Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1824 E. 2022/2189 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1824 Esas
KARAR NO: 2022/2189 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/99 E. SAYILI ARA KARAR
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tasarım Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TALEP; Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde; davacı … A.Ş.’nin 1998 yılında içme suyu ve tarımsal sulama sistemleri için vana üretmek amacıyla kurulduğunu, dünya kalitesinde ürettiği … marka vanalarıyla kısa sürede sektöründe önde gelen kuruluşlardan biri olduğunu, davalı şirketin kurucu ortaklarından … ve …’ın, müvekkili şirketin eski çalışanları olduğunu, işe izinsiz ve mazeretsiz şekilde gelmemeleri sebebi ile iş sözleşmelerinin haklı sebeple feshedildiğini, … ve …’ın, müvekkili şirkette çalıştıkları süre içerisinde edindikleri bilgi ve belgeleri (hidrolik kontrol vanaları, pilot parçaları), iş yeri içerisinde yapılan yenilikleri (montaj ve üretim aparatları gibi) kötü niyetli olarak doküman haline getirdiklerini, akabinde davalı şirketi kurduklarını, kurdukları … şirketi ile müvekkil şirketle aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, ayrıca müvekkil şirkette çalışırken elde ettikleri bilgi, belge ve dokümanlar (teknik resim vb.) ile müvekkili şirketin çalıştığı taşeron firmalardan teklif aldıkları ve ticaret yapma teklifinde bulunduklarını, bu davranışlardan vazgeçmelerinin müvekkili şirket tarafından Konya … Noterliğinden … yevmiye numaralı ve 08/12/2021 tarihli ihtarname ile ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen kötü niyetli davranışların devam ettiğini, İlerleyen süreçte müvekkil şirkete ait hidrolik kontrol vanalarının tasarımlarını tasarımcı … ile yeni kurdukları davalı … şirketine tescili için TÜRKPATENT’e başvurduklarını, (Tasarım Başvuru no: …) yapılan itirazlar sonucunda TÜRKPATENT tasarımların ayırt edici olmadığı, itiraz eden şirketin eski çalışanı oldukları ve kötü niyetli tespit edilerek … şirketinin tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne karar verdiğini, açıklanan nedenlerle davalı şirket eylemlerinin müvekkilinin tescilli tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet (6769 s. SMK ve TTK kapsamında) oluşturduğunun tespiti ve men’ine, durdurulmasına ve refine, ticari kullanımların durdurulmasını, maddi durumun ortadan kaldırılmasını; davalının müvekkiline ait tasarımlarının üretimine ve kullanmaya devam etmesi halinde ortaya çıkabilecek telafisi çok güç ve hatta imkânsız zararlar dikkate alınarak, 6769 s. SMK, 7, 29, 159 maddeleri, vd., TTK 61 vd. maddeleri ve HMK 389 vd. Maddeleri gereğince ve 390/2 maddesi uyarınca işbu davanın davalıya bildirilmesinden evvel öncelikle teminatsız olarak mahkeme aksi kanaatte ise, uygun görülecek teminat ile ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve bu cümleden olmak üzere; davalıya ait ürünlere el konularak, toplatılmasına, tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların karar kesinleştiğinde imhasına, davalının müvekkilimize ait tasarım konusu ürünleri reklam, tanıtım, internet adresinde, yahut diğer mecralarda, her türlü tanıtım malzemesi ve basılı evrakta, benzeri ticari dokümanlarda tasarımsal olarak kullanmasının önlenmesini, davalının müvekkilimize ait tasarım tescil konusu ürünlerini ve kalıpları kullanmak suretiyle ticaret yapmaktan, üretim, imalat, satış ve pazarlama, ithal ya da ihraç etmekten bulundurmaktan, satışa arz etmek üzere depolamaktan, internet üzerinde yahut sair mecralardan bu amaçlarla kullanmaktan men edilmesini; verilecek ihtiyati tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devamın karar verilmesini, 6769 s. SMK 150/3 gereğince müvekkilinin izni olmadan tasarımın kullanılmış olması sonucunda uğramış oldukları zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü davalı tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davacı vekilinin davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davaya yönelik cevaplarını bildirdiği, karşı davada davacıya ait … ve … nolu tasarımların) yenilenmediği için geçersiz olduğunun tespitini, davacı-karşı davalıya ait … ve … numaralı tasarım tescillerinin yenilik vasfı bulunmadığından hükümsüzlüğüne karar verilmesini, müvekkilinin ürünlerinin davacı tasarımına tecavüz ettiği ileri sürülmüşse de, teknik zorunluluklar ve harcıalem unsurların kimsenin tekeline bırakılamayacağını, Flanş, Gövde, Kapak, Diyafram, Manometre ve Fittings grubu dahil tüm bütünsel görünümün, teknik zorunluluklar ve harcıalem unsurlar gereği sektördeki tüm markalar tarafından ortak kullanılan özellikler olduğunu, davacının ürün genel görünümü üzerinde tescil belgesi bulunmadığını, müvekkilinin ürününün davacının tasarım hakkını ihlal etmediğini, müvekkilinin kapak tasarımının davacı tasarımından farklı olduğunu, haksız rekabet bulunmadığını, davacının tasarımları yeni olmadığından ve geçersiz olduğundan karşı davada verilecek hükümsüzlük kararının asıl davayı etkileyeceğini beyanla davanın reddini, davalının … ve … nolu tasarımların) yenilenmediği için geçersiz olduğunun tespitini, davacı-karşı davalıya ait … ve … numaralı tasarım tescillerinin yenilik vasfı bulunmadığından hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR KARARI; İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/05/2022 tarihli 2022/99 E. sayılı ara kararıyla; “6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159.maddesi gereğince İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN takdiren 50.000,00-TL nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla KABULÜNE, -Davacıya ait …, …, … ve … nolu tasarımlarla benzer oldukları ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğu değerlendirilen davalıya ait ürünlerin üretim ve satışının, ithal ve ihracının önlenmesine, bu ürünlerin üretimine yarayan başkaca üretimde kullanılmayan makine ve kalıplara el konulmasına, ürünlere -davalı uhdesinde olmak kaydıyla- el konularak, toplatılmasına, davalının davacıya ait tasarım konusu ürünleri reklam, tanıtım, internet adresinde, yahut diğer mecralarda, her türlü tanıtım malzemesi ve basılı evrakta, benzeri ticari dokümanlarda tasarımsal olarak kullanmasının önlenmesine, ilgili malzemelere el konulmasına, bu aşamada masrafı davacıya ait olmak üzere yediemine tevdiine, -İnfazda İstanbul 4. FSHHM’nin 2022/37 diş dosyasına sunulan14/04/2022 tarihli bilirkişi raporunun dikkate alınmasına” karar verilmiştir. Davalı vekili tedbir kararına itiraz etmiştir.
TEDBİRE İTİRAZIN KISMEN KABULÜ KARARI; İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 22/06/2022 tarihli 2022/99 E. sayılı ara kararıyla; ” Tüm dosya kapsamı, sunulan marka belgeler, bilirkişi raporu ve yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla tedbire itirazların reddine karar vermek gerekmiş bununla birlikte tedbirin ağırlığı ve tarafların iddia ve savunmaları dikkate alındığında muhtemel zararların temini açısından belirlenen teminat miktarı üzerinden ters tedbir kararının uygulanmasının yerinde olacağına kanaat getirildiği” gerekçesiyle; 6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159. maddesi gereğince; Davalı tarafın rapora itirazın reddine ancak davalı tarafça bugünden itibaren geçerli olmak üzere 1 haftalık süre içerisinde 500.000 TL teminat yatırıldığında, mahkememizin 16/05/2022 tarihli tensibinin 11 nolu ara kararı uyarınca verilen tedbir kararının UYGULANMAMASINA, teminat yatırıldığında bu hususta ilgili İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına,2-Belirtilen kesin süre içerisinde teminat yatırılmadığı ya da bu miktarda teminat mektubu mahkememize sunulmadığı takdirde; “1-Davalı tarafın, Davacıya ait …, …, … ve … nolu tasarımlarla benzer oldukları ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğu değerlendirilen davalıya ait ürünlerin üretim ve satışının, ithal ve ihracının önlenmesine, bu ürünlerin üretimine yarayan başkaca üretimde kullanılmayan makine ve kalıplara el konulmasına, ürünlere -davalı uhdesinde olmak kaydıyla- el konularak, toplatılmasına, davalının davacıya ait tasarım konusu ürünleri reklam, tanıtım, internet adresinde, yahut diğer mecralarda, her türlü tanıtım malzemesi ve basılı evrakta, benzeri ticari dokümanlarda tasarımsal olarak kullanmasının önlenmesine, ilgili malzemelere el konulmasına, bu aşamada masrafı davacıya ait olmak üzere yediemine tevdiine, -İnfazda İstanbul 4. FSHHM’nin 2022/37 diş dosyasına sunulan 14/04/2022 tarihli bilirkişi raporunun dikkate alınmasına, 3-Teminat yatırılmadığı takdirde HMK 393/1. Maddesi gereğince talep eden tarafın da hükmün infazı için karşı taraf için ön görülen bir haftalık kesin süreden sonra İcra Dairesine başvurmadığı takdirde tedbirin kendiliğinden kalmış sayılacağına, 4-6100 sayılı HMK’nın 393/2 maddesi gereğince iş bu tedbirin, İstanbul İcra Dairesi aracı kılınarak infazına” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemece ters tedbir kararı verirken tedbirin ağırlığını göz önünde bulundurduğunu belirtmişse de; mahkemenin davalı tarafından satışlara devam edilmesi halinde, davacı müvekkili şirketin uğrayacağı itibar zedelenmesi riskini ve maddi-manevi zararı hiçbir şekilde hesaba katmadığını, bütünü ile hakkaniyete aykırı karar verdiğini, haksız rekabet uygulamasında ihtiyati tedbir kurumunun ayrı bir yeri ve önemi bulunduğunu, TTK 61. Madde de ayrıca düzenlendiğini,davalı şirket satışlarının devamı halinde meydana gelecek zararın, ters tedbir kararı ile engellenmesinin mümkün bulunmadığını, tasarıma konu ürünlerin Türkiye’de ilk defa müvekkil şirket tarafından üretildiği gibi, yoğun reklam ve pazarlama faaliyetleri nedeni ile piyasada herkesçe bilinen, ayırt edici hâle gelmiş ürünler arasında yer aldığını, yıllarca müvekkil şirket bünyesinde çalışan … Ve … isimli şahısların, davacı müvekkilin uzun yıllardan beri piyasada olan ve tüketiciler nezdinde belirli bir ayırt ediciliğe/bilinirliğe kavuşan tescilli/tescilsiz ürünleri bilmemesinin ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, şirketin sırlarına ulaştıklarını, 2022/37 D.İş sayılı dosyada alınan bilirkişi raporunda raporu hazırlayan bilirkişilerin, global bir değerlendirme yaparak, davalı şirket kurucularının davacı şirket ile bağlantılarına, şirketten ayrılma tarihleri ile tasarım başvurusu yapma tarihlerine, iş sırlarının açıklanmasına kadar her türlü veriyi hakkaniyete uygun bir şekilde değerlendirerek, davalının dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiğini tespit ettiklerini, ters tedbirin, tedbir ile gerçekleşmesi beklenen amaca hizmet etmediğini, yatırılan teminata güvenilerek davalı tarafından yapılacak satışlar, müvekkilin uzun yıllardan beri satışa arz ederek belirli bir ayırt edicilik seviyesine ulaştırdığı ürünlerin şöhretinden haksız yararlanmasının devamına sebebiyet vereceğini, sorunun sadece parasal olmadığını,davalı şirketin üretim ve satışlarının durdurulması gerektiğini, mahkemece hükmedilen teminat miktarının da yeterli olmadığını, ürünler, dolar bazında satılan ürünlerden olup, davalı satışlarının davanın devam ettiği süre zarfında devamı halinde, 500.000.-TL den daha çok zararın meydana gelme ihtimali olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davalı şirketin dava konusu ürünleri üretim ve satışlarının durdurulması yönünde gerekirse teminat mukabilinde tedbir kararı verilmesini, bu talebin kabul edilmemesi ihtimalinde teminatın arttırılmasını talep etmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; davacı tarafından davaya dayanak yapılan 4 adet tasarımdan ikisinin (2010/05046 ve 2010/050192 nolu tasarımların) yenilenmediği için hükümsüz olduğunu, buna rağmen davacı tarafça geçerli tasarımlar gibi sunularak, bilirkişilerin de geçerli tasarımlar varmış gibi rapor oluşturduğunu, dayanılan diğer iki tasarımın da yenilik vasfının bulunmadığını, somut olayda delillerin yok olma ihtimali bulunmadığını ve durumun aciliyet taşımaması nedeniyle tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesinin yerinde olduğunu, davacının tespiti müvekkilinin itibarına zarar vermek için, müvekkilinin TÜYAK 2021 Fuarına katıldığı sırada yaptığını, tedbir talebinde hak ve sebep unsurlarının gerçekleşmediğini, uyuşmazlığın sonunda verilmesi gereken kararlar ile ayniyet taşıyan tedbirlere hükmedilmesinin mümkün olmadığını, teminat miktarının hakkaniyete uygun olduğunu beyanla, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; TPMK’ya yazılan müzekkere cevabından, davacı tarafça davaya dayanak yapılan … başvuru numaralı tasarımın koruma süresi içerisinde yenilenmediğinden, hükümden düşerek geçerliliğini yitirdiği, …, …, … sayılı tasarımların yenileme belgeleri ve eklerinin gönderildiğinin bildirildiği (Dosya içerisinde fiziken bulunmadığı, Dairemizce UYAP kayıtlarının incelendiği) mahkemece yeniden müzekkere yazılması üzerine 2010/5192 sayılı tasarımın da koruma süresi içerisinde yenilenmediğinden hükümden düştüğü, sahibi adına geçerliliğini yitirdiği bildirilmiştir. İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2022/37 D.İş sayılı dosyasında Marka ve Patent vekili, Fikri ve Sınai Haklar Uzmanı … ve Elektrik Yüksek Mühendisi bilirkişiden alınan 14/04/2022 tarihli raporda; Tespit isteyen … adına tescilli …, …, …, … numaralı hidrolik kontrol vanaları, kapak, gövde ve pilot (hidrolik vanalar için kontrol valfi) tasarımları ile aleyhine tespit istenen … ‘nın Fuar Standında tespit edilen ürünlerin karşılaştırıldığı, … adına TÜRKPATENT nezdinde … nolu hükümsüz kılınan ve tespit adresi olan fuarda … standında sergilenen kontrol vanalarının, kapak ve pilot (kontrol valfi) ürünlerinin, bilgilenmiş kullanıcı gözüyle yapılan değerlendirmeler neticesinde; tespit isteyen tasarımları ile aleyhine tespit istenen tasarımlarının birbirlerinden ayırt edilebilecek nitelikte farklılıklara sahip olmadıkları, genel izlenim itibariyle yüksek oranda benzer olduğu ve karıştırılma ihtimali bulunduğu bu nedenle tespit talep edenin tasarım haklarına tecavüz eyleminin gerçekleştiği, Haksız Rekabet açısından; Tespit isteyen tarafça dosyaya sunulan tescilli olan ve olmayan ürünler, 2020 tarihli faturalar, 2020 tarihli katalog ve fiyat listeleri ile başvuru tarihi itibariyle eski şirket çalışanının işe giriş ve işten çıkış tarihleri ile, eski çalışanın tasarımcı olarak başvuruda bulunması, 2020 tarihinde …’ın tespit isteyen … şirketinde çalışıyor olması, … vana kuruluş tarihi ve ilgili ürünlerin Türkpatent başvurusu ve hükümsüz kılınması ile tasarım konusu ürünlerin fuarda sergilenen ürünlerle aynı olması, tespit isteyen ürünleri ile aleyhine tespit istenen şirket ürünlerinin iltibas oluşturacak şekilde benzer olmaları, yukarıdaki ayrıntılı tespit ve değerlendirmelerimiz ile birlikte haksız rekabet olup olmadığı yönünden takdirin mahkemeye ait olduğu” beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: Asıl davada davacı vekilinin …, …, …, … sayılı tasarım tescil belgelerine dayanarak, davalı tarafça müvekkilinin tasarımlarının taklit edildiği ileri sürülmüş, İstanbul 4. FSHHM’nin 2022/37 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna dayanarak, ürünlerin üretim ve satışının, ithal ve ihracının önlenmesine, ürünlere, üretim araç ve kalıplarına el konulması yönünde tedbir talep ettiği, ilk derece mahkemesince tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin tedbir kararına itirazı üzerine mahkemenin, davalı tarafça 500.000 TL teminat yatırılması halinde tedbirin uygulanmamasına karar verdiği anlaşılmıştır. Davacı vekili, 2022/37 D.İş dosyasında alınan bilirkişi raporu ile haklı olduklarının tespit edildiğini, müvekkilinin uzun yıllar bu tasarımların tanıtımı için yaptığını, piyasada yer edindiğini, teminat karşılığında davalının ürün satışına devam etmesi halinde müvekkilinin zarara uğrayacağını, ters teminat tedbirinin müvekkilinin uğrayacağı zararı karşılamayacağını ileri sürerek, kararın kaldırılarak tedbirin devamına karar verilmesini, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde teminatın arttırılmasını talep etmiştir.Dosya kapsamına celp edilen TPMK kayıtlarından, davanın dayanağı (… ve … nolu tasarımların) yenilenmediği için geçersiz olduğu, davalı tarafça karşı dava olarak … ve … sayılı tasarımların hükümsüzlüğü davası açıldığı, halen geçerli olan … çoklu tasarım belgesinin “Hidrolik Vanalar İçin Kontrol Valfi” ürünlerini, … sayılı çoklu tasarım belgesinin Hidrolik Kontrol Vanası “Gövde”, “Diyafram” ve “Kapak” ürünlerini koruma altına aldığı, tespit raporuna davalı karşı davacı tarafça itiraz edildiği, bu durumda hükümsüzlük davası açıldığı da gözetilerek tarafların menfaat dengesinin sağlanması yönünden ters teminat tedbirine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, teminat miktarının da davacı tarafça ileri sürüldüğü gibi düşük olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesince 21/06/2022 tarihli duruşmada ters teminat tedbirine hükmedilerek tedbirin uygulanmamasına karar verilmişse de, 22/06/2022 tarihli gerekçeli kararda hükme ikinci fıkra eklenerek; “Kesin süre içerisinde teminat yatırılmadığı yada bu miktarda teminat mektubu sunulmadığı taktirde …. ” denilerek tedbir kararının tekrarlanması, HMK 298/2 Madde hükmüne aykırı olup çelişki yaratmışsa da, davalı tarafça teminat yatırılarak, ters teminat tedbirine ilişkin kısım infaz edildiğinden, sonuca etkili olmayıp, hükmün kaldırılmasını gerektirmediğinden, Dairemizce eleştirilmekle yetinilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf harcı peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/12/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.