Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/183 E. 2023/1633 K. 03.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/183 Esas
KARAR NO: 2023/1633 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/10/2021
NUMARASI: 2018/1123 E. – 2021/717 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili aleyhine takibe dayanak edilen çek üzerindeki imza müvekkili tarafından atılmadığı ve sahte olduğu, takibe konu edilen ve ekte fotokopisini sunmuş oldukları çekin incelenmesinde keşidecisinin dava dışı … Isı Şirketi, lehtarının müvekkili şirket olduğu, müvekkilin bu çeki diğer dava dışı … şirketine ciroladığı ve bu şirketin de davalı takip alacaklısı …’e çeki ciroladığı ve iş bu şirket tarafında da icra takibe başlandığının anlaşıldığı, müvekkili şirketin hiç bir şekilde davalı … Isı şirketinden böyle bir çek almadığı ve dava dışı … şirketine herhangi bir çek cirolamadığı ve keşide etmediği, çek üzerinde yapılan inceleme sonucunda müvekkili kaşesi olarak basılan kaşenin müvekkilinin mevcut kullandığı kaşe olmadığının tespit edildiği, müvekkili adına sahte kaşe yaptırıldığı ve sahte ciro için kullanıldığı ve müvekkili şirket yetkilisinin imzasının da taklit edilmek suretiyle çekin cirolandığı, imzanın sahte olduğu, sayın Mahkemece alınacak imza örnekleri ve tatbike medar imzaların olduğu evrakların celp edilmesini ve yaptırılacak imza incelemesi ile imzanın müvekkili şirkete ait olmadığının ortaya çıkacağı, iş bu sahte imzaya ilişkin ayrıca suç duyurusunda bulunulduğu, İstanbul CBS 2018/157051 hazırlık numarası üzerinden soruşturmanın devam ettiği, öncelikle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yönelik alacağın tamının yatırılması ve ayrıca Mahkememizce alınacak teminat karşılığında takibin dava sonuna kadar durdurulması ve dosyadaki hacizlerin kaldırılmasına yönelik ihtiyati tedbir talep ettikleri, çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığı nedenle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini davalı alacaklı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; huzurdaki tedbir talepli menfi tespit konulu davanın, İstanbul … İcra Müdürlüğünün .. Esas sayılı d.ki ciranta sıfatında bulunan davacının imza inkarına dayanmakta olduğunu, müvekkilinin hamili olarak bulunduğu 13.500,00 TL bedelli çeke ilişkin borçlular aleyhine taraflarınca ihtiyati haciz kararı alındığını ve alınan karar uyarınca icra takibine geçildiğini, çekin müvekkiline ticari ilişki neticesinde ciranta tarafından cirolanıp verildiğini, davaya konu çekteki imza davacıya ait olup bu husus yapılacak olan bilirkişi incelemesi ile açığa çıkacağını, ticaret sicil müdürlüğüne davacının çek keşide etme konusunda herhangi birilerine vekalet ve yetki verip verilmediğinin sorulmasını, haksız davanın ve karşı tarafın tüm taleplerinin reddini, lehlerine tazminata hükmedilmesini, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasını savunmuştur.
MAHKEME KARARI: İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/10/2021 tarihli 2018/1123E. – 2021/717K. sayılı kararıyla; “…davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takip dayanağı yapılan çekten dolayı, davalı yana borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin Menfi Tespit davası olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, iddia ve savunmaların değerlendirilmesi amacıyla Grafoloji konusunda uzman bilirkişiden imza incelemesine yönelik rapor alındığı, alınan raporda, inceleme konusu yapılan çek arka yüzünde yer alan … San. Tic. Ltd. Şti. kaşe izi üzerine atılmış imza ile …’a ait mukayese olarak gönderilen imza örnekleri arasında grafolojik tanı unsurları bakımından farklılıklar tespit edildiği, İnceleme konusu, “… Bankası A.Ş. Gaziosmanpaşa-İstanbul şubesine ait 27.08.2018 keşide tarihli, keşidecişi … İnş Tic Ltd Şti olan, … numaralı, 13.500 TL bedelli çek” arka yüzde … San. Tic, Ltd. Şti. kaşe izi üzerine atılmış imzanın …’ın eli ürünü olmadığının net bir şekilde tespit edildiği, raporun dosya kapsamına uygun ve ayrıntılı olduğu ve hükme esas alınmasına karar verildiği, davalı yanca her ne kadar günümüzde çeklerin ileri tarihli düzenlenebildikleri, bu dönemlerde de bir şirketin yetkili değişikliğine gidebildiği ve bu nedenle de çek üzerindeki keşideci ve ciranta imzaları eski yetkililere ait çıkabildiği ve davacı şirkette de temsilci ve ortaklarda değişiklikler olduğu, Çeklerin ileri tarihli düzenlenmiş olma ihtimalinden dolayı davacı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. ‘nin geçmiş tarihli temsilci ve ortaklarının da imza incelemelerinin yapılması gerektiği iddia edilmiş ise de; davacı şirketin ilk tescil tarihinin 28/08/2009 tarihi olduğu ve iş bu tarihten itibaren de davacı şirketi münferiden yetkili kişinin … olduğu anlaşıldığından, davalı yanın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiş ve bu haliyle de, dava ve takibe konu çekteki davacı şirket adına adına atılan imzanın, davacı şirketi 28/08/2009 tarihinden 28/08/2034 tarihine kadar Münferiden temsile yetkili …’a ait olmadığının anlaşıldığı ve sahtecilik iddiasının mutlak def’ilerden olduğu ve herkese karşı ileri sürülebileceği ve davacının da menfi tespit isteminde haklı olduğu ve dava açmakta da hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne; ayrıca davacı tarafça her ne kadar kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de, gerek dava ve takip konusu çekte davacının lehtar-ciranta olarak gözüküyor olması ve davacıdan sonra dava dışı 3. kişilerin cirosunun bulunuyor olması ve davalın da son ciranta ve yetkili hamil olması karşısında, çekteki keşideci imzasının davacı keşideciye ait olduğunu bilmesinin beklenemeyeceği ve ayrıca davacı yanca davalının takip başlatmakta kötü niyetli olduğunun mevcut delillerle ispat edilemediği anlaşıldığından, davacının koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatına ilişkin isteminin reddine dair; -Davanın KABULÜ İle; -Davacının davalıya, dava konusu ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının dayanağı olan … Bankasına ait, 27/08/2018 keşide tarihli, keşide yeri İstanbul, keşidecisi … İnş. Tic. Ltd. Şti olan, 13.500,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının TESPİTİNE, -Davacının kötü niyet tazminatı isteminin koşulları oluşmadığından REDDİNE,” karar verilmiştir. İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Mahkemece eksik inceleme yapıldığını, ileri tarihli çek keşide edilmesi mümkün olduğundan, davacı şirketin yetkilisinin zaman içinde değişip değişmediğinin araştırılması ve tüm yetkililerinin imzalarının incelenmesi gerektiğini, müvekkilinin ciro yoluyla aldığı çek üzerindeki imzaların kime ait olduğunu bilmesinin beklenemeyeceğini, bu nedenle imzanın daha kapsamlı araştırılması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İlk derece mahkemesi’nce uyap sistemi üzerinden celp edilen; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası incelenmesinde; Davalı-alacaklı tarafça davacı-borçlu ve dava dışı 3. kişiler hakkında, 27/08/2018 keşide tarihli, keşide yeri İstanbul olan, keşidecisi … Isı Sist. Turz. İnş. Tic. Ltd. Şti. olan, 13.500,00 TL bedelli, lehtar-cirantası davacı olan bir adet çek alacağı dayanak gösterilmek suretiyle 05/09/2018 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır. İstanbul CBS’nin 2018/157051 soruşturma sayılı dosyası incelenmesinde; müştekisinin davacı …Ltd. Şti., şüphelilerinin ise, dava dışı şirketler …Ltd. Şti. yetkilileri ile … Endüstriyel … Ltd. Şti. yetkilileri olduğu ve soruşturmanın halen devam ettiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince takip dayanağı çekteki ciranta imzasının davacı yanın eli ürünü olup olmadığı hususunda Grafoloji konusunda uzman Adli Tıp Uzmanı Grafolog Uzm. Dr…’dan alınan 23/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…İnceleme yöntemi olarak; inceleme konusu imza ile mukayese belgelerdeki imzalardaki harf ve gramaların tek tek özellikleri ve birbirleriyle olan ilişkileri, kağıdın kullanımı, kişisel alışkanlıklar, hız, işleklik, baskı derecesi, istif, eğim, doğrultu, ve tersim biçimi gibi yönlerden karşılaştırma yapıldığı, dikey ve yatay kuvvetli ışıklar altında, çeşitli büyütme özelliklerinde mercekler ve … adlı cihaz kullanıldığı, ayrıca bilgisayarda çeşitli programlar kullanılarak üst üste çakıştırma ve yan yana getirme yöntemleriyle gramalar arasında benzerlikler ve farklılıkların değerlendirildiği, inceleme konusu çek arka yüzde … San. Tic. Ltd. Şti. kaşe izi üzerine atılmış imza ile …’a ait mukayese olarak gönderilen imza örnekleri arasında grafolojik tanı unsurları bakımından farklılıklar tespit edildiği, İnceleme konusu “… Bankası A.Ş. Gaziosmanpaşa-İstanbul şubesine ait 27.08.2018 keşide tarihli, keşidecişi … İnş Tic Ltd Şti olan, … numaralı, 13.500 TL bedelli çek” arka yüzde … San. Tic, Ltd. Şti. kaşe izi üzerine atılmış imzanın …’ın ELİ ÜRÜNÜ OLMADIĞI …” şeklinde tespitler yapılmıştır. Davacı şirkete ait ticaret sicil kaydı incelendiğinde; şirketin 28/08/2009 tarihinde tescil edildiği, kuruluşundan itibaren yetkilisinin … olduğu, başlangıçta iki ortak daha mevcutken, hisselerini devrederek ortaklıktan ayrıldıkları tespit edilmiştir.
G E R E K Ç E: Dava, İİK’nun 72. addesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Mahkemece menfi tespit davasının kabulüne, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, davalı vekili karara karşı istinaf yargı yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır Her ne kadar davalı vekili çekin ileri tarihli olarak düzenlenmesi mümkün olduğundan davacı şirketin kuruluşundan itibaren tüm yetkililerinin araştırılarak imza incelemesi yapılması gerektiği belirtilerek istinaf yoluna başvurulmuşsa da, dosyaya getirtilen davacı şirketin ticaret sicil kayıtları ve ekleri incelendiğinde; şirketin kuruluşundan bu yana ve halen yetkilisinin … olduğu, daha önce şirkette hissedar olan diğer ortağın 2013 yılında hissesini …’a devrederek ortaklıktan ayrıldığı, bu nedenle başkaca imza incelemesi yapılmasına gerek olmadığı, alınan bilirkişi raporunda çekin keşide tarihinden önceki ve yakın tarihlerde atılan imza asıllarının incelenerek imzanın …’ın eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bu nedenle mahkemece menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmakla, davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 922,19 TL nispi harçtan, peşin alınan 230,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 691,64 TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 22,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 03/11/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.