Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1885 E. 2022/2220 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1885 Esas
KARAR NO: 2022/2220
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/03/2022
NUMARASI: 2022/36 D.İş Esas, 2022/39 D.İş Karar
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
KARAR TARİHİ: 27/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tedbir ve tespit isteyen vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil … TİC. A.Ş., Türkiye’nin en tanınmış ve eski kayıt şirketlerinden biri olup, 1964 yılında, Köln’de kurulan şirketin, uluslararası alanda tanınmışlığı 1970’li yıllarda başladığı, Türkiye’de de ilk defa 1973 yılında yayına başlayan şirket, …, …, …, …, …, … ve … gibi dönemin en ünlü sanatçıları ile çalıştığını, ayrıca müvekkil; …, …, …, … ve … gibi birçok ünlü sanatçının plak ve kasetlerinin mali hak sahibi olduğu, albümlerinin yurt dışında pazarlama faaliyetlerini yürütmüş ve uluslararası tanınırlığını arttırdığı, dünyaca ünlü çevrimiçi ansiklopedi …’da da müvekkil hakkında sayfa bulunduğu, müzik sektöründe uzun yıllardır kalite standardı ile bilinen ve tercih edilen saygın bir kuruluş olduğu, müvekkil fikri ve sınai haklara saygılı olup, çalıştığı her kişi ve kurum ile bu hususlara son derece hassasiyet göstererek çalıştığı, aleyhine tespit istenen …, müvekkilin mali hak sahibi olduğu eserleri izinsiz ve hukuka aykırı olarak çeşitli internet sitelerinde; çoğaltma, yayma, temsil, umuma iletim (FSEK m. 20-25), ihlal etmek suretiyle kullandığını, müvekkil, aleyhine tespit istenenin, müvekkilin telif hakkına konu müzik eserlerini çeşitli internet sitelerinde halen kullanılmakta olduğunu tespit ettiğini, aleyhine tespit istenenin kullanımları mahkeme’ye sunulan müvekkilin mali hak sahibi olduğu eserler listesinde yer alan her eser için çok çeşitli internet sitelerinde gerçekleşmektiğini, bahsi geçen durum, müvekkilin 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan doğan telif haklarına tecavüz ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine aykırı olarak haksız rekabet yaratmakta olduğunu, ivedilikle görevlendirilecek internet ve telif hakları konusunda uzman bir bilirkişi vasıtasıyla, HMK. m. 403 (1) hükmüne göre karşı tarafa tebligat yapılmaksızın, müvekkilin mali hak sahibi olduğu eserlerin telif haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden fiillerin tespiti için; dava dilekçesinde belirtilen web siteleri ve sair web sitelerinde, müvekkilin bahse konu müzik eserlerinin kullanılıp kullanılmadığının, müvekkilin 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan doğan telif haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespit edilmesine, aleyhine tespit istenenin tespite konu hukuka aykırı durdurulması, önlenmesi, engellenmesi yönünde ivedilikle ve teminat tayin edilmeksizin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemenin 19.09.2022 tarihli kararı ile; “….Davacı huzurdaki tespit ve tedbir istemini mali hakların kendisine ait olduğu iddiasıyla talep etmiş olup, talep dilekçesi ekinde ise mali hakların davacıya usulen devrine ilişkin FSEK 52. madde kapsamında yeterli delil sunmamış olup, 1 sayfa sunulu belge üzerinde ise devir alan firmanın … ibareli bir firma olduğu, davacının hangi süre ile hangi haklara haiz olduğunu ispata elverişli bulunmadığı , öte yandan davalı ise savunmasında yurtdışı hakların satın alınmış olduğunu, müvekkilince hiçbir dijital alana eser yüklemediğini, 2.8.2022 tarihli beyan dilekçesi ekinde ise davacının mali hak sahibi olmadığını ileri sürmesi keza davacı ve davalı arasında eser devir ve satış sözleşmesinin bulunması, tarafların birbirine gönderdiği ihtarname içerikleri ile bilirkişi raporunda da davacının mali hakları kullanma hakkına haiz olup olmadığının denetiminin yapılamadığı bildirildiğinden , davacı isteminin ancak esas dava içinde yazılı yargılama usulüne göre görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği,basit usüle tabi delil tespiti davası yoluyla çözümlenemeyeceği, davacının her zaman açacağı esas dava ile birlikte hak sahipliğini ispat ettiği takdirde tedbir de talep edebileceği, huzurdaki tespit ve tedbir yönünden davanın esas dava olarak görülmesi yani çekişmeli yargı kurallarına göre yürütülmesinin gerektiği, FSEK 52. Madde gözetildiğinde ise davacının mali hakları usulen devir aldığını ispat edemediği gözetilerek talebin reddine…” şeklinde karar verilmiştir. Mahkemenin 03.10.2022 tarihli ara kararı ile; “… Mahkememizin 19/09/2022 tarihli kararında da açıklandığı üzere, Tespit talep edenin isteminin ancak esas hakkında yazılı yargılama usulüne göre görülüp sonuçlandırılmasının gereken bir talep olup, basit usüle tabi delil tespiti davası yoluyla çözümlenemeyeceği gözetilerek delil tespit isteminin ve şartları oluşmayan tedbir isteminin reddine, …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; talep dilekçesini tekrarlayarak müvekkilinin mali hak sahibi olduğunu, mali haklarına sahip olunan eser listesinin sunulduğunu, mali hak devir sözleşmelerinin de sunulduğunu, bazı sözleşmelerin yüksel asöcal ile akdedildiğini, dava sonra mil hakkın müvekkili şirkete devredildiğini, bu evrakların da sunulduğunu, eser işletme belgelerine göre müvekkilinin hak sahibi oluğunu, Karşı tarafın davaya konu eserler bakımından dijital hak sahibi olmadığını, hakların üçüncü kişiye devrinin de söz konusu olamayacağını, sunulan mali hak devir sözleşmesinin 2003 tarihli olduğunu, mali hak devirine ilişkin maddenin ;”…. işbu eserleri sayı ve süre ile sınırlandırılmamış biçimde plak, kaset, cd, her türlü görüntülü, görüntüsüz ses taşıyıcılarında, karışık kasetlerde kullanılmasına, yayınlanmasına, dağıtılmasına, çoğaltılmasına, yurt dışı devir ve satış haklarının devir ve sayın alana ait olduğunu kendi adına kayıt ve tescil ettirmesini, piyasaya çıkartmasını kabul beyan ederim…” şeklinde olduğunu” sözleşmede sadece plak, kaset, cd, her türlü görüntülü, görüntüsüz ses taşıyıcılarında, karışık kasetler bakımından hak devri söz konusu olduğunu, sözleşmenin 2003 yılında akdedildiği de göz önünde bulundurulduğunda, o dönem dijital haklara ilişkin düzenlemeler kanunda yer almadığından, sözleşmenin dijital hakları da kapsadığından söz edilmesi mümkün olmadığını, müvekkilden sözleşme kapsamında devralınan hakların … ınternational şirketine devrettiği yönündeki iddialar da tek başına karşı tarafın iş bu davada muhatap sayılmaması için yeterli olmadığını, bilirkişi raporuyla, müvekkilin mali hak sahibi olduğu eserlerin dijital müzik platformlarında … müzik tarafından dağıtıldığı tespit edildiğini, Kabul anlamına gelmemekle birlikte bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde yer verildiği üzere, huzurdaki dosyanın ikame ediliş amacının gerçekleştirilmesi adına, dijital platformlarda tespit edilen eserlerin hangi ülke ve hangi şirket tarafından hangi tarihlerde ilgili platformlara yüklendiğinin tespiti için ek bilirkişi raporu alınması gerektiğini, belirterek kararın ivedilikle kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE İhtiyati tedbir talep eden vekili; mali hak sahipliği iddiasına dayalı olarak karşı yanın tecavüzünün tespitine ve önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir ve tespit talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Somut uyuşmazlıkta, davacı mali hak sahipliği iddiasına dayanmış ise de; bilirkişi raporundaki albümlerin eser işletim haklarının talep edene ait olduğunu belgeleyen T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığına ait her türlü resmi belgenin orijinal ya da aslının aynıdır yazılı evrakın mahkemeye sunulması gerektiğine yönelik görüş, karşı tarafın rapora itiraz dilekçesindeki savunması, İstanbul … Noterliği’nin 28.03.2003 tarih ve … yevmiye sayılı eser devir ve satış sözleşmesi dikkate alındığında; ilk derece mahkemesinin gerekçesinde belirtildiği üzere talep edenin mali hak sahipliği iddiasının esas yargılamada incelenerek değerlendirilmesi gerekli olmakla bu aşamada talep yargılamayı gerektirdiğinden istemin reddine karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenle talep eden vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Talep eden vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.27/12/2022