Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1869 E. 2022/2219 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/681Esas, 17.10.2022 tarihli ara karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Finansal Kiralama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 22/08/2022 tarihli dilekçesinde; taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesine konu malın kiracıya teslim edildiği ve sözleşmenin 6361 sayılı yasaya uygun olarak haklı nedenle feshedildiği ve müvekkil şirketin davalı borçlulardan alacaklı olduğu hususları tespit edildiğinden şimdilik; İstanbul … İcra Müdürlüğünün …1 Esas sayılı dosyası üzerinden 500.000,00-USD TL karşılığı olan 9.079.300,00-TL alacak için borçlularun menkul ve gayrimenkul malları 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemenin 05.09.2022 Tarihli ara kararı ile; “…İhtiyati haciz talebinin kabulüne, 500,000,00-USD’nin %15’i 75.000-USD (Merkez Bankası dava tarihi kur bilgileri 1,00-USD=7,8345-TL olmak üzere) 587.587,50-TL oranında teminat yatırılması kaydı ile, talep konusu davalıların tüm banka hesaplarına, menkul, gayrımenkullerine, 3. şahıslardaki hak ve alacaklarına, davalı adına kayıtlı olması koşulu ile İhtiyaten haczine, …” karar verilmiştir. Davalıların ihtiyati hacze itirazına istinaden itiraz mürafaalı olarak incelenmiş ve 17.10.2022 Tarihli ara karar ile; “…, davalıların tesellüm belgesinde belirtilen telefon numarası ve mail adresinin önceki kiracılara ait olduğu, finansal kiralama sözleşmesine rağmen malların davalılara teslim edilmediği, sözleşme eki priforma faturada küçük puntolarla teslim yerinin Mardin olduğunun belirtilerek davalıların bulunduğu Doğanşehir’de teslim etme niyetinin olmadığını, sözleşmenin özensiz yapıldığı, keşif gerektiği iddiaları ile ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş olup belirtildiği üzere ihtiyati hacze konu alacağın kesin olarak ispatı gerekmeyip, yaklaşık ispat yeterlidir. Nerede ve ne şekilde teslim edildiği ibaresi olmasa da 14 .11.2017 tarihli Tesellüm Belgesi bulunmakta olup, yaklaşık ispat yerine getirildiğinden itirazın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” şeklindeki gerekçe ile itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalılar vekili istinaf isteminde özetle; Müvekkilleri ile davacı arasında … nolu finansal kiralama sözleşmesi yapıldığını, davacının uyarılmasına rağmen sözleşmeye konu malın müvekkiline teslim etmediğini, müvekkili şirketin adresi Malatya ili Doğanşehir İlçesi … köyü bölgesinde, davacının finansal kiralamaya konu ettiği malların ise Mardin ili Kızıltepe İLçesi … bölgesinde ( … Tic.A.Ş. ( … Bölgesi … Bulvar … Sk. No:… Mardin adresi) olup sözleşme imzalanmasına rağmen teslim işlemi yapılmadığını, davacı taraf ile yapılan sözleşmeye bakıldığında teslim sözleşmesi de aynı zamanda imzalanmış ama nerede teslim edileceği ise yazılmadığını, 14.11.2017 tarihli Proforma faturada ise küçük harflerle teslim yerinin gizlenmeye çalışıldığını, Mal Cinsi yazılan kutucuğun alt kısmında küçük puntolarla ( 12 puntodan küçük) “… Bölgesi … Bulvar … Sok. No:… Mardin adresinde kurulu olarak teslim” ibaresi bulunduğunu, buradan da anlaşılan davacı tarafın söz konusu malı müvekkili şirketin bulunduğu yerde teslim etmek gibi bir niyeti bulunmadığını ve bu durumu saklamaya çalıştığını, ayrıca sözleşmede eklerinde, tesellüm belgesinde belirtilen … telefon numarası ile …@hotmail.com olarak belirtilen mail adresi müvekkillerine ait olmayıp davacı tarafın finansal kiralamaya konu ettiği malları kiralayan önceki kiracılara ait olduğunu, bu durumun sözleşmenin ne kadar dikkatsiz yapıldığını gösterdiğini, keşif yapılarak olayın gerçek yüzünün ortaya çıkarılması gerektiğini, müvekklinin maden şirketi olup mal kaçırmasının mümkün olmadığını, 6361 sayılı Kanunun Finansal Kiralama Bedeli başlıklı Madde 20 son paragrafta “sözleşme tarihinden itibaren iki yıl içinde kiracıya teslim edilmesi zorunludur.” şeklinde düzenleme yer aldığını ve kanunun emredici nitelikte olduğunu ve davacı tarafından tarafına malın teslim edilmesi gerektiğini, itirazların kabulü ile ihtiyati haciz kararına itirazın reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporu ile alacağın varlığının tespit edildiğini, yaklaşık ispat koşullarının oluştuğunu, ihtiyati haciz sebeplerinin kanunda sınırlı olarak sayıldığını, borçluların itirazlarının hukuki dayanağı olmadığını, 14.11.2017 tarihli tesellüm belgesinin ve proforma faturanın dosyada olduğunu, davalıların sözleşme konusu malların bulunduğunu iddia ettiği … şirketinin davalı şirket yetkilisinin babasının şirketi olup davalının babası/amcası/amcaoğulları üzerinden birçok organik bağ ile faaliyette bulundukları şirketler bulunduğunu, ihtiyati haczin koşullarının oluştuğunu , teminatın yatırıldığını belirterek istinaf isteminin reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, finansal kiralama sözleşmesine konu borcun ödenmediği iddiası ile başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen somut uyuşmazlık ise ihtiyati haciz kararına itirazın reddine yöenlik ilk derece mahkemesinin 17.10.2022 tarihli ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta; davalılar tarafından imzaları inkar edilmeyen finansal kiralama sözleşmesi, 14.11.2017 tarihli tesellüm tutanağı ve proforma fatura, bilirkişi raporu dikkate alındığında yaklaşık ispat koşulları oluştuğundan ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin kabulü kararı ile itirazın reddi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davalılar vekilinin istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 1.204-TL (posta,müz,tebligat,bilirkişi) istinaf masrafının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.27/12/2022