Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1818 Esas
KARAR NO: 2022/2192 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/198 E.sayılı ara karar
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TALEP; Davacı vekili tedbir talepli dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından “…” markasının 44.sınıf kategorisinde, … tescil numarası ile 04/12/2015 tarihinde TPMK nezdinde tescil edildiğini, devamında “…, …, …” markalarının da tescil ettirildiğini, “…” ibaresinin müvekkili adına tescil edilen marka bakımından asli ayırt edici unsur olup hükümsüzlüğü talep edilen “…” markası ile ihtiva ettiklerinin tüm unsurlarla birlikte görsel, işitsel ve kavramsal yönden bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle yol açabilecek düzeyde benzer olduklarını, davalının aynı sınıfta ve aynı sektörde kullanılmak üzere tercih ettiği ibare ile müvekkiline ait “…” markasının kavramsal, işitsel ve görsel olarak benzerlik taşıdığını, davalı şirketin aynı sınıf kategorisinde müvekkili şirketin markasına ayırt edilemeyecek ölçüde benzeyen “…” markasını kullanarak TPMK tarafından koruma altında olan davalının marka hakkını ihlal ettiğini, davalının marka başvurusunun müvekkiline ait markadan uzun yıllar sonra yapıldığını, müvekkili şirketin tescil ettirdiği marka adıyla “https://www…..com/” alan adını kullanmakta iken, davalının da “https://….com/” adını aldığını, söz konusu tecavüzün tedbiren durdurulmasına ve davalı şirkete ait “https://….com/” adresli web sitesi, internet ve diğer tüm mecralardaki tüm tanıtım ve kullanımının tedbiren durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİ KARARI; Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 31/08/2022 tarihli 2022/198 E. sayılı ara kararıyla; “…Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesinde; dosyadaki mevcut deliller arasında bilirkişi vasıtasıyla yapılmış bir tespit ve rapor bulunmadığı, ayrıca delil tespiti veya rapor alınmasına yönelik bir talebi de olmadığı anlaşılmakla mevcut aşamada yaklaşık ispat kurallarının bulunmadığı anlaşıldığından ileride alınacak rapor sonrası yeniden değerlendirilmek üzere ihtiyati tedbir talebinin bu aşamada reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Marka hukukunda tescilli markalar bakımından 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (“SMK”) m.159’da özel bir düzenleme yer almaktadır. SMK m.159. Maddesinde özel bir düzenleme bulunduğunu, mahkemeye sunulan delilerin müvekkili şirketin marka hakkının ihlal edildiğinin ya da ihlal edilmek üzere etkin çalışmalar yapıldığı kanaati yönünden yeterli olduğunu, dosyaya kendilerince sunulan delillerden de müvekkilinin marka hakkına tecavüzün açıkça anlaşıldığını, ‘…’ ve ‘…’ ifadelerinin benzerliğinin gözle görülebilir bir husus olduğunu, tedbir kararı verilebilmesi için tecavüzün başlamış olmasının dahi şart olmadığını, hazırlık yapılması ve bu hazırlığın ilk aşamalarda bulunmasının bile tedbir kararı verilebilmesi için yeterli olduğunu, Markanın Korunması Hakkında KHK’nin 77. Maddesi gereğince tedbir kararının dosyanın esası hakkındaki hükmün etkinliğini sağlayacak nitelikte olması gerektiğini, ihlalin önlenmesinin davanın esası ve selameti açısından büyük önem arz ettiğini, bilirkişi raporunun bulunmadığı ve bu konuda da tarafımızca bir talep olmadığı ileri sürülmüşe de dava dilekçemizin delil kısmında ‘uzman ve bilirkişi incelemesi’ deliline dayanıldığını, tedbir talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; müvekkili şirketin 8 yıldan fazla bir zamandır dava konusu marka ve görselleri kullandığını, özellikle daha eskiye dayalı kullanım ve markaların bir arada olma ilkesi ve müvekkili şirketin markayı kullanmada öncelik hakkının olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde telafisi güç sonuçlara mahal verebilecek bir durumdan bahsedilemeyeceğini, ihtiyati tebdirin yasal unsurlarının oluşmadığını, bilakis tedbir kararı verilmesi halinde müvekkilinin telafisi imkansız zarara uğrayacağını, cevap dilekçesi ekindeki İTO kayıtlarından da görüleceği üzere 05.09.2014 yılında merkez şube olarak Avcılar ilçesinde … ve … ortaklığında kurulduğu, 18.08.2017 yılında da Büyükçekmece Şubesi’nin açıldığı ve halen faaliyetlerine diş polikliniği olarak devam ettiğini, 2013 yılı ARALIK ayından itibaren “https://….com/” uzantılı alan adının tescil ettirildiğini, 05.09.2014 tarihinde şirket açılış işlemleri ile birlikte merkez şubede faaliyetlerine başladıklarını, davacı şirketin ise müvekkili şirketten yaklaşık 3 ay sonra 27.11.2014 tarihinde kurulduğu ve marka başvurularını da 03.03.2015 tarihinde yaptırdığını, 10.09.2014 tarihinde davacı şirketin kurulmasından önce TPE nezdinde … başvuru numarası ile dava konusu markanın tescil başvurusunda bulunduğu ancak tescil masraflarını yatırmadığı için başvurusunun reddedildiğini, tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdiğini ve müvekkilinin kullanımını bilmemesinin mümkün olmadığını, 8 yıla yakın faaliyet gösterdiklerini, davacının sessiz kaldığını, … kelimesinin Latince “…”, … kelimesinin de … kelimesinin kısaltması olduğunu,… harfinin “…” kullanılarak hazırlandığını, mesleki terim olduğunu, önceki kullanıma ilişkin belgelerinin ve delillerinin bulunduğunu beyanla, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunduğu tescil kayıtlarından, 03/03/2015 başvuru tarihli 44. Sınıfta … başvuru numaralı “…+şekil” markasının, … başvuru numaralı 39/43/44. Sınıflarda … başvuru numaralı …+şekil markasının, … başvuru numaralı 44. Sınıfta … başvuru numaralı …+şekil markasının, 03/03/2015 başvuru tarihli 44. Sınıfta … başvuru numaralı “…+şekil” markasının tescilli olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunduğu belgeden 11/03/2022 başvuru tarihli … başvuru numaralı … sağlık hizmetleri sanayi tic. Ltd. Şti. … gülüşünüze güven katın www…..com ibareli markanın 44. Sınıfta davalı şirket adına tescil başvurusu yapıldığı markanın başvuru aşamasında bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde müvekkilinin kullanımını gösterir görseller sunduğu ayrıca … ibaresini içeren fotoğraf ve görsel sunulduğu ancak görsellerin nereden alındığı anlaşılamamıştır.
G E R E K Ç E : Davacı vekilinin, tescilli markaları ve https://www…..com/” alan adı tescilinden kaynaklanan haklarına dayanarak, davalı adına başvurusu yapılan markanın hükümsüzlüğünü, markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi ve durdurulmasını ve “https://….com/” adresli web sitesi, internet ve diğer tüm mecralardaki tüm tanıtım ve kullanımının durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde davacı adına marka tescil kayıtlarını ve davalı adına yapılan marka başvuru evrakını ibraz ettiği, davacının kendi kullanımlarına yönelik internet sitesi çıktıları ve fotoğraflar sunduğu, davalının kullandığını ileri sürdüğü … ibaresini içeren fotoğraf sunduğu anlaşılıyorsa da, sunulan fotoğrafın davalıya aidiyetinin bu aşamada tespit edilemediği, davalı vekilinin istinaf başvurusuna cevabında da kullanımın eskiye dayandığı, alan adı tescilinin davacı alan adından önceki tarihli olduğu ve sessiz kalma nedeniyle davacının dava açma hakkının yitirildiğinin ileri sürüldüğü anlaşılmıştır. Davacı tarafça 6769 Sayılı SMK 159. Madde gereğince ” dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını” yaklaşık olarak ispata yarar delil sunulmadığı, taraf iddia ve savunmaları yönünden delillerin henüz toplanmadığı ve mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmadığı anlaşılmakla, bu aşamada tedbir koşulları oluşmadığından, ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine karar verilmesi yerinde olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf harcı peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/12/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.