Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1827 E. 2023/30 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1827 Esas
KARAR NO: 2023/30
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2022
NUMARASI: 2020/65E.
DAVANIN KONUSU:Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
KARAR TARİHİ: 18/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirketin 2005 yılından itibaren dekoratif duvar, tavan ve cephe kaplama panellerinin öncü ismi ve yenilikçi markası olarak faaliyet gösterdiğini, kuruluşundan itibaren 13 yıllık süreçte 7 bini aşkın projeye çözüm ortaklığı yaptığını, kendi Arge yöntemleri ve çeşitli sistemler kullanarak birçok özgün tasarıma imza attığı ve müvekkili şirketin TPMK nezdinde …, …, …, …, …, … ve … tescil numaralı tasarımları bulunduğunu, davalının ise müvekkiline ait bir kısım tasarımları birebir koplayarak kendisine ait www…com isimli siteden ve showroomlardan satışa sunduğunu, davalının ürünlerinde müvekkilinin tasarımlarını taklit ettiğini, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturma dosyasında alınan raporda iddialarının doğrulandığını belirterek müvekkilinin tasarımlarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, 10.000 TL maddi tazminata ve kararın ilanına, ayrıca davalıya ait iltibas yaratan tüm ürünlerin üretiminin, satış ve dağıtımının, ithal ve ihracının önlenmesine, ürünlerle ilgili yayın, broşür, ilan , reklam vs her türlü tanıtım malzemesi ve basılı materyal ile ürünlerin toplatılmasına, ayrıca internet sitesindeki görsellere erişimin engellenmesine, bu mümkün olmadığı takdirde internet sitesine erişimin tümden engellenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının tasarımlarının daha önceden kamuya sunulduğunu, bu tasarımların daha önceden distribütörü olduğu dava dışı şirkete ait olduğunu, ayrıca dava konusu tasarımlarla ilgili olarak İstanbul 2.FSHHM’nin 2020/256 esas sayılı dosyasında hükümsüzlük davası açıldığını, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu alınmış ve bu rapor gerekçe yapılarak 29/06/2020 tarihinde “1-İhtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜ ile tedbir talep eden eden tarafından karar tarihinden itibaren 1 HAFTALIK KESİN SÜRE içerisinde, 50.000,00 TL teminat veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu Mahkememize depo edildiğinde; 2-İhtiyati tedbir talep eden davacı şirkete ait … tescil no.lu çoklu tasarım tescil belgesinde yer alan (6) no.lu tasarıma, … tescil no.lu çoklu tasarım tescil belgesinde yer alan (5-7-11-16) no.lu tasarımlarına, … tescil no.lu çoklu tasarım tescil belgesinde yer alan (2-8) no.lu tasarımlarına benzer olan davalı tarafın internet sitesinde yer alan “… …”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” isimli ürünlerin satışının, tanıtımının ve pazarlanmasının, ithal ve ihracının, her türlü satış ve dağıtımının önlenmesine, bu şekilde üretilmiş ürünlerle ilgili yayın, broşür, ambalaj, ilan, reklam afiş, vs. her türlü tanıtım malzemesi ve basılı materyal ile ürünlerin toplanarak MUHAFAZA ALTINA ALINMASINA, 3-Davalı tarafın https://www…com web sitesi içeriğinde yer alan ve bilirkişi raporunda benzer olduğu belirtilen “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” adlı ürün görsellerinin 1 haftalık kesin süre içerisinde kaldırılmasına, 1 haftalık kesin süre içerisinde kaldırılmadığı taktirde https://..com/ adlı siteye Erişimin Engellenmesi kararı verilebileceğinin ihtarına. 4-Sair ihtiyati tedbir taleplerinin reddine, 5- Kararın görevli ve yetkili İcra Müdürlüğü’nce yerine getirilmesine, 6-İnfaz sırasında refakate tasarım uzmanının alınmasına, 7-Karara bilirkişi raporunun eklenmesine, 8-HMK 393. maddesi gereğince karar tarihinden itibaren bir hafta içinde teminat yatırılmasının ve bu kararın uygulanmasının talep edilmesinin zorunlu olduğu, aksi takdirde kararın kendiliğinden kalmış sayılmasına, 9-Teminat yatırıldığında ve karar infaz edildiğinde kararın taraflara tebliğine, masrafın avanstan karşılanmasına, ” şeklinde karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince 24/07/2020 tarihli dilekçeyle itiraz edildiği görülmüştür. İtiraz üzerine mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme sonunda; ek rapor alınmış ve ek rapor gerekçe yapılarak ” 1-İtirazın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 2-Mahkememizce daha önce verilen tedbir kararının ters teminat tedbirine çevrilmesine, 3-Davalı tarafa 1 haftalık kesin süre içerisinde 6769 sayılı SMK. 159/2-c maddesi gereğince 75.000 TL nakti teminatı yada kesin ve süresiz marka teminat mektubunu mahkememize depo etmesi, 4-Kesin süre içerisinde teminat depo edilmesi halinde daha önce mahkememizce verilen 29/06/2020 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, 5-Kesin süre içinde teminat depo edilmemesi halinde mahkememizce verilen 29/06/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının devamına 6-7251 sayılı Kanun ile değişik HMK 393/1.maddesi gereğince kararın tedbir talep eden tarafa tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 1 hafta içinde bu kararın uygulanmasının talep edilmesinin zorunlu olduğunun, talep edilmediği taktirde kararın kendiliğinden kalkmış sayılacağının davacı tarafa ihtarına, 7-7251 sayılı Kanunun ile değişik HMK 398/1. Maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimsenin, altı aya kadar disiplin hapis cezası ile cezalandırılacağının ihtarına, ” şeklinde karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Dairemizin 24/02/2021 tarihli 2021/33 Esas – 378 Karar sayılı ilamıyla; “mahkemece başlangıçta bilirkişi raporu gerekçe yapılarak davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi kısmen kabul edilmiş, davalı tarafın itirazı üzerine ek inceleme yapılarak ek rapor alınmış ve açılan duruşmada bu ek rapor gerekçe yapılarak istinafa konu edilen kararın verildiği anlaşılmıştır. Söz konusu yeni kararla ihtiyati tedbirin değiştirildiği anlaşılmıştır. Bu durumda verilen karar HMK’nun 396/1 maddesi kapsamında bir karardır. Bu karar durum ve koşulların değişmesi nedeniyle ihtiyati tedbirin değiştirilmesine ilişkin olup mahkemece verilen bu karara karşı istinaf yolu açık olmadığından istinaf isteminin usulden reddine, karara karşı itiraz yolu açık olmakla taraf vekillerince verilen istinaf dilekçelerinin itiraz dilekçeleri olarak incelenmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine” dair karar verilmiş, dosyanın ilk derece mahkemesine iadesinden sonra mahkemece duruşmalı yapılan inceleme sonunda verilen 08/07/2021 tarihli 2020/65 Esas sayılı ara karar ile ” mahkemece durum ve koşulların değişmesine istinaden davalı vekilinin talepleri yönünde 03/11/2020 tarihli ara karar ile ters tedbir teminatına hükmedildiği, aynı tarihli ara kararın 5. Maddesince ters teminat bedeli yatırılmadığı takdirde 29/06/2020 tarihli ara karar ile verilen ihtiyati tedbir kararın aynen devamına şeklinde karar verildiği, davacı vekilinin bu yöndeki itirazlarının haklı olduğu, davalı tarafından süresi içerisinde teminat yatırılmamış olduğundan 03/11/2020 tarihli ara kararın verilmemiş sayıldığı, bu nedenle daha önce verilmiş olan 29/06/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının devamına karar vermek gerektiği, davalı vekilince teminatın yatırılması için yeniden süre talep edilmiş ise de daha önce verilen kesin süreye rağmen teminatın yatırılmadığı anlaşıldığından yeniden süre verilmesi talebinin koşulları oluşmadığı” gerekçesiyle, davacı vekilinin ihtiyati tedbire yönelik itirazlarının kabulü ile davalı tarafından 03/11/2020 tarihli ara karar ile verilen ihtiyati tedbire ilişkin teminat yatırılmadığı için ihtiyati tedbir kararı verilmemiş sayıldığından 03/11/2020 tarihli ara kararın 5. Maddesi gereğince 29/06/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının devamına, davalı vekilince teminatın yatırılması için yeniden süre talep edilmesi ve diğer taleplerinin reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.Dairemizce yapılan 04/11/2021 tarih, 2021/1724E.-2021/1864K. Sayılı ilam ile mahkemece verilen 08/07/2021 tarihli ara kararın HMK’nın 396/1 maddesi kapsamında verilen karara karşı itiraz üzerine verilen karara ilişkin olması nedeniyle yani durum ve koşullardaki değişiklik nedeniyle verilen bir karar söz konusu olduğundan bu karara karşı istinaf yolunun kapalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin usulden reddine ve davalı vekilinin İstinaf dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak değerlendirilmesine dair karar verildiği, dairemiz kararından sonra dosyanın mahkemesine gönderildiği ve davalı vekilinin 15/09/2022 tarihli celsede ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemenin de bu celsede vermiş olduğu karar ile HMK 396/1. Maddesi uyarınca durum ve koşulların değiştiği sabit olursa talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir hükmü gereğince, davacının davaya konu ettiği tasarımların İstanbul 2 FSHM’ nin 2020/256 Esas ve 2019/326 Esas sayılı dosyaları ile hükümsüzlüğüne karar verildiği, davaların halen derdest olduğu, her ne kadar hükümsüzlük kararı verilmiş ise de hükümsüzlük kararlarının kesinleşmemesi, tasarımların halen davacı adına tescilli olması, davacı talebinin aynı zamanda haksız rekabet iddialarını da içeriyor olması nedeniyle, mahkememizce verilen 30/06/2020 tarihli tedbir kararının ters teminat şeklinde kaldırılmasının hakkaniyete daha uygun olduğu, ters teminat miktarının dosya kapsamına göre 100.000 TL olarak takdir edilerek, bu şekilde 396/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbirin koşullarında değişiklik yapılmasına karar verilerek, Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması yönündeki talebinin KISMEN KABULÜ ile, davaya konu tasarımlar yönünden verilen hükümsüzlük kararı da dikkate alınarak ters teminat tedbirine hükmedilmesine, ters teminat miktarının 100.000 TL olarak taktirine, davalı vekili tarafından 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkememiz veznesine depo etmesine 1 haftalık süre içerisinde ters teminat miktarı yatırıldığı taktirde mahkememizce verilen önceki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, aksi halde teminat yatırılmadığı taktirde önceki tedbirin devamına…” şeklinde karar verilmiş, iş bu karara karşı davalı vekilince mahkemeye önce 22/09/2022 tarihli teminatın gerekli olmadığına dair itiraz dilekçesi sunulduğu, daha sonra ise 19/10/2022 tarihli istinaf dilekçesi sunduğu görülmüştür. Davalı vekili, 19/10/2022 tarihli istinaf dilekçesinde, mahkemenin ters teminata hükmettiğini, ancak teminat miktarının bildirilmesi ile ya da mahkemece uygun bir teminat belirlenmesi gerektiğini, zaten 15/09/2022 tarihli celsede hükümsüzlük kararının kesinleşmesinin beklenmesine dair karar verildiğini, İstanbul 2. FSHHM’nın 2021/256E. Sayılı dosyasında davacı adına tescilli …, …, …, … ve … ve …, … numaralı tasarım tescillerinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verildiğini, buna göre ilgili tasarımlar hükümsüz kaldığında ters teminat için 10.000,00 TL teminatın gerekli olmadığını, haklılıklarını yaklaşık olarak ispat ettiklerini, buna göre mahkemenin 15/09/2022 tarihli kararına itiraz ettiklerini ve ilk derece mahkemesi tarafından verilen tedbirin kaldırılmasına, bu taleplerin reddi halinde ise ters teminat olarak takdir edilen miktarın indirilmesi ile daha uygun bir teminat miktarının takdirini istemiştir.
DELİLLER: Yargılama sırasında alınan 10/06/2020 tarihli … ve … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; …com alan adını yapan kişi ve yönetici bilgisinin gizli olduğu, alan adının 09/09/2014’de kaydettirildiği, davacıya ait … nolu tasarım ile davalıya ait “…” ürünü arasında benzerlik olduğu, davacıya ait … nolu tasarım ile davalıya ait “…” ürünü arasında yine davacıya ait … nolu tasarım ile davalıya ait “…” ürünü arasında, yine davacıya ait … nolu tasarımı ile davalıya ait “…” ürünü arasında, yine davacıya ait … nolu tasarımı ile davalıya ait “…” ürünü arasında ayniyet derecesinde benzer olduğu, yine davacıya ait … nolu tasarım ile davalıya ait “…” ürünü arasında, yine davacıya ait … nolu tasarım ile davalıya ait “pangolin” ürünü arasında benzerlik bulunduğu, yine davacıya ait … nolu tasarımı ile davalıya ait “…” ürünü arasında farklılık bulunduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 19/10/2020 tarihli ek raporda ise; davacıya ait … tescil numaralı … numaralı, … numaralı, … numaralı ve … tescil numaralı … nolu, … nolu ve … nolu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik niteliklere sahip olmadığının tespit edildiği, … tescil numaralı, … nolu tasarımın ise yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olduğu, davacının sunduğu belgelerle internet siteleri üzerinde yapılan incelemede … tescil numaralı tasarımlardan …, …, …, … ve … tescil numaralı tasarımlardan zanzıbar, roca, ruima ve … nolu tasarımlardan hormigon vintage isimli tasarımların ise farklı isimlerle başka internet sitelerinde yayınlandığının tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, sonuçlarının ortadan kaldırılması ile tazminat talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık 15/09/2022 tarihli ihtiyati tedbire itirazın kısmen kabulü kararına yöneliktir. Dosyanın incelemesinde daha önceden istinaf incelemesi için dairemize gelmiş olduğu görülmüştür. Yargılama devam eder iken mahkemece verilen tedbir kararına davalı vekilinin itiraz ettiği ve mahkemenin de HMK’nun 396. Maddesindeki durum ve koşulların değiştiği gerekçesiyle verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın yerinde olduğu gerekçesiyle ters tedbir teminatına hükmettiği iş bu 15/09/2022 tarihli ara kararın da davalı vekilince istinaf edildiği görülmüştür. Söz konusu bu durum HMK’nın 396. Maddesindeki durum ve koşulların değişmesi nedeniyle (İstanbul 2. FSSHM’nin 2021/256E. Sayılı dosyasından verilen hükümsüzlük kararı gerekçe yapılarak) verildiğinden karar istinafa tabi değildir. Bu husus dairemizin benzer şekildeki 04/11/2021 tarihli 201/1724E.-2021/1864K. Sayılı ilamında da ayrıntılı bir şekilde izah edilmiştir. İtiraza tabi bir hususun istinafa getirilmesi mümkün değildir.Dolayısıyla davalı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf dilekçesinin ilk derece mahkemesince itiraz dilekçesi olarak değerlendirilmesine, 3-Alınması gereken 179,90TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harçtan bakiye 99,20TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.18/01/2023