Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/184 E. 2023/1639 K. 03.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/184 Esas
KARAR NO: 2023/1639 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/09/2021
NUMARASI: 2018/133 E. – 2021/994 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyalarla, dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti. / … San. Tic. Ltd. Şti. ve … A.Ş. hakkında icra takibi başlatıldığını, … tarafından yaptırılan …-… Projesinde Taşeron olarak çalıştığı bilinen borçlu Dava Dışı … Tic. Ltd. Şti. / … San. Tic. Ltd. Şti. için İst. … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasının talimatıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … T. sayılı dosyasından 01.06.2017 tarihinde söz konusu adrese hacze gidildiğini, yapılan haciz işlemi sırasında … Projesinde şef olarak çalıştığını beyan eden … isimli şahsın icra dosyası borçlusunun bu adreste çalıştığını belirterek borçluya ait deponun yerini göstermesi sonucunda taraflarınca haciz işlemi yapıldığını, bu hususun haciz zaptı ile sabit olduğunu, icra dosyası borçlularının …/… Projesinde Elektrik İşleri yaptığının tespit edilmesi üzerine davalı yana İİK. 89/1 Haciz İhbarnamesi gönderildiğini, davalının 06.07.2017 tarihli cevabi itirazında doğmuş herhangi bir hak ve alacağın bulunmadığı, doğacak alacaklara haciz konulamayacağı gerekçesiyle 1. Haciz İhbarnamesine itiraz ettiğini, icra dosyası borçlularının projede çalışmaya devam etmesi ve düzenli aralıklarla hakediş ödemesi aldıklarının öğrenilmesi üzerine her iki icra dosyasından İİK.78 Md. Kapsamında ileride doğacak hak ve alacakların haczi için davalıya haciz müzekkeresi gönderilmesinin talep edildiğini, böylece taraflar arasındaki ticari ilişki gereği icra dosyası borçlularının hak edeceği, doğacak hak ve alacaklarına yazının tebliği tarihi itharıyla haciz konulduğunu, işbu haciz müzekkerelerinin davalı tarafından 03.10.2017 tarihinde tebellüğ edildiğini, İİK.Md.78 kapsamında 3.Şahsa gönderilen haciz müzekkeresi gereği davalı yanın, icra dosya borçlularının doğacak hak ve alçaklarına dosya alacağı nispetinde haciz koyarak bu bedeli müzekkerde belirtilen icra müdürlüğü hesabına göndermesinin yasal zorunluluk olduğunu, müvekkil şirket tarafından yapılan araştırmalarda, haciz müzekkerelerinin tebliğ tarihinden sonra davalı yanca icra dosyası borçlularına usul ve yasaya aykırı olarak haricen ödeme yapıldığı, bu ödemenin davalı tarafından … aracılığıyla dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Dava Dışı Tasfiye halinde … San. Tic. Ltd. Şti. ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. hesaplarına … NAMI HESABINA İMALAT ÖDEMESİ” açıklamasıyla gönderildiğinin öğrenildiğini, yapılan ödemenin 01.12.2017 tarihli olduğunun tahmin edilmekte olup, ödeme tarihinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için mahkemece haciz müzekkeresinin tebliği tarihi olan 03.10.2017 tarihi ile dava tarihi arasındaki davalı yanın banka dökümlerinin dekont açıklamaları içerecek şekilde cebinin gerektiğini, davalı yanca doğacak alacakların icra müdürlüğü hesabına yatırılması gerekirken haciz müzekkeresinin gereklerine aykırı hareket edilmek suretiyle dava dışı firmalar üzerinden icra dosyası borçlusuna ödenmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, İİK.78 Md. Kapsamında gönderilen haciz müzekkeresinin gereklerine aykırı hareket ederek davacıyı zarara uğrattığı davalı tarafından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 61.488,48 TL’ nin mahkemece tespit edilecek ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; bahsedilen projenin “Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı” işi olduğunu, müvekkili davalı şirketin bu projede arsa maliki ve ihale makamı konumunda olup, ihale ile belirlenen yüklenici şirketin asıl işveren ve davaya konu borçluların da alt işveren olduklarını, borçlularla müvekkil şirket arasında bir hukuki ilişki bulunmadığını ve bu durumun davacı tarafından da bilinmekte olduğunu, arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı sözleşmesi gereğince alt işverenlerin proje çalışmalarından dolayı … A.Ş. nezdinde bir hakediş doğmamakta, müvekkil şirket nezdinde sadece asıl işverenin hakedişlerinin doğmakta olduğunu, bu nedenle de ne davaya konu borçlulara ne de dava dilekçesinde iddia edilen …, …, … adlı şirketlere müvekkil davalı şirketin tüzel kişiliğine özgü … Hesabından bir ödemede bulunulmamış olduğunu, müstakbel alacak sebebiyle haciz yazısı gönderilebilmesi için üçüncü kişi ile borçlu arasında süre gelen bir hukuki ilişkinin mevcut olması gerektiğini, somut olayda talep üzerine icra müdürlüğünce borçlunun üçüncü kişi … A.Ş. nezdinde davacı tarafından var olduğu düşünülen henüz doğmamış hakediş alacakları üzerine haciz müzekkeresi gönderildiğinin görülmekte olduğunu, borçlular ile müvekkil şirket arasında bir hakediş alacağının doğmasına neden olacak bir hukuki ilişki ve sözleşme mevcut olmadığından müvekkil şirketin haklı olarak süresi içinde haciz müzekkeresine itiraz ettiğini, takip borçluları ile üçüncü kişi arasında temel bir hukuki ilişkiye dayanmayan salt beklenti ve ihtimale dayanan alacakları müstakbel alacak olarak kabul etmek mümkün olmayıp, sırf ümit ve ihtimallere dayalı olarak haciz yapılmasının hukuken mümkün olmadığını savunarak, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/09/2021 tarihli 2018/133E. – 2021/994 K. sayılı kararıyla; “…Davalı yanca doğacak alacakların İcra Müdürlüğünün hesabına yatırılması gerekirken haciz müzekkeresinin gereklerine aykırı hareket edilmek suretiyle, davacı şirketi zarara uğrattığı, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 2016/2379 E, 201675460 K sayılı emsal kararı da dikkate alındığında haciz tebliğ tarihindeki dosya borcu açısından davalının sorumlu olduğu, haciz müzekkerelerinin tebliğ tarihinde 61.488,48 TL dosya borcu bulunduğu, icra müdürlüğü dosya kapak hesabıyla anlaşıldığından, bu miktardaki paranın davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair; Davanın KABULÜNE, -61.488,48 TL’nin davalıdan alınarak, 01/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU:Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; üçüncü kişiye haciz ihbarnamesi gönderilebilmesi için borçlu ile aralarında süregelen hukuki bir ilişkinin mevcut olması gerektiğini, borçlu şirketlerin müvekkili ile aralarında bir ilişki bulunmadığını, müvekkilinin …-… Adi Ortaklığı ile yüklenici olarak ilişkisi olduğunu, borçlu … ve … şirketlerinin bu ortaklığın alt yüklenicisi olduklarını, Davacının henüz doğmamış hak ve alacaklar için haciz müzekkeresi gönderdiğini, ancak borçlu şirketlerin müvekkili nezdinde doğmuş veya doğacak bir alacaklarının bulunmadığını, Yüklenici ortaklığın işi süresinde teslim edememesi üzerine sözleşmenin feshi yerine işin geri kalanının gerçek kişilerden oluşan bir Nam-ı Hesap Komisyonu kurularak tamamlatılmasının uygun olacağı kabul edilerek bu konuda Yönetim Kurulu kararı alındığını, Sözleşmeye uygun olarak yüklenicinin edimi ile ilgili her türlü tüm giderlerin komisyon tarafından yüklenicinin hak edişinden mahsup edilmek kaydıyla ödendiğini, müvekkilinin hesabından bir ödeme yapılmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyaları incelendiğinde; alacaklının davacı şirket olduğu, borçlular … A.Ş., … Ticaret Limited Şirketi ile … Ticaret Limited Şirketi hakkında kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı, davalı … A.Ş.’ne İİK’nun 78. Maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderildiği, 03/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 09/10/2017 tarihinde borçluların kendilerine hak ve alacağının bulunmadığı, muhtemel hak ve alacakların haczedilemeyeceğine dair itiraz dilekçesi sunulduğu tespit edilmiştir. … Bankası A.Ş.’den gelen banka dekontu incelendiğinde; davalı şirketin …, … Taahhüt şirektine, … Hesabından 01.12.2017 tarihinde, 80.000,00 TL tutarlı, “…/… / … SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. NAMI HESABINA İMALAT ÖDEMESİ açıklamalı para gönderdiği tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesince alınan 10/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; “Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre yukarıda izah edildiği üzere İİK 78 madde uyarınca haciz müzekkeresinin 03.10.2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, ancak davalı şirketin …, …, … adlı şirketlere … Hesabından 01.12.2017 Tarihinde , 80.000,00 TL Tutarlı, “…/… /… İNŞ. TAAH. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. NAMI HESABINA İMALAT ÖDEMESİ” açıklamalı para gönderildiği, göndericisinin, … Bankası T.A.O. Nezdinde yer alan … IBAN Numaralı … A.Ş. NAM-I HESAP KOMİSYON Hesabı olduğu anlaşıldığından taraflar arasında bir hukuki ilişkinin bulunduğu ve haciz müzekkeresinin tebliğ tarihinde kesinleşmiş bir alacak olmasa bile İİK 78 maddesi gereği davalının ileride doğması muhtemel alacağına haciz koyarak icra dosyası hesabına ödeme yapması gerekirken dava dışı … hesabına ödeme yapılmasının haksız olduğu bu sebeple davacı yanın 61.488,48 TL ASIL ALACAK Talebi üzerinden Mahkeme tarafından tespit edilecek ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davacıya ödenmesin uygun olacağına” dair görüş bildirilmiştir.
G E R E K Ç E:Dava, İİK’nun 78. maddesi uyarınca davalıya gönderilen haciz yazısının gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yargı yoluna başvurulmuştur.İİK’nın 106/2. maddesi uyarınca, borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağı menkul hükmündedir. Bu nedenle, tıpkı menkul haczinde olduğu gibi icra dairesince üçüncü kişiye yazılacak yazı ile haczedilebilir. Alacaklının İİK’nın 78 ve devamı maddeleri gereğince; borçlunun hak, alacak ve malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteme hakkı bulunduğuna göre, haciz müzekkeresi gönderilmesi halinde davalının borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak, yok ise bunu icra dairesine bildirmek durumundadır. Bu maddeye göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında, davalının itiraz vb. herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Görev kamu düzeninden olup, Mahkemece resen dikkate alınması gerektiğinden öncelikle Mahkemenin davaya bakmakta görevli olup olmadığı incelenmiştir. Davalıya gönderilen ihtarın İİK’nın 78. maddesi kapsamında haciz müzekkeresi niteliğinde bulunduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın İİK’nun 78. maddesi ile haksız fiile ilişkin hükümler (kusur, zararın kapsamı, hukuka aykırılık vb) çerçevesinde değerlendirilmesi ve uyuşmazlığın HMK’nın 2/1. maddesi gereğince genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp karar bağlanması HMK’nun 2/1. maddesine uygun olmadığından, davalı vekilinin diğer istinaf talepleri incelenmeksizin, ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, mahkemece davanın görev nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi için dosyanın Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-a-3. maddesi uyarınca KABULÜNE, İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 30/09/2021 tarihli, 2018/133 Esas, 2021/994 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Mahkemece yukarıdaki gerekçede belirtildiği şekilde davanın görev yönünden reddine karar verilerek dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine İADESİNE, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 03/11/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.