Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1902 E. 2023/190 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1902 Esas
KARAR NO: 2023/190 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/246 E. SAYILI ARA KARAR
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde; “…” markasının 03.06.2005 tarih ve … ile TPE nezdinde 29. ve 43. sınıflarda tescil ettirildiğini, müvekkilinin markayı, Bakırköy … Noterliğinde düzenlenen 03.05.2019 tarihli … yevmiye numaralı satım sözleşmesi ile devraldığını, Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiş mahkeme kararları ile markanın asli unsurunun “…” olduğunun tespit edildiğini,müvekkiline ait “…” markasının ayırt edici unsuru olan Merkezefendi ibaresinin davalı tarafça işyerinde kullanılarak müvekkilinin markasına tecavüz edildiğini ileri sürerek, mahkemece gerekli görülmesi halinde tespit raporu alınarak,”…” ibarelerinin davalılar tarafından haksız şekilde kullanıldığı “Prof. Dr. … Mah. … Caddesi No…, … Çankaya/Ankara” adresindeki iş yerinde davaya konu ürünleri ihtiva eden tabela, tente, katalog, fiş, broşür, ambalaj, resim, marka, işaret ve ibarelerin herhangi bir ürün, ilân, poşet reklam basılı evrak ve sair malzeme üzerinde kullanılmasının önlenmesine ve bu şekilde kullanılmış olduğu ürünler ve basılı evrak varsa bunların toplatılmasına ve emin bir yerde muhafaza altına alınmasına, saklanmasına, kullanılmamasına ve kullanılmaya devam edilmesinin önlenmesine, davaya konu markanın asli unsur olarak kullanıldığı Google arama motorunda, ”https://www…com/” ”https://www…com/… ”https://www…com…” linklerinde ve diğer tüm internet sitelerinde kullanılmasının tedbiren engellenmesine, tecavüzün tespiti, meni ve durdurulmasına, davalı adına kayıtlı … tescil numaralı “…” markasının hükümsüzlüğüne, markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının markasını tescilli olduğu tüm sınıflarda kullanmadığını, bu hususta kullanmama defi ileri sürdüklerini, davacının web sayfasında yayınlanan menü içeriği ve görsellere göre, “köfte, kuzu fırın, salata, tatlı ve ayran” hizmeti veren davacı yanca, 29.sınıfta yer alan konservelenmiş/dondurulmuş et ürünleri alt sınıfında herhangi bir faaliyette bulunulmadığı gibi, yine kuru bakliyat, çorba, patates kızartması, turşu, (ayran hariç) süt ve süt ürünleri, zeytin, meyve, kuruyemiş, yumurta servisi verilmediği açıktır. Davacı yanın tescilli bulunduğu 43.sınıf kapsamında da; gündüz bakım (kreş) hizmetleri, huzurevi hizmetleri, geçici konaklama hizmetleri, kokteyl salonu hizmetleri, bar hizmetleri, catering hizmetleri, yiyecek içecek hizmet araçlarının kiralanması hizmetleri, hayvan bakım hizmetleri gibi alt sınıflarda da herhangi bir markasal kullanımının bulunmadığını, markaların bağımsız unsurları arasında benzerlik olsa da, bütünü itibarıyla farklı etki yaratabildiğini, davacı markasında … ibaresinin esas unsur olduğunu, … ibaresinin bir coğrafi yer adı olduğunu ve toplumun dini, ilmi ve kültürel değerlerini temsil eden halka malolmuş bir zatın adı olduğunu, ilk defa mesir macununu hazırlayıp halka sunan kişinin adı olduğunu, davacı markasının 35. Sınıfta tescilinin bulunmadığını, davacı markasının Türkiye Çapına yayılmış ününden söz etmenin mümkün olmadığını, Ankara’da faaliyet gösteren müvekkilinin kötüniyetli olduğundan söz edilemeyeceğini, davacı markasının tanınmış olmadığını beyanla, tedbir talebinin ve davanın reddini talep etmiştir.
TEDBİR RED KARARI; Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 20/09/2022 tarihli 2022/246 E. sayılı ara kararıyla; “… davada davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğünün de talep edildiği hususu da nazara alınarak, dosya kapsamı deliller ve davanın niteliğine göre ihtiyati tedbir talebinin bu aşamada sadece davalı adına tescilli … tescil nolu markanın 3. Kişilere devrinin önlenmesi yönünden kabulüne, sair tedbir taleplerinin bu aşamada yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; … markasının gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunun 14 yıllık süreç sonunda kesinleşmiş yargı kararlarıyla sabit olduğunu, davalının markayı haksız olarak kullandığını ve tescil ettirdiğini, müvekkilinin markasının meşhur olduğunu, davalının müvekkiline ait markanın önüne “…” ibaresi eklenerek müvekkilinin tescilinin bulunduğu 29/35/43. Sınıflarda tescil ettirildiğini, tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin üstün ve gerçek hak sahibi olduğunu davalının bilmemesinin mümkün olmadığını, mahkemece bir kısım tedbir taleplerinin hiç değerlendirilmeksizin reddedildiğini, tedbir koşullarının mevcut olduğunu, yaklaşık ispat koşullarının oluştuğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesindeki açıklamalarını tekrarlayarak istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER; TPMK kayıtlarından, 01/06/2020 başvuru tarihli, … sayılı … markasının 29/35/43. Sınıflarda davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ekinde sunulan tescil kaydından; 03/06/2005 tarihli … sayılı … markasının 29/30/43. Sınıflarda davacı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Marka hükümsüzlüğü ve markaya tecavüzün tespiti, meni, refi ve tedbir talepli davada ilk derece mahkemesince, davalı markasının devrinin önlenmesi talebinin kabulüne, diğer tedbir taleplerinin reddine karar verilmiş, davacı vekili red edilen kısım yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosya kapsamında taraf markalarının tescil kayıtlarının bulunduğu, davacı adına 29/30/43. Sınıfta tescilli … sayılı … markasının başvuru tarihinin 03/06/2005 tarihli, davalının 29/35/43. Sınıfta tescilli … sayılı … markasının başvuru tarihinin 01/06/2020 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça markasının asli unsurunun … olduğunun ileri sürüldüğü ve bu hususu ispat yönünden mahkeme ve Yargıtay ilamlarını ibraz ettiği anlaşılmaktadır. Davalıya ait olduğu ileri sürülen internet sitesi ve sosyal medya hesaplarının linklerine de yer verildiği, mahkemece gerekli görülürse, tespit mahiyetinde bilirkişi raporu alınmasının talep edildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince, davalı işyeri adresinde istinabe suretiyle keşif yapılarak rapor alınması ve bilişim uzmanı ile marka uzmanı bilirkişi aracılığıyla internet sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinde inceleme yapılarak rapor alındıktan sonra tedbir talepleri yönünden yaklaşık ispat koşullarının oluşup oluşmadığının incelenmesi gerekirken, eksik inceleme ile tedbir talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kazanılmış haklar korunarak, istinaf başvurusu dışında kalan devrin önlenmesine ilişkin tedbir kararının devamına, mahkemenin tedbirin reddine ilişkin kısmının kaldırılarak, dosyanın rapor alındıktan sonra tedbir talebinin değerlendirilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜNE,2-Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 20/09/2022 tarihli 2022/246 E. sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,istinaf başvurusu dışında kalan devrin önlenmesine ilişkin tedbir kararının devamına, tedbir talebinin reddine ilişkin kısmının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,4-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,5-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 259,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 03/02/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.