Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1828 E. 2023/68 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1828 Esas
KARAR NO: 2023/68
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2022
NUMARASI: 2021/36
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı şirketin, müvekkili şirketin hak sahibi olduğu … ve … isimli ürünleri birebir surette taklit ederek hiçbir yenilik ve ayırt edicilik kazandırmadan üretilmesi, satışa sunulması ve tanıtımının yapılması suretiyle haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitini, menine ve ref’ine, bu bağlamda hakları ihlal edilen ürünlerin imalinin, satışının ve dağıtımının, ihlalinin ve ihracının yurt içinde ve yurt dışında satışa sunulmasının önlenmesine ve tecavüz teşkil eden ürünler ile ürünlerin imal edildiği kalıplara el konulmasına ve imha edilmesine, İstanbul Anadolu Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/153 D.iş sayılı dosyasında ve Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/1 D.iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporları dikkate alınarak davalı yanın ihlal teşkil eden ürünlerinin satışının ve tanımının yapılmasının önlenmesine, ihtiyati tedbir kararı verilmesine, fazlaya ilişkin talep hakları kalmak üzere şimdilik HMK 107. Maddesi uyarınca 1.000 TL maddi tazminatın ve 1.000 TL manevi tazminatın tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, masrafı davalıdan karşılanmak üzere mahkeme kararının tirajı yüksek bir gazetede kamuya ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın kendilerine ait “…” markası adı altında … ve … adını vermiş oldukları alüminyum iç mekan radyatörlerinin kendilerinin endüstriyel tasarımını teşkil ettiğini, bu ürünler üzerinde tasarım hakkına sahip olduklarını ve bu uzun yıllardır kendileri tarafından üretiliyor olması sebebiyle işbu ürünlere ait tasarımın kendilerine ait olduğunu iddia ettiği, davacının endüstriyel tasarımdan kaynaklanan tecavüzün tespit, men ve ref’ine ilişkin talebinin değerlendirilmesi bakımından görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik itirazında bulunmuş ve davanın reddini talep etmiştir.
TEDBİRİN REDDİ KARARI: İlk derece mahkemesince; “…Mahkememizce celp edilen İstanbul Anadolu Fikri Ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2017/153 D. İş ve Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/1 D. İş sayılı dosyalarının incelenmesinde; Davacı tarafın tedbir talebine konu … ve … isimli ürünlerin tasarımlarını TPVK 54 ve 56. Maddelerinde düzenlenen haksız rekabet hükümlerine aykırı olarak aynısının ya da ayniyet derecesinde benzerinin davalı tarafça üretilip satışa sunulup sunulmadığı, endüstriyel tasarım iltibası olup olmadığı, haksız rekabet nedeniyle zarar miktarı, denetlemenin yapılıp yapılmadığı, davacının tescilsiz tasarım üzerinde hak sahibi olup olmadığının tespiti yargılamayı gerektirdiği sonuç ve kanaatine varılarak, ihtiyati tedbir talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
DAİREMİZ KARARI: Dairemiz 07/10/2019 tarihli 2019/2253E.-2019/2020K. Sayılı kararı ile; “…mahkemenin davacının ihtiyati tedbir talebine ilişkin talebini 13/02/2019 günlü tensip tutanağının 12 numaralı ara kararı ile değerlendirmiş ve 29/04/2019 tarihli ara kararla davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dairemiz önüne gelen dava dosyasının incelenmesinde de ayrıca UYAP ortamında yapılan araştırmada mahkemenin istinafa konu bu kararı gerekçeli şekilde yazmadığı , bir başka deyişle istinafa konu kararın HMK’nun 297 ve 391.maddesindeki şartları taşımadığı anlaşılmakla, usulüne uygun ve gerekçeli bir şekilde karar yazılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine…” şeklinde karar verilmiştir.
DAİREMİZ KARARI SONRASI TEDBİRİN REDDİ KARARI: Dairemiz kaldırma kararı sonrası davacı vekili 21/09/2022 tarihli dilekçesi ile; aldırılan 3 bilirkişi raporunca sabit olan davalının haksız rekabet teşkil eden ürünlerinin satışının ve tanıtımının önlenmesi ve işbu ürünleri ve ürünlerin üretimi için kullanılan kalıplara el konulmasını huzurdaki uyuşmazlığın 2017 yılından beri süregeldiği ve karşı yanın defter sunmaktan imtina ettiği de göz önüne alınarak öncelikle teminatsız olarak, ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur. İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/36E. 30/09/2022 tarihli ara kararı ile; “…İncelenen dosya kapsamı, İstanbul Anadolu Fikri Ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2017/153 D. İş ve Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/1 D. İş sayılı dosyalarının incelenmesinde; Davacı tarafın tedbir talebine konu … ve … isimli ürünlere yönelik haksız rekabet olup olmadığına ilişkin uyuşmazlığın,yargılamanın devam etmesi,bilirkişi raporuna itiraz edilmesi ve ek rapor alınması yönünde karar verilmesi,talep edilen tedbir talebinin davanın esasını oluşturması ve uyuşmazlıgın esasını çözecek mahiyette tedbir kararı verilemeyeceğinden tedbir talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir. İşbu kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; iş bu dava ikame edilmeden önce ürünlerin davalı tarafndan üretildiğini, satışa sunulduğu ve ürünlerin müvekkilinin ürünlerine haksız rekabet teşkil edip etmediği yönü8nde tespit dosyaları ikame edildiğini, söz konusu tespit dosyalarında ve esas dosyada alınan bilirkişi raporlarının ortak kanaatinin davalının ürünlerinin müvekkilinin ürünlerine yönelik haksız rekabet teşkil ettiğini, huzurdaki uyuşmazlığın 2017 yılından beri devam ettiğini ve karşı tarafın defter sunmaktan imtina ettiğini ve bu nedenle tedbir talep ettiklerini, somut olayda ihtiyati tedbir şartlarının mevcut olduğunu, bu durum ile birlikte mahkemenin dosyaya ek rapor tanzim ettirmesinin ihtiyati tedbir kararı alınmasına bir engel oluşturmayacağını, dosyada mevcut olan 3 bilirkişi raporunun da müvekkili lehine olduğu göz önüne alınarak tedbir kararının elzem olduğunu, tedbir kararının uyuşmazlığı çözmeyeceğini yalnızca müvekkilinin 5 yıldır sürüncemede olan ve 3 bilirkişi raporu ile de sabit olan hakkının uyuşmazlığın çözümüne dek korunmasını sağlayacağını bildirerek 30/09/2022 tarihli ara kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLER: Davanın ilk olarak ticaret mahkemesinde açıldığı, ticaret mahkemesinin FSHHM’ye görevsizlik kararı verdiği, FSHHM’nin de Asliye Ticaret Mahkemesine karşı görevsizlik kararı verdiği, ancak dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda görevli mahkemenin FSHHM olduğu yolunda karar verdiği görülmüştür. Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (fikri ve sınai haklar Hukuk mahkemesi sıfatıyla) 2018/1 D. İş sayılı dosyası ile delil tespiti ve ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur. Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/1 D. İş sayılı dosyası ile 19/02/2018 tarihinde aldırılan bilirkişi heyeti raporunda özetle; “…sonuç olarak …’nin … Yolu No:… Pelitli/Gebze adresinde bulunan işyerinde yapılan incelemeler ile tespit dosyasından elde edilen bilgiler ışığında … ve … isimli radyatörlerin …’nin … Yolu No:…, Pelitli/Gebze adresinde bulunan işyerinde üretiminin yapıldığı tespit edilmiş olup, tanıtım ve satışının yapıldığının anlaşıldığının, tespit isteyen … Limitid Şirketi’ne ait memo ve slim ürünler ile karşı taraf …’ne … ve … ürünlerinin su boru çapları başta olmak üzere teknik ölçülerinde farklılıklar olduğunun, ancak dış görünüm itibariyle benzer olduklarının, bu durumun haksız rekabet teşkil edeceği…” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. İstanbul Anadolu Fikri Ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2017/153 D. İş sayılı dosyası ile davacı taraf delil tespiti ve ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, bu dosyada aldırılan bilirkişi raporunda ise; “… Tespit konusu benzerlik ve ayırt edici nitelik yönünden değerlendirilen tasarımlar radyatör” tasarımıdır. Tasarımlar, ana yapıyı oluşturan ögelerin, biçimleri, oranları, yüzey özellikleri ve birbirleri ile ilişkileri sayesinde farklılaşmakta ve ayırt edici nitelik kazanmaktadır. Tasarımlar birbirine parallel ve eşit aralıklar ile dikey konumlanmış dilimlerin birleşmesinden oluşmaktadır. Karşılaştırılan tasarımlarda yer alan dilimler, dikdörtgen prizma biçiminde olup, yüzey üzerinde herhangi bir pozitif/negative desen yer almamaktadır. Dilimlerin diziliminin başında ve sonunda yer alan dilimlerin arka Yüzeyleri düz iken, ön yüzeyleri dış kenara doğru eğimli bir çizgide ilerlemekte ve en uçta sıfırlanarak sona ermektedir. Dilimlerin üst yüzeyleri açık olup, kesitleri iki adet yan konumlarmış dikdörtgen boşluktan oluşmaktadır. Karşılaştırılan ürünleri meydana getiren bütün öğelerin tasarımları, gerek biçim gerekse oran, yerleşim ve birbirleri ile ilişkileri bakımından son derece benzerdir. Yapılan değerlendirme sonucunda Tespit İsteyen tarafa ait … isimli ürün ile Aleyhinde Tespit İstenen …’ye ait 2017/2 tarihli katalogda ve tespit adresinde yer alan … model ürünlerin birbirleri üzerinde iltibas yaratacak kadar benzer oldukları sonucuna varılmıştır.Tespit konusu benzerlik ve ayırt edici nitelik yönünden değerlendirilen tasarımlar “radyatör” tasarımıdır. Tasarımlar, ana yapıyı oluşturan ögelerin, biçimleri, oranları, yüzey özellikleri ve birbirleri ile ilişkileri sayesinde farklılaşmakta ve ayırt edici nitelik kazanmaktadır. Tasarımlar birbirine parallel ve eşit aralıklar ile dikey konumlanmış dilimlerin birleşmesinden oluşmaktadır. Karşılaştırılan tasarımlarda yer alan dilimler, dikdörtgen prizma biçiminde olup, yüzey üzerinde herhangi bir pozitif/negative desen yer almamaktadır. Dilimlerin üst yüzeyleri açık olup, kesitleri iki adet yan konumlanmış dikdörtgen boşluktan oluşmaktadır. Karşılaştırılan ürünleri meydana getiren bütün ögelerin tasarımları, gerek biçim gerekse oran, yerleşim ve birbirleri ile ilişkileri bakımından son derece benzerdir. Yapılan değerlendirme sonucunda Tespit İsteyen tarafa ait … isimli ürün ile Aleyhinde Tespit İstenen …’ye ait 2017/2 tarihli katalogda ve tespit adresinde yer alan … model ürünlerin birbirleri üzerinde iltibas yaratacak kadar benzer oldukları…” yolunda görüş bildirildiği, mahkemenin de alınan bu rapora istinaden 19/02/2018 tarihli ara kararı ile davacı tarafın ihtiyati tedbir talebini reddetmiştir. Yargılama sırasında alınan 02/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “..davalının … ürününün davacının … ürünüyle ve davalının … ürününün davacının … ürünü ile ortalama dikkati haiz tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali yaratabileceği ve davalının bu suretle davacı aleyhine haksız rekabette bulunduğu sonucuna varılabileceği; Maddi Tazminat yönünden yapılan tespit ve incelemeler neticesinde; Davacının, 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defter ve belgelerini incelenmesi için sunduğu ve defterlerinin yazılı olduğu, usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yapıldığı, TTK md. 64. göre nazara alınabileceği, HMK md. 222 ‘ye göre sahibi lehine delil olabileceği Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu, Davalının ticari defterlerini ve belgelerini sunmadığı, bu hususun tutanak altına alındığı, dosyaya eklendiği, Rapor içerisinde yapılan tespitler doğrultusunda davacının dava konusu … ve … adlı ürünleri ile ilgili bir fiili zararı tespit edilmediği, Tazminatın belirlenmesi ile ilgili zararın bir diğer türü olan yoksun kalınan kazancın tespitinin davalının ticari defterlerini ibraz etmemesinden dolayı hesaplanamadığı…” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, davacıya ait tasarımların davalı tarafından taklit edilerek üretilmesi, satılması ve tanıtımının yapılması suretiyle haksız rekabetin tespiti, men’i ve ref’i ile tazminat talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Dosya içeriğinden davacının dayandığı tasarımların tescilsiz olduğu, davanın 6769 sayılı SMK döneminde açıldığı, davacının tescilsiz tasarımlarının korunup korunamayacağının tespitinin yargılamayı gerektirdiği hususları birlikte değerlendirildiğinde ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf isteminin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.19/01/2023