Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1890 E. 2023/102 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1890 Esas
KARAR NO: 2023/102
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/06/2022
NUMARASI: 2021/196 E, 2022/509K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında müvekkilinin 2 adet aracının işletilmesi hususnda 2 yıl süreli01.01.2018 tarihli araç kira sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin kredi ile iki araç daha aldığını, araçların gelen gelirleri ile krediyi ödemeye başladığını, zaman zaman da davalının araç gelirlerini kredi borcu için doğrudan bankaya yatırdığını, takip eden günlerde müvekkilinin yalnız bir kadın olduğunu öğrenince sürekli haksız kazanç elde etmeye başladığını, aracın 17.000TL cezasını ödediğini iddia ettiğini, araç kazançlarını kendisine ödemediğini, müvekkilini korku ve baskı ile sindirmeye başladığını, müvekkilinin borç olmadığını öğrendiğinden ” sen kendini ne sanıyorsun hem bir şey anlamıyorsun hem de kandırdığımı mı söylemeye çalışıyorsun” gibi sözlerle yüksek sesli ifadelerle korkuttuğunu, davacının taşınmazının kaydına ulaştığını, “zengin kadınmışsın araçların bana zarar ettiriyor arsayı sat bana getir” gibi söylemlerle devamlı haksız çıkarımlar sağlamayı alışkanlık haline getirdiğini, korku ve bası ile birkaç talebini davacının yerine getirdiğini araçlarını geri istediğini ancak tehdit ile kendisi ile çalışmaya devam etmeye mecbur bıraktığını, tehditler nedeni ile şikayetçi olduğunu, Bakırköy 24.Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/432 e sayılı dosyasında tehdit ve hakaret suçundan cezalandırıldığı, CMK 231, 51 md uygulanmadığını, tehdite ilişkin ses kayıtlarının da kendilerinde olduğunu, Davaya konu Bakırköy … İcra Md nün … E sayılı dosyasının takip dayanağı belgesi bono niteliğine haiz kambiyo senedi yönünden davalı ile aralarında hiçbir hukuki ticari ilişki olmadığını, davacının borçlu değil davalıdan alacaklı olduğunu, kendisinde davalı tarafından doldurulmuş borç senedi olduğunu, taahhütnamenin orjinalinin de sunulabileceğini, whatsapp mesajların olduğunu, davalının davacıya borç verdiğine ilişkin ceza mahkemesindeki savunmasının yerinde olmadığını belirterek davanın kabulüne, takibe konu borç olmadığının kabulü ile %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili davaya cevabında; kambiyo senetlerinde mücerretlik ilkesinin olduğunu, taraflar arasında 14.12.2017 tarihli araç satış sözleşmesi imzalandığını, araçların borcu bitince davalıya devrinin taahhüt edildiğini, 01.01.2018 de araç kira sözleşmesi imzalandığını, kredi borç ödemelerinin müvekkili tarafından bazen de müvekkilinin yokluğunda çalışanları arkadaşları tarafından yapıldığını, düzenli ödemeleri gören davacının 2 araç daha satın aldığını, kredilerin yine davalıya ödetildiğini, dava dilekçesinde yer verilen trafik cezasına ilişkin hususun peşinat ödemesini kötüniyetli çarpıtılması olduğunu, sigorta ve vergileri de müvekkilinin ödediğini, 2020 mart ayında üçüncü kişlerin haczi nedeni ile araçların müvekkili işyerinde haczedilip muhafaza altına alındığını, borçlar bittiği zaman yapılacak olan devirden önce araçlar hazcedilmiş olduğunu, müvekkili ile davacının ticari ilişkiye dayanarak bir bono imzaladıklarını ve davacının senede ilişkin taahhütname imzaladığını, müvekkilinin kredi borçlarını ödediği gibi iş ilişkisine güvenerek davacıya 387.000TL nakit para verdiğini, kredi ödemelerinin yıllarca yapıldığını, araç devrinin yapılmadığını, bono nedeni ile takip başlatıldığını, davanın reddini, %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; ceza dosyasına göre 2019 yılında şikayetçi olmakla 2018 de gerçekleşen olaya ilişkin korkunun ortadan kalktığı, davanın TBK 39 md gereğince süresinde açılmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın korkutma ve tehdit nedeni ile düzenlenen bonodan borçlu olunmadığının tespitine yönelik açılmış bir dava olmadığını, dava dilekeçsinin hiçbir kısmında senedin tehdit ve korkutma nedeni ile imzalatıldığına ilişkin bir beyan geçmediğini, dava dilekçesinde müvekkilinin tehdit edildiği belirtilerekceza dava açıldığı belirtilmiş ise de bu davanın senet ile ilgisi olmadığını, dava dilekçesinde de senedin korkutma ve tehdit ile imzalatıldığına dair beyan olmadığını, mahkemenin hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar vermesinin yerinde olmadığını, esas yönünden ispat yükünün davacıda olduğunu belirterek kararın kaldırılması davanın kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta davacı, takibin dayanağı olan senet nedeni ile borçlu olmadığını iddia etmiştir. 6100 sayılı HMK 26.maddesi gereğince mahkeme taleple bağlıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde taraflar arasındaki ceza davasına değinmiş ise de; takip konusu senedin irade fesadı ile alındığına dair herhangi bir iddia ileri sürmemiştir. Bu durumda tarafların iddia ve savunmasına göre yargılamaya devam edilerek delillerin değerlendirilmesi gerekirken davanın süre yönünden reddi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/06/2022 tarih, 2021/196 E, 2022/509 K sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 220,70-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 132,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 353,20-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.24/01/2023