Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1843 Esas
KARAR NO: 2023/1999 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/03/2022
NUMARASI: 2021/453 E. – 2022/209 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket 01.07.2013 tarihli devir sözleşmesiyle “…” işletmesini bir yıllığına davalı şirkete devrettiğini, devir bedeli olarak 300.000.-TL + KDV olarak kararlaştırıldığını ve 120.000.-TL + KDV’sinin devir sırasında peşin olarak alındığını, kalan kısım için ise, 12 ayda 15.000.-TL + KDV şeklinde ödenmek üzere anlaşmaya varıldığını, davalının devir bedeline ilişkin taksitlerin bir kısmını düzensiz olarak ödediğini, bir kısmını ise hiç ödemediğini, kalan alacaklarının tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibini başlattıklarını, giriştikleri icra takibine borçlu – davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek, davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında devir sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre devre konu anaokulunda çalışan tüm personelin yasal hakları ödenerek sözleşmelerinin feshedileceğini ve daha sonra müvekkili şirkette çalışması isteniyor ise çalışmaya devam edileceğini, ancak davacı tarafın söz konusu yükümlülüğüne aykırı davranmak sureti ile belirlenen personellerin ödemelerini yapmadığını ve bunun neticesinde 3 personel tarafından müvekkili aleyhine kıdem/ihbar tazminatlarının tahsili talepli davalar ikame edildiğini, sonuçlanan bir davadan dolayı müvekkilinin 95.000.-TL tutarında ödeme yapmak zorunda kaldığını, davacı tarafından ödenmesi gereken tutarın müvekkili tarafından ödendiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
MAHKEMECE VERİLEN İLK KARAR: İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesince 02/04/2018 tarihli, 2016/1178 Esas, 2018/247 Karar sayılı kararı ile davacı tarafın kesin sürede bilirkişi incelemesi için gider avansını yatırmaması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
DAİREMİZCE VERİLEN İLK KARAR: Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yargı yoluna başvurulması üzerine dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş, Dairemizin 15/06/2021 tarihli, 2018/3335 Esas, 2021/1237 Karar sayılı kararı ile; kesin sürenin usulüne uygun olarak verilmemesi nedeniyle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yeniden yapılan yargılama sonucunda 30/03/2022 tarihli 2021/453E. – 2022/209K. sayılı kararıyla; “…Devir sözleşmesinin 2. ve 3. maddelerindeki hak ve yükümlülükler de dahil edilmek suretiyle 4. maddesi ile belirlenen 300.000,00 TL+KDV devir bedeline istinaden davalının davacının yükümlülüğünde bulunan işçilik hakları hariç olarak 114.570,10 TL dışında davacıya ödeme yaptığı, davacının yükümlülüğünde olup mahsubu gereken işçilik hakkı toplamının ise 139.341,18 TL olduğu, davalının devir bedeline ilişkin ödeme yükümlülüğünü fazlasıyla yerine getirdiği, davacının bakiye olarak bildirdiği devir bedeline ilişkin talebinin yerinde olmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; kabul anlamına gelmemekle birlikte hesaplanan işçilik haklarının bu davanın konusu olmadıklarını, HMK’nun 26/1. maddesi uyarınca hakimin yalnızca talep sonuçlarıyla bağlı olduğunu, davacının icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğunu, Mahkemece yanızca devir bedelinin ödenip ödenmediğini araştırması gerektiğini, Davalının takas/mahsup def’inde bulunmamasına rağmen mahkemece işçi alacaklarının devir bedelinden mahsup edilmesinin hukuka aykırı olduğunu,Bilirkişi raporu ile sözleşme bedelinin taksitle ödenecek olan 180.000,00 TL+KDV=212.400,00 TL’den yalnızca 97.829,90 TL’sinin ödendiği, 114.570,10 TL bakiye kaldığının tespit edildiğini, 16.282,47 TL toplam faizle birlikte 130.853,47 TL için icra takibi yaptıklarını, bakiye alacaklarının ispatlanmış olduğunu belirterek, istinaf taleplerinin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğü’nğn … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; alacaklının … Ltd. Şirketi, borçlunun … A.Ş. olduğu, işlemiş faiziyle birlikte toplam 130.853,47 TL alacak için 06/11/2015 tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 30/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, 08/12/2015 tarihinde borca itiraz edildiği, itirazın iptali davasının yasal süresinde açıldığı tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki 01/07/2013 tarihli devir sözleşmesi incelendiğinde; sözleşmenin konusunun davacının maliki ve işleticisi olduğu “… Ltd. Şti … sözleşme tarihi itibariyle her türlü mefruşatı, öğrencileri, öğretmenleri ve unvanı ile davalıya devri ve bir yıl süreyle davalı adına davacı tarafından işletilmesine ilişkin olduğu, devre konu haklar arasında sözleşmenin 2/f. maddesi ile öğretmen ve çalışanların da dahil edildiği, öğretmen ve çalışanların devreden davacı şirkette bulunan tüm hak ve alacakları, kıdem tazminatı ve sair yasal hakları ödenerek işten çıkarılıp devralan davalı şirkette işe başlayacağı, devir bedeline ilişkin 4. maddesinde devir bedelinin 2. ve 3. maddelerde sayılan haklar dahil olmak üzere 300.000,00 TL + KDV olduğu düzenlenmiştir.İstanbul 11. İş Mahkemesinin 2014/1127 Esas, 2016/343 Karar sayılı kararı ile … lehine hükmedilen 39.486,98 TL işçilik haklarıyla ilgili,İstanbul 11. İş Mahkemesinin 2016/135 Esas, 2017/62 Karar sayılı kararı ile … lehine hükmedilen 46.293,45 TL işçilik haklarıyla ilgili,İstanbul 11. İş Mahkemesinin 2016/134 Esas, 2017/60 Karar sayılı kararı ile davalı tarafından … lehine hükmedilen 53.560,75 TL işçilik haklarıyla ilgili davacının sorumlu olduğu tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesince mali müşavir bilirkişiden alınan 20/10/2021 tarihli raporda; “… Ana Okulu” işletmesinin taraflar arasında imzalanan 01.07.2013 tarihili devir sözleşmesi ile davalıya devredildiğini, devir sözleşmesiyle kararlaştırılan 300.000,00TL+KDV devir bedelinden davalının 114.570,10 TL bakiye borcunun bulunduğunu, devir sözleşmesinin 2/f maddesiyle kararlaştırılan öğretmen ve personelin tüm yasal haklarının ödenmesine ilişkin yükümlülüklerin, davacının bakiye alacağına konu edilip edilemeyeceği hususunun Mahkemenin takdirinde olduğunu, dava konusu edilmesine karar vermesi halinde, personeller tarafından açılmış dava dosyalarında yer alan bilgi ve belgeler esas alınarak davacının yükümlülüklerinin; …’e 1.295,32 TL yıllık izin ve 38.191,66 TL kıdem tazminatı olmak üzere toplam net 39.486,98 TL, …’ya net 46.293,45 TL kıdem tazminatı, …’e net 53.560,75 TL kıdem tazminatı olmak üzere toplam 139.341,18 TL olabileceği tespitlerinde bulunmuştur.
GEREKÇE: Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yargı yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Her ne kadar davacı vekili mahkemenin talep sonucuyla bağlı olduğunu, usulüne uygun takas/mahsup def’inde bulunulmadığı halde işçilik alacaklarının devir bedelinden mahsup edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuşsa da, taraflar arasında imzalanan devir sözleşmesi incelendiğinde devir bedelini düzenleyen 4. maddede 300.000,00 TL devir bedelinin içinde Sözleşmenin 2. maddesinde belirtilen devredilecek maddi hakların da yer aldığının açıkça belirtildiği, 2/f maddesinde de öğretmen ve çalışanların devreden şirkette bulunan tüm hak ve alacakları, kıdem tazminatı ve sair yasal hakları ödenerek işten çıkartılıp devralanda işe başlayacaklarının kabul edildiği, Sözleşmenin bu iki maddesi uyarınca devir bedeli belirlenirken devreden davacı şirketin işletmenin devredilmesinden önce kendi döneminde ödemesi gereken işçilik haklarının işletme devir bedelinden mahsup edilmesinin gerektiği, bunun için davalı borçlunun takas/mahsup talebinde bulunmasına gerek bulunmadığı, icra takibinin ve davanın konusu olan devir bedelinin hesabında bu ödemelerin de dikkate alınmasının Sözleşme hükmü gereğince zorunlu olduğu, bilirkişi raporu ile doğru şekilde davacı alacaklının sorumlu olduğu işçilik alacaklarının hesaplandığı, davalı borçlunun daha önce yaptığı ödemeler 300.000,00 TL devir bedelinden mahsup edildiğinde 114.570,10 TL’nin eksik kaldığının tespit edildiği, bu alacaktan da davacının sorumlu olduğu 139.341,18 TL işçi alacakları mahsup edildiğinde , davalının davacıya borçlu olmadığının tespit edildiği, bu nedenle Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmakla, davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 269,85 TL maktu harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL eksik harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/12/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.