 05/11/2020 tarihli 2017/6146 E. – 2020/1850 K.sayılı ilamı ile; “…Davacı taraf, takiplere konu senetlerdeki keşideci imzasının davacıya ait olmadığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli olup olmadığına ilişkindir. Hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi raporunun incelenmesinde, mukayese imzaların 2010, 2012 ve 2015 tarihli olduğu, oysa inceleme konusu senetlerin tanzim tarihlerinin ise 2009 tarihli oldukları görülmüş olup bu şekildeki incelemenin hükme esas alınması doğru değildir. Sağlıklı bir imza incelemesi için senedin tanzim tarihinden önceki tarihleri de içerir mukayese belgelerin de rapor tanziminde değerlendirilmesi gerekir. Açıklanan bu yön itibariyle bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. O halde mahkemece yapılacak iş, senetlerin tanzim tarihlerinden önceki tarihleri de içerir mukayese imzalarının bulunduğu belgelerin celbiyle hem bu mukayeselerin hem de dosyadaki diğer mukayeseye esas belgelerin değerlendirilmek suretiyle yeniden bilirkişi incelemesi yapmaktan ibarettir… ” gerekçeleri ile kaldırılmasına karar verilmiştir.
KALDIRMA SONRASI MAHKEME KARARI:İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi 14/09/2022 tarihli 2020/674 E. – 2022/523K. sayılı kararıyla; “…Davaya konu istemin imza inkarına dayalı sahtelik iddiasına ilişkin olmakla sahtelik def’i, mutlak def’i niteliğinde olup iyiniyetli olsa dahi hamile karşı da ileri sürülebilmektedir. (Yargıtay 19.H.D 2013/18072 esas, 2014/1981 sayılı kararı) İcra takip dosyasına dayanak bonolar üzerindeki imza inkarına dayalı menfi tespit istemli işbu davada ispat külfeti davalı taraf üzerinde olup, keşideci imzasının davacıya ait olduğunu ispat etmek zorunda olan davalı taraftır. (Emsal ilam: Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/2096 esas, 2019/4559 karar sayılı ilamı) Bu hali ile davaya konu bonolar üzerindeki imzaların davacıya ait olmadığının belirlendiği, tüm dosya kapsamında bu durumun aksinin, bir diğer ifade ile keşideci imzasının davacıya ait olduğunun ispatlanamadığı anlaşılmış olup tüm bu nedenlerle; davacının menfi tespit/istirdat isteminin kabulüne dair karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla; davanın kabulüne, davaya konu bonolar üzerindeki keşideci imzalarının davacıya ait olmadığının, aralarında temel ilişkinin bulunmadığı davalı tarafça bilinemeyeceği gibi davalının kötüniyetli olduğunu gösterir delillere tüm dosya kapsamında rastlanılmadığı” gerekçesiyle; “Davanın KABULÜ ile A-İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına dayanak; davacının keşidecisi olduğu, lehtarının … Ltd Şti. olduğu, 08/01/2009 düzenlenme tarihli, 25/04/2009 ödeme tarihli, 3.000-TL bedelli bono, 08/01/2009 düzenlenme tarihli, 25/05/2009 ödeme tarihli, 3.000-TL bedelli bono ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına dayanak; davacının keşidecisi olduğu, lehtarının … Ltd Şti. olduğu, 08/01/2009 düzenlenme tarihli, 25/07/2009 ödeme tarihli, 3.500-TL bedelli bono yönünden davacının davalı tarafa borçlu bulunmadığının tespitine, B-Yargılama sırasında söz konusu icra dosyaları davacı tarafça ödendiğinden İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası nedeniyle ödenen 8.705,40-TL ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası nedeniyle ödenen 16.145,26-TL olmak üzere 24.850,66-TL’ nin davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesine, C-Koşulları bulunmadığından davacı yanın kötüniyet tazminatı isteminin reddine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; daha önce verilen karara karşı yaptıkları istinaf başvurusu sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin davacıya ait 2009 yılı ve önceki tarihli imza asıllarının incelenerek yeniden rapor alınması gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmesine rağmen, yeniden yapılan yargılamada davacıya ait yalnızca bir adet 2009 yılı öncesine ait imza aslının incelendiğini, bu belgenin de 1992 yılına ait çok eski tarihli bir belge olduğunu, bu incelemeye göre tanzim edilen rapor esas alınarak karar verilmesinin hukuken hatalı olduğunu belirterek, eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasına, 2009 yılı ve öncesine başka imzalar da mukayese edilerek yeniden rapor alınması için dosyanın ilk derece Mahkemesine aidesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının … Bankası A.Ş., borçluların … ve … İnşa. San. Tic. Ltd. Şirketi olduğu, 22/06/2009 tarihinde 08/01/2009 tanzim tarihli, 25/04/2009 vade tarihli, 3.000,00 TL bedelli bono ile 08/01/2009 tanzim tarihli, 25/05/2009 vade tarihli, 3.000,00 TL bedelli bonoyla ilgili toplam 6.268,91 TL alacak için Kambiyo Senetlerine Mahsus icra takibi yapıldığı, bonolarda lehtarın … İnş. San. Tic. Ltd. Şirketi, borçlunun … olduğu, lehtar tarafından … Bankasına ciro edildiği tespit edilmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının … Bankası A.Ş., borçluların … ve … Gıda İnşa. San. Tic. Ltd. Şirketi olduğu, 27/08/2009 tarihinde 08/01/2009 tanzim tarihli, 25/07/2009 vade tarihli, 3.500,00 TL bedelli bonoyla ilgili toplam 3.635,29 TL alacak için Kambiyo Senetlerine Mahsus icra takibi yapıldığı, bonoda lehtarın … Tic. Ltd. Şirketi, borçlunun … olduğu, lehtar tarafından … Bankasına ciro edildiği tespit edilmiştir. Dairemiz kararı gereğince imza incelemesine yönelik olarak davaya konu bono tanzim tarihleri olan 2009 yılı ve öncesine ait belge asıllarının bulunduğu mahal olarak beyan edilen Sultangazi Tapu Müdürlüğüne yazı yazılarak 01/07/1992 tarihli, İstanbul ili, Sultangazi İlçesi … Mahallesi ve Tapunun … pafta, … ada, … parsel hissedarı olduğu taşınmazın satış/ akit tablosu ile davacının ıslak imzasını içerir resmi belge aslı celp edilmiştir. Yine davacıya ait, 08/01/2009 ve öncesi tarihlere ait imzalarının bulunduğu belge asıllarının celbi amacı ile adresi itibari yetkili bankalar, belediye, trafik tescil şube müdürlüklerine yazı yazılmış ise de 2009 yılı öncesine ait başkaca belge aslına rastlanılmadığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamında temin edilen 2009 yılı öncesine ait anılı 1 adet belge aslı ile 2009 yılı sonrasına ait belge asıllarının ıslak imza örnekleri ile beraber tetkik edilmesi amacı ile grafoloji uzmanı bilirkişiler görevlendirilmiş olup …, … ve … marifeti ile hazırlanan 15.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “..Tetkik konusu iki adet 3.000 YTLlik ve bir adet 3.500 YTLlik toplam üç adet senette borçlu …’a atfen atılmış imzaların (…) yazısı okunur şekilde oluşturulmuş, birbirleriyle şeklen ve diğer grafolojik tanı unsurları bakımından uyum içinde bulunan, kendilerine özgü işleklik ihtiva eden imzalar olduğu, söz konusu dosyada mevcut …’a ait değişik belgelere atılmış geniş zaman dilimlerini kapsayan mukayese imzaların tümünün, kendi aralarında kısmen polimorf, genel şekil itibariyle daha iptidai , (…) harfi ile birlikte oluşturulan keşide çizgisi üzerinde yer alan grama ve bukleli tersimden ibaret imzalar oldukları, Söz konusu üç adet senette borçlu …’a atfen atılmış ikişer adet imzalar ile …’a ait mukayese imzalar arasında yapılan detaylı incelemede, İmzaların baş tarafında müşterek olarak mevcut (…) harflerinin karakteristik tersimi, ebadı, eğimi, başlama ve bitirme itiyatlarının farklı olduğu, Tetkik konusu imzalarda soyadı kısmını içeren bölümde mevcut (…) şeklinde okunan kısmın mukayese imzalarda bulunmadığı, sadece gayrimuntazam şekilde oluşan ark bağlantılı tek grama ve (…) harfi olması mümkün tersim mevcut olduğu, İmzaların genel tersim biçimi, ebadı, şekli, itiyatlarının farklı olduğu,İmzalarda kalem yürütme, yönü ve doğrultularının da farklı olduğu, İmzaların tümünün tersim biçimi, ebadı, eğimi, yönü ve doğrultularının da farklı olduğu sür’at , istif, alışkanlıklar ve baskı derecesi bakımından aralarında uygunluk ve benzerlikler bulunmadığını, tetkik konusu iki adet 3.000 YTLlik ve bir adet 3.500 YTLlik toplam üç adet senette borçlu …’a atfen atılmış imzaların dosyada mevcut mukayese imzalara kıyasla, …’ın eli ürünü olmadığı…” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E:Dava, İİK’nun 72. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İstinaf nedeni, davacıya ait 2009 yılı ve öncesinde atılmış olan yeterli mukayese edilebilecek imza temin edilmeden, 1992 yılında atılan tek bir imza aslı ile karşılaştırma yapılarak hazırlanan bilirkişi raporunun yeterli olmadığına ilişkindir. Daha önce Dairemizce verilen karara uygun olarak Mahkemece davacının mukayeseye esas olabilecek 2009 yılı ve öncesine ait imza asıllarını araştırmış, yalnızca 1992 yılında Tapu Sicil Müdürlüğü’nde mevcut belge aslı bulunabilmiştir. Mahkemece bu belge aslı ile davaya konu bonolar ve davacıdan alınan imza örnekleri üzerinde uzman bilirkişilere inceleme yaptırılarak alınan bilirkişi raporunun yeterli inceleme ve ayrıntıyı içerdiği, hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu, bilirkişi raporu ile davaya konu üç adet bonodaki imzaların davacının eli ürünü olmadığının tespit edilmiş olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.697,55 TL nispi harçtan, peşin alınan 424,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.273,17 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 03/11/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.