Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1882 E. 2023/29 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1882 Esas
KARAR NO: 2023/29
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/09/2022
NUMARASI: 2020/537
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davacılar vekili tedbir talepli dava dilekçesinde; Müvekillerinin murisi …’ın Kartal Gümüşpınar mahallesindeki evini internet üzerinden satışa çıkardığını, davalının eve talep olma bahanesiyle eve geldiğini, tarafların 450.000 TL fiyata anlaştıklarını, davalının evde depreme dayanıklılık testi yaptırma bahanesiyle bir kısım beton parçaları alarak, …’a talep formu altında İst. CBS Adli Emanetinin 2017/527 sırasına kayıtlı boş A4 kağıdı hile ile imzalatıp 163.000 TL bedelli bono senedine dönüştürerek senedi (eski) Kadıköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe koyduğunu, davalı hakkında kamu davası açıldığını, daha sonra senet üzerindeki imzalar hariç ön ve arka yüzdeki tüm yazıların sanığın eli ürünü olduğunun ve hile ile oynamalar yapılarak senedin sonra kambiyo senedine dönüştürüldüğünün tespit edildiğini, İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 30/05/2019 tarihli 2016/55 Esas ve 2019/198 Karar sayılı kararıyla, takibe konu bonoda sahtecilik ve icra müdürlüğü aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık suçlarından mahkumiyet kararı verildiğini, …’ın vefat ederek müvekkillerini mirasçı olarak bırakıldığını, müvekkilinin senette alacaklı görünen … isimli kişi ile borç ilişkisi olmadığı gibi tanımadıklarını, HMK 209. Madde gereğince takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini yargılama sonunda müvekkillerinin takibe konu senet yönünden borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR RED KARARI; İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 07.03.2022 tarihli 2020/537 E. sayılı ara kararıyla; İİK’nun 72/2-3 maddeleri gerekçe gösterilerek davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiştir. Kararın davacılar vekilince istinaf edilmiştir.
DAİREMİZ KARARI: Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonunda 05/07/2022 tarihli 2022/822E.-2022/1290K. Sayılı kararı ile; “…Dosyaya ibraz edilen İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.05.2019 tarihli 2016/55 Esas ve 2019/198 Karar sayılı karar örneğinden, davacıların murisi …’ın katılan olduğu, sanık … hakkında Kadıköy … İcra Müdürlüğü’nde takibe konulan 163.000 TL’lık senedin sahte olarak düzenlendiği ve dolandırıcılık suçunun sabit olduğu gerekçesiyle mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmıştır. Ceza mahkemesi kararı henüz temyiz aşamasında olup kesinleşmemişse de, dosyaya ibraz edilen ve ceza mahkemesi tarafından alınan Adli Tıp Kurumu raporu ile birlikte değerlendirildiğinde, HMK 209. Madde gereğince yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu değerlendirilerek, icra takibinin durdurulması yönünde tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin hatalı gerekçe ile reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın tedbir kararı verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Dairemiz kaldırma kararından sonra ilk derece mahkemesince 02/09/2022 tarihinde; “…İhtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile davacılar yönünden İstanbul Anadolu … İcra dairesinin (Eski Kadıköy … İcra dairesinin) … E sayılı ile iş bu dosyanın taraflarını bağlamak kaydıyla İCRA TAKİBİN TEMİNATSIZ DURDURULMASINA,…” şeklinde karar verilmiş, iş bu karara karşı davalılar vekilince itiraz edilmiş olup, mahkemece duruşmalı yapılan inceleme sonucunda; 30/09/2022 tarihinde; “…Dosyaya ibraz edilen İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.05.2019 tarihli 2016/55 Esas ve 2019/198 Karar sayılı karar örneğinden, davacıların murisi …’ın katılan olduğu, sanık … hakkında Kadıköy … İcra Müdürlüğü’nde takibe konulan 163.000 TL’lık senedin sahte olarak düzenlendiği ve dolandırıcılık suçunun sabit olduğu gerekçesiyle mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmıştır. Ceza mahkemesi kararı henüz temyiz aşamasında olup kesinleşmemişse de, dosyaya ibraz edilen ve ceza mahkemesi tarafından alınan Adli Tıp Kurumu raporu ile birlikte değerlendirildiğinde, HMK 209. Madde gereğince yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu değerlendirilerek, icra takibinin durdurulması yönünde tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin hatalı gerekçe ile reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkememizin ilgili ara kararın kaldırıldığı görülmekle karar ilamı doğrutulsunda ihtiyati tedbir talebinin HMK 209. Maddesi uyarınca kabulüne karar verildiği , mahkememizce verilen ihtiyati tedbire ilişkin karara davalı tarafından yapılan itirazın yukarıda izah edilen nedenlerle yerinde görülmemesi gerekçeleriyle mahkememizin 27/05/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına yönelik davalı itirazının REDDİNE,…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dosyaya ibraz edilen ve ceza mahkemesi tarafından alınan Adli Tıp Kurumu raporu birlikte değerlendirildiğinde şeklindeki gerekçede yer alan raporda davacının dava konusu senetteki imzaları hakkında bir itirazının bulunmadığı, dava konusu senedin arka yüzündeki ciro isim yazılarına ilişkin tespitlerin ileri sürüldüğünü, davacıların alacağın tahsilini engellemek amacıyla defalarca şikayette bulunduğunu ve bu davaların reddedilerek kesinleştiğini, İstanbul Anadolu 12. İcra hukuk Mahkemesinin 2015/964E.-2016/40K. Sayılı kararının Yargıtay 12 HD tarafından HMK’nın 209. Maddesinin uygulama yerinin olmadığı şeklinde bir gerekçeye yer verildiğini, kararın temyiz edilmeden 07/07/2016 tarihinde kesinleştiğini, ancak bu defa mirasçıların ağır ceza mahkemesinde alınan ATK raporunu gerekçe göstererek açtıkları davanın İstanbul Anadolu 17 İcra HM tarafından reddedildiğini, bu kararın istinaf edildiğini, İstanbul BAM 21 HD’nin istinaf istemini reddettiğini, kararın temyiz edilmeden kesinleştiğini, savcılık tarafından da icra takibinin durdurulmasına yönelik bir kararın bulunmadığını, kaldı ki İstanbul BAM 16 HD’nin 2020/2233E.-2021/163K. Sayılı kararı ile HMK 209’un imzası inkar edilen senet yönünden düzenlendiğini, içerik olarak sahteliği ileri sürülen senet yönünden İİK’nın 72/3 maddesindeki koşulların aranacağının belirtildiğini, bu emsal karara göre ilk derece kararının yerinde olmadığını, ayrıca kararın HMK’nın 392/1 maddesine de aykırı olduğunu, teminat gösterilmesi gerektiğini, yüksek mahkeme kararlarına göre senet üzerinde bulunan yazılara ilişkin iddiaların borca itiraz niteliğinde olup HMK’nın 209. Maddesinin uygulama yeri bulunmadığını, ağır ceza mahkemesi tarafından da verilen bir tedbir kararı bulunmadığını bildirerek mahkemenin 30/09/2022 tarihli kararının kaldırılması istemiştir.
DELİLLER; Yargılama sırasında alınan 13.04.2018 tarihli Adli Tıp Kurumu Raporunda özetle; inceleme konusu senedin matbu senetlerden olmadığı, üst kenarının forme kesim olmadığı,”isim/unvan, Adres, V.D. Nosu/T.C. Kimlik No:, Düzenleme tarihi ve imza” yazıları ile “senet motifi ve diğer yazıların” farklı toner özellikleri gösterdiklerinden birlikte ve sırası dahilinde yazdırılmadıkları, senedin ön yüzündeki imzanın …’a ait olduğu, ön yüzdeki yazılar, arka yüzdeki ciro isim yazılarının …’ın eli ürünü olduğu, 4. Ciro imzasının …’a ait olduğu tespit edilmiştir. İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.05.2019 tarihli 2016/55 Esas ve 2019/198 Karar sayılı ilam örneğinden; katılan sıfatıyla …tarafından yapılan şikayet üzerine, alacaklı … hakkında takip konusu bononun sahte olarak oluşturularak icra takibine konu edildiğinden bahisle, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:Dava, İİK’nın 72. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddi kararına yöneliktir. Dosyanın incelenmesinde mahkemece başlangıçta ihtiyati tedbir talebinin reddedildiği, bu kararın istinaf edilmesi üzerine dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonunda HMK’nın 209. Maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği gözetilerek ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiği yolunda karar verildiği ve ilk derece mahkemesinin de bu yönde ihtiyati tedbir kararı verdiği, söz konusu karara karşı davalı vekilince itiraz edildiği, bu itirazın da reddedildiği, iş bu red kararının istinaf edildiği anlaşılmıştır. Mahkemenin ihtiyati tedbir kararı dairemizin kesin nitelikteki kararı doğrultusunda verildiğinden ve dosya kapsamındaki mevcut delil durumu ile uyumlu olduğundan davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.18/01/2023