Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/186 Esas
KARAR NO: 2023/1576 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/10/2021
NUMARASI: 2019/1029 Esas – 2021/731 Karar
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davalı … A.Ş.’in başlatmış olduğu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip dayanağı belge altındaki imzanın müvekkiline ait olmamakla birlikte takip kesinleştikten sonra haberdar olan müvekkilinin haciz baskısı altında 40.000,00-TL ödemek zorunda kaldığını, taraflar arasında herhangi bir hukuki ilişkinin varlığının olmaması karşısında da davalıya herhangi bir borcun olmadığını, haciz baskısı altında 30.04.2019 tarihinde ödenen 9.000,00-TL, 19.08.2019 tarihinde ödenen 15.000,00-TL ve 19.08.2019 tarihinde ödenen 16.000,00-TL olmak üzere toplam 40.000,00-TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, haksız ve kötüniyetli davalının takip miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 20.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/10/2021 tarih ve 2019/1029 Esas – 2021/731 Karar sayılı kararıyla; “… davacı tarafça bonolardaki imzaya itiraz edilmesi nedeniyle davacının alınan ıslak imza örnekleri, kurumlardan celbedilen davacıya ait imza asılları ile dava konusu bonolardaki imzaların karşılaştırılması suretiyle davacı …’in eli ürünü olup olmadığı hususunda yapılan imza incelemesi sonucunda düzenlenen grafolog bilirkişi raporu ile dava konusu bonolardaki imzaların davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiş olmakla, düzenlenen rapor denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğundan davacı tarafın bonolardaki imzalara itirazının geçerli olduğu ve bonolardaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı sabit olduğundan davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının dayanağı bonolar nedeniyle davalıya borçlu olmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça icra tehdidi altında davalı şirkete 40.000-TL ödeme yapıldığı iddia edilmiş ise de; 9.000-TL’lik ödemeye ilişkin ispata yarar delil ibraz edilemediğinden bu talebi yönünden ödeme iddiasının ispat edilemediği anlaşılmıştır.Açıklanan nedenlerle, davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile, davacının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, Davacı tarafça haciz baskısı altında ödenen 31.000,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren (16.000,00-TL’sine ödeme tarihi olan 19/08/2019 tarihinden itibaren, 15.000,00-TL’sine ödeme tarihi olan 20/08/2019 tarihinden itibaren) işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; “İmza incelemesinde öncelikle senetteki ve çekte keşide tarihinden öncesine ilişkin davacının uygulamaya elverişli imzalarını taşıyan belgeler, keşide tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak bilirkişice mukayeseye esas alınması gerektiğini, senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin belge bulunamazsa daha sonraki tarihli belgeler, uygulamaya elverişli imza örneği taşıyan herhangi bir belge temin edilemez ise, davacının duruşmada alınan medari tatbik imza ve yazı örnekleri üzerinden inceleme yapılması gerektiğini, sıhhatli bir sonuç alınabilmesi için inkar edilen imzanın atıldığı tarihten öncesinde veya mümkün olduğu kadar yakın tarihlerde düzenlenen belgelerde bulunan davacıya ait imzaların celbedilip ondan sonra bilirkişi incelemesi yapılmasının zorunlu olduğunu, Davacının kötü niyetli olduğunu, şöyle ki haciz zaptından da görüleceği üzere lehtar …’ı tanıdığını ve …’ın ona borcu ödeyeceğine söz verdiği için ilk başta dava açmadığını beyan ettiğini, kısaca davacı lehtar … tanımakta ve söz konusu senedin verilmesine göz yumduğunu, işbu nedenle İmza …’a verilen örtülü yetki ile de keşide edilmiş olabileceğinden …’ın da imza örneklerinin alınması gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; davalı faktoring şirketi tarafından davacı … ve dava dışı … aleyhine 28/02/2019 vadeli 5.000-TL bedelli bono, 30/03/2019 vadeli 8.200-TL bedelli bono, 30/04/2019 vadeli 10.000-TL bedelli bono ve 30/05/3029 vadeli 10.000-TL bedelli bonolara dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığı, davacı … tarafından 20/08/2019 tarihinde 15.000-TL ve 19/08/2019 tarihinde 16.000-TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. *Grafolog bilirkişi Prof. Dr. … tarafından ilk derece mahkemesine sunulan bilirkişi raporunda; “İnceleme konusu senetlerde yer alan imzalar incelendiğinde, inceleme konusu imzalar ile …’a ait dosyada mevcut mukayese imzaları arasında önemli derecede farklılık saptandığı, inceleme konusu imzaların …’in eli ürünü olmadığı, kişinin imzası model alınarak taklit yöntemiyle atıldığı” yönünde görüş beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davasıdır. İlk derece mahkemesi tarafından, “Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile; a)Davacı …’in İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, b)Davacı tarafça haciz baskısı altında ödenen 31.000,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren (16.000,00-TL’sine ödeme tarihi olan 19/08/2019 tarihinden itibaren, 15.000,00-TL’sine ödeme tarihi olan 20/08/2019 tarihinden itibaren) işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,c)Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine.” karar verilmiştir.Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, takibe konu bonolardaki borçlu imzasının kendisine ait olmadığından ve davalıya borçlu olmadığından bahisle haciz baskısı altında ödemek zorunda kaldığı bedelin istirdadı isteminde bulunmuş; mahkemece aldırılan ve denetime elverişli bulunan adli tıp uzmanı …’ın 28/06/2021 tarihli raporu ile bonolardaki davacı adına atılı imzaların davacı eli ürünü olmadığı anlaşıldığından; ilk derece mahkemesi tarafından davacının menfi tespit isteminin kabulüne ve davacının ödediği tespit edilen bedeller üzerinden istirdat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 2.117,61 TL harçtan, peşin alınan 529,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.588,21 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 5,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 01/11/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.